Enstitüler
Bu bölüm için kalıcı URI
Bölüm "Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı" Enstitüler seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 31
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Adli soruşturmalarda adli jeolojik delillerin incelenmesi, değerlendirilmesi ve örnek olaylar(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-11-13) Çelik, Mehmet Fatih; Tetiker, SemaAdli Jeoloji; Adli Bilimler ile Jeoloji’nin kesişme noktasında ortaya çıkan ve adli olmayan teknikleri, diğer bir ifadeyle doğal malzemelerin suç araştırmalarındaki kullanımının değerlendirilmesini esas alan disiplinler arası bir bilim dalıdır. Adli Jeoloji’nin tarihsel gelişimi gözden geçirildiğinde, yerbilimlerinin birçok alanı adli soruşturmalarda gerçekleşen olayları aydınlatmada katkı sağlayan bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu tez çalışması ile Jeoloji Bilimi’nin dünyada ve son yıllarda ülkemizde yeni bir alanda kendine uygulama alanı bulduğu “Adli Jeoloji” alanının tanıtılması, adli olaylarda jeolojik delil niteliği taşıyan malzemelerin kapsamı ve değerlendirilmesi yapılarak, tez çalışması kapsamında adli jeolojik incelemeler kullanılarak farklı nitelikteki örnek asayiş olayların açıklanması amaçlanmıştır. Tez çalışması kapsamında cinayet, ölümlü vaka, terör, kaçakçılık ve hırsızlık olaylarını içeren toplam 9 adet vaka incelenmiştir. Bu kapsamda yapılan çalışmalar yasal araştırma niteliğinde olup adli olay niteliği taşımaktadır. Bu çalışmalar arazi çalışması ve laboratuvar çalışmaları olarak iki aşamada gerçekleştirilmiştir. Arazi çalışmaları için olay yerinde (olay yeri ve çevresi, maktul, şüpheliler, kişisel eşyalar ve araçlar) jeolojik delil niteliğindeki malzemelerden (inorganik ve organik kökenli toprak, sediman, kayaç, bitki kalıntıları) ayrıntılı numuneler alınmıştır. İkinci aşama ise kanıt niteliğinde alınan jeolojik malzemelerin laboratuvarlarda mineralojik (optik petrografi, XRD) ve jeokimyasal yöntemlerle analizleri yapılmıştır. Sonuç olarak adli vakalarda adli jeolojik deliller kullanılarak vakaların aydınlatılmasına katkıda bulunulmuştur. Günümüzde Adli Bilimler’in ulusal ve uluslararası boyutta geldiği nokta değerlendirildiğinde, Adli Jeoloji kavramı her geçen gün önemi gittikçe artan bir bilim dalı haline gelmiştir. Dolayısıyla ülkemizde bilimsel alandaki bu boşluğun giderilmesi, üniversite, enstitü ve diğer ilgili kurumlarla işbirliği ve eşgüdüm planlarının yapılması ve uygulanması ile sağlanmış olacaktır.Öğe Ankara–İzmir hızlı tren Afyonkarahisar–Banaz kesimi T4 tünelinin mühendislik jeolojisi(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-06-28) Tekin, Abdulselam; Alpaslan, Nurayİnceleme alanı, Afyonkarahisar ili sınırları içerisinde bulunan Köprülü mevkiindeki ‘Afyon-İzmir Hızlı Tren Projesi Afyonkarahisar-Uşak (Banaz) kesimi Km: 209+615 – 210+875 arasında yapımı devam eden T-4 Tünelindeki mühendislik jeolojisi ve jeoteknik çalışmaları kapsamaktadır. Kaya kalite göstegesi (RQD), RMR ve Q kaya kütle sınıflandırma sistemlerine göre yapılan zemin sınıflandırmasında tünel güzergahındaki formasyonların C2 özel ve C3 özel klasında olacağı öngörülmüştür. Çalışma alanındaki tünelde yapılan kazı aşamalarında destek olarak sırasıyla çelik hasır (Q 221/221), iksa (NPI 200), shotcreate (C20 püskürtme beton), SN bulon (kaya bulonu ve ibo bulon enjeksiyon), boru süren (1,5 inç) gibi destek sistemleri kullanılmıştır.Öğe Batman ili Gültepe Köprüsü jeolojik ve jeoteknik incelenmesi(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-04-05) Köylü, Veysel; Alpaslan, NurayBu çalışmada; Batman ili, Gültepe Mahallesinde yapılan köprünün bulunduğu zeminin düşey yöndeki değişiminin ve mühendislik özelliklerinin tespitine yönelik jeolojik ve jeoteknik araştırmalar yapılmıştır. Bu amaçla, inceleme alanındaki zeminin litolojik ve jeolojik durumlarıyla, mühendislik parametrelerinin tespit edilmesi amacıyla dört adet temel sondaj kuyusu açılarak, alınan Standart Penetrasyon Test (SPT) örselenmemiş numune (UD) üzerinde laboratuvar deneyleri kapsamında Elek Analizleri, Üç eksenli basınç deneyleri yapılarak birimlerin fiziksel ve mekanik parametreleri belirlenmiş sonuçları değerlendirilmiştir. İnceleme alanında muhtemel olabilecek jeolojik problemlerden sıvılaşma ve oturma PLAXIS bilgisayar yazılımı kullanılarak analiz edilip sonuçlar tartışılmıştır. Batman ili merkez yerleşim alanında (İnceleme alanı çevresinde) jeolojik olarak kil, konglomera, kum ve çakıl içeren alüvyonlar bulunmaktadır. İnceleme alanı olan Gültepe Mahallesi zemininde de siltli kil ve siltli kum tabakalar mevcuttur ve alanda açılan sondaj kuyularında yeraltı suyuna rastlanması, 5. ve 10. metre arasında kum ağırlıklı gevşek birim olması ve bu birimin yeraltı suyunu etkileyerek sıvılaşma riskini tetikleme olasılığı düşünüldüğünden jeofizik ölçümler ile Dobry ve diğ.(1981) yaklaşımı kullanılarak sıvılaşma analizi yapılmıştır. Yapılan sıvılaşma analizi hesabında güvenlik katsayısı (Fa) 0,95765764 bulunarak, güvenlik katsayısının 1'den küçük olmasından dolayı sıvılaşma riski var olduğu belirlenmiş olup, PLAXIS bilgisayar yazılımı ile de desteklenmiştir. Bu çalışmada, inceleme alanındaki köprü ayaklarının tabanında meydana gelebilecek oturmalar ve gerilmeler PLAXIS bilgisayar yazılımı kullanılarak analiz edilmiş ve oluşturulan modeller, diğer elde edilen veriler ile korele edilerek karşılaştırılmıştır. İnceleme alanında, Bowles (1988)'e göre yapılan konsolidasyon oturma hesabında, 2,00 metrede ΔH=11,93-12,32 cm oturma, 4.50 metrede ΔH = 7,09-8,55 cm oturma belirlenmiştir. Çalışmanın ikinci aşamasında, PLAXIS bilgisayar yazılımı kullanılarak konsolidasyon oturma analizi yapılmıştır. Elde edilen modeller sonucunda oturma değeri 1,70 cm belirlenmiş ve Bowles (1988)' e göre yapılan konsolidasyon oturma analizi sonuçları ile korele edilerek değerlendirilmiştir. İnceleme alanındaki jeolojik problemlerin belirlenmesi ve muhtemel olma ihtimaline yönelik zemin iyileştirme yöntemlerinden biri olan Fore Kazık tekniği uygulanmış ve tartışılmıştır.Öğe Batman ili şehir merkezinin toprak jeokimyası(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-09-23) Gümüş Kıral, Nurcan; Baran, Hacı AlimBatman ili şehir merkezinde çakıltaşı, kumtaşı, silttaşı ardalanmasından oluşan Üst Miyosen-Alt Pliyosen Şelmo Formasyonu gözlenmektedir. Mücavir alan içerisinden temsil yeteneğine sahip olarak alınan toprak ve dere sedimanı örneklerinin jeolojik özellikleri belirlenerek, örneklerin bünyelerindeki ağır metal kirliliği araştırılmış ve elde edilen sonuçlar doğrultusunda Batman İli Şehir Merkezi'ne ait element dağılımı belirlenerek kirlilik değerleri hesaplanmıştır. Kirlilik değerlendirilmesi kapsamında jeobirikim indeksi (Igeo), zenginleşme faktörü (EF) ve kirlilik indeksi (PI) hesaplamaları gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda coğrafi bilgi sistemleri programları yardımıyla element dağılım ve kirlilik parametrelerine ait haritalar oluşturulmuştur. Jeobirikim indeksi sonuçlarına göre örnekler; kirlenmiş-orta derecede kirli'den aşırı-çok aşırı kirli'ye değişen kirlenme değerleri sunmaktadır. As, Sb ve Mo elementleri için aşırı-çok aşırı kirli düzeyinde kirlilik değerleri belirlenmiştir. Zenginleşme faktörü açısından örnekler az zenginleşme'den çok aşırı zenginleşme'ye değişen değerler sunmaktadır. Örneklerin bir kısmının As ve Sb elementleri açısında çok aşırı zenginleşmeye sahip oldukları tespit edilmiştir. Kirlilik indeksi sonuçlarına göre örneklerin düşük'ten çok yüksek'e değişen bir yelpaze sunduğu gözlenmiştir. Yine özellikle As, Mo ve Sb elementlerinin çok yüksek kirlilik indeksi değerlerine sahip oldukları belirlenmiştir. Kirlilik hesaplamada kullanılan Jeobirikim indeksi, zenginleşme faktörü ve kirlilik indeksi değerlerine göre Batman ili şehir merkezine ait toprak örneklerinde farklı derecelerde kirlenmenin gözlendiği, özelllikle As, Sb ve Mo elemenetlerinin her parametre için en yüksek dercede kirlilik değerleri sunduğu tespit edilmiştir. Bir elementin kirlilik değerlerinin yüksek olması her zaman sağlık açısından tehlike arz ettiği anlamına gelmemektedir. Bu yüzden inceleme alanına ait değerlerin Toprak Kirliliği Kontrol Yönetmeliği ve WHO gibi standartlar ile karşılaştırılması sonucunda sadece As elementinin sağlık açısından izin verilen sınır değerlerin üzerinde olduğu belirlenmiştir.Öğe Batman ili ve civarının mikrotremor yöntemi ile zemin özelliklerinin incelenmesi(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-12-24) Yılmaz, Salim; Dinç, SalihDeprem öncesi ve sonrası zemin davranışı ile deprem sırasında zemin-yapı etkileşimi hakkında bilgi sahibi olmak amacıyla kullanılan mikrotremor yöntemi, son yıllarda yaygın olarak kullanılmaya başlanmış, kolay uygulanabilirliği, hızlı ve ekonomik olması nedeniyle jeofizik yöntemler içerisinde önemli bir konuma gelmiştir. Mikrotremor yöntemi ile yerin dinamik parametreleri, değişimleri, zemin kesitinde yer alan formasyonların dinamik davranış özellikleri ve hasar görebilirlik belirlenebilmektedir. Zemin araştırmalarında kullanılan zemin büyütmesi ve zemin hâkim periyodu parametreleri mikrotremor yöntemi ile hızlı ve ekonomik olarak tespit edilebilmektedir. Bu tez çalışması kapsamında, Batman il merkezi ve yakın çevresinde mikrotremor yöntemi kullanılarak alınan mikrotremor kayıtları, bölgenin jeolojik yapısı göz önünde bulundurularak değerlendirilmiş ve yorumlanmıştır. Çalışmada 3-bileşen hız ölçer sismometre ile ölçümler alınmış, veriler Geopsy yazılımında Yatay/Düşey Spektral Oranlar (Nakamura) yöntemi ile çözümlenmiş, bölgenin bilinen jeolojisi ve ilgilenilen araştırma derinliği göz önünde bulundurularak zemin hâkim frekansı saptanmaya çalışılmıştır. Çalışmanın ikinci aşamasında, ölçüm noktasındaki baskın frekans ile zemini oluşturan litoloji birlikte irdelenerek, bölgenin hâkim frekans haritaları yapılmış ve bölgenin jeolojisi ile elde edilen mikrotremor ölçümleri arasındaki ilişkiler yorumlanarak tartışmaya sunulmuştur. Batı Raman kampus alanındaki ölçümlerde, üç, dört, altı, sekiz ve on iki numaralı noktalar dışında kalan diğer noktalarda, baskın frekans değerlerinin 5 Hz ve üzerinde olması, periyod değerlerininde 0,2 saniyenin altında kalması Batı Raman Kampüs alanında hakim olan çok kırıklı, orta zayıf dayanımlı yer yer kil ara bantlı kireçtaşı birimi olduğunu göstermiştir. Kültür ve Pazaryeri mahallerinden alınan ölçümlerde, bir, üç, altı, yedi ve sekiz numaralı noktaların baskın frekans değerlerinin 1 Hz civarında olması, bölgenin zayıf sediman bir katmanla karakterize olduğunu, buna karşın diğer noktalardaki sonuçlar ile zeminin zayıf dayanımlı olarak belirlenmesi, bu bölgede kuzeybatı güneydoğuya uzanımlı bir boşluk ya da faylanma olabileceğini göstermiştir. Gap ve Bahçelievler mahallelerinde alınan mikrotremor kayıtlarında zemin hâkim periyodları 0,2-0,4 saniye arasında değişmiştir. Bölgeyi temsil eden baskın birimin eski alüvyon olmasından dolayı elde edilen ölçüm sonuçları ile uyumlu olduğu görülmektedir. Sediman kalınlığını gösteren modelde mevcut jeolojik eski alüvyon tabakası ile bire bir örtüşmektedir.Öğe Batman merkezi yer altı suyunun hidrokimyasal incelemesi(Batman Üniversitesi, 2014) Pınarkara, Şükrü Yavuz; Nalbantçılar, TahirBu çalışmada, Batman'da halkın yararlandığı yeraltı suyunun kalitesinin ortaya konulması ve halk sağlığı açısından riskli olabilecek bölgelerin belirlenmesi amaçlanmıştır. İnceleme alanı Batman ilinin merkez yerleşim alanını kapsamakta olup, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Dicle havzasında yer almaktadır. Bu alanda yaşlıdan gence doğru; Midyat formasyonu, Germik formasyonu, Şelmo formasyonu ve alüvyonlar jeolojik istifi oluşturmaktadır. 2013 yılı Ağustos ayına kadar süren arazi çalışmalarında inceleme alanını temsil edecek şekilde resmi kurumlar ile şahıs kuyularından oluşan 30 nokta belirlenmiştir. Yeraltısuyu örneklemesi yapılan kuyular serbest akifer özelliğindeki eski ve günce alüvyon ile Şelmo formasyonunun üst seviyelerinden oluşan birimlerde açılmıştır. Yeraltısuyu kalitesinin belirlenmesi amacıyla alınan su örneklerinin analizlerinden Schoeller, Wilcox, Piper, ABD tuzluluk, Durov ve Dairesel diyagramlar hazırlanmıştır. Buna göre su örnekleri; Ca+Mg>Na+K karbonatlı ve sülfatlı sular ve karbonat sertliği>karbonat olmayan sertliğe sahip su sınıfındadır. ABD tuzluluk diyagramına göre yeraltısularının çoğunlukla C2S1 bölgesine düşmekte, Durov diyagramına göre de ana anyonun HCO3, ana katyonun ise Ca olduğu anlaşılmaktadır. Yeraltı suyunun içme suyu amaçlı kirliliğinin belirlenmesine yönelik yapılan analiz sonuçlarından yararlanılarak bazı elementlere ait dağılım haritaları hazırlanmış, ayrıca TSE, EPA, EC ve WHO standartları ile karşılaştırılmıştır. Buna göre bazı su örneklerinde Al, Ba, Br, Mn, Ca ve NO3 konsantrasyonlarının içme suları standartlarına göre kabul edilebilir sınırı aştığı belirlenmiştir. Ayrıca yeraltısularında fenol içeriğinin örneklerin tamamına yakınında kabul edilebilir sınırı aştığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak inceleme alanındaki yeraltısuyu örneklerinden yapılan analizler neticesinde kullanma ve sulama amaçlı olarak bir soruna rastlanılmamıştır. Ancak örneklerdeki fenol varlığı ile Al, Ba, Br, Mn, Ca ve NO3 konsantrasyonlarının yüksek olması halk sağlığı açısından risk taşımakta olup, yeraltısuyunun sürekli takip ve denetimde tutulmasını gerekmektedir.Öğe Batman ve çevresinde agrega olarak kullanılan kayaçların özellikleri(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-06-26) Boğa Dalkılıç, Dilek; Kavak, OrhanBu Yüksek Lisans tez çalışması ile Batman il sınırları içerisinde bulunan ve agrega olarak kullanılan kayaçların genel özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda daha önce yapılan 1/100 000 ölçekli jeoloji haritalarından yararlanılarak Batman iline ait jeoloji haritası hazırlanmış ve genel jeolojisi derlenmiştir. Çalışma sınırları içinde ocak ve konkasörlerden alınan numuneler jeoloji haritasına işlenmiş ve numuneler fiziksel, kimyasal ve mineralojik-petrografik analizlere tabi tutulmuştur. Çıkan sonuçlar belirli teknik şartnameler ile karşılaştırılarak kullanım amaçlarına göre değerlendirilmiştir. Çalışma sonunda gevşek tutturulmuş Germik Formasyonu’ na ait kireçtaşlarından alınan numunelerin düşük parçalanma direncine sahip olduğu; ayırtlanmamış Midyat Grubu’ na ait kireçtaşlarından alınan bazı numunelerin de % 4’ den yüksek kirlilik oranına sahip olmalarından dolayı kullanım alanlarına göre uygun olmadıkları sonucuna varılmıştır. Güncel dere çakıllarından alınan numunelerin bir kısmının da kırılmışlık oranlarının % 95’ in altında düşük olduğundan kullanım alanları açısından şartnamelere uygun olmadıkları, diğer dere çakıllarından alınan agrega numunelerinin ise kullanıma uygun olduğu görülmüştür. Sonuç olarak Batman ili ve çevresinde agrega üretimine en uygun birimlerin, Midyat Grubu’ na ait kireçtaşlarından bir kısmı ile dere çakıllarından bir kısmının olduğu görülmüştür.Öğe Batı Raman sahası üretim kuyularında matkap performans değerlendirmesi ve matkap jet çapı seçimi optimizasyonu(Batman Üniversitesi, 2019-03-15) İmir, Ömer; Alpaslan, NurayBu çalışmada, Türkiye’nin en büyük petrol üretim sahası olan Batı Raman’da yapılan sondajların matkap performanslarının niteliksel değerlendirmesi ve matkap jet çapı seçme optimizasyonu yapıldı. Bu amaçla sondaj ve matkap parametreleri analiz edilmiştir. Çamurun reolojik değerleri, debi, dizi içi, anülüs ve matkaptaki basınç kayıpları toplamı, basınç kayıpları için yüzeyden harcanan güç (HHP), sondaj dizisi dizilimi (BHA), sondaj birim maliyeti, matkaba verilen ağırlık (WOB), dönme hızı (RPM) ve jet hızı parametreleri incelenmiştir. Bu amaçla Batı Raman sahasında yapılan sondajların ikinci aşamasında 8 ½’’ çapında PDC matkap ile kazılan beş kuyu, standart matkap ile kazılan beş kuyu ve insert matkap ile kazılan dört kuyu olmak üzere toplam on dört kuyunun verileri kullanılmıştır ve bu matkapların performansları niteliksel olarak değerlendirilmiştir. Kullanılan bu veriler ile oluşturulan grafikler karşılaştırılıp analiz edilerek, PDC matkabın zaman ve buna bağlı olarak maliyet açısından insert ve standart matkaba göre çok daha avantajlı olduğu tespit edilmiştir. Çalışmanın ikinci aşamasında, Bingham Plastik modeli kullanılarak maksimum matkap hidrolik güç için matkap jet çapı seçme optimizasyonu yapıldı. Yapılan optimizasyon ile on dört kuyunun verisi için bulunan optimum jet çapları ile bu sahada yapılacak sondajlarda daha iyi performans elde edilebileceği ve yapılacak sondajlarda en uygun matkabın kuyunun durumuna göre 6/32", 7/32" ve 8/32" çapa sahip jetlerden oluşan 6 adet jetin yer aldığı PDC matkaplar olduğu belirlenmiştirÖğe Beşiri (Batman) ile Kurtalan (Siirt) arasında gözlenen jipslerin jeolojik özellikleri(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2018) Koyuncu, Ebru Handan; Baran, Hacı AlimÇalışma sahası Beşiri (Batman) ile Kurtalan (Siirt) arasında yer alan yaklaşık 36 km2 ’lik bir alanı kapsamaktadır. İnceleme alanındaki birimler yaşlı olandan genç olana doğru Germav Formasyonu, Gercüş Formasyonu, Hoya Formasyonu, Germik Formasyonu ve Şelmo Formasyonu olarak gözlenmektedir. İnceleme alanında gözlenen jips Germik Formasyonuna ait evaporitik seviyeler olup, beyaz, bej renkli kireçtaşları içerisinde genellikle K55B/5-10˚KD duruşlu olup kalınlıkları 10cm’den 3m’ye kadar değişmektedir. Kireçtaşları ile ardalanmalı gözlenen seviyenin toplam kalınlığı 1m’den 20m’ye kadar değişmekte, jipsler, laminalı, ondüleli, masif, yumrulu gibi fasiyesler sunmaktadır. Çalışma alanının jeolojisini belirlemek, jips yataklarının yayılımının ve olası potansiyel alanların saptanması hedeflenerek görüntü iyileştirme, band oranları, renkli kompozit görüntülerin oluşturulması, Abrams yöntemi ve temel bileşenler analizi (TBA) gibi uzaktan algılama teknikleri kullanılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda mevcut yatakların dağılımı belirlenmiş ve bir potansiyel saha önerilmiştir. Uzaktan algılama.yöntemleriyle belirlenen.potansiyel alanların doğruluğunu.onaylamak amacıyla, arazi çalışması yapılarak gerekli jeolojik incelemeler.ve örnek alımları gerçekleştirilmiştir. Jips örneklerinin XRF sonuçları incelendiğinde örneklerin neredeyse tamamen CaO ve SO4’tan oluştuğu ve muhtemelen jipslerin oluşumuna neden olan çözeltiden çökeldiği düşünülen uyumsuz elementler (U, Th, Sr, Rb),bakır, kurşun, çinko, molibden, kalay ve antimuan içerdiği belirlenmiştir.Öğe Bulam (Çelikhan-Adıyaman) civarının uzaktan algılama yöntemi ile incelenmesi(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-05-28) Sever, Tamer; Baran, Hacı AlimÇalışma alanı Adıyaman ili Çelikhan ilçesi sınırları içerisinde yer alan Bulam mevkii ve çevresini kapsayan 914 km2’lik bir alanı kapsamaktadır. İnceleme alanında gözlenen birimler otokton ve allokton olmak üzere iki farklı jeolojik oluşuma sahip birimlerden meydana gelmektedir. Otokton birimler Besni (Orta Maastrihtiyen), Alt Germav (Orta-Üst Maastrihtiyen), Üst Germav (Alt Paleosen), Gercüş (Üst Paleosen) ve Hoya Formasyonlarından (Alt Eosen) oluşmaktadır. Allokton birimler ise Malatya Metamorfiti (Paleozoyik), Koçali Karmaşığı (Üst Triyas-Geç Kretase) ve Maden Karmaşığıdır (Alt Eosen). Birimlerin jeolojik haritalamasının yapımı ve olası alterasyon veya cevherleşmelerin tespiti amacıyla görüntü iyileştirme (kontrast germesi) ve görüntü aritmetiği (bant oranları, renkli kompozit görüntülerin oluşturulması, kontrollü sınıflama, Abrams yöntemi, Sultan yöntemi ve Temel Bileşenler analizi) gibi uzaktan algılama yöntemleri kullanılmıştır. Bu incelemeler sonucunda sahada gözlenen birimlerin litolojik belirlemesi gerçekleştirilmiş ve demirli mineraller açısından potansiyel olabilecek iki saha tespit edilmiştir. Tespit edilen sahalarda yapılan arazi çalışmalarında; jeolojik gözlemler yapılmış, numune alımı gerçekleştirilmiş ve sonuçların doğrulukları sınanmıştır. Sahadan alınan örneklerin XRD sonuçları incelendiğinde örneklerin kireçtaşı olduğu fakat tektonik etkinin olduğu yerlerde dolomitleşme ve/veya dolomit örneklerinin gözlendiği belirlenmiştir. Bulam civarını potansiyel alan olarak belirlenmesini sağlayan spektraların, tektonik yapılara bağlı olarak oluşan limonit ve hematit oluşumları ile yer yer birkaç on santimetre boyutuna varan hematit damarlarından kaynaklandığı belirlenmiştir. İkinci potansiyel alan olan Kömür sahasındaki yansıma değerlerinin ise kireçtaşlarının süreksizliklerini dolduran demir oksitler ve demir içeren toprak örtüsünden kaynaklandığı belirlenmiştir.Öğe Çatlaklı jeotermal rezervuarlarda ısı yayılımı modellemesi(Batman Üniversitesi, 2015) Bülbül, Mahmut; Kocabaş, İbrahimBu çalışmada jeotermal rezervuarlardan üretilen sıcak su ve buharın ısısı alındıktan sonra jeotermal rezervuarlara geri basılması sırasında gelişen veya sıcak susuz jeotermal alanlarda ısıl kurtarım için soğuk su enjeksiyonu sırasında gelişen ısı transferi modellerinin yeni analitik çözümleri sunulmuştur. Jeolojik olarak geçirimsiz matris içinde yerleşik sonsuz sayıda ayrık paralel çatlak modeli seçilmiş ve bu model için iki ayrı akış modeli gözönüne alınmıştır. İlk akış modelinde çatlak boyunca ısı taşınımlı yalın su akışı ve çatlağa iki yanından bitişik sonlu iki matris bloklarında ise akışa dik bir ısı iletimi farzedilmiştir. Bu akış modeli için Skoop ve Warrick izleyici taşınımı için geliştirdikleri çözümden çok daha basit ama çok daha etkin bir yeni çözüm geliştirilmiştir. İkinci akış modelin de ise çatlak boyunca ısı taşınımlı yalın su akışı ve hidrolik ısı yayılımı, bitişik matris bloklarında ise akışa dikey bir ısı iletiminin farzedilmiştir. Günümüze kadar sadece Laplace uzayında sunulmuş bu akış modelinin çözümlerinin hesaplanmasında sayısal dönüştürücüler (yarı-analitik çözümler ) kullanılmıştır. Bu çalışmada ilk defa İteratif Laplace dönüşümü metodu kullanılarak bu modelin yeni bir kapalı analitik çözümü (gerçek uzayda ) geliştirilmiştir. Son olarak her iki modelin doğrusal olmayan regresyon yöntemi ile saha deneylerinin verileri kullanılarak parametre değer tahminleri (kestirimleri ) yapılmıştır.Öğe Eğil ve çevresindeki (Eğil, Diyarbakır) alt eosen-üst oligosen yaşlı Gaziantep formasyonunun sedimantolojik ve jeokimyasal incelemesi(Batman Üniversitesi, 2017) Keskin, Faruk; Dinç, Salihİnceleme alanındaki Alt Eosen-Üst Oligosen Gaziantep formasyonu krem, bej, gri, beyaz, kirli beyaz renkli, orta kalın-çok kalın tabakalı, yer yer som, yer yer iyi gözenekli, bol fosilli kireçtaşlarından oluşmaktadır. Gaziantep formasyonu karbonatlı kayaçları egemen olarak kireçtaşı olup, tabanda dolomitik özellik sunar. Gaziantep formasyonu petrografik olarak 3 mikrofasiyese ayrılmıştır. Bunlar tanetaşı, istiftaşı ve mikro boyutlu anhedral dolomit fasiyesleridir. Kireçtaşları içersinde bentik foraminiferlerden Heterostegina sp. Miogypsinoides complanatus (SCHLUMBERGER)., Miogypsina polymorpha (RUTTEN)., Miogypsina sp., Operculina sp., Globoigerinoides sp., Amphistegina sp., ve Lepidocyclina sp., fosilleri bulunmaktadır. Dolomitlerin CaCO3 oranı % 55-99 mol arasında, MgCO3 içeriği % 1-45 mol arasında değişmekte olup, ana oksit içerikleri; SiO2 içeriği % 0.07-1.27, Al2O3 içeriği %0-0.40, Fe2O3 içeriği %0.01-0.22, olarak değişmektedir. Dolomitler Ca'ca zengin (Ca55-56 Mg52-53) non-stoikometrik dolomit özelliği göstermektedir. Ba içeriği genel olarak <60 ppm (ort. 6 ppm) olduğundan buradaki karbonatların denizel kökenli olduğunu göstermektedir. Gaziantep formasyonundaki kireçtaşlarının, δ18O değerleri %o-7.83 ile %o-5.33 PDB (ort. %o-6.80 PDB) arasında, δ13C değerleri %o-0.17 ile %o-6.90 PDB (ort. %o-3.90) (PDB) arasında değişmektedir. Dolomitlerin, δ18O değerleri %o-7.74 ile %o-1.23 PDB (ort. %o-5.36 PDB) arasında, δ13C değerleri %o-6.79 ile %o-0.68 PDB (ort. %o-4.10 ) (PDB) arasında değişmektedir. Gaziantep formasyonu dolomitleri periferal ortamda oluşan kireçtaşlarının geç diyajenetik (karışım zonu) ve sığ gömülme ortamında dolomitleşmesiyle meydana gelmiştir.Öğe Eğil ve çevresindeki (Eğil, Diyarbakır) alt miyosen yaşlı Fırat formasyonunun sedimantolojik ve jeokimyasal incelemesi(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2017-05-18) Demir, Yusuf; Dinç, Salihİnceleme alanında çalışmanın konusunu oluşturan Alt Miyosen Fırat formasyonunun litolojisini genel olarak pembemsi, krem, grimsi, açık gri renkli, bol kırmızı algli, seyrek ince tabakalı, orta-kalın tabakalı, masif kireçtaşları oluşturmaktadır. Fırat formasyonu kireçtaşları petrografik olarak 4 mikrofasiyese ayrılmıştır. Bunlar çamurtaşı, vaketaşı, istiftaşı ve tanetaşı fasiyesleridir. Fırat formasyonu kireçtaşlarının CaCO3 oranı %99-100mol arasında, MgCO3 oranı %0-1mol arasında değişmektedir. SiO2 içeriği %0.06-0.84, Al2O3 içeriği %0-0.19 arasında, Sr içeriği 25.5-351.8ppm, Ba içeriği 2-10ppm arasında ve Rb içeriğide 0.1-1.0ppm arasında değişmektedir. Ba içeriği genel olarak <60ppm (Ortalama 6ppm) olduğundan buradaki karbonatların denizel kökenli olduğunu göstermektedir. Fırat formasyonu kireçtaşlarının, δ18O değerleri %o-6.61 ile %o-8.71 PDB (ort. %o-7.76 PDB) arasında, δ13C değerleri %o-3.70 ile %o-7.83 PDB (ort. %o-6.09 PDB) arasında değişmektedir. Fırat formasyonu kireçtaşlarının oluşum ortamı sıcaklığı 50oC - 63oC arasında olup, ortalama sıcaklık 57oC'dir Fırat formasyonu içerisinde tanımlanan Dendritina cf. rangid Orbigny, Peneroplis sp., Borelis Curdica (Reichel), Amphistegina sp., Operculina sp. ve Miliolidae türü fosiller kireçtaşlarının çok sığ-sığ denizel ortamda çökeldiğini göstermektedir. Bu fosil faunası Burdigaliyen yaş aralığını vermektedir.Öğe Enjeksiyon ve kompaksiyon prensibinde sığ derinlikler için uygulanan zemin iyileştirme yöntemlerinin değerlendirilmesi(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-05-30) Beger, Ali; Beyaz, TurgayBu çalışmada, tasarlanan bir proje için taşıma gücü zayıf olan veya yetersiz kalan bir alandaki zeminin iyileştirilmesi veya güçlendirilmesi için yapılması gereken işlemler anlatılmaktadır. Bu kapsamda, Batman Üniversitesi Batı Raman Kampüsünde 3 farklı lokasyondaki, 5’er alanda; a) her lokasyonda iyileştirme yapılmadan önce, zeminin doğal haldeki jeoteknik özellikleri b) her bir lokasyonda dört (4) ayrı yöntemle zemin iyileştirme uygulandıktan sonraki jeoteknik özellikleri araştırılmıştır. Uygulanan iyileştirme yöntemleri sırasıyla: i) Çimento enjeksiyonu, ii) Kireç enjeksiyonu, iii) Epoksi enjeksiyonu ve iv) Ağırlık düşürme (dinamik kompaksiyon)’dir. Zemin iyileştirmesi yapılmadan önce, zeminin doğal haldeki jeoteknik özellikleri; arazide mikrotremor ölçümleriyle ve laboratuvarda deneyler yapılarak belirlenmiştir. Bu şekilde elde edilen ilk değerler; zeminin orijinal (referans) özellikleri olarak kabul edilmiştir. Literatürde (rapor, makale vb. çalışmalarda) yapılmış uygulamaları anlatılan 4 farklı yöntemle zemin iyileştirme işlemi yapılmıştır. Bu iyileştirme işlemlerinden sonra 28 gün beklenmiştir. Bu süre zarfında, zemine enjekte edilen sıvıların (malzemenin) katılaştığı kabul edilmiştir. Zeminden karotlu sondaj yöntemiyle, Shelby tüpü içerisine zemin örnekleri alınmıştır. Alınan zemin örneklerinin jeoteknik özelliklerini belirlemek amacıyla, laboratuvarda deneyler yapılmıştır. Bu deneylerden elde edilen parametreler, zeminin taşıma gücündeki değişimi hesaplamak için kullanılmıştır. Zemin iyileştirme işlemi yapılan alanlarda, yine mikrotremor ölçümleri yapılmıştır. İyileştirme işlemlerine bağlı olarak, zemin salınım periyodundaki değişim hesaplanmıştır. Bütün işlemlerden sonra, zemin iyileştirme işlemi yapıldıktan sonra belirlenen zemin taşıma gücü değerleri ve zemin salınım periyodu değerleri; zeminin orijinal haldeki taşıma gücü ve salınım periyodu değerleriyle karşılaştırılmıştır. Bu şekilde, zemin iyileştirme işleminin zemine sağladığı bir katkı olup-olmadığı araştırılmıştır. Elde edilen bilgiler yardımıyla; zemin iyileştirmesinin zeminin taşıma gücünü yaklaşık %10-25 arasında artış göstermiştir. Zemin salınım periyodu değeri azalmıştır/düşmüştür, bu düşmenin zemindeki sıkılaşmaya bağlı olduğu, zemin iyileşmesinin gerçekleştiği kabul edilmiştir.Öğe Güneydoğu Anadolu Otoktonu (Mardin-Mazıdağı) apsiyen-alt kampaniyen yaşlı Karababa Formasyonunun litolojik, mineralojik ve jeokimyasal özelliklerinin incelenmesi(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-08-21) Yıldırım, Mesude; Tetiker, Semaİnceleme alanı Arap Plakası'nın kuzeyini temsil eden Güneydoğu Anadolu Otoktonu (GDAO) olarak tanımlanan alanda yer alan Mardin-Mazıdağı yöresinde Üst Kretase yaşlı sedimanter kayaçlarla temsil edilen Karababa Formasyonu'dur. Birimin üç farklı litolojiye sahip üyeleri ayırt edilmiştir. Lokasyon I olarak tanımlanmış alan Karataş köyünde incelenmiş olup, elipsoyidal çört yumruları ve bol fosil kavkıları içeren gri bej renkli çok ince taneli, ayrışmış karbonatlı fosforit seviyeleri ile temsil edilmektedir. Lokasyon II olarak seçilen Ekinciler köyü kesitinde yer yer dolomitik seviyeler içeren bej renkli kireçtaşı, konkoyidal kırıklı killi kireçtaşları ve marn ardalanmasından oluşmaktadır. Lokasyon III olarak belirlenen üçüncü alan Evciler Köyü kesitinde ise sarımsı-bej renkli çört yumruları içeren kireçtaşı ve gri-bej renkli yapraklanmalı ayrışmış görünümde killi kireçtaşı ardalanması ile temsil edilmektedir. Birimi temsil eden kayaçlarda yapılan petrografik incelemelerden optik mikroskop incelemelerine (OM) göre sedimanter (çört) ve kimyasal kökenli olarak tanımlanan karbonat kayaçları (fosfopelmikrit, pelmikrit, mikrit, biyomikrit, mikrosparit, biyomikrosparit) farklı tane boyu, mineralojik bileşim ve dokusal ilişkiler göstermektedir. Karababa formasyonunda ortokemi mikritik ve sparitik çimento, allokemleri kavkı, pellet, kemik parçaları (balık dişleri), silt boyutunda kuvars, feldispat, serizit, mika (muskovit) ve ender tali mineraller (apatit) oluşturmaktadır. Bu kayaçlarda az miktarlarda kuvars, feldispat (plajiyoklaz), bulunmaktadır. Pellletler 50-200 m arasında değişen boyutlara sahip, küresel ve elipsoyidal şekilde olup, izotrop görünüm sergilemektedir. Kemik parçaları levhamsı bir görünüm sunmakla birlikte renksiz olarak gözlenmektedir. Çört türü kayaçlar bütünüyle mikrokristalin silis minerallerinden oluşmaktadır. Bu kayaçlarda özşekilli kalsit mineralleri ve silis dolgulu bıçak şekilli 500-2000 m arasında değişen boyutlara sahip balık dişleri (fish teeth) de saptanmıştır. Taramalı Elektron Mikroskop İncelemelerine (SEM) göre apatit mineralleri küresel ve elipsoyidal şekiller sunmakta olup, boyutları 100-200 m arasında değişmektedir. Taneler oldukça gevşek ince taneli fosfat çimento malzemesi tarafından doldurulmuştur. Apatit mineralleri EDS spektrum sonuçlarında ağırlıkça yaklaşık 80 % CaO ve 20 % P2O5 oranları saptanmıştır. Bu kayaçlarda apatitleşmiş kalın levhamsı kemik parçaları, gözeneklerde yapraksı smektit, kalın yapraklar biçiminde C-V, kalın (lata) şekilli ve/veya 1-2 m uzunlukta ışınsal ağsı kümeler şeklinde paragonit/sepiyolit lifleri de gözlenmiştir. X-ışınları Difraksiyon (XRD) yöntemi ile saptanan fosfatlı (fosforit, karbonatlı fosforit, silisli fosforit), silisli (çört), ve karbonat (fosfatlı kireçtaşı, kireçtaşı, silisli kireçtaşı, killi kireçtaşı, dolomit, marn) kayaçlarını oluşturan minerallerin genel ortalama değerlerine göre bollukları; kalsit, fillosilikat, apatit, kuvars, opal-CT, feldispat ve dolomit şeklinde sıralanmaktadır. Birimde fillosilikat/kil türü mineraller smektit, paragonit, illit, kaolinit, klorit, sepiyolit ve karışık tababakalı I-V ve C-V saptanmıştır. v Karababa Formasyonu kilt minerallerinde yapılan jeokimyasal analiz sonuçlarında toplam eser element derişimi 1000 kat zenginleşme gösterirken, 10 kat fakirleşme gözlenmektedir. Minerallerin toplam eser element değerleri ortalama 1578 ppm olarak saptanmıştır. Ortalama derişimlere göre; geçiş metalleri (Cu, Zn); W (granitoyid elementleri); As (karışık davranışlı); Be (halojen); Rb, Ba, Sr ve Ga (kalıcılığı düşük elementler); Ta, Nb ve Zr (kalıcılığı yüksek elementler) pozitif anomali göstermekedir. Co, Sc, Pb, Bi, Mo, Sb, Ag, Cs, Tl, Ta, ve Hf elementleri ise negatif anomali gözlenmiştir. Kil minerallerinde kondrit değerleri ile karşılaştırıldığında; köken kayaca, mineral ve elementlere göre zenginleşme ve fakirleşme olmakla birlikte, örneklerde gözlenen desenler ve Kuzey Amerikan Şeylleri'nden (NASC) ayrılmaktadır. Fillosilikat/kil mineralleri kondrit bileşimine göre belirgin bir şekilde ayrımlaşma sergilemekte ve minerallerinin ortalama iz element derişimi U, Ta, Nb ve Ti elementleri dışında diğer örneklerde NASC'ten daha düşük derişim sergilemektedir. İz elementlerin toplam derişimleri kondrite normalize edilmiş desenlerinde, uranyum (U) için 254.17, Ta için 62.96, Nb için 105.83 ve Ti için 42.24 (ppm) derişimleri belirlenmiş olup, NASC'e göre daha yüksek konsantrasyonlar elde edilmiştir. İz element desenlerinde U, Ta, Nd ve Ti elementleri için pozitif; K, Sr, P ve Eu için negatif anomali gözlenmektedir. Fillosilikat/kil minerallerinde toplam Nadir Toprak Element (REE) içerikleri 138.05-223.81 ppm arasında olup, ortalama 171.61 ppm değerindedir. Kil minerallerinin LREE'in bollukları, HREE'e göre bir azalma göstermektedir. Fillosilikat/kil minerallerinde La-Lu konsantrasyonu için 60-5 kat zenginleşme, Eu elementi NASC ve diğer tüm kil minerallerinde kısmen negatif anomaliye sahiptir. Karababa Formasyonu apatit minerallerinin eser element konsantrasyonları 2391-2411 ppm arasında değişmekte olup, Cu, V, Zn (Geçiş metalleri); W (granitoyid); As (karışık davranışlı); Be (halojen); Ba, Sr ve Ga (kalıcılığı düşük element); Zr, Y ve U (kalıcılığı yüksek element) elementleri pozitif anomali sergilemektedir. Ayrıca Co, Sc, Pb, Bi, Mo, Sb, Cs, Tl, Ta, Th ve Hf elementleri negatif anomali göstermektedir. Apatit minerallerinin kondrit normalize toplam derişimleri (ppm) sırasıyla uranyum için 6950.00, Sr için 208.33, P için 664.98 ve Y için 33.66 ppm olarak NASC den daha yüksek miktarlara sahiptir. Apatit mineralleri Ba, U, Ta, La, Sr, P, Sm ve Y elementleri için pozitif; Th, K, Nb, Ce, Nd, Hf ve için negatif anomaliye sahiptir. REE içerikleri NASC'ten düşük olmakla birlikte, kondrite göre artış sergilemektedir. Apatit minerallerinin toplam REE derişimleri 230.16-232.78 ppm arasında olup, ortalama 231.47 ppm değerindedir. Apatit minerallerinin Hafif Nadir Toprak Elementleri (LREE) derişimleri, Ağır Nadir Toprak Elementlerine (HREE) göre azalma eğilimi göstermektedir. La-Lu derişimi 8-69 kat zenginleşme sunarken, Ce ve Eu elementleri negatif anomali göstermektedir. Optik Mikroskop, Taramalı Elektron Mikroskop, X-ışını Difraksiyonu ve jeokimyasal incelemelere göre; Karababa Formasyonu farklı üyelerinde gözlenen apatit türü fosfat ve paligorskit/sepiyolit türü kil mineral oluşumları denizel ortamda kimyasal kökenli çökelimler olup, OM ve SEM incelemeleri paligorskit ve sepiyolit minerallerinin kayaç gözeneklerinde otijenik olarak geliştiğini göstermektedir. Karışık tabakalı minerallerin oluşumlarının ise neoformasyon ve/veya transformasyon süreçleriyle oluştuğu, matrikste rastlanılan smektit mineralleri ise otijenik bileşenleri temsil etmektedir. Elde edilen veriler ışığında Kretase yaşlı Karababa Formasyonu litolojik üyelerinde gözlenen yanal ve düşey yöndeki tüm kayaç ve fillosilikat/kil mineralojisindeki farklılıklar basenin jeolojik zamanlarda Kretase dönemindeki tektonik hareketlere bağlı deniz tabanındaki beslenmeden kaynaklanan çökelimlerin ve mineral oluşum süreçlerinin gerçekleştiği, sepiyolit/paligorskit ve fosfat oluşumlarının yaygın olarak koloidal ve çözünmüş bileşenler ve nispeten koyu renkli ferromagnezyum detrital mineralleri ile birlikte havzaya taşınan malzemenin, inceleme alanını çevreleyen Güneydoğu Anadolu Ofiyolit Kuşağı arasında yakın bir ilişki olduğu biçiminde değerlendirilmiştir.Öğe Jeofizik ve geoteknik metotlarla çamlıtepe mahallesi (Batman) zemininin mühendislik parametrelerinin belirlenmesi ve değerlendirilmesi(Batman Üniversitesi, 2016) Öncül, Nuray; Alpaslan, NurayBu çalışmada Batman ili, Çamlıtepe mahallesinde yapılaşma nedeniyle yapı temelinin oturacağı yerleşim alanındaki jeolojik tabakaların fiziksel özelliklerinin ve yeraltı yapısının ortaya çıkarılması için jeofizik ve geoteknik araştırmalar yapılmıştır. Bu amaçla, inceleme alanında yer alan birimlerin dinamik özelliklerini ve zeminin fiziksel parametrelerini belirlemek için altı adet sismik kırılma-MASW profili ve üç profil üzerinde tomografi çalışması, dört noktada Schlumberger elektrot dizilimli Düşey Elektrik Sondajı (DES) çalışması ve sekiz noktada jeoteknik sondaj çalışmaları yapılmıştır. Jeofizik çalışmalar ile P ve S dalga hızları derinlikle değişim kesitleri, yer elektrik kesitleri elde edilmiştir. Batman'ın yerleşim alanında (İnceleme alanı çevresinde ) jeolojik olarak kil, konglomera, kum ve çakıl içeren alüvyonlar bulunmaktadır. İnceleme alanı olan Çamlıtepe mahallesi zemininde de alüvyon birimlerden oluşan tabakalar mevcuttur. Batman ilinin çeşitli bölgelerinde bulunan kum içeren tabakaların tespit edilmesi, bu tabakalar üzerine yapılması düşünülen yapılarda meydana gelebilecek oturmaların ve zemin yenilmelerinin belirlenmesi için gereklidir. Yapılaşma öncesi bu tabakaların tespiti yapılaşma sırasında ve yapılaşma sonrasında meydana gelebilecek zemin yenilme risklerin belirlenmesi açısından önem arz etmektedir. Bu çalışmada Jeofizik veriler ile Seismager programı kullanılarak yeraltı yapısı görüntülenmiş, jeolojik sondaj verileri kullanılarak inceleme alanının yer yapısı, yerin dinamik özellikleri ve yapı için problem teşkil edebilecek kum içeren tabakanın tespiti yapılmış ve yapıda meydana gelebilecek geoteknik sorunlar araştırılıp bu sorunların çözümü için öneride bulunulmuştur. Ayrıca goeteknik problemler için kullanılan Plaxis programı ile zemin modellenmiştir. İnceleme alanında ki oturma probleminin belirlenmesi ve çözümüne yönelik zemin iyileştirme önlemlerinin alınması ile ilgili yapılması gerekenler tartışılmıştır.Öğe Karaboğaz ve Karababa formasyonlarının (Adıyaman) hidrokarbon potansiyeli ve iz element dağılımlarının incelenmesi(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-06-13) Koç, Veysi; Koca, DeryaBu çalışmanın konusu Adıyaman bölgesinde yer alan Kretase’den Senozoyik’e değişen birimlerden oluşmaktadır. Bölgemizde bulunan en yaşlı birimleri Kretase yaşlı Mardin, Adıyaman ve Şırnak grubu Formasyonları oluşturur. Mardin grubunu Albiyen yaşlı Areban, Sabunsuyu Formasyonları, Senomaniyen yaşlı Derdere Formasyonu ve Alt Kampaniyen-Üst Koniyasiyen yaşlı Karababa Formasyonu oluşturmaktadır. Adıyaman grubunu Koniyasiyen-Kampaniyen yaşlı Sayındere ve Karaboğaz Formasyonları oluşturmaktadır. Şırnak grubunu Kampaniyen-Maestrihtiyen yaşlı Kastel, Germav, Terbüzek ve Besni Formasyonları oluşturmaktadır. Kretase yaşlı birimlerin üzerine Senozoyik yaşlı Midyat ve Silvan Formasyonları gelmektedir. Midyat grubunu Paleosen-Eosen yaşlı Becirman-Gercüş-Hoya Formasyonları oluşturmaktadır. Silvan grubunu Oligosen-Miyosen yaşlı Fırat ve Şelmo Formasyonları oluşturmaktadır. Karaboğaz ve Karababa Formasyonlarının depolanma ortamları ile ihtiva ettikleri elementler jeokimyasal analiz yöntemleriyle incelenmiştir. Bu çalışmaya yönelik inceleme alanından alınan 30 adet kayaç numunesi üzerinde çeşitli jeokimyasal analizler yapılarak, içerdikleri ana ve iz element konsantrasyonları belirlenmeye çalışırmıştır. Elde edilen bu veriler doğrultusunda Karaboğaz Formasyonunun Corg ortalaması %2,72 iken, Karababa-A üyesinin Corg ortalaması % 1,98, Karababa-B üyesinin Corg ortalaması %0,10 ve Karababa- C üyesinin Corg ortalaması %0,21 olduğu belirlenmiştir. Bu durum Karaboğaz Formasyonunun zengin kaynak kaya, Karababa-A üyesinin iyi kaynak kaya, Karababa-B ve C üyelerinin ise zayıf kaynak kaya potansiyeline sahip olduklarını göstermektedir. Kerojen tipleri çoğunlukla Tip II olup birkaç örnek Tip I ve III kerojen tiplerini de göstermektedir. Olgunlaşma dereceleri olgunlaşmamış erken olgun evrede oldukları görürmüştür. XRD-SEM analizleri sonucunda kalsit, dolomit, kuvars, florapatit, illit, smektit ve kaolinit mineralleri belirlenmiştir. Bu mineraller ortamda sığ su karbonatlı tortulların baskın olduğunu göstermektedir. Çalışma alanımızın tektonik ortamının ada yayı-pasif kenar-aktif kıtasal kenar olduğu ve Günlenme indeksi parametreleri (CIA, CIW, PIA, WIP ve V) kullanılarak çalışılan örneklerin kaynak kaya kökeninin orta-güçlü günlenme etkisinde kaldığı belirlenmiştir. İncelenen örneklerin depolanma ortamının oksik-disoksik redoks koşullarında kaldığı görülmüştür. Örneklerin karbonat içerikli bir litolojiye sahip oldukları ve çalışma alanımızda Si, Fe, Ca, Na, P ve Cr majör oksitler, Ni, Sc, Ba, Co, Rb, Sr, U, V, W, Mo, Cu, Pb, Zn, As, Cd, Sb, Hg ve Se iz elementler zenginleşme göstermişlerdir. Karaboğaz Formasyonunda Dy, Ho, Er, Tm ve Yb Nadir toprak elementleri zenginleşme gösterirken; Karababa Formasyonunda ise Ce, Pr, Nd, Sm, Eu, Gd, Tb, Dy, Ho Er, Tm ve Yb Nadir toprak elementlerin Formasyonun tavanında zenginleştikleri görülmüştür.Öğe Karaköy (Hasankeyf/Batman) orta eosen-oligosen yaşlı germik formasyonu evaporitlerinin mineralojisi ve jeokimyası(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-11-13) Yelboğa, Şehnaz; Tetiker, Sema; Çoban, HakanEvaporit mineralleri (örn., jips ve anhidrit) ekonomik öneme sahip mineraller olup, evaporit yatakları, özellikle çimento ve alçı gibi inşaat sektöründeki yapı malzemeleri olarak ve ziraat sektöründe organik tarımcılıkta verim artırıcı ve dezenfektan olarak değerlendirilebilen potansiyel jeolojik malzemelerdir. Her geçen gün, bu tür yatakların keşfedilmesi ve değerlendirilmesi yerel kaynaklarımızın ülke ekonomisine katkısını da artırmaktadır. Sunulan tez çalışması ile Batman ili Hasankeyf İlçesi’nin güneyinde Karaköy civarında yüzeylenen Orta Eosen-Oligosen yaşlı Germik Formasyonu içinde belirlenen ve ekonomik önemi olabilecek evaporitik seviyelerin mineralojik ve jeokimyasal datalarının oluşturulması ve kimliklendirilmeleri amaçlanmıştır. Önceki çalışmalarda evaporit olarak tanımlanmış olan, ancak şimdiye kadar herhangi bir jeokimyasal ve mineralojik özellikleri araştırılmayan bu mineral depositleri, Batman civarında halk arasında horasan veya roma harcı veya ‘Cas’ olarak bilinmekte olup özellikle eski tarihi yapıların ve antik eserlerin bakım ve onarımında da kullanılmıştır. Tez çalışmasında uygulanan yöntemler; arazi ve laboratuvar çalışmaları olmak üzere başlıca iki aşamada gerçekleştirilmiştir. Arazi çalışmaları Hasankeyf (Batman) ilçesine bağlı Karaköy civarında yer alan evaporitlerin stratigrafik ölçümlerinin alınmış, örneklendirilmiştir. Laboratuvar çalışması kapsamında alınan örneklerin ince kesit yapımı, petrografik özellikleri, XRD-analizleri ile mineralojik bileşimlerinin ortaya konulmuş, jeokimyasal olarak ICP-MS metoduyla analizleri yapılarak ana-oksit, iz ve nadir toprak element içerikleri belirlenmiştir. İnceleme alanında Germik Formasyonu beyaz, bej, gri, kahvemsi, kirli sarı renkli yumuşak, dağılgan tabaka, nodül ve masif yapıdaki jips tabakaları ile, yer yer dolomit içeren kireçtaşı ve killi kireçtaşı türü kayaçlarla ardalanma sunmaktadır. Tabanda dolomit seviyeleriyle başlayan birim üstte doğru jips ardalanmaları devam etmektedir. Germik Formasyonu kırıntılı (karbonatlı şeyl), karbonat (jipsli marn) ve kimyasal (jips) kökenli kayaçlarında X-ışınları Kırınımı-Tüm kayaç (XRD-TK) incelemelerine göre, fillosilikat, dolomit, feldispat, kuvars ve kalsit mineralleri saptanmıştır. Jips minerallerinin jeokimyasal incelemelerinde REE içerikleri NASC’ten oldukça düşük olmakla birlikte, kondrite göre çok az artış sergilemektedir. Toplam REE konsantrasyonu GF-2 nolu örnekte (6.17 ppm) en az, GF-5 nolu örnekte (10.33 ppm) gerçekleşmiştir. Bu çalışmada araştırılan jips numunelerinin seviyelerde saf olarak bulunması, jeokimyasal özellikleri nedeniyle traslı çimento ve yüksek fırın cüruflu çimento yapımında kullanımına elverişli olduğu düşünülmektedir.Öğe Kıra Dağı (Batman) bazaltlarının petrojenezi(Batman Üniversitesi, 2014) Kalkan, Ali Özcan; Çoban, HakanBu Yüksek Lisans tez çalışması kapsamında, Batman ili, Kıra Dağı yöresinde yüzeylenen bazaltların mineralojik ve jeokimyasal özellikleri, petrolojisi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Pliyosen yaşlı Kıra Dağı bazaltları, bazanit ve trakibazalt olarak sınıflandırılmıştır. Genç ekstansiyonel tektonik ile yeryüzüne çıkmış olan Kıra Dağı trakibazaltlarının mineralojisini plajiyoklas, sanidin, olivin, piroksen ve opak mineraller oluşturmaktadır. Karacadağ bazaltları ile karşılaştırıldığında, jeokimyasal olarak Karacadağ bazaltları tipik OIB-benzeri astenosferik karakter gösterirken, Kıra Dağı bazaltlarının zenginleşmiş bir litosferik mantoya doğru eğilim gösteren bir karaktere sahip oldukları ortaya konmuştur. Jeokimyasal veriler Kıra Dağı bazaltlarının kıta-içi bir ortamda, astenosferik manto akışlarına bağlı olarak astenosferik bir mantonun önceden zenginleşmiş litosferik bir manto ile etkileşimini yansıtmaktadır. Jenezlerinde kabuksal kontaminasyon önemli bir rol oynamamış olup kimyasal olarak heterojen bir manto kaynağından farklı derecedeki kısmı ergime sonucu oluştukları belirlenmiştir.Öğe Maden sahalarının çevresel etkileri; Güneydoğu Elazığ örneği(Batman Üniversitesi, 2018) Köktan, Nida; Baran, Hacı AlimMadencilik faaliyetlerinde, ortaya çıkan atıklar hava, su ve toprak kalitesinin bozulması gibi çevresel etkilere neden olmaktadır. Açık işletmeciliğin yapıldığı inceleme alanındaki madencilik faaliyetlerinden ortaya çıkan atıklar yağış ve rüzgâr gibi doğal etmenlerle kolaylıkla farklı alanlara taşınabilmekte olup, su ve çevreye zararlı hale dönüşebilir etkilere neden olmaktadır. İnceleme alanı, Elazığ ilinin yaklaşık 30 km güneydoğusundaki Maden ilçesi ve 50 km doğusunda Alacakaya ilçesi sınırlarında 1/100.000 ölçekli topoğrafya haritalarında K43-L43 paftaları içinde yer almaktadır. Bu alanda Jura'dan Orta Eosen'e kadar farklı yaşlarda magmatik, sedimanter ve volkanosedimanter birimler yüzeylemekte olup, inceleme alanının genelinde Üst Jura-Alt Kretase yaşlı Guleman ofiyolitine ait kayaçlar gözlenmektedir. Alınan örneklerin ana anyon ve katyon analizleri ile iz element analizleri yapılmıştır. 2016 (kurak dönem) analiz sonuçlarına göre As, Ag, Cd, Pb, Sb ve Zn sırasıyla (0-0,034), (0-0), (0-0,0031), (0-0,653), (0-0,0014) ve (0-0,011) ppm değerleri arasındadır. 2017 (yağışlı dönem) analiz sonuçlarına göre As, Ag, Cd, Pb, Sb ve Zn sırasıyla (0-0,0009), (0-0), (0-0,00022), (0-0,336), (0-0,0035) ve (0-0,1249) ppm değerleri arasındadır. Bu metal ve metalloid elementler TSE, EPA standartları ile karşılaştırılmıştır.