Sason Meslek Yüksekokulu, El Sanatları Bölümü, Kitap ve Kitap Bölümleri Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Tombstones in dervish lodge structure of the Salihiyye gardens in Hasankeyf(Berikan Yayınevi, 2020) Balta Avut, HaticeThis book comprises of original studiesof scientists and researchers working in different disciplines of social sciences who responded to the call of Berikan Publishing House, which has been operating for more than two decades, to create an academic book to be published in foreign language through the agency of Prof. Osman Köse, an academician at the Police Academy. Scientists and researchers from Turkey, Azerbaijan and Russia applied for the call of Berikan Publishing House with ten English, two Persian, one Arabic and two Russian studies. Each study is classified according to the disciplines. In this respect, the book contains fifteen original studies from the disciplines of archaeology, history, art history, philology and international relations. Of those fifteen studies conducted by the academicians and the researchers, five are in art history, four are in history, three are in philology, two are in archaeology and one is in international relations. The original studies which enrich the existing literature and were conducted with an objective and innovative approach by the scientists and researchers have brought forth this interesting book. In this respect, this book is important as it is expected to lead to future interdisciplinary studies and to light the way for them. This book comprising of reviews and research articles is a gift to the world of science by its authors who worked in due diligence, commitment and firm intention. I would like to present my endless thanks to each of them for their precious efforts. To my workmates who put their efforts in editing and reduction stages and to the employees of the Berikan Publishing House who did a great job in the design, printing and publishing of the book, I really appreciate your contributions. Intended this book primarily to help the researchers and add to the science from a new angle.Öğe Mardin ilindeki Artuklu ve Akkoyunlu türbe gelenekleri(Eğitim Yayınevi - Bilimsel Eserler, 2021) Balta Avut, HaticeSanat, insanın duygu ve düşüncelerini yansıtmakta kullandığı bir yöntem olmasının yanı sıra sahip olduğu güzellik ve estetik bakış açısının da ifade aracı olarak tanımlanabilir. Sanatçının bilgi birikimi ve becerisine göre ortaya çıkan sanat, içinde bulunduğu toplumun kültür değerlerine ve inanç yapısına bağlı olarak da şekillenmektedir. Bu açıdan bakıldığında sanatın hem bireysel hem de toplumsal bir yönü bulunmaktadır. Bir toplumun bünyesinde barındırdığı sosyo-kültürel yapı, sahip olduğu inanç ve ritüeller, mitler ve etkileşim alanları gibi birçok unsur o toplumun sanat anlayışının oluşmasına etki eden en önemli faktörler olarak vurgulanabilir. Kendine özgü zengin bir tarihi dokusu ve sanat anlayışı olan Anadolu coğrafyası, çok sayıda taşınır ve taşınmaz kültür varlığına ev sahipliği yapmaktadır. Arkeoloji ve Sanat tarihi disiplininin genel çerçevesine uyularak hazırlanmaya çalışılan bu kitapta, Anadolu’nun farklı bölgelerine ait sanatsal ve kültürel faaliyetlere değinilmiştir. Çalışma kapsamında ele alınan konular, eski çağlarda Anadolu coğrafyasında görülen ritüeller, Karadeniz ve çevresine ait verileri incelemek amacıyla düzenlemiş olan yüzey araştırmalarında elde edilen bulgular ile ilgili değerlendirmeler, Pers İmparatorluğunun sosyal ve siyasal yapısı hakkında bilgiler içeren antik metinler, yazıtlar ve modern kaynakların incelenmesine dayalı gözlemler, günümüzde Bandırma Müzesi’nde yer alan ve Hristiyan kültürüne bağlı olarak şekillenmiş olan bir grup taş eserin komşu sanat çevrelerindeki benzer ve farklı örnekler ile karşılaştırılarak tanıtıldığı çalışma, Mardin’de yer alan Artuklu ve Akkoyunlulara ait türbe geleneğini plan ve mimari özelliklerinin yanı sıra yapıların inşasında kullanılan malzeme ve teknik özellikler ile bezeme programları açısından ele alan inceleme bu kolektif çalışmanın bölümlerini meydana getirmektedir. Gerçekleştirilen bütün bu araştırmalar, incelenen eserlerin somut anlamda tanıtılmasının yanı sıra temsil ettikleri kültürlere ait sembolik anlamları da irdeleyen ve etkileşim içerisinde bulundukları kültür çevrelerini de göz önünde bulundurarak yorumlayan bir bakış açısıyla ele alınmıştır.Öğe Geç Antik Çağ’da bir kırsal yerleşim : Dede Harabeleri(Ege Yayınları, 2019) Kozbe, Gülriz; Caner, Eyüp; Güngör, AkarcanMÖ 3. yüzyıl ile MS 7. yüzyıl sonuna dek yaklaşık 1000 yıl iskân görmüş olan Dede Harabeleri, bu süreç içerisinde tarımsal üretime yönelik kırsal bir yerleşim olarak varlık göstererek Hellenistik Dönem’den Geç Antik Dönem’e kadar bu kimliğini kesintisiz korumuş olmalıdır. Gerçekleştirilen kurtarma kazıları sonucunda, yerleşimde en az beş ayrı mimari tabakanın oluştuğu ve erken dönemden geç dönemlere doğru yerleşimin sınırlarının sürekli genişlediği tespit edilmiştir. Ağırlıklı olarak tarımsal üretime yönelmiş kırsal bir yerleşim şeklinde tanımlanmakla birlikte; Dede Harabeleri’nde yaşayanların standart bir yaşam tarzı içinde, standart tek bir iş koluyla meşgul olmadıklarını; tarımsal üretimin yanı sıra dokumacılık, hayvancılık ve maden işçiliği gibi birden fazla faaliyeti aynı anda gerçekleştirdiklerini söyleyebiliriz. Dede Harabeleri’nde “işlevsellik” her zaman ön plandadır. Yaşam tamamen üretime yönelik faaliyetler çerçevesinde şekillenmiş ve bu durum yerleşim dokusunun tamamına nüfuz etmiştir. Burada mimari, devşirme malzemenin yanı sıra doğadan elde edilen tüm malzemeler, hiçbir işleme tabi tutulmadan gelişigüzel kullanılarak şekillendirilmiştir. Gerek kullanılan seramikler; gerekse mimari sadece araç olarak görülmüş; amaç ise her zaman pratik üretim olmuştur. Türkiye’de kırsal yerleşim arkeolojisi açısından bugüne dek yapılan araştırmaların yetersiz olması nedeniyle barındırdığı kırsal nüfusun dinamik ve üretken yaşamını ortaya koyan Dede Harabeleri bu açıdan Geç Antik Çağ arkeolojisinde farklı bir yere sahip olacak eşsiz bir laboratuvar görünümündedir.