Yazar "Silinir, Murat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bölgesel kalkınmada öncü rol üstlenen bölgesel kalkınma ajanslarının incelenmesi: Dicle Kalkınma Ajansı örneği(Batman Üniversitesi, 2012) Karhan, Gökhan; Çayın, Mücahit; Silinir, Murat; Aydeniz, NihatBu çalışmada, Türkiye`deki 26 Bölgesel Kalkınma Ajansından (BKA) biri olan ve TRC3 Düzey2`de bulunan Mardin, Batman, Siirt ile Şırnak illerini kapsayan Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) incelenmektedir. Çalışmada ilk başta kalkınmada BKA`ların önemi vurgulanmış olup, daha sonra DİKA derinlemesine analiz edilmiştir. DİKA gerek projeler bakımından olsun gerekse gelir-gider noktasında olsun büyük gelişmeler kaydetmiştir. DİKA`nın hizmet kapsamında olan illerin projelere başvuru sayısında, projelerinin kabul edilmesi noktasında ve projelerden alınan destek tutarındaki başarıları yıllara ve programlara göre değişiklikler göstermektedir. Yaptığımız araştırma sonuçlarına göre en başarılı il Batman olurken, en başarısız il ise Şırnak olmuştur.Öğe Enerji güvenliği: NATO’nun küresel enerji güvenliğindeki rolü(Batman Üniversitesi, 2012) Silinir, Murat; Karhan, Gökhan; Çayın, Mücahit; Aydeniz, NihatGünümüz dünyasında özellikle karşılıklı ekonomik ve siyasi bağımlılığın derinleştiği bir süreçte, enerji güvenliği stratejik bir önem arz etmektedir. Dünyada tüketim toplumlarının post-modern hale gelmesi sonucu devletler ve en önemlisi ekonomik sistemler için enerji, vazgeçilmez can damarıdır. Enerji olgusunun bu kritik yanı, güvenlik çalışmalarının önemli çalışma alanlarından biri haline gelmiştir. Bir bölgesel ve küresel güvenlik örgütü olan NATO da bu güvenlik alanında stratejik roller üstlenmektedir. Bu çalışmanın temel amacı, NATO’nun küresel güvenlik anlayışı çerçevesinde, enerji güvenliği kavramını incelemektir. Bu temel amaca yönelik olarak çalışma üç ana bölüme ayrılmaktadır. İlk kısımda, kavramsal zeminde güvenlik anlayışı, ikinci bölümde yeni güvenlik unsuru olarak enerji güvenliği ve son bölümde ise enerji güvenliği ve NATO analiz edilmeye çalışılarak geleceğe yönelik projeksiyonlar yapılacaktır.Öğe Geri Çekildi: Enerji ve ekonomik büyüme ilişkisi: Türkiye örneği(Batman Üniversitesi, 2012) Karhan, Gökhan; Silinir, Murat; Çayın, Mücahit; Aydeniz, NihatEnerjinin küresel güç olma yolundaki önemi daha önce olduğu gibi günümüzde de giderek artmaktadır. Enerji hem ülkeler için hem de küresel bazdaki şirketler için stratejik bir kaynak durumundadır. Çoğu ülkede olduğu gibi Türkiye’de de enerjide dışa-bağımlılık ve enerji tüketim hızı giderek artmaktadır. Enerjideki bu dışa bağımlılık sadece ülkelerin ekonomik yapısını dışa bağımlı hale getirmekle kalmayıp aynı zaman da ülkelerin siyasi yapısını ve gelecekteki kararlarını da dışa bağımlı hale getirmektedir. Bu ithalat fazlasını ve tüketim hızını azaltabilmek için yeni veya yenilenebilir enerji kaynaklarına verilen önemin arttırılması gereklidir. Bu çerçevede Türkiye’nin 1960-2011 yılları arasındaki enerji tüketimi ve ekonomik büyüme ilişkisi incelenmiştir. Çalışma sonucunda ise enerji ve ekonomik büyüme arasında çift yönlü nedensellik ilişkisi bulunmuştur.Öğe Küreselleşme olgusuna temel yaklaşımlar(Batman Üniversitesi, 2012-04) Aydeniz, Nihat; Silinir, Murat; Karhan, GökhanKüreselleşme olgusu sosyal bilimler alanında en çok tartışılan kavramlardan biridir. Tarihsel ardyöresi yüzlerce yıl öncesine kadar gitse bile, konuya kavramsal yaklaşımlar, özellikle doksanlı yıllarla birlikte ivme kazanmıştır. Kavram ile ilgili en önemli problemlerden biri kavramın çok boyutluluğunun göz ardı edilerek, tek boyutlu bir ideolojik açıklamaya maruz bırakılmasıdır. Kimileri için küreselleşme; insan hakları, özgürlük, demokratikleşme olarak görülebilirken, kimileri için de, sömürgecilik, emperyalizm, Amerikanlaşma, ulus-devlet karşıtlığı veya yeni kapitalizm olarak görülmektedir. Küreselleşme ile ilgili tüm yaklaşımlara “tek boyutlu” demek elbette doğru değildir. Küreselleşme olgusunu çok boyutlu bir bütünsellikle ele alan yaklaşımlar da mevcuttur. Buna göre küreselleşme, ekonomik, sosyal, siyasal, teknolojik, ekolojik, kültürel, tarihsel pek çok boyutu barındıran bir sürece işaret etmektedir. Küreselleşme ile ilgili göze çarpan en önemli özelliklerden birbiriyle çelişen pek çok farklı yaklaşımın varlığıdır. Bu yaklaşımlar üç ana kategoriye ayrılabilir; küreselleşme olgusunu olumlayan yaklaşımlar, bu olguyu olumsuzlayan yaklaşımlar ve küreselleşme olgusuna bütüncül yaklaşımlar.Öğe Our endangered values: America's moral crisis(Batman Üniversitesi, 2015) Silinir, MuratGeorge Friedman’a göre, “yirmi birinci yüz yıl üzerinde çalışma yapmak Amerika Birleşik Devletleri üzerinde çalışma yapmak anlamına gelmektedir;” çünkü içinde bulunulan çağ “Amerikan Çağı”dır. Bu çağın anlaşılabilmesi için Amerika Birleşik Devletleri’nin çok boyutlu bir şekilde analiz edilmesi gerekmektedir. Jimmy Carter’ın “Our Endangered Values: America’s Moral Crisis”(Tehdit Altındaki Değerlerimiz: Amerika’nın Ahlaki Krizi) isimli kitabı, Amerika’nın ve dünyanın daha iyi anlaşılabilmesini sağlayabilecek eleştirel bir kitaptır. Bu kitabın Türkçeye çevrilmemiş olması bu kitap incelemesine önem katmaktadır. Carter’ın bu kitabının temel amacı, “Amerikan değerlerinin” hiçbir dönemde olmadığı kadar büyük tehlikelerle karşı karşıya olduğudur.Öğe Stratejik Bir İnşa Planı Olarak Medeniyetler Çatışması(Batman Üniversitesi, 2016) Silinir, MuratBerlin Duvarının çökmesi ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyet Birliği’nin çözülmesinden sonra, küresel sistemik yapının derin bir değişime maruz kalması, küresel sistemik yapı ile ilintili yeni paradigmalara ihtiyacı doğurmuştu. Bunun için geleneksel uluslararası ilişkiler teorilerinin aşılması gerekiyordu. Huntington’ın “Medeniyetler Çatışması mı?” başlıklı makalesi veya tezi bu ihtiyaca cevap vermeye yönelik bir çalışma olarak ileri sürülmüştür. Huntington’ın çalışmasının tüm dünyada tartışma yaratması ve tartışmaların günümüzde bile güncelliğini koruması, tezin stratejik önemini gözler önüne sermektedir. Huntington’ın tezinin temel işlevlerinden biri Soğuk Savaş sonrası ortaya çıkan kaotik geçiş sürecini anlamlandırmaya çalışmaktı. Buna göre, ideolojik kutuplaşmaların yerini din odaklı medeniyetler arası gerilimler ve hatta çatışmaların alacağı haber veriliyordu. Bu çatışmalar, özellikle Batı medeniyeti ile İslam medeniyeti arasında kültürel ve dinsel bir görünümde gerçekleşecekti. Ulus devletler her ne kadar küresel sistemde temel aktör olma statülerini devam ettirseler de geleneksel egemenlik yapıları erozyona uğrayacak ve medeniyet şemsiyesi altında temel işlevlerini devam ettireceklerdir. Çalışmanın temel amacı, Huntington’ın Medeniyetler Çatışması paradigmasını “Medeniyet” kavramı çerçevesinde irdeleyip, medeniyetlerin geleceğine yönelik çıkarımlarda bulunmaktır. Bu genel amaç çerçevesinde, ilk olarak, Huntington’ın Medeniyetler Çatışması paradigması genel hatlarıyla ele alınacaktır. İkinci olarak, Huntington’ın medeniyet kavramına yüklediği anlam incelenecektir. Üçüncü olarak, İslam dinin medeniyetler çatışması paradigması içindeki yeri ve paradigmanın güçlü&zayıf boyutları eleştirel bir düzlemde tartışılacaktır. Son olarak, Medeniyetlerin çatışması olgusunun geleceği irdelenecektir.