İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü, Makale Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Girişimciliğin ekonomik büyüme ve kalkınmadaki rolü: Seçilmiş AB ülkeleri üzerine panel veri analizi (2001-2015)(Iğdır Üniversitesi, 2017-10-13) Aydın, Halil İbrahimİktisat yazınında ekonomik kalkınma olgusu, son zamanlarda oldukça ilgi gören konular arasında yer almaktadır. Büyümenin yanı sıra sosyal, siyasal ve kültürel değişimleri de içine alan ekonomik kalkınma kavramı için girişimcilik büyük önem taşımaktadır. Büyüme ve kalkınmanın lokomotifi olan girişimcilik sosyal ve kültürel değişim sürecini de beraberinde getirmektedir. Girişimcilik olgusu muhtevası itibariyle sosyo-ekonomik bir kavram olarak karşımıza çıkmakta olup, bu noktada ekonomik büyüme ve kalkınma süreci ile yakından ilişkisi söz konusu olmaktadır. Girişimcilik bir ülkenin ekonomik büyüme sürecinde istihdam ve refah artışı üzerinden olumlu etkiler doğurmaktadır. Bahse konu pozitif katkılar sayesinde ekonomik gelişme süreci hızlanmaktadır. Bu çalışma, girişimciliğin ekonomik kalkınma süreci üzerindeki rolü ve etkisinin nasıl olduğunu ampirik olarak araştırmayı amaçlamaktadır. Çalışmada, girişimciliğin ekonomik kalkınma süreci üzerindeki etkileri, seçilmiş 15 AB ülkesinin 2001-2015 dönemi verileri kullanılarak yatay kesit bağımlılığını göz önüne alan yeni nesil panel veri analizi metodolojisi bağlamında ekonometrik olarak incelemektedir. Uygulama sonucunda girişimciliğin ekonomik kalkınma üzerindeki etkilerinin inceleme döneminde pozitif yönlü ve istatistiki açıdan anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, çalışmada, girişimcilikten ekonomik büyümeye doğru işleyen pozitif yönlü bir nedensellik ilişkisinin bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuçlara göre girişimcilik ekonomik kalkınma üzerinde önemli bir etkiye sahip olmakta ve girişimciliğin geliştirilmesi ülkenin kalkınması için kilit rol oynamaktadır.Öğe Ar-ge yatırımlarının toplam faktör verimliliği üzerindeki etkileri: OECD ülkeleri üzerinde panel veri analizi (1994-2014)(Pamukkale Üniversitesi, 2017-01-01) Aydın, Halil İbrahim; Yalçınkaya, Ömerİçsel büyüme teorileriyle birlikte teknoloji düzeyindeki gelişmeler genellikle Ar-Ge yatırımlarıyla ilişkilendirilmekte ve farklı nitelikteki Ar-Ge yatırımlarının toplam faktör verimliliği üzerindeki etkileri teorik-ampirik düzeyde araştırılmaktadır. Bu çalışmada, OECD üyesi ülkelerde Ar-Ge yatırımlarının toplam faktör verimliliği (TFV) üzerindeki etkileri 1994-2014 dönemi için yeni nesil panel veri analizi metodolojisi ile ekonometrik olarak incelenmektedir. Ar-Ge yatırımlarının TFV üzerindeki etkilerinin daha tutarlı bir şekilde incelenebilmesi için 29 OECD üyesi ülke toplam Ar-Ge yatırımlarının büyüklüğüne göre OECD-1 ve OECD-2 olarak iki alt grupta analize dâhil edilmişlerdir. Bu yönüyle çalışmada, OECD-1 ve OECD-2 gruplarında yer alan ülkelerin uzun dönemli ekonomik büyüme performanslarının sürdürülebilirliği üzerinde farklı nitelikteki Ar-Ge yatırımlarının etkilerinin nasıl olduğu makroekonomik düzeyde araştırılmıştır. Çalışma sonucunda, inceleme döneminde farklı nitelikteki bütün Ar-Ge yatırımlarının TFV üzerindeki etkilerinin her iki ülke grubunda da pozitif yönlü olduğu ve bu pozitif yönlü etkilerin büyüklüğünün ise beklenildiği gibi OECD-1 grubunda çok daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte çalışmada, OECD-1 ve OECD-2 grupları arasında TFV üzerindeki etkileri itibariyle üniversiteler ve kamu kesimi tarafından geçekleştirilen Ar-Ge yatırımları açısından bir benzerliğin, özel sektör ve toplam Ar-Ge yatırımları açısından da bir farklılığın oluştuğunu belirlenmiştir.Öğe Finansal istikrarı sağlamaya yönelik bir araç: Rezerv opsiyon mekanizması(2017) Ergin Ünal, Ayşe; Aydın, Halil İbrahimKüresel kriz sonrası gelişmiş ülkelerin merkez bankaları tarafından benimsenen genişletici para politikası sonucu finansal piyasalara yoğun bir şekilde nakit akışı gerçekleştirilmiştir. Yaşanan bu süreç gelişmekte olan ülke merkez bankalarını ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nı yeni para politikası araçları bulmaya ve hayata geçirmeye yönlendirmiştir. Tam da bu noktada, Merkez bankası tarafından geliştirilen Rezerv Opsiyon Mekanizması karşımıza çıkmakta ve önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı, Rezerv Opsiyon Mekanizmasının finansal istikrarı sağlamaya yönelik avantajlarını ortaya koymaktır.Öğe Almanya’da güvencesiz çalışmaya karşı sendikaların tutumu(Batman Üniversitesi, 2017) Işık Erol, SevgiGünümüzde kamu ve özel sektörlerde giderek artan bir şekilde yapısal küçülme ve örgütsel değişim süreci yaşanmaktadır. Küresel sermayenin dünya üzerinde yeniden yapılanmasıyla birlikte işgücü piyasalarında da bir değişim ve yeniden yapılanma süreci yaşanmaktadır. Bu değişim işgücü istihdamını sadece geri kalmış ülkelerde değil, aynı zamanda gelişmiş ülkelerde de güvencesiz bir hale getirmeye başlamıştır. Öyle ki, günümüzde güvencesiz istihdam Alman işgücü piyasalarında da önemli bir endişe unsuru haline gelmiş ve sorunun çözümü için önlemler alınmaya başlamıştır. Bu konuda en etkili yapı hiç şüphe yok ki, sendikalardır. Almanya’da sendikaların, güvencesiz çalışmaya karşı sergiledikleri tutum; geliştirdikleri stratejileri çok önem arzetmektedir. Bu bağlamda sendikaların ele aldığı ilk strateji, toplu pazarlıkların, güvencesiz işçileri kapsayacak şekilde yapılmasıdır. İkincisi güvencesiz işlerin kaldırılması ya da en azından sınırlandırılmasıdır. Üçüncü strateji, güvencesiz istihdam edilenlerin, örgütlenmesinin önündeki engellerin kaldırılmasıdır. Sendikaların konu ile ilgili son stratejisi de düzgün işlerin diğer bir ifadeyle insan onuruna yakışacak işlerin yaygınlaştırılması şeklindedir.Öğe Enerji güvenliği: NATO’nun küresel enerji güvenliğindeki rolü(Batman Üniversitesi, 2012) Silinir, Murat; Karhan, Gökhan; Çayın, Mücahit; Aydeniz, NihatGünümüz dünyasında özellikle karşılıklı ekonomik ve siyasi bağımlılığın derinleştiği bir süreçte, enerji güvenliği stratejik bir önem arz etmektedir. Dünyada tüketim toplumlarının post-modern hale gelmesi sonucu devletler ve en önemlisi ekonomik sistemler için enerji, vazgeçilmez can damarıdır. Enerji olgusunun bu kritik yanı, güvenlik çalışmalarının önemli çalışma alanlarından biri haline gelmiştir. Bir bölgesel ve küresel güvenlik örgütü olan NATO da bu güvenlik alanında stratejik roller üstlenmektedir. Bu çalışmanın temel amacı, NATO’nun küresel güvenlik anlayışı çerçevesinde, enerji güvenliği kavramını incelemektir. Bu temel amaca yönelik olarak çalışma üç ana bölüme ayrılmaktadır. İlk kısımda, kavramsal zeminde güvenlik anlayışı, ikinci bölümde yeni güvenlik unsuru olarak enerji güvenliği ve son bölümde ise enerji güvenliği ve NATO analiz edilmeye çalışılarak geleceğe yönelik projeksiyonlar yapılacaktır.Öğe Geri Çekildi: Enerji ve ekonomik büyüme ilişkisi: Türkiye örneği(Batman Üniversitesi, 2012) Karhan, Gökhan; Silinir, Murat; Çayın, Mücahit; Aydeniz, NihatEnerjinin küresel güç olma yolundaki önemi daha önce olduğu gibi günümüzde de giderek artmaktadır. Enerji hem ülkeler için hem de küresel bazdaki şirketler için stratejik bir kaynak durumundadır. Çoğu ülkede olduğu gibi Türkiye’de de enerjide dışa-bağımlılık ve enerji tüketim hızı giderek artmaktadır. Enerjideki bu dışa bağımlılık sadece ülkelerin ekonomik yapısını dışa bağımlı hale getirmekle kalmayıp aynı zaman da ülkelerin siyasi yapısını ve gelecekteki kararlarını da dışa bağımlı hale getirmektedir. Bu ithalat fazlasını ve tüketim hızını azaltabilmek için yeni veya yenilenebilir enerji kaynaklarına verilen önemin arttırılması gereklidir. Bu çerçevede Türkiye’nin 1960-2011 yılları arasındaki enerji tüketimi ve ekonomik büyüme ilişkisi incelenmiştir. Çalışma sonucunda ise enerji ve ekonomik büyüme arasında çift yönlü nedensellik ilişkisi bulunmuştur.Öğe Küreselleşme olgusuna temel yaklaşımlar(Batman Üniversitesi, 2012-04) Aydeniz, Nihat; Silinir, Murat; Karhan, GökhanKüreselleşme olgusu sosyal bilimler alanında en çok tartışılan kavramlardan biridir. Tarihsel ardyöresi yüzlerce yıl öncesine kadar gitse bile, konuya kavramsal yaklaşımlar, özellikle doksanlı yıllarla birlikte ivme kazanmıştır. Kavram ile ilgili en önemli problemlerden biri kavramın çok boyutluluğunun göz ardı edilerek, tek boyutlu bir ideolojik açıklamaya maruz bırakılmasıdır. Kimileri için küreselleşme; insan hakları, özgürlük, demokratikleşme olarak görülebilirken, kimileri için de, sömürgecilik, emperyalizm, Amerikanlaşma, ulus-devlet karşıtlığı veya yeni kapitalizm olarak görülmektedir. Küreselleşme ile ilgili tüm yaklaşımlara “tek boyutlu” demek elbette doğru değildir. Küreselleşme olgusunu çok boyutlu bir bütünsellikle ele alan yaklaşımlar da mevcuttur. Buna göre küreselleşme, ekonomik, sosyal, siyasal, teknolojik, ekolojik, kültürel, tarihsel pek çok boyutu barındıran bir sürece işaret etmektedir. Küreselleşme ile ilgili göze çarpan en önemli özelliklerden birbiriyle çelişen pek çok farklı yaklaşımın varlığıdır. Bu yaklaşımlar üç ana kategoriye ayrılabilir; küreselleşme olgusunu olumlayan yaklaşımlar, bu olguyu olumsuzlayan yaklaşımlar ve küreselleşme olgusuna bütüncül yaklaşımlar.Öğe Bölgesel kalkınmada öncü rol üstlenen bölgesel kalkınma ajanslarının incelenmesi: Dicle Kalkınma Ajansı örneği(Batman Üniversitesi, 2012) Karhan, Gökhan; Çayın, Mücahit; Silinir, Murat; Aydeniz, NihatBu çalışmada, Türkiye`deki 26 Bölgesel Kalkınma Ajansından (BKA) biri olan ve TRC3 Düzey2`de bulunan Mardin, Batman, Siirt ile Şırnak illerini kapsayan Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) incelenmektedir. Çalışmada ilk başta kalkınmada BKA`ların önemi vurgulanmış olup, daha sonra DİKA derinlemesine analiz edilmiştir. DİKA gerek projeler bakımından olsun gerekse gelir-gider noktasında olsun büyük gelişmeler kaydetmiştir. DİKA`nın hizmet kapsamında olan illerin projelere başvuru sayısında, projelerinin kabul edilmesi noktasında ve projelerden alınan destek tutarındaki başarıları yıllara ve programlara göre değişiklikler göstermektedir. Yaptığımız araştırma sonuçlarına göre en başarılı il Batman olurken, en başarısız il ise Şırnak olmuştur.