Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 3 / 3
  • Öğe
    İzâkî ve yayımlanmamış Türkçe şiirleri
    (Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi, 2020-12-30) İçli, Ahmet
    İnsanların, kendini ifade etme ve çevresini tanıyıp tanımlama sürecinde oluşturduğu görsel, yazılı ve sözlü ürünler, çevresini nasıl gördüğü ve yaşadığına dair ipuçları barındırır. Tarihsel süreçte insanoğlu, duygu ve düşüncelerini yazıya dökmüş, kendini ve çevresini, dönemine ve geleceğe aktarmıştır. Türk edebiyatında birçok edip, eserlerini bugünlere miras bırakmıştır. Bunların birçoğuna ait bilgi ve belgeler incelenmiş bir kısmı da incelenmeyi ve gün yüzüne çıkarılmayı beklemektedir. Klâsik Türk Edebiyatı olarak da nitelendirilen Divan edebiyatı geleneğinde şiir yazanlardan biri İzâkî’dir. Hakkında, tezkirelerde ve diğer birinci derecede edebiyat kaynaklarında bilgi bulunmamaktadır. Ondan ancak tespit edilebilen ve incelenebilen mecmualardaki şiir örneklerinden hareketle haberdar olunmaktadır. Eldeki verilere göre onun, en erken 16.yüzyılın ikinci yarısı ile 17. yüzyılın ilk yarısında yaşadığı söylenebilir. İzâkî’nin bazı şiirleri bir ansiklopedi maddesi ve bir akademik makale vasıtasıyla yayımlanmıştır. Ayrıca mecmuası üzerinde iki yüksek lisans çalışması vardır. Bazı şiir mecmualarında da ona ait şiir örnekleri tespit edilmiştir. İzâkî’nin tanıtımı ve ona ait mecmuasındaki şiirlerinin yayımlandığı çalışmanın devamı niteliğindeki bu makalede, şaire ait tespit edilen manzumelerin Latin harflerine aktarımları yapılacaktır. İncelemede İzâkî’nin, yirmidört (24) yeni şiiri bulunmaktadır. Bu şiirler, Kasımî’nin Bahru’l-Maarif’inde geçmektedir. Bunlar arasında şairin Farsça bir gazeli de vardır.
  • Öğe
    Divan Edebiyatı şairlerinden sâde ve Türkçe şiirleri
    (Uluslararası Yunus Emre Sosyal Bilimler Dergisi, 2020-09-30) İçli, Ahmet
    Divan edebiyatı, Türk edebiyatı tarihinin önemli evrelerinden biridir. Bu dönem için Klasik Türk edebiyatı nitelendirmesi de yapılmaktadır. Bu süreçte birçok yazar, çeşitli manzum ve mensur eser kaleme almıştır. Bu yazarların/müelliflerin veya eserlerinin bir bölümü hakkında bugüne kadar tespit edilen kaynaklarda bilgi bulunurken bir kısmı hakkında ise yoktur. Fakat yeni kaynakların tespiti sonucu, hakkında bilgi bulunmayan kişilere ve eserlerine ulaşılabilmektedir. Bu kaynaklar arasında, şiir mecmualarının yadsınamaz bir yeri vardır. Şiir mecmuaları, birçok açıdan önem arz etmekle birlikte edebiyat tarihine yeni bilgi sunma adına önemli kaynaklar arasındadır. Böylece adı kaynaklarda bulunmayan şairlere ait yeni şiirler de tespit edilebilmektedir. Türk Edebiyatı tarihine farklı yönlerden katkı sağlayan Kâsımî Mecmuası, önemli bilgiler içeren derleme bir eserdir. Mecmua, M. 1625 yılında Kâsımî tarafından yazılmıştır. Mecmuada şiirleri olmakla birlikte edebiyat tarihi kaynaklarında adına rastlanmayan bazı şair isimleri ve/veya mahlasları bulunmaktadır. Bu şairlerden biri de “Sâde”dir. Mecmuada bazı şiirlerin başlığında “Sâde” kullanılmış olup bu şiirlerin mahlas beyitlerinde de aynı ibare geçmektedir. Bu çalışmada Kâsımî Mecmuası’nda Sâde mahlaslı şaire ait şiir örnekleri incelenecektir. Şiirler Latin harflerine aktarılacaktır. Ayrıca, metinlerin Arap harfli yazımları ek olarak verilecektir.
  • Öğe
    Divan Edebiyatında levendi mahlaslı şairler ve Musullu levendi
    (Osmanlı Mirası Araştırmaları Dergisi (OMAD), 2020-07-01) İçli, Ahmet
    Türk edebiyatının önemli bir bölümünü klasik Türk edebiyatı oluşturur. Divan edebiyatı olarak da nitelendirilen bu süreçte şairler, birçok manzum ve mensur eser kaleme almışlardır. Bu evrede şiir yazan ve eserleri bulunan şairlerin büyük bir bölümü hakkında kaynaklarda bilgiler mevcuttur. Fakat bir kısmının şiirleri hâlen günümüze ulaşamamıştır. Bu eserlerin bazıları, edebiyat için önemli ir kaynak mahiyeti taşıyan yazma şiir mecmualarında geçmektedir. Bu şiirlerin varlığı ancak bu mecmuaların okunması ve tanıtılması ile mümkündür. Bundan dolayı da özellikle Arap harfli olarak kaleme alınmış metinlerin gün yüzüne çıkarılması önem arz etmektedir. Özellikle edebî metinleri ve manzumeleri ihtiva eden mecmua çalışmalarının yoğunlaştığı günümüzde, her yeni mecmua, yeni bir şaire veya bunların günümüze ulaşmayan şiirlerine ulaşılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Mecmualar arasında önemli bir yeri olan eser de Kâsımî Mecmuası’dır. Eser, Kâsımî tarafından M 1625 yılında derlenmiştir. Kâsımî Mecmuası’nda kaynaklarda adına rastlanmayan birçok şaire veya adı bilinip şiir örnekleri bulunmayan birçok şairin şiirlerine ulaşmak mümkündür. Edebiyat kaynaklarımızda Levendî mahlasını kullanan şairler hakkında çeşitli bilgiler bulunmaktadır. Bunlardan bir kısmı tezkirelerde bir kısmı da mecmualarda geçmektedir. Bu kaynaklarda şairlere ait şiir örnekleri de bulunmaktadır. Çalışmamızda, edebiyat kaynaklarındaki Levendî mahlaslı şairler hakkındaki bilgilere ve şairlere atfedilen diğer şiir örneklerine yer verilmiştir. Kâsımî Mecmuası’nda Musullu olarak tanıtılan Levendî’ye ait şiir örnekleri tespit edilip yeni yazıya aktarılmıştır