Yazar "Alpaslan, Nuray" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Batman İli Gültepe Mahallesi yeraltı yapısının sismik ve elektrik özdirenç yöntemleri ile incelenmesi(Batman Üniversitesi, 2014) Öncül, Nuray; Alpaslan, NurayBu çalışma kapsamında; Batman ili, Gültepe mahallesinde yapılaşma nedeniyle bina temelinin oturacağı yerleşim alanındaki jeolojik formasyonlarının fiziksel özelliklerinin ve yeraltı yapısının ortaya çıkartılması amacıyla jeofizik ve geoteknik araştırmalar yapılmıştır. İki noktada sismik kırılma ve Schlumberger elektrot dizilimli Düşey Elektrik sondajı (DES) yapılarak, yer elektrik kesitleri elde edilmiştir. Yapılan çalışmalar neticesinde, tabakaların sismik hız değerleri belirlenerek, sismik hız değerleri açısından üç farklı ortam tespit edilmiştir. Birinci ve ikinci ortamlar, gevşek zemin yapısı özelliklerini taşımakla birlikte, üçüncü ortam sıkı birimleri temsil etmektedir. Yapılan DES çalışması da sismik profillerde elde edilen sonuçları desteklemiştir. Sahada yapılan DES çalışması sonucunda elde edilen düşük özdirenç değerleri altıncı metrede yeraltı suyu olabilirliğini göstermektedir. Bu çalışmada, yapının zemin yapı etkileşimi irdelenmiş, Batman ili kent merkezinde ortaya çıkan zeminsel problemlerin belirlenmesi ve bu problemlere yönelik önlemler alınması önerilmiştir.Öğe Measuring the sediment thickness in urban areas using H/V spectral ratio method in Batman region, Southeast Turkey(SpringerLink, 2021-02-03) Dinç, Salih; Alpaslan, Nuray; Yılmaz, SalimIn this study, microtremor records measured with a 3-component seismometer in Batman city center, which was established on the plain, were evaluated for the geological structure of the region and soil forming units. The measurements obtained from the field survey were evaluated with the Geopsy program by using the horizontal/vertical spectral ratio (Nakamura 1989) and the geological condition of the area and soil dominant frequency were determined. Soil characteristics of Batman City, which is geologically located on a plain, was evaluated by finding the loose units in the site with the map consisting of shear wave velocities (VS) found by applying the T = Σ4Hi /Vsi formula of Kanai (1983), which was developed for the soft soil layer on the bedrock, to the dominant frequency values (F0) obtained from the microtremor measured and soil classes corresponding to these values; and depth (H) and shear wave velocities (VS) were found by applying Formula (6) and the soil classes corresponding to these values. The dominant frequency at the measurement points and the lithology of the soil forming units were evaluated together to create dominant frequency maps of the region, and the relationship between the geology of the region and obtained microtremor measurements was discussed.Öğe Petrol arama çalışmalarında kullanılan jeofizik yöntemlere genel bir bakış(Batman Üniversitesi, 2012) Alpaslan, Nuray; Koca, DeryaPetrol, yer altında doğal hali ile sıvı halde bulunan ve atmosferik koşullardan etkilendiğinde de sıvı halde bulunan bir hidrokarbon karışımıdır. Kimyasal ve görünüm olarak koyu sarı, yeşil, haki, kahverengi, koyu kahverengi ve siyah olabilir. Petrol, uzun jeolojik süreçlerde karmaşık fiziksel ve kimyasal işlevler sonucunda oluşmuştur. Petrol aramalarında uzmanların ana hedefinin petrol kapanlarının saptanması olduğu açıktır. Petrol aramacılığında ilk evre, hidrokarbonların mevcut olabileceği jeolojik açıdan uygun yerleri tespit etmektir. Bu aşamada havadan ve uzaydan çekilmiş fotoğraflardan sıklıkla yararlanılır. Petrol aranacak yörenin öncelikle sedimanter (çökel-tortul) kayalardan oluşması gereğinin yanı sıra, petrol oluşturmuş olması muhtemel ana kayanın, oluşan petrolün içinde birikebileceği hazne kayanın, hazne kayanın içinde petrolü kapanlayıp, kaybolmasını önleyecek örtü kayanın varlığı gibi hususlar öncelikle göz önünde bulundurulur. Bu çalışmada, petrol aramada kullanılan jeofizik yöntemler üzerinde durulmuştur. Yerkabuğunun çeşitli fiziksel özelliklerini ölçen, başta sismik olmak üzere gravite, manyetik gibi jeofizik etütler petrol arama çalışmalarında kullanılmaktadır. Yeraltındaki hidrokarbon birikintilerini bulmak için en çok kullanılan yöntem olan sismikte; suni bir kaynaktan yeraltına gönderilen ses dalgaları çeşitli kayalardan yansıyarak yeryüzüne döner ve jeofon adı verilen aletlerle kaydedilirler. Bu kayıtlar bilgisayar programları ile işlenerek yorumlanır ve muhtemel petrol birikintilerinin yerleri tespit edilir.Öğe Rüzgârın yenilenebilir enerji kaynağı olarak kullanılması: Batman ili örneği(Batman Üniversitesi, 2022-09-06) Adin, Mehmet Şükrü; Alpaslan, Nuray; Kayri, İsmailGünümüzde, üretilen enerjinin büyük çoğunluğu petrol, doğalgaz ve kömür gibi fosil kökenli kaynaklardan temin edinilmektedir. Ancak, fosil kökenli yakıtların yakın gelecekte tükeneceklerinin bilinmesi ve çevreye oldukça zarar vermeleri nedeniyle yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ilgi her geçen gün artmaktadır. İlgi çeken bu yenilenebilir enerji kaynaklarından biri de rüzgâr enerjisidir. Yenilenebilir enerji kaynağı olarak rüzgârın kullanılması ülkemizin enerji ihtiyacının karşılanması için potansiyeli yüksek bir alternatiftir. Bu yüzden bu çalışmada yenilenebilir enerji kaynağı olarak rüzgâr enerjisinin Batman ilindeki potansiyeli araştırılmıştır. Batman ilinin rüzgâr hızı ile ilgili olarak yapılan araştırmaların verilerine bakıldığında, uygun teknolojik gelişmelerden faydalanılarak Kıra dağında RES kurulumu için gereken potansiyelin mevcut olduğu görülmektedir. Ayrıca, %20 gibi oldukça yüksek oranda hafiflik sağlayan hibrit dişlilerin kullanılması sayesinde ise düşük rüzgâr hızı olan bölgelerde kurulacak olan rüzgâr türbinlerinin performansında iyileştirmeler sağlanabileceği düşünülmektedir. Üstelik, Kıra dağına yapılacak olan RES ile hem enerji çeşitliliği sağlanmış olunacak hem de ekonomik gelişmeye katkı sağlanarak yeni istihdam alanlarının açılmasına öncülük edilmiş olunacaktır.Öğe Siirt- Pervari-Çobanören Köyü kuzeydoğusunda meydana gelen kaya düşmesinin mühendislik jeolojisi kapsamında değerlendirilmesi(Batman Üniversitesi, 2016-01) Balcı, Mehmet Can; Alpaslan, NurayZeminlerin ve/veya kaya kitlelerinin yerçekimi kuvveti etkisi ile yamaçlardan veya şevlerden aşağıya doğru yavaş veya hızlı bir şekilde hareket etmesi ile kayma ve akma hareketleri meydana gelir. Bu çalışmada sunulan kitle hareketi; Siirt İli Pervari İlçesi Çobanören köyünde meydana gelen kaya düşmesidir. Oluşan kitle hareketinin nedenleri ve inceleme alanına olan etkileri değerlendirilmiştir. Yerinde yapılan ölçümler ile inceleme alanının hakim topoğrafyasını eğim açısı 45-500 arasında değişen yamaçların oluşturduğu belirlenmiştir. Bu yamaçların genel itibariyle orta derecede bozunmuş, bol kırık ve çatlaklı serpantinitlerden (ofiyolitik kayaç) oluştuğu tespit edilmiştir. Serpantinitler jeolojik ve mineralojik olarak bozunma potansiyeli yüksek, oldukça düşük dayanımlı kayaçlar olarak bilinmektedirler. Yamaç üzerinde yapılan gözlemlerde serpantinit birimlerinden çeşitli etkenlerle (iklimsel nedenler ve tektonik deformasyonlar) ayrılıp kopmuş olabileceği düşünülen iri-oldukça iri kaya blokları ile yamaç molozları görülmüştür. Bölge genel tektotik yapısı, jeolojik ve morfolojik özellikleri bakımından aktif heyelan bölgesi olarak bilinmektedir. Bölgenin bu özelliklerinden dolayı yamaçların ve yamaçlarda yer alan kaya bloklarının her an harekete geçebilecek potansiyelde oldukları tespit edilmiştir. Elde edilen bu sonuçlara göre, düşmenin meydana geldiği alanın mühendislik hizmeti uygulanarak iyileştirilmesinin ve gerekli görülmesi halinde kamulaştırılarak daha güvenli hale getirilmesinin olası bir can ve mal kaybı riskini ortadan kaldıracağı ve daha ciddi kayıpların önüne geçilebileceği düşünülmektedir.Öğe Zemin sıvılaşması ve mekanizması(Batman Üniversitesi, 2013) Alpaslan, NuraySıvılaşma, deprem sırasında zemin hasarlarına neden olan en önemli faktörlerden biridir. Zeminin adeta bir sıvı gibi davrandığı olaydır. Zeminde farklı türlerde deformasyonlara neden olan sıvılaşma, yerleşim alanlarında meydana gelmesi halinde, yapıları olumsuz yönde etkileyerek önemli derecede hasara yol açabilmektedir. Sıvılaşma, zeminin mukavemeti ve sertliğinin deprem titreşimleri ya da diğer hızlı yüklenme ile azaldığı durumda oluşan bir olgudur. Sıvılaşma ve onunla ilişkili olgular çeşitli tarihlerde tüm dünyada meydana gelmiş depremlerde ortaya çıkan çok büyük hasarın nedeni olmaktadır. Bu çalışmada sıvılaşmanın mekanizması ve zemin sıvılaşma potansiyelinin değerlendirilmesi üzerinde durulmuştur. Zemin sıvılaşma potansiyelinin değerlendirilmesinde birçok ampirik bağıntı, analiz ve yöntemler bulunmaktadır. Son yıllarda yapılan sıvılaşma hesaplamalarında S Dalga Hızı ve SPT (Standart Penetrasyon) arasındaki ilişkinin belirlenmesi oldukça önem kazanmıştır.