Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı, Tez Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Silopi Ovası’nın (Şırnak) yeraltı suyu kirlenme potansiyeli’nin drastic yöntemi kullanılarak belirlenmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-06-03) Ece, Muhammet; Baran, Hacı AlimBu tez, Şırnak ili Silopi Ovası’nda yeraltı sularının kirlenmeye karşı hassasiyetini belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Yeraltı suları, bölgenin temel tatlı su kaynaklarından biri olup, yoğun tarımsal faaliyetler ve yerleşim birimlerinin etkisi altında bulunmaktadır. Çalışma kapsamında, yeraltı suyu kirliliği riskini değerlendirmek için DRASTIC yöntemi kullanılmıştır. DRASTIC, yedi hidrojeolojik ölçütü (yeraltı suyu derinliği, beslenme, akifer ortamı, toprak ortamı, topografya/eğim, doymamış bölge etkisi ve hidrolik iletkenlik) dikkate alarak yeraltı suyu kirliliği potansiyelini değerlendiren bir indeks tabanlı yöntemdir. Tez çalışmasında, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından sağlanan 397 sondaj verisi analiz edilmiş ve bu veriler Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) yazılımı ArcGIS ile değerlendirilmiştir. Her bir parametrenin yoğunluk haritaları IDW interpolasyon yöntemiyle oluşturulmuş, ayrıca Japonya Uzay Araştırma Ajansı’ndan (JAXA) alınan sayısal yükseklik modeli kullanılarak topografya ile ilişkilendirilmiştir. Çalışma alanının yeraltı suyu hassasiyet haritası oluşturulmuş, Hassasiyet haritası analizleri sonucunda havza alanının %19,4’ünün düşük, %76’sının orta ve %4,03’ünün ise yüksek hassasiyete sahip olduğu belirlenmiştir. Yerleşim yerlerine yakın bölgelerde yüksek hassasiyetin gözlenmesi, yeraltı suyu seviyesinin yüzeye daha yakın olduğu bu alanların antropojenik etkiler ve tarımsal faaliyetlerden daha fazla etkilendiğini göstermektedir. Ayrıca, bu bölgelerdeki alüvyonlu zemin yapısı ve düşük eğim değerleri, hassasiyeti artıran diğer önemli faktörler arasında yer almaktadır. Bu çalışma, bölgedeki yeraltı suyu kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımını desteklemek amacıyla hassasiyet haritalarının oluşturulmasıyla önemli bir bilimsel katkı sağlamaktadır. Elde edilen bulgular doğrultusunda, bölge için etkili bir çevre yönetim planı önerilmekte ve yüksek hassasiyet alanlarında koruma önlemlerinin alınmasının gerekliliği vurgulanmaktadır.Öğe Bismil ovası (Diyarbakır) yeraltı sularının kirlenmeye karşı hassasiyetinin drastıc yöntemi kullanılarak belirlenmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-09-25) Yüksel, Alpaslan; Baran, Hacı AlimCanlılar için hayati önem arz eden doğal kaynaklardan biri tatlı su, tatlı suyun en önemli kaynağı da yeraltı sularıdır. Bu kadar öneme haiz olan yerlatı sularının bilinçli kullanımı ve kirlenmeye karşı korunması da oldukça önemlidir. Diyarbakır ili Bismil ilçesinin yeraltı sularının kirlenmeye karşı hassasiyetinin belirlendiği bu çalışmada; sondaj verileri coğrafi bilgi sistemleri ile değerlendirilmiş ve DRASTIC metodu kullanılarak yeraltı suyu hassasiyet haritası oluşturulmuştur. 7 parametre kullanılarak uygulanan bu yöntemde Devlet Su İşlerinden alınan, bölgede içme ve sulama amaçlı kullanım için açılmış olan 942 adet sondaj verisi ArcGis programı ile incelenmiştir. Her bir parametrenin yoğunluk haritası IDW interpolasyon yöntemi kullanılarak oluşturulmuştur. Haritaların anlamlılığını arıtmak ve topografya ile ilişkilendirmek için NASA’dan edinilen 27x27m çözünürlüğe sahip sayısal yükseklik modeli kullanılarak çalışma alanının kabartma haritası elde edilmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda oluşturulan hassasiyet haritasına göre alansal olarak havzanın %64’ünün düşük hassasiyet, % 18’inin orta hassasiyet ve %8’inin ise yüksek hassasiyete sahip olduğu belirlenmiştir. Yüksek hassasiyet gözlenen alanların yerleşim yerleri veya yakınlarında olması, yeraltı suyu tablasının yüzeye daha yakın olması, olası bir kirlenmede antropojenik etkinin ön planda olabileceğini göstermektedir. Antopojenik etkinin yanı sıra bu bölgelerde alüvyon zemin varlığı, eğimin düşük olması da hassasiyeti artıran parametreler olarak karşımıza çıkmaktadır.Öğe Sason (Batman) civarında bulunan kaynak sularının hidrojeolojisi ve su kalitesinin tespiti(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-02-13) Karaaslan, Gülşah; Dinç, SalihBu çalışmada, Batman ili Sason ilçe merkezinde halkın faydalandığı çeşitli doğal kaynak sularından, yağışlı ve kurak dönemlerde örnekler alınarak analizler yaptırılmış ve elde edilen veriler ışığında ilgili suların kalite tespiti yapılarak halk sağlığı açısından risklerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla seçilen 10 noktadan su örneği alımı gerçekleştirilmiştir. Kaynaklardan arazide yapılan in-situ ölçümlerinde pH değerlerinin kurak dönem için 7.18-8.32 arasında, yağışlı dönem için 7.23-8.37 arasında değiştiği belirlenmiştir. Suların sıcaklık (T) değeri kurak dönemde 11.3-190C aralığında, yağışlı dönemde ise 10.7-19.20C aralığında ölçülmüştür. Elektriksel iletkenlik değeri EC kurak dönemde 268-776 arasında, yağışlı dönemde ise 253-790 arasında değişim göstermektedir. S3 kaynağı dışında diğer tüm kaynaklar “iyi” sınıfında yer alırken, S3 kaynağı ise “kullanılabilir” sınıfında yer almaktadır. Kaynak sularının kalitesinin belirlenmesi amacıyla alınan su örneklerinin analizlerinden Piper, Durov, Schoeller ve Wilcox diyagramları hazırlanmıştır. Buna göre su örnekleri; Ca+Mg>Na+K karbonatlı ve sülfatlı sular, HCO3+CO3>Cl+SO4 (zayıf asit kökleri>güçlü asit kökleri) ve karbonat sertliği>karbonat olmayan sertliğe sahip su sınıfında yer almaktadır. Durov diyagramlarına göre ana katyonun Ca ve ana anyonun HCO3 olduğu belirlenmiştir. Schoeller diyagramlarına göre suların genel olarak aynı kökenden beslendiğini görülmektedir. Wilcox diyagramlarına göre bu sular genel olarak düşük SAR değerine ve orta tuzluluğa sahip olup, C2-S1 bölgesine düşmektedir. Sadece S2 kaynağı yüksek tuzluluk oranıyla C3-S1 bölgesine düşmektedir. Kaynak sularının içme suyu amaçlı kirliliğinin belirlenmesine yönelik yapılan analiz sonuçlarından yararlanılarak bazı elementlere ait dağılım haritaları hazırlanmış, ayrıca İ.T.A.S.H.Y., US EPA, EC ve WHO standartları ile karşılaştırılmıştır. İncelenen sular içme suyu kullanımı açısından bakıldığında, temel anyon katyon içerikleri bakımından sorun teşkil edecek değerler içermemektedir. Ancak, içerdikleri ağır metallerden değerleri sınır değerin üzerinde çıkan As, Ni, Cr, Pb, Se ve Mn nedeniyle bu suların kullanımı halk sağlığı açısından risk taşımakta olup, kaynak sularının sürekli takip ve denetimde tutulması gerekmektedir.