3 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Öğe Pieter Brueghel’in Janr resimlerinde toplumun izleri(Batman Üniversitesi, 2020-12-31) Aydın, GülSanatçılar kendi yaşadıkları dönemlerinin toplumsal olaylarına duyarlı olmuştur. Sanatın ve sanatçının gelişimi toplumdaki yaşanan gelişmelerle paralellik göstermiştir. İçinde bulundukları toplumsal olayların etkileri sanatçıların yaratma süreçlerini etkilemiştir. Yaşanılan olaylardan ve buna bağlı değişimlerden hareketle ortaya koydukları eserler ile sanatçılar, toplumun gerçeklerini sanatsal bir biçimde ifade etmişlerdir. Bu çalışmada yaşadığı toplumu etkileyen olayları ve toplum yapısındaki izlerini kendine has üslubuyla resmeden Pieter Brueghel (1525?-1569) folklorik öğeler, gündelik hayat, savaş ve ölümün korkunç boyutları dahil bir çok konuyu çarpıcı bir biçimde gözler önüne serdiği eserleri incelenecektir. Pieter Brueghel’ in eserlerinde coğrafyasını ve halkını ifade ettiği imgelerin irdelenmesi amaçlanan bu araştırma literatür tarama yöntemiyle giriş, kuramsal çerçeve ve sonuç olmak üzere üç ana başlık altında ele alınmıştır.Öğe Sanat ve tasarımda yeni medya araştırmaları(Batman Üniversitesi, 2022-12-31) Aydın, GülGrafik tasarım her zaman teknoloji ile yakın ilişki içerisinde olmuştur. Fırçalar ve boyalarla başlayan bu ilişki zamanla gelişerek matbaa ve kağıda, sinema ile hareketli görüntülere, sonra da bilgisayar ortamı ile etkileşimli tasarımlara evrilmiştir. Her yeni aşamada grafik tasarım kendisini yeni çözümler ve yeni eklentilerle zenginleştirmiştir. Kaligrafiyi hurufat ile zenginleştirdiği gibi, birler ve sıfırlardan oluşan görünmez bilgisayar dünyasını da ikonlarla, etkileşimli elemanlarla, hareketli görseller ile ve daha nice ögelerle donatarak insanlar için etkileşilebilir, zengin bir ortam haline getirmiştir. Grafik tasarım gelişiminin her aşamasında bir adım ileri giderek varolan kuramlarını gereğinde yıkıp, gereğinde geliştirerek yepyeni ve daha kuvvetli kuramlarla insanın algı ve ifade dünyasını zenginleştirmiştir. 2000’li yılların ilk çeyreğinde, teknolojinin hızla ilerlemesi ile sayısal dünyada ortaya çıkan, yeni bir ortam olan genişletilmiş gerçeklik bakir topraklar olarak tasarımcıların karşısında durmaktadır. Genişletilmiş gerçeklik içerisinde yer alan artırılmış gerçeklik ortamı, fiziksel dünya ile birebir etkileşim içerisinde olması ile grafik tasarım anlatımına yeni olanaklar sağlamaktadır. Henüz gelişme aşamasında olan bu teknolojinin grafik tasarım ile olan ilişkisinin araştırılması, olanaklarının ve yeni anlatım biçimlerinin açıklığa kavuşturulması bu çalışmanın bel kemiğini oluşturmaktadır. Bu sayede grafik tasarım disiplininin bu yeni ortamda nasıl yer alacağı ve yeni ifade biçimlerine nasıl katkıda bulunacağı ortaya çıkarılacaktır.Öğe Açık yapıttan öznel deneyime; Performans sanatı(Batman Üniversitesi, 2018) Aydın, Gül; Epözdemir, Mehmet ŞiyarbarPerformans sanatı, izleyicisinin önünde o sırada canlı olarak gerçekleştirilen ve sanatçısı ya da sanatçıları tarafından bedenin kullanılarak sergilendiği bir sanat biçimidir. Happening veya Oluşum olarak da adlandırılan bu etkinlikler; geleneksel ve biçimci anlayıştan farklı olarak ortaya koyulan ürünün alınması, satılması, taşınması söz konusu değildir. Tekrarı olmadığı için fotoğraflanarak ya da video kamera ile kayıt altına alınarak arşivlenir. Sahne ve gösteri sanatları ile vücudun bir takım hareketler sergilemesi bakımından ortak yönleri bulunsa da, tiyatro gibi herhangi bir metine bağlı kalınmaksızın yapılır. Action Painting-Eylem Resmi, Body Art -Vücut Sanatı, Fluxus, Beden Sanatı, Yoksul Sanat ve Süreç Sanatı ile de ilişkilidir. 1960'lı yıllarda popülerlik kazanmaya başlayan Performans Sanatı'nın kökleri 20.yy. başlarındaki Dada akımına, 1920'li ve 1930'lu yılların sürrealist ve fütürist performanslarına kadar uzanmaktadır. Sanatçı tarafından amaçlanan düşünceyi ortaya koymak için öncesinde düşünülen etkinlik, seçilen mekanda yapılmaya başlanır, sürdürülür ve bitirilir. Etkinliklerde istenirse şiir, müzik, dans gibi yaklaşımlardan da yararlanması bakımından disiplinlerarası özelliktedir. Sanatçının düşüncelerinin, geleneksel sanat biçimlerinden farklı olarak alışılmadık ve çarpıcı bir biçimde dolaysızca iletilmesinin bir yoludur. İletilen düşünce ise izleyici tarafından hiçbir özel çaba harcanmadan tamamlanır. Bu sanat biçiminde izleyiciye aktif bir şekilde rol verilmiştir. 1970'lerde fikirleri ön plana çıkan Kavramsal Sanat'a kadar uzanır.