Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, Tez Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 20
  • Öğe
    Teknoloji çağında üniversite gençliği: Endüstri 4.0 farkındalığı ve girişimcilik niyeti arasındaki bağ
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-10-01) Bozkuş, Nihal; Fırat, İbrahim
    Endüstri 4.0 devrimiyle birlikte dijitalleşme hız kazanmış üretim, hizmet, sağlık ve eğitim sektörleri değişen ve gelişen çağa uyum sağlamak zorunda kalmıştır. Üniversitelerde endüstri 4.0 farkındalığıyla öğrencilerin, gelecek iş hayatında gelişmelerin olması kuvvetle muhtemeldir. Bu çalışma, teknoloji çağında üniversite gençliğinin endüstri 4.0 farkındalığı ve girişimcilik niyeti arasındaki bağı ölçmeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda endüstri 4.0 dönemine adapte olabilen ve gelişen teknoloji çağına uyum sağlayabilen bireyler yetiştirmek, endüstri 4.0 ile birlikte hayatımıza giren eğitim 4.0 çağına uygun teknik alt yapıyı sağlayabilen ve kullanabilen mezunlar yetiştirmek önem arz etmektedir. Çalışma 2023-2024 yılında Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinde yer alan üniversitelerde ve 21 farklı fakültede öğrenim gören ön lisans, lisans ve yüksek lisans öğrencileri üzerinde yürütülmüştür. Çalışmada nicel araştırma yöntemi kullanılmış ve online anket yöntemiyle 1166 öğrenciye ulaşılmıştır. Anket yöntemiyle elde edilen veriler SPSS 29.0 paket programıyla analiz edilip yorumlanmıştır. Elde edilen veriler öğrencilerin demografik özelliklerine göre; yaş, fakülte, üniversite, bölüm, eğitim düzeyi, not ortalaması, ortaöğretim mezuniyet durumu, kişisel aylık gelirleri, ailenin aylık geliri, anne ve babalarının eğitim düzeyleri ve endüstri 4.0 kavramını daha evvel duyup duymamaları değişkenlerine göre karşılaştırma yapılmış ve endüstri 4.0 kavramsal farkındalık düzeyleri ile girişimcilik niyetleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Çalışma neticesinde üniversite öğrencilerinin endüstri 4.0 kavramsal farkındalık düzeyleri ile girişimcilik niyetleri arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Buna göre, üniversite öğrencilerinin endüstri 4.0 kavramsal farkındalık düzeylerinin artması durumunda öğrencilerin girişimcilik niyetine olan eğilimleri de artacaktır. Yapılan literatür taraması neticesinde üniversite öğrencilerinin endüstri 4.0 kavramsal farkındalık düzeyleri ile girişimcilik niyetleri arasındaki ilişkiyi belirlemeye yönelik herhangi bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu bağlamda konuya ilişkin araştırmanın ilk defa yapılması açısından çalışmanın alan yazınına katkı sunması beklenmektedir.
  • Öğe
    Örgütsel sessizlik ve örgütsel ikiyüzlülüğün örgütsel bağlılığa etkisi: Tekstil sektörü üzerine bir araştırma
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-08-20) Eripek, Ela; Elitok, Uyum
    Günümüz yoğun rekabet ve küreselleşme çağında, örgütlerin gelişim ve değişime uyum sağlaması hayati öneme sahiptir; bu bağlamda, çalışanların yüksek performans göstermesi ve örgüte olan bağlılıklarının arttırılması kritik bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Çalışanlardan beklenilen performansın yakalanması, çalışanların örgüte olan bağlılıkları ile sağlanabilmektedir. Bununla birlikte, örgütlerde sıkça karşılaşılan sorunlardan olan örgütsel sessizlik ve örgütsel ikiyüzlülük gibi kavramlar örgütsel bağlılıkla ilişkili kavramlardır. Bu kavramlar arasındaki ilişkinin ortaya konulması akademik yazına katkıda bulunacaktır. Ayrıca örgütsel bağlılığa olumsuz etki eden örgütsel ikiyüzlülük ve örgütsel sessizlik durumlarının azaltılması için geliştirilen çözümlerin örgütlerde uygulanması açısından faydalı olarak görülmektedir. Bu çalışmada örgütsel sessizlik, örgütsel ikiyüzlülük ve örgütsel bağlılık konuları detaylı şekilde anlatılmaya çalışılmıştır. Araştırmanın temel amacı, Batman il merkezinde bulunan tekstil sektöründe çalışanların örgütsel sessizlik ve örgütsel ikiyüzlülük algılarının örgütsel bağlılık davranışları ile arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmaktır. İlişkisel tarama modelinde tasarlanan bu araştırmanın evrenini 2021-2022 yılında Batman il merkezinde bulunan tekstil işletmesi çalışanları oluşturmaktadır. Olasılığa dayalı olmayan örnekleme yöntemlerinden yargısal örnekleme yöntemi (araştırmanın amacına hizmet edecek kişilerin seçilmesi) ile ve çeşitli istatistiki değerler öncülüğünde 400 katılımcı örneklem sayısı olarak belirlenmiştir. Ankete dönüş yapan 400 kişinin 400’ ünün anketi geçerli olarak değerlendirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu, Örgütsel Sessizlik Ölçeği, Örgütsel İkiyüzlülük Ölçeği ve Örgütsel Bağlılık Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerle kurgulanan modeli test etmek üzere güvenilirlik, geçerlilik, doğrulayıcı faktör analizi, korelasyon analizi ve regresyon analizi yapılmıştır. Araştırma sonucunda ise örgütsel sessizlik ve örgütsel ikiyüzlülüğün örgütsel bağlılık ile arasında anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Sağlık kurumlarında hizmet kalitesinin hasta memnuniyetine etkisi: Batman’da bir hastane örneği
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-09-05) Işık, Ebubekir; Ekinci Demirelli, Arzu
    Dünya üzerinde artan nüfus ile birlikte her geçen gün sağlık kurumları verdiği hizmette yetersiz kalmaktadır. Kamu sağlık hizmetleri kurumlarının yanında, özel sağlık kurumlarının açılması, artması, kapasitelerinin genişlemesi, artan sağlık hizmeti ihtiyacını bir nebzede olsa karşılamak için gösterilen çabalardandır. Sağlık kurumları varlıklarını devam ettirebilmek için sundukları sağlık hizmetlerinin, sağlık hizmeti alan kişiler tarafından memnuniyet ile karşılanması gerekmektedir. Sağlık hizmeti alan kişilerin memnuniyetlerinin artmasıyla, sağlık hizmeti aldığı kurumu tekrar tercih etmesi ve başkalarına önermesi arasında doğrudan bir bağlantı vardır. Sağlık kurumlarının rakipleriyle rekabetini koruyabilmek, varlığını devam ettirebilmek ve en önemlisi hasta memnuniyetini sağlayabilmek adına, hizmet verdiği her alanda kalitesini sürekli artırmak, gelişen ve yenilenen teknolojiyi sürekli takip etmek temel hedefleri haline gelmiştir. Araştırmada sağlık kurumlarında sunulan hizmet kalitesinin, sağlık hizmeti alan hastaların memnuniyeti üzerindeki etkisini belirlemek amaçlanmıştır. Bu amaçla Batman ilinde faaliyet gösteren bir kamu hastanesinden yatarak sağlık hizmeti alan 310 hasta üzerinde araştırma yapılması planlanmıştır ve Servqual hizmet kalitesi ölçeği ve memnuniyet ifadelerinin yer aldığı anket yöntemi ile veri toplanmıştır. Öncelikle ölçme araçlarının veri ile uyumunu belirlemek amacıyla doğrulayıcı faktör analizinden yararlanılmıştır. DFA sonucunda elde edilen uyum indeksleri incelenerek ölçme araçlarının örneklem ile uyumlu olduğu görülmüştür. AVE ve CR kriterleri hesaplanarak birleşim geçerliliğinin sağlandığı ASV ve MSV kriterleri hesaplanarak da ayrışım geçerliliğinin sağlandığı gösterilmiştir. Conbach alfa analizi yapılarak ölçme araçlarının yüksek derecede güvenilir olduğu görülmüştür. Sonuç olarak hastaların almış oldukları hizmet kalitesine yönelik algılarının ile memnuniyet durumlarını etkileyip etkilemediğini belirlemek amacıyla yapısal eşitlik modellemesi analizi yapılmış, analiz sonucunda sağlık kurumlarında hizmet kalitesinin hasta memnuniyetini etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Örgütsel bağlılığın iş performansı üzerine etkisi: Siirt Üniversitesi örneği
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-10-02) Karabulut, Celal; Elitok, Yavuz
    Hizmet üreten kuruluşlarda personel maliyetinin toplam maliyetin %50’sinden fazlasını oluşturduğu bilinmektedir. Ayrıca, örgüt ile hedeflediği kitle arasındaki temasın büyük ölçüde personel aracılığıyla sağlandığı göz önünde bulundurulduğunda, çalışanların iş performansının hizmet üreten örgütler için hayati öneme sahip olduğu söylenebilir. Örgütsel bağlılık, yetiştirilmesi önemli maliyet ve zaman gerektiren çalışanların örgütte kalmasını sağlayan temel faktörlerden biridir. Bu bağlamda, bu araştırma, hizmet üreten bir kuruluş olarak Siirt Üniversitesi’nde görev yapan idari personelin örgütsel bağlılık düzeyleri ile iş performansı arasındaki ilişkiyi alt boyutlar düzeyinde incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışmada, Allen ve Meyer (1990) tarafından geliştirilen ve Wasti (2000) tarafından Türkçeye uyarlanan 18 ifadeden oluşan örgütsel bağlılık ölçeği, Smith, Organ ve Near (1983) tarafından geliştirilen 16 ifadeden oluşan iş performansı ölçeği ile Goodman ve Svyantek (1999) tarafından geliştirilen ve 8 ifadeden oluşan ölçeklerin Kanıgür (2009) tarafından birleştirilip sadeleştirilerek 22 ifadeye indirgenmiş iş performansı ölçeği kullanılmıştır. Araştırma, Siirt Üniversitesi'nin idari personeli arasında toplam 210 katılımcıyla yürütülmüş ve elde edilen veriler SPSS programı aracılığıyla analiz edilmiştir. Analizler sonucunda, ölçeklerin güvenilirliğinin yeterli olduğu ve verilerin normal dağılım gösterdiği belirlenmiştir. Regresyon ve korelasyon analizleri gerçekleştirilmiş olup, bulgular örgütsel bağlılığın duygusal bağlılık ve devam bağlılığı alt boyutlarının iş performansının görev performansı ve bağlamsal performans alt boyutlarıyla anlamlı bir ilişkiye sahip olmadığını, normatif bağlılığın ise görev performansı ile anlamlı bir ilişkiye sahip olmadığını ancak bağlamsal performans ile pozitif yönde ve orta düzeyde bir ilişki gösterdiğini ortaya koymuştur. Ayrıca, elde edilen bulgular genel ölçekler düzeyinde analiz yapıldığında, örgütsel bağlılığın iş performansı üzerinde anlamlı ve pozitif yönlü bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir.
  • Öğe
    İş tatmininin çalışanın sürdürülebilir performansı üzerindeki etkisinde yenilik ikliminin aracılık rolü
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-10-01) Uysal, Gökhan; Fırat, İbrahim
    Global kaynaklara erişimin kolaylaşması ile birlikte organizasyonlar, benzer kaynak ve imkânları kullanarak daha fazla çıktı elde ederek rekabet koşullarında öne çıkmayı amaçlamaktadırlar. Bu durumda işgörenlerin performansı oldukça önem kazanmıştır. Organizasyonlar, iş görenlerin performans artışını sağlamak için iş tatmin duygularını en yüksek seviyede ve sürdürülebilir kılarak, maksimum fayda elde etmeyi amaçlamaktadırlar. Bu amaç doğrultusunda birçok yenilikçi teknik ve yöntemler geliştirilmiştir. Bu araştırmanın amacı, Türkiyede sağlık sektöründe çalışan sağlık çalışanlarının iş tatmin düzeylerinin sürdürülebilir performansları üzerindeki etkisinde yenilik ikliminin aracılık rolünün etkisini saptamaktır. Bunlara ek olarak sağlık çalışanlarının iş tatminlerinin ve sürdürülebilir performansları ile yenilik iklimi alt boyutları olan kaynak sağlama, yeniliği destekleme ve yeniliği engelleme olan ilişkilerinin de incelenmesi amaçlanmıştır. Türkiye’deki sağlık sektöründe çalışan 411 kişiye anket uygulanarak evreni temsil edilmesi amaçlanmıştır. Ölçeklere güvenirlilik ve doğrulayıcı faktör analizi yapılmasını takiben hedef analizlere geçmeden önce normallik varsayımları kontrol edilmiştir. Bu varsayımlar Kolmogorov-Smirnov istatistik değerlerinin kıyaslanması, çarpıklık basıklık değerleri, değişim katsayısı ve q-q plot grafiklerinin yorumlanması ile analizlere parametrik testlerle devam edilmiştir. Yapılan analizler incelendiği zaman iş tatmininin çalışanın sürdürülebilir performansı üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğu, iş tatmininin yenilik iklimi üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğu, yenilik ikliminin çalışanın sürdürülebilir performansı üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğu ve iş tatminin çalışanın sürdürülebilir performansı üzerindeki etkisinde yenilik ikliminin aracılık rolü oynadığı saptanmıştır. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda yenilik ikliminin sağladığı pozitif etkiler saptanmış olup, bu konuda sağlık sektöründe görev yapan yönetici veya çalışanlara yenilik iklimi hususunda yapılacak teşvikler için bu çalışmanın olumlu anlamda etki edeceği düşünülmektedir.
  • Öğe
    Ortaöğretimde verilen finansal okuryazarlık eğitiminin, öğrencinin finansal bilgi, tutum ve davranışına etkisi: Batman ilinde bir araştırma
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-11-19) Alkan, Reşit; Elitok, Yavuz
    Araştırmanın amacı; ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören öğrencilerin finansal okuryazarlık seviyelerini ölçmek ve ortaöğretimde verilen finansal okuryazarlık eğitimleri ile finansal bilgi, tutum ve davranış arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Çalışma; Batman ilinde, finansal okuryazarlık dersleri verilen ve verilmeyen genel ve mesleki lise türlerinde, 2022-2023 Eğitim Öğretim yılında örgün öğretimdeki 15- 19 yaş aralığındaki 474 öğrenci üzerinde yürütülmüştür. Çalışmada; öğrencilerin finansal okuryazarlık düzeyleri, para davranış algıları, para yönetim özyeterlik algıları, finansal bilgi seviyeleri olarak üç bileşende ölçülmüş ve araştırma konusu öğrencilerin farklı sosyoekonomik ve eğitsel nitelikleri ile ilişkilendirilerek incelenmiştir. Araştırmada; öğrencilerin finansal okuryazarlık açısından, para yönetim özyeterlik algıları ve para davranış algıları ortalamanın üzerinde, finansal bilgileri orta düzeyde başarılı bulunmuştur. Çalışmada, Güvenç (2016) tarafından geliştirilmiş olan “Finansal Okuryazarlık ve Para Yönetimi Algısı Ölçeği” veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Araştırmada toplanan veriler, SPSS 26.00 Programı ile t-test, ANOVA, Welch ve Post Hoc testlerinden Scheffe Test kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmada; lise öğrencilerinin finansal bilgi, tutum ve davranış düzeyleri ile yaş, anne ve babanın eğitim düzeyi, kişisel gelir ve ailenin geliri arasında istatistiki bir anlamlılık ilişkisi bulgusuna ulaşılamamıştır. Buna karşın, cinsiyet değişkeninde erkek katılımcıların kadın katılımcılara göre finansal tutum başarılarında anlamlı fark gözlenmiştir. Okul türleri değişkeninde ise Meslek Lisesi öğrencilerinin finansal davranış başarısında genel lise öğrencilerinden anlamlı bir şekilde farklılaştığı, Genel lise öğrencilerinin ise finansal bilgi başarısında Meslek lisesi öğrencilerinden farklılaştığı sonucuna ulaşılmıştır. Finansal okuryazarlık içeren derslerin alınıp alınmaması durumunda finansal okuryazarlık başarısının değişiminin ölçümünde ise, Mesleki Gelişim Atölyesi dersini alan öğrencilerin finansal okuryazarlık dersi almayan öğrencilere göre finansal bilgi ve davranış başarısında pozitif yönlü farklılaştığı sonucuna ulaşılmıştır. Araştırma bulguları çerçevesinde; lise öğrencilerinin finansal okuryazarlık düzeylerinin bireylerin sosyoekonomik ve eğitsel özelliklerine göre farklılık gösterdiğine ulaşılmıştır. Özellikle okul temelli finansal eğitimin yararı, finansal okuryazarlık içeren dersleri alanların test başarısında ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede elde edilen verilerin, liselerde seçmeli veya zorunlu finansal okuryazarlık eğitimlerinin planlanmasında katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.
  • Öğe
    Örgütsel sinizm ile örgütsel yabancılaşmanın iş performansına etkisinin incelenmesi üzerine bankacılık sektöründe bir araştırma
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-08-08) Atalay, Kübra; Elitok, Uyum
    Araştırmanın amacı, TRC3 bölgesindeki Batman şehrinde yaşayan banka çalışanların örgütsel sinizm ile örgütsel yabancılaşmanın iş performansına etkisinin incelenmesidir. Çalışma, bankacılık sektöründe örgütsel sinizm ile örgütsel yabancılaşmanın iş performansı üzerindeki etkilerini incelemesi açısından önem taşımakta ve bu konuda kaynak teşkil etmektedir. Ayrıca örgütsel sinizm, örgütsel yabancılaşma ve iş performans ilişkisiyle ilgili olarak literatüre katkı sağlayacağı da düşünülmektedir. Araştırmanın evrenini Batman ilinde faaliyet gösteren bankacılık sektörü çalışanları oluşturmaktadır. Petrol ve tarım faaliyetlerinin etkisiyle Batman ili ekonomisinin hızla gelişmesi, son 20 yılda banka şubelerinin sayısının beş kat artması ve Batman ilinde daha önce böyle bir çalışma yapılmamış olması araştırma evren seçiminde etkili olmuştur. Araştırmada evreni oluşturmada basit tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Batman ilinde toplam 17 banka faaliyet göstermekte olup bu bankaların toplam 27 şubesi bulunmakta ve bu şubelerde toplam 309 çalışan bulunmaktadır (www.tbb.org.tr). Bu çalışanların dan 175 tanesi uygulama kapsamına alınmıştır. Ankette Brandes ve arkadaşlarının geliştirdiği ve Kalağan (2009) tarafından Türkçeye uyarlaması yapılan “Örgütsel Sinizm Ölçeği”, Seeman (1959) ve Tekin (2012)’in geliştirdiği yaklaşımlar doğrultusunda, Arslan (2016) tarafından oluşturulan “Örgütsel Yabancılaşma Ölçeği”, Tseng ve Lee, (2009)’nın geliştirdiği “iş performansını” ölçeği kullanılmıştır. Çalışma sonuçlarını genel olarak değerlendirildiğinde; Örgütsel sinizm ile örgütsel yabancılaşma arasında pozitif yönlü orta düzeyde anlamlı bir ilişki belirlenmiştir. Örgütsel sinizm ile İş performansı arasında negatif yönlü orta düzeyde anlamlı bir ilişki belirlenmiştir. Örgütsel sinizm alt boyutları olan Bilişsel Sinizm, Duyuşsal Sinizm ve Davranışsal Sinizmin çalışanların iş performansı üzerinde negatif yönlü etkisi vardır. Örgütsel yabancılaşma ile iş performansı arasında negatif yönlü düşük düzeyde anlamlı bir ilişki belirlenmiştir. Örgütsel yabancılaşma alt boyutları olan, Güçsüzleşme, Anlamsızlaşma, Kendine Yabancılaşma algıları iş performansı üzerinde negatif yönlü etkisi belirlenmiştir. Kuralsızlık ve Toplumsal Yabancılaşma çalışanların iş performansı üzerine anlamlı etkisi belirlenmemiştir. Çalışma sonuçlarımızda banka çalışanlarının cinsiyet, medeni durumu değerlendirildiğinde çalışanların yaş, eğitim, gelir, görev, hizmet yılı değişkenlerinin göre örgütsel sinizm algıları, örgütsel yabancılaşma ve iş performansı arasında anlamlı farklılık görülmemiştir.
  • Öğe
    Muhasebe meslek mensuplarının tükenmişlik düzeylerinin iş performansına etkisi ve çözüm önerileri: Batman ili örneği
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-07-05) Doğan, Mervan; Elitok, Uyum
    Çalışma, Batman ili muhasebe meslek mensupları arasında tükenmişlik sendromunun ve bu sendromun iş performansına olan etkilerinin incelenmesini amaçlamaktadır. Muhasebe meslek mensupları, Batman ili gibi özel bir bölgede çalıştıklarından dolayı, bölgeye özgü koşulların da bu meslek grupları üzerinde farklı etkiler yaratması muhtemeldir. Bu bağlamda, çalışma, Batman ili muhasebe profesyonellerinin tükenmişlik düzeyini belirlemek ve tükenmişlik sendromunun iş performansları üzerindeki potansiyel etkilerini değerlendirmeyi hedeflemektedir. Çalışma, nitel ve nicel araştırma yöntemlerini kullanarak, Batman ili muhasebe meslek mensupları arasında tükenmişlik sendromu belirtilerini ve bu sendromun iş performansına olan etkilerini analiz edecektir. Anketler ve literatür taraması gibi yöntemler, araştırmanın kapsamlı bir şekilde yürütülmesine olanak tanıyacaktır. Araştırmanın sonuçları, Batman ili muhasebe meslek mensuplarının tükenmişlik sendromu yaşadığında iş performanslarının nasıl etkilendiğini ortaya koyacak ve bu duruma özgü çözüm önerileri sunacaktır. Batman ili örneği üzerinden gerçekleştirilen çalışma, bölgesel farklılıkları dikkate alarak muhasebe meslek mensuplarının iş yaşam kalitesini artırmaya yönelik uygulanabilir stratejiler geliştirmeyi amaçlamaktadır.
  • Öğe
    Sosyal medyanın marka iletişimine etkisinin incelenmesi: Batman ili örneği
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-06-28) Tüzün, Serkan; Kılınç, Kazım
    Tüketiciler, kişisel veya ailevi ihtiyaçlarını gidermek için alışveriş yapmaktadırlar. Bu ihtiyaçlarını bazen alışveriş noktalarına giderek satıcılarla etkileşim kurarak bazen de oturdukları yerden telefon, tablet, bilgisayar aracılığıyla gidermeye çalışmaktadırlar. Günümüzde teknolojiye bağlı olarak e-ticaretin gelişim göstermesi var olan yüz yüze alışverişi her geçen gün azaltmakta, internet üzerinden alışverişi ise arttırmaktadır. Söz konusu durum nedeniyle üreticiler ve satıcılar pazar yerlerini internet üzerine taşımakta ve müşteri kitlelerini bu mecralara yönlendirmektedirler. Marka bağımlılığı sağlamak ve satış artışı sağlamak amacı ile de sosyal medyayı bir iletişim aracı olarak kullanmaktadırlar. Bu bağlamda marka ve firmaların, tüketicilerin markalarına olan meraklarını öğrenmek konusu ön plana çıkmıştır. Sosyal medyayı bir iletişim aracı olarak kullanılması ile bu merak giderilmeye çalışılmıştır. Merak sonucunda tüketicilerin marka veya firma hassasiyetlerini ortaya çıkartmaya çalışmışlardır. Söz konusu çalışma ile özellikle her geçen gün daha fazla ilerleme kat eden teknoloji birlikte üretilen markaların/ürünlerin, sosyal medyada alışveriş yapan tüketiciler üzerinde ne tür bir etkisi olacağı merak konusu olmuştur. İşletmeler ise müşterilerinde meydana gelen bu merakı gidermek ve rahat bir şekilde markalarını piyasaya sunmak için sosyal medya iletişime önem vermişlerdir. Yapılan açıklamalar doğrultusunda bu çalışma ile sosyal medyanın marka iletişimi üzerindeki etkisi belirlenmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda sosyal medyanın marka iletişimi üzerinde ne tür bir etkisinin olduğunu ortaya çıkartmak çalışmanın amacını oluşturmuştur. Söz konusu amaç çerçevesinde uygulanan anketler Batman’da yaşayan 600 kişiye uygulanmıştır. Analizlerin yapılması için veriler istatistiki analiz programı veri kütüklerine kaydedilmiştir. SmartPLS4 programı ile yapılan analizde Güvenilirlik, faktör analizi, t-testi, regresyon ve korelasyon analizi gibi istatistiksel analizler uygulanmıştır. Yapılmış olan analizler neticesinde, sosyal medyanın marka iletişimi üzerine etkisi ile tüketicilerin satın alma niyeti arasında pozitif yönlü bir ilişkinin olduğu belirlenmiştir. Ayrıca markların, sosyal medya üzerinde yapmış oldukları çalışmalar tüketicilerin satın alma niyeti üzerinde pozitif yönlü ve anlamlı bir etkisinin olduğu belirlenmiştir. Yapılan çalışmada elde edilen sonuçlar çerçevesinde, araştırma konusunun geliştirilmesine, tüketicilerin, markaların sosyal medyada yaptıkları iletişimin artrılmasına, tüketicileri daha fazla bilgilendirilmesine ve bilinçli tüketiciliğin artırılmasına yönelik çeşitli öneriler sunulmuştur.
  • Öğe
    Akademisyenlerin pozitif psikolojik sermaye algıları ile iş performansları arasındaki ilişkinin belirlenmesi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-12-28) Altun, Fatih; Ekinci Demirelli, Arzu
    Bu çalışmanın amacı, akademisyenlerin pozitif psikolojik sermaye algıları ile iş performansları arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Bu kapsamda, Batman Üniversitesi bünyesinde görev yapan 245 akademisyen üzerinde nicel araştırma yöntemlerinde kullanılan anket tekniği ile veriler toplanmıştır. Anket çalışmasından elde edilen veriler üzerinde istatistiksel analizler yapılmıştır. Pozitif psikolojik sermaye ile iş performansı ölçek toplam puanlarının güvenirliklerini test etmek için Cronbach Alfa içsel tutarlılık testi uygulanmıştır. Ölçeklerin geçerliliğini, güvenirliliğini kontrol etmek ve faktör yapısına uygun olarak ölçülüp ölçülmediğini belirlemek amacıyla doğrulayıcı faktör analizi yapılmıştır. Dağılım normalliğine karar vermek için Kolmogorov-Smirnov testinden faydalanılmıştır. Verilerde normal dağılımın gözlendiği durumlarda, bağımsız iki grubu karşılaştırmak için t-testi (Independent sample t-testi) kullanılmıştır. Birbirleri ile ilişkisiz ikiden fazla grubun karşılaştırılması için ise Tek yönlü Varyans (Oneway ANOVA) analizi tercih edilmiş ve farkın kaynağının tespiti için post-hoc analizler gerçekleştirilmiştir. Varyansların homojenliği durumunda Bonferroni testi, homojen bulunmadığı durumlarda ise Tamhane’s testleri kullanılmıştır. Varyansların homojenliğini belirlemek için Levene istatistiği kullanılmış ve varyansların homojen olup olmadığı belirlenmiştir. Akademisyenlerin pozitif psikolojik sermaye algıları ile iş performansları arasındaki ilişkiyi belirlemek için pozitif psikolojik sermaye ölçek\alt boyut toplam puanları ile iş performansı ölçek puanları arasındaki ilişkiye pearson korelâsyon katsayısı ile bakılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, akademisyenlerin pozitif psikolojik sermaye algıları ile iş performansları arasında pozitif yönde ve anlamlı bir ilişkinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Taraftarlıkta marka sadakatinin lisanslı spor ürünleri satın alma tercihine etkisi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-08-17) Aydın, Yahya; Kılınç, Kazım
    Spor kulüplerinin pazarlama yoluyla taraftarlara sundukları lisanslı spor ürünleri, kulüplere ciddi anlamda gelir sağlamaktadır. Lisanslı spor ürünleri gelir sağlamanın yanında takım ile taraftar arasında duygusal bağları geliştirme olanağı da sağlamaktadır. Marka sadakati, spor tüketicilerinin ürüne ve işletmeye olan bağlılıklarının en önemli göstergesi olup, spor işletmecileri ve pazarlamacılar için de rakiplerine karşı üstünlük sağlamada kullanılabilecek önemli bir faktördür. Bu çalışmada, taraftarlıkta marka sadakatinin lisanslı spor ürünü satın alma tercihine olan etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın örneklemini, Türkiye’de ikamet eden herhangi bir spor branşının taraftarı olan bireyler oluşturmaktadır. Çalışma kapsamında yararlanılan veriler, olasılığa dayalı olmayan kolayda örneklem yöntemi ile belirlenen 494 spor taraftarından anket yöntemi ile elde edilmiştir. Evrenin tamamına ulaşmanın mümkün olmaması ve zaman ile maliyet faktörleri yapılan araştırmanın kısıtlarını oluşturmuştur. Yapılan çalışmada tanımlayıcı istatistikler, açıklayıcı faktör ve güvenilirlik analizleri için SPSS paket programından; doğrulayıcı faktör analizi ve yapısal modelleme için ise SmartPLS 4 programından faydalanılmıştır. Bu kapsamda elde edilen bulgulara göre, taraftarlıkta marka sadakatinin, lisanslı ürün satın alma isteği ile lisanslı ürün satın alma sıklığı üzerinde pozitif yönlü etkisinin olduğu görülmüş ve araştırma hipotezleri desteklenmiştir. Çalışmadan elde edilen sonuçların; spor kulüpleri ve lisanslı spor ürünleri üreten işletmelere pazarlama stratejileri belirleme konularında katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
  • Öğe
    Dijitalleşme ve finansal okuryazarlık: Batman Emniyet Müdürlüğü örneği
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-02-26) Agrıç, Metin; Güdelci, Erkin Nevzat
    Teknoloji alanında yaşanan gelişmeler, geleneksel yöntemlerle gerçekleştirilen birçok hizmetin dijital ortama kaymasına neden olmaktadır. Dijital ortama yayılan bu hizmetler, bireylere ve işletmelere zaman, mekân ve maliyet tasarrufu sağlamaktadır. Dijital alanda yaşanan bu avantaj kendisini okuryazarlık alanında da göstermektedir. Dijitalleşme birlikte finansal sektörde yaşanan değişimler söz konusu alanın okuryazarlığının bilgi, yetenek ve uygulama ile gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bilgisayar, mobil cihazlar ve internet erişiminin yaygınlaşması birlikte finansal okuryazarlık da önemli ölçüde ilerleme kaydetmiştir. Dijital alanda yaşanan yeniliklerle birlikte finansal hizmetlerde çeşitlilik hızlanmış ve insanların anlayabileceği pratik uygulamalar oluşturulmuştur. İnternet ve mobil bankacılık destekleri sayesinde şubeye gitmeden mekân ve zaman fark etmeksizin ihtiyaç duyulan maddi gereksinimler karşılanabilmektedir. Dijitalleşmenin gelişimi birlikte finansal sektörde oluşan yenilikler ve bu bilgilere erişim ve kullanma özellikleri ortaya konmuştur. Dijital finansal okuryazarlığın öneminin her geçen gün arttığı günümüz yüzyılında bireyler üzerindeki avantaj ve dezavantajlarını hazırlanan anket formu ile sınanmıştır. Çalışmaya katılan bireylerin dijital finansal okuryazarlık bilgilerinin riskleri ve sorunları anlama ve yorumlama konusu yanında bireylerin demografik özellikleri ile bireylerin dijital finansal okuryazarlık ile anlamlı bir ilişkinin olduğu sonucuna varılmıştır.
  • Öğe
    İşkur tarafından yürütülen işbaşı eğitim programlarının etkinliği: Batman ili örneği
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-01-24) Aslan, Şeyhmus; Işık Erol, Sevgi
    Toplumları olumsuz yönde etkileyen ve ciddi sorunlara yol açan işsizlik sorunu, gelişmiş, gelişmekte olan ve az gelişmiş tüm ülkeler için çözüm bekleyen en ciddi sorunlar arasında yer almaktadır. Ülkelerin ekonomik büyümesine rağmen işsizlik sorununun devam ettiği görülüyor. Ülkelerin, vatandaşlarının refahını artırmak ve onlara daha iyi yaşam koşulları sunabilmek için yeterli istihdam olanakları yaratarak işsizlik sorununu çözmeleri gerekiyor. Bu noktada ülkeler işsizlikle mücadele kapsamında aktif istihdam politikalarından faydalanmaktadır. Türkiye'de uygulanan aktif istihdam politikalarından biri de işbaşı eğitim programlarıdır. Bu nedenle bu çalışmada 2018-2022 yıllarını kapsayan TRC3 bölgesindeki Batman, Mardin, Siirt ve Şırnak illerinde İŞKUR tarafından uygulanan işbaşı eğitim programlarının etkililiğinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Batman ili için biraz daha ayrıntılı analizler yapılarak TRC3 bölgesindeki durumunun belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında işbaşı eğitim programları, yıllara göre program ve katılımcı sayısı, cinsiyet, yaş, öğrenim durumu ve program açılan meslekler ile ilgili istatistiki verilerden yararlanılarak analiz edilmeye çalışılmıştır. Yapılan çalışmada, kadın katılımcı sayılarının hemen hemen erkek katılımcı sayılarına eşit şekilde olduğu görülmektedir. En fazla katılımcı sayısının 15-29 yaş aralığını kapsayan genç işsizlerden oluştuğu, öğrenim durumlarına göre ilköğretim mezunu katılımcı sayısının en fazla olduğu ve yükseköğretim seviyesinde katılımcı sayısının az olduğu ortaya çıkmaktadır. En çok katılımcısı olan meslekler verisine göre dokuma konfeksiyon makineci, konfeksiyon işçisi, makineci (dikiş), müşteri hizmetleri görevlisi/asistanı, reyon görevlisi, garson (servis elemanı), satış danışmanı (uzmanı) mesleklerin öne çıktığı görülmüştür. Çalışmada yapılan analizler neticesinde elde edilen verilerin, aktif istihdam politikalarını yürütmekte olan İŞKUR’a işbaşı eğitim programlarının etkinliğini ve verimliliğini artırmak için yapılacak çalışmalarda katkı sunacağı düşünülmektedir.
  • Öğe
    Sağlık çalışanlarında iş stresi ve tükenmişliğin işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisinin yapısal eşitlik modellemesi ile incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-12-21) Bilben, Rojbin; Ekinci Demirelli, Arzu
    Günümüzde meydana gelen salgın hastalıklar ve doğal afetler, sağlık sektöründe çalışan bireyler üzerinde yoğun bir stres etkisi yaratmaktadır. Bu durum, tükenmişlik hissiyatını artırarak işten ayrılma niyeti duygularını beraberinde getirmektedir. Bu bağlamda, duyarsızlaşma, duygusal tükenme ve kişisel başarı faktörlerinin incelenmesi, araştırmacıları bu alanda derinlemesine bir inceleme yapmaya yönlendirmiştir. Araştırmanın temel amacı, iş stresi ve tükenmişlik algısının işten ayrılma niyeti üzerindeki etkilerini belirlemek ve alan yazına katkı sağlamaktır. Bu çerçevede, Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görev yapan sağlık personelleri araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Araştırmada, toplam 320 çalışana ulaşılmış, ancak 7 çalışan eksik bilgi nedeniyle çalışmaya dâhil edilmemiştir. Toplamda 313 anket, yüz yüze ve online anket yöntemleri kullanılarak toplanmış ve elde edilen veriler SPSS programı aracılığıyla yapısal eşitlik modellemesi kullanılarak analiz edilmiş, sonuçlar yorumlamaya hazır hale getirilmiştir. Elde edilen bulgular, katılımcıların iş stresi ve tükenmişlik algısının işten ayrılma niyeti üzerinde etkili olduğunu göstermektedir. Bu sonuçlar, sağlık sektöründe çalışanların yaşadığı zorlukların ve buna bağlı duygusal durumların işten ayrılma niyeti üzerindeki rolünü aydınlatmaktadır.
  • Öğe
    Muhasebe meslek mensuplarının iş tatmin düzeylerinin, hile eğilim düzeylerine etkisi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-12-21) Polat, Ebubekir; Güdelci, Erkin Nevzat
    Bu araştırmanın amacı; muhasebe meslek mensuplarının iş tatmini ve hile eğilimi arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde muhasebede hata ve hile, ikinci bölümünde iş tatmini ile ilgili kavramlar açıklanırken, üçüncü bölümde ise yaptığımız araştırma ile iş tatmini ve hile eğilimi arasındaki ilişki ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu amaç doğrultusunda 374 muhasebe meslek mensuplarına anket uygulanmıştır. Yapılan analizler sonucunda iş tatmini ile hile eğilimi arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Ayrıca meslek mensuplarının yaş, cinsiyet, mesleki tecrübe, mesleki unvan gibi demografik özellikler açısından hile eğilimlerinin farklılaşmadığı görülmektedir.
  • Öğe
    Yeşil pazarlama kapsamında organik gıda anlayışının tüketicilerin satın alma niyeti üzerine etkileri
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-09-05) Çınar, Başak; Kılınç, Kazım
    Bu çalışmada, ekolojik ürünlerin en önemli kategorilerinden biri olan organik gıdalara yönelik olarak, tüketicilerin organik gıda bilgisinin, çevre bilincinin ve sağlık bilincinin satın alma niyetine etkisinin ortaya konması amaçlanmıştır. Bu amaçla evreni Diyarbakır ilinden seçilen örneklemden elde edilen veriler aracılığıyla hipotezlerin istatistiki analizleri yapılmıştır. Veriler, olasılığa dayalı olmayan örnekleme yöntemlerinden basit tesadüfi örnekleme yöntemi ile belirlenen 513 tüketiciden çevrimiçi anket aracılığıyla elde edilmiştir. Araştırma kapsamında, güvenirlik analizleri, tanımlayıcı istatistikler ve açıklayıcı faktör analizi için SPSS 22 programından, doğrulayıcı faktör analizi ve yapısal eşitlik modeli için ise SmartPLS programından yararlanılmıştır. Analiz sonuçları doğrultusunda araştırmanın ana hipotezi kısmen kabul edilmiştir. Organik gıda bilgisinin tutumu ve çevre bilincinin ise satın alma niyetini etkilemediği diğer hipotezlerin ise kabul edildiği yönünde bulgulara ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda organik gıdalara yönelik tutum ve satın alma niyetinin sağlık bilinci boyutunu pozitif yönde etkilediği görülmüştür.
  • Öğe
    Futbol taraftarlarının satın alma davranışları üzerine bir araştırma: Batman Petrolspor örneği
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-07-17) Soyvural, Şehmus; Elitok, Yavuz
    Taraftarlar, futbol sektöründe önemli bir paya sahiptirler. Futbol kulüpleri, taraftarlarının bağlılıkları ve satın alma davranışları nedeniyle milyonlarca dolar kazanmaktadır. Taraftarlar, futbol kulüpleri için ekonomik, sosyal ve kültürel açılardan önemlidirler. Futbol taraftarları farklı özelliklere ve türlere sahiptirler. Bazıları, kulüplerinin başarısı ve takımın oyun tarzı nedeniyle taraftar olurken, bazıları sadece takımlarının bulunduğu şehir veya bölgeden olmaları nedeniyle taraftar olabilirler. Ayrıca, taraftarlar, cinsiyet, yaş, sosyoekonomik durum ve ilgi alanları gibi faktörlere göre de farklılaşabilirler. Yapılan çalışma, futbol taraftarlarının satın alma davranışları üzerine odaklanarak, taraftarların futbol sektöründeki önemini, taraftarların özellikleri ve türlerini, taraftar olma sebeplerini, taraftarların futbol sektörüne katkısını ve satın alma davranışlarını incelemektedir. Yapılan çalışma, futbol taraftarlarının satın alma davranışlarının güdülenme sonucu arttığı düşüncesiyle yapılmıştır. Araştırmada futbol taraftarlarının satın alma davranışlarını güdüleyen/şekillendiren faktörlerin neler olduğu ve futbol taraftarlarının satın alma davranışlarının nasıl güdüleneceğinin tespiti amaçlanmıştır. Yapılan araştırmada veri toplama aracı olarak anket yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada kolayda örneklem yoluyla tesadüfi seçilen 325 Batman Petrolspor taraftarından elde edilen veriler SPSS programı ile analiz edilmiştir. Çalışmanın sonucunda futbol taraftarlarının; cinsiyetleri, taraftarlık düzeyleri, gelir düzeyleri, kendilerini tanımlama boyutları, medeni halleri ile ürün satın alma davranışları arasında farklılaşma tespit edilmemiştir. Futbol taraftarlarının; takım başarısı, maddi destek sağlama amacı, ürünlerin kalitesi, çevreden etkilenme, ürünlerin günlük hayatta kullanılabilir olması, ürünlerin lisanslı olması ile ürün satın alma davranışları arasında anlamlı farklılaşma tespit edilmiştir.
  • Öğe
    E-ticaret kapsamında yiyecek içecek işletmelerine yönelik çevrim içi yorumların tüketici karmaşası üzerine etkisi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-07-08) Can, Abidin; Kılınç, Kazım
    Tüketiciler genel olarak satın alma öncesi, satın alacakları ürün hakkında birçok kaynaktan araştırma yapmaktadırlar. İnternet platformları ise çevrim içi yorumlar aracılığı ile tüketicilere neredeyse aradıkları mal ve hizmetlerle ilgili her türlü bilgiyi sağlamaktadır. İnternet ve üretim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler sonucu çok sayıda ve çeşitte birbirine benzer ürünlerin varlığı, söz konusu ürünlerle ilgili çok sayıda bilgiye sanal olarak kolaylıkla ulaşılmasını sağlarken, zihinsel ve duygusal olarak tüketicilerin karar vermede zorlanmaları sonucu, benzerlik, belirsizlik ve fazla bilgiye maruz kalma şeklinde çeşitlilik gösteren tüketici karmaşasını ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışmada çevrim içi platformlarda yiyecek içecek işletmelerine yönelik yapılan çevrim içi yorumların tüketici karmaşası üzerindeki etkisini ortaya koymak amaçlanmaktadır. İlgili amaç çerçevesinde çalışma, Türkiye genelinde, yiyecek içecek işletmeleri odağında hangi işletmeden hizmet satın alacağına karar verme sürecinde çevrim içi platformları kullanan tüketicilerden oluşmaktadır. Çalışma kapsamında yararlanılan veriler, olasılığa dayalı olmayan örnekleme yöntemleri içinde yer alan yargısal örnekleme yöntemi ile belirlenen 468 tüketiciden anket yöntemi ile elde edilmiştir. Araştırma kapsamında tanımlayıcı istatistikler, güvenilirlik analizleri ve açıklayıcı faktör analizi için SPSS 22 programından, doğrulayıcı faktör analizi ve yol analizleri (yapısal eşitlik modeli) için AMOS 20 programından yararlanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, çevrim içi yorum bileşenlerinden kaynak güvenilirliğinin, tüketici karmaşasının tüm boyutları üzerinde anlamlı bir etkisinin olduğu saptanırken, bulgular çevrim içi yorum bileşenlerinden algılanan yorum sayısının da yine, benzerlik ve fazla bilgi karmaşasını anlamlı bir şekilde etkilediğini göstermektedir.
  • Öğe
    Tüketici bilinç düzeyinin helâl gıda tüketimi ve satın alma niyeti üzerindeki etkisinin incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-08-29) Yılmaz, Mehmet Arif; Kılınç, Kazım
    Tüketiciler genel olarak sağlıklı tüketim ve maksimum faydayı sağlamak için başta bilinç düzeyi olmak üzere, istek, ihtiyaç ve dini inançları doğrultusunda hareket ederek satın alma davranışında bulunmaya çalışırlar. Bu bağlamda özellikle Müslüman tüketiciler açısından helâl gıda kavramı ön plana çıkmaktadır. Helâl gıda kavramı tüketici bilinç düzeyi ile ilişkili bir kavram olduğundan tüketicilerin mal ve hizmet tercihindeki hassasiyetlerini ortaya koymaktadır. Söz konusu hassasiyet nedeniyle sürekli gelişen sanayi ve teknoloji doğrultusunda üretilen ürünlerin nasıl üretildiği tüketicilerde merak konusu olmaktadır. İşletmeler ise tüketicilerde oluşan merağı gidermek ve tüketicilerin gönül rahatlığıyla alabilecekleri mal ve hizmetleri piyasaya sunmak için helâl gıda sertifikası almaya çalışmaktadırlar. Yapılan çalışmalar doğrultusunda bu çalışma ile tüketici bilinç düzeyinin helâl gıda tüketimi ve satın alma niyeti üzerindeki etkisi belirlenmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda tüketici bilinç düzeyinin helâl gıda tüketimi ve satın alma niyeti üzerindeki etkisinin belirlenmesi çalışmanın amacını oluşturmuştur. Söz konusu amaç çerçevesinde uygulanan anketler Batman’da yaşayam 433 kişiye yaptırılmıştır. Analizlerin yapılması için veriler istatistiki analiz programı veri kütüklerine kaydedilmiştir. Güvenilirlik, faktör, t-testi, tek yönlü varyans (anova), regresyon ve korelasyon analizi gibi istatistiksel analizler uygulanmıştır. Yapılmış olan analizler sonucunda, tüketici bilinç düzeyi ile helâl gıda tüketimi ve satın alma niyeti arasında pozitif yönlü bir ilişkinin olduğu belirlenmiştir. Ayrıca tüketici bilinç düzeyinin helâl gıda tüketimi ve satın alma niyeti üzerinde pozitif yönlü ve anlamlı bir etkisinin olduğu belirlenmiştir. Bunun yanında, tüketicilerin aylık gelir seviyeleri ile eğitim düzeyi yüksek olan bireylerin satın alma konusunda daha duyarlı ve titiz oldukları, ancak helâl gıda tüketimi konusunda herhangi bir duyarlılıklarının olmadığı ortaya çıkmıştır. Yapılan çalışmada elde edilen sonuçlar çerçevesinde, araştırma konusunun geliştirilmesine, tüketicilerin bilinç düzeylerinin artırılmasına, tüketicilerin korunmasına ve helâl gıda ürünleri üretimi ile tüketiminin artırılmasına yönelik çeşitli öneriler sunulmuştur.
  • Öğe
    Adli muhasebe boyutunda bilirkişilik mesleği ve meslek mensuplarının algı düzeylerinin demografik özelliklere göre tespiti
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-06-10) Özer, İlyas; Güdelci, Erkin Nevzat
    Dünyanın çeşitli ülkelerindeki şirketlerde ortaya çıkan ekonomik suçların önlenmesinde var olan denetim yöntemleri yetersiz kalmıştır. Ayrıca, teknolojinin gelişmesiyle birlikte bireylerin işlediği ekonomik suçlar daha da karmaşık bir hale gelmiştir. Bu tür suçların önlenebilmesi veya ortaya çıkarılmasında suç bilimcilerin ve yargı mensuplarının mücadeleleri yeterli olmamaktadır. Bu bağlamda denetim alanında, yeni bir yöntem olan “adli muhasebe” ortaya çıkmıştır. Adli muhasebe dalında; hile denetçiliği, dava desteği ve uzman tanıklığı gibi hizmetler yerine getirilmektedir. Çalışmamızda adli muhasebeciler tarafından verilen uzman tanıklığı hizmeti, bilirkişilik mesleği bağlamında değerlendirilmiştir. Türk Yargı Hukukunda; çözümü özel ve teknik bilgi gerektiren davalarda sürecin hızlanması ve adil karar verilmesi amacıyla bilirkişiye başvurma hakkı verilmiştir. Fakat bilirkişilik mesleğinin yerine getirilmesi ve anlaşılmasında bazı sorunlar yaşanabilmektedir. Bu çalışmada; bilirkişilik mesleğinin nasıl algılandığı ve nasıl yerine getirildiği anlaşılmaya çalışmıştır. Bu amaç doğrultusunda, Batman ilinde faaliyet yapan 117 serbest muhasebeci mali müşavire anket uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 26. Programı aracığıyla analiz edilmiştir. Analizlerin sonuçları çalışmanın ilgili bölümlerinde detaylıca verilmiştir.