3 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Öğe 1831 Tarihli Devrek Kazası nüfus defteri(Çizgi Kitabevi, 2020) Alaca, HanifeBu kitap, Osmanlı Devleti`nin yapmış olduğu ilk nüfus sayımında Devrek kazası kayıtlarını içermektedir. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Başbakanlık Osmanlı Arşivi`nde bulunan 675 numara ile kayıtlı M. 1831 tarihli Bolu Sancağı Nüfus Defteri`nin 508 ila 602 varakları arası "Ahâlî-i kazâ-i Devrek der-Livâ-i Bolu" başlığı altında Devrek kazası ve köylerinde bulunan Müslüman nüfusu içermektedir. İlk nüfus sayımlarına göre Devrek kazası bir merkez ve 16 köyden meydana gelmekteydi. Devrek kazasına tabi köylerde toplam Müslüman nüfus 6106 olarak kaydedilmektedir. 1831 yılına ait Devrek kazası nüfus bilgilerini içeren bu çalışmanın, Devrek tarih ve kültürüne ışık tutması ve Devreklilerin kendi geçmişleriyle bağ kurmalarında bir nebze de olsa katkı sağlaması umut edilmektedir.Öğe Hurufat Defterlerine göre Beyrut(Çizgi Kitabevi, 2019) Alaca, HanifeDoç. Dr. Samira Kortantamer Armağanı olarak hazırlanan bu eser, iki hatırat yazısı ile on yedi makale çalışmasından oluşmaktadır. Mandeville'in kayıtlarına göre Memlûk Türk Devleti, Yahudi asıllı İtalyalı Seyyah Obadiah'ın gözlemlerine göre 15. yüzyıl Mısır'ı ve bunun Memlûklar ile ilgili kayıtları, en-Nâsır Muhammed b. Kalavun'un üst yönetim mensupları ile olan illişkileri ve ümera arasındaki çekişmeler, Memlûklar devrinde Dımaşk ümerası, vezaret makamının Memlûklar ile Selçukîler açısından mukayesesi, İlhanlıların önemli hükümdarlarından Olcaytu Han'ın dini yönü, on yedinci asırda Cezayir Dayılarına ait üç Türkçe mektup, Suriye Ermenileri, 1941 tarihli bir İngiliz Büyükelçilik görevlisinin seyahat notları, 19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Adana'da görülen salgın hastalıklar, Hurufat defterlerine göre Beyrut ve Hasankeyf, Isabel Fry'ın tespitleri ışığında Türk kadınının eğitim hakkı, ilk kadın milletvekillerinden Mihri Pektaş'ın meclisteki faaliyetleri, İkinci TBMM'deki Urfa Milletvekilleri ve bu süreçteki meclisin faaliyetleri, Göbekli Tepe D Tapınağı Dikilitaş betimlemeleri ve bunun Sümer anlatıları arasındaki benzerlikleri, eserde müstakil olarak işlenen konulardır.Öğe Osmanlı’da sosyo-kültürel hayatta kadının yeri (1613-1615)(Paradigma Akademi Yayınları, 2020) Alaca, HanifeTarih, kadın ve erkeklerin ortak eylemlerinin bütüncül bir ürünü olarak ortaya çıkıyor ve evrensel olmayı hedefliyorsa bu ortak toplumsal deneyimin en önemli paydaşı olan kadınlar geçmişin sisli fotoğraflarının neresinde duruyorlardı? Tarih metni içerisinde kadın aktivitelerini doğrudan tespit etmek oldukça güç olsa da 19. yüzyıldan itibaren dolaylı yollar kullanılarak &`;aşağıdan tarih” yöntemiyle kadın görünür hale getirilmiştir. Bu eser, toplumun yarısını oluşturan kadınların geçmişteki izlerini tespit etmeye çalışarak toplumsal tarihteki yerini teslim etmeye odaklanmıştır. Geçmişin sisli perdeleri aralandığında kadınlar, bazen eski Mezopotamya devletlerinin tapınaklarında birer rahibe ya da dolaylı yollardan ticaret yaparak hayatlarını kazanmaya çalışan edilgen tüccarlar olarak karşımıza çıkarken, bir başka metinde mesela bir Artuklu sarayında var olmaya çabalarken dikkatimizi çeker. Öte taraftan kadınlar tarihçiye bazen bir Osmanlı mahkemesindeki hak arayışında seslenirken, bir başka dönemde mesela 19. yüzyılda entelektüel birer birey olarak edebiyat dergilerinde görünür olur. Elinizdeki kitap, tarihin herhangi bir döneminde, herhangi bir coğrafyada kadınların ne işlerle uğraştıkları, sosyal hayatları ve gündelik yaşamlarının nasıl şekillendiği, sanatsal faaliyetleri ve entelektüel çevrelerinin var olup olmadığı, siyaset üzerindeki etkilerinin ne olduğu gibi sorulara verilen geniş spektrumlu cevapların yer aldığı önemli bir eserdir.