Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 8 / 8
  • Öğe
    Menteşe dolomitlerinin petrografik özellikleri (Isparta)
    (e-Journal of New World Sciences Academy, 2010-04-01) Dinç, Salih; Özkan, Ali Müjdat
    İnceleme alanı Batı Toroslar’da Isparta Açısı içinde Kasımlar ve Karacahisar bölgesindeki yaklaşık 386 km2’lik bir alanı kapsamaktadır. Bu alanda Paleozoyik’ten günümüze kadar hemen her döneme ait sedimanter, mağmatik ve metamorfik kaya grupları yüzeylemektedir. Bu kaya gruplarından bir bölümü otokton konumlu olup, diğer bölümü ise allokton konumludur. Resiyen yaşlı Menteşe dolomitleri içerisindeki karbonatlı kayalar petrografik olarak 8 fasiyese ayrılmıştır. Bunlar, mikro boyutlu anhedral dolomit (Df1), orta-iri boyutlu anhedral dolomit (Df2), orta-iri boyutlu subhedral dolomit (Df3), iri-çok iri boyutlu öhedral dolomit (Df4), çamurtaşı fasiyesi (Kf1), vaketaşı fasiyesi (Kf2), istiftaşı fasiyesi 3 (Kf3), kristalin kireçtaşı fasiyesidir (Kf4). Menteşe dolomitleri içerisindeki dolomit kristallerinde yaygın olarak hipidiyotopik ve ksenotopik doku görülürken, kristallerin çoğu kirli bir görünüme sahiptir. Dolomitlerin bir kısmında ilksel dokunun kısmen korunduğu görülmektedir. Dolomit oluşumları, erken ve geç diyajenez esnasında meydana gelmiştir. Erken diyajenetik kökenli dolomitler karışım suyunda düşük sıcaklıklarda meydana gelmiştir. Geç diyajenezde oluşan dolomitler sığ gömülme esnasında yükselen sıcaklıklarda meydana gelmiştir.
  • Öğe
    Geochemical features of Menteşe formation dolomites (Rhaetian) in the Karacahisar-Kasımlar area (Isparta-Turkey)
    (Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, 2017) Dinç, Salih; Özkan, Ali Müjdat
  • Öğe
    Alt miyosen yaşlı Kapıkaya formasyonu’nun (Siirt-Kapıkaya) mineralojik özellikleri
    (Batman Üniversitesi, 2015) Tetiker, Sema; Baran, Hacı Alim; Dinç, Salih
    Bu çalışma Arap Platformu’nun kuzeyini temsil eden Güneydoğu Anadolu Otoktonu’nda (GDAO) yer alan Siirt-Kapıkaya yöresinde yüzeyleyen Alt Miyosen yaşlı Kapıkaya Formasyonu’nun litolojik ve mineralojik özelliklerinin incelenmesinden oluşmaktadır. Kapıkaya Formasyonu jips, tüfit ve kireçtaşı arakatkılı kırmızı-kahve ve gri renkli çamurtaşı, silttaşı ve kumtaşı ardalanmasından oluşmaktadır. Kapıkaya formasyonu volkanoklastik, klastik ve sülfat kökenli kayaçlarında bolluk sırasına göre fillosilikat, feldispat, kuvars, jips, kalsit, analsim, dolomit ve piroksen mineralleri saptanmıştır. Formasyona ait fillosilikat minerallerini illit, smektit ve klorit temsil etmektedir. Klastik kayaçlarda kalsit + kuvars + feldispat + fillosilikat parajenezi yaygın olarak gözlenmektedir. Tüfitlerde ise kalsit + kuvars + feldispat + fillosilikat parajenezine volkanojenik kökenli analsim mineralleri eşlik etmektedir. Sülfatlı kayaçlarda jips mineralleri bulunmakla birlikte bu minerallere kalsit ve kuvars minerallerinin eşlik ettiği belirlenmiştir. Kapıkaya Formasyonu’nda yaygın fillosilikat parajenezini klorit + smektit + illit, illit + klorit ve smektit + klorit birlikteliği oluşturmaktadır. Sığ denizel çökelleri temsil eden kayaçlara eşlik eden volkanoklastik seviyeler bölgede etkin olan Miyosen yaşlı volkanizmadan beslenmiş olup, analsim ve smektit minerallerinin oluşumuna neden olmuştur.
  • Öğe
    Hasankeyf ve çevresindeki (Batman) birimlerin petrografik özellikleri
    (Batman Üniversitesi, 2017) Dinç, Salih; Keskin, Faruk
    Hasankeyf civarındaki birimler tabanda yeşilimsi, grimsi yeşil, şeyl, marn ve kumtaşından oluşan Orta Maastrihtiyen-Üst Paleosen Germav Formasyonu ile başlar. Bu birimin üstünde uyumlu olarak kırmızımsı renkli çamurtaşı, kumtaşı ve kiltaşı ardalanmasından oluşan Alt Eosen Gercüş formasyonu yer almaktadır. Gercüş formasyonunun üzerine krem, bej, gri, beyaz renkli, orta-kalın-çok kalın tabakalı, kireçtaşı ve dolomitlerden oluşan Alt Eosen-Alt Oligosen Hoya formasyonu gelmektedir. Bu birimin üzerine de beyaz, bej, gri, kahvemsi, sarı renkli, yer yer dolomitli kireçtaşı, killi kireçtaşı ve jips ardalanmasından oluşan Oligosen Germik formasyonu gelir. Bu birimin üzerinde uyumsuz olarak çakıltaşı, kumtaşı, silttaşı ardalanmasından oluşan Üst Miyosen-Alt Pliyosen Şelmo Formasyonu yer alır. Hoya formasyonundaki kireçtaşları ince kesitlerde fosilli, intraklast taneli, sparitik ve mikritik bağlayıcılı şeklinde görülmektedir. Kireçtaşları içerisinde nummulites, milliolidae fosilleri görülmektedir. Kireçtaşları Dunham’a (1962) göre istiftaşı olarak adlandırılmıştır. Hoya formasyonundaki dolomitler özşekilli-yarı özşekilli, idiyotopik dokulu özellikler göstermektedir. Germik formasyonundaki dolomitler ince-orta boyutlu, özşekilsiz-yarıözşekilli ksenotopik dokuludur. Birim içerisindeki jipsler kısa-uzun prizmatik, iğnemsi görünümlü kristaller şeklindedir
  • Öğe
    Esentepe Gültepe Batman çukurunun oluşum mekanizması
    (Batman Üniversitesi, 2012) Dinç, Salih; Eren, Yaşar; Nalbantçılar, Mahmut Tahir; Beyaz, Turgay; Ünal, Murat; Arslan, Şükrü; Polat, Süleyman
  • Öğe
    Batman ili ve civarının mikrotremor yöntemi ile zemin özelliklerinin incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-12-24) Yılmaz, Salim; Dinç, Salih
    Deprem öncesi ve sonrası zemin davranışı ile deprem sırasında zemin-yapı etkileşimi hakkında bilgi sahibi olmak amacıyla kullanılan mikrotremor yöntemi, son yıllarda yaygın olarak kullanılmaya başlanmış, kolay uygulanabilirliği, hızlı ve ekonomik olması nedeniyle jeofizik yöntemler içerisinde önemli bir konuma gelmiştir. Mikrotremor yöntemi ile yerin dinamik parametreleri, değişimleri, zemin kesitinde yer alan formasyonların dinamik davranış özellikleri ve hasar görebilirlik belirlenebilmektedir. Zemin araştırmalarında kullanılan zemin büyütmesi ve zemin hâkim periyodu parametreleri mikrotremor yöntemi ile hızlı ve ekonomik olarak tespit edilebilmektedir. Bu tez çalışması kapsamında, Batman il merkezi ve yakın çevresinde mikrotremor yöntemi kullanılarak alınan mikrotremor kayıtları, bölgenin jeolojik yapısı göz önünde bulundurularak değerlendirilmiş ve yorumlanmıştır. Çalışmada 3-bileşen hız ölçer sismometre ile ölçümler alınmış, veriler Geopsy yazılımında Yatay/Düşey Spektral Oranlar (Nakamura) yöntemi ile çözümlenmiş, bölgenin bilinen jeolojisi ve ilgilenilen araştırma derinliği göz önünde bulundurularak zemin hâkim frekansı saptanmaya çalışılmıştır. Çalışmanın ikinci aşamasında, ölçüm noktasındaki baskın frekans ile zemini oluşturan litoloji birlikte irdelenerek, bölgenin hâkim frekans haritaları yapılmış ve bölgenin jeolojisi ile elde edilen mikrotremor ölçümleri arasındaki ilişkiler yorumlanarak tartışmaya sunulmuştur. Batı Raman kampus alanındaki ölçümlerde, üç, dört, altı, sekiz ve on iki numaralı noktalar dışında kalan diğer noktalarda, baskın frekans değerlerinin 5 Hz ve üzerinde olması, periyod değerlerininde 0,2 saniyenin altında kalması Batı Raman Kampüs alanında hakim olan çok kırıklı, orta zayıf dayanımlı yer yer kil ara bantlı kireçtaşı birimi olduğunu göstermiştir. Kültür ve Pazaryeri mahallerinden alınan ölçümlerde, bir, üç, altı, yedi ve sekiz numaralı noktaların baskın frekans değerlerinin 1 Hz civarında olması, bölgenin zayıf sediman bir katmanla karakterize olduğunu, buna karşın diğer noktalardaki sonuçlar ile zeminin zayıf dayanımlı olarak belirlenmesi, bu bölgede kuzeybatı güneydoğuya uzanımlı bir boşluk ya da faylanma olabileceğini göstermiştir. Gap ve Bahçelievler mahallelerinde alınan mikrotremor kayıtlarında zemin hâkim periyodları 0,2-0,4 saniye arasında değişmiştir. Bölgeyi temsil eden baskın birimin eski alüvyon olmasından dolayı elde edilen ölçüm sonuçları ile uyumlu olduğu görülmektedir. Sediman kalınlığını gösteren modelde mevcut jeolojik eski alüvyon tabakası ile bire bir örtüşmektedir.
  • Öğe
    Örenağıl (Batman, GD- Anadolu) barıt cevherleşmesinin petrokimyası
    (Ankara Üniversitesi, 2016) Dinç, Salih; Baran, Hacı Alim; Kumral, Mustafa
    Örenağıl barit cevherleşmesi, ülkemizde önemli maden yataklarına ev sahipliği yapmasıyla tanınan Bitlis metamorfiklerinin Orta Devoniyen yağlı Meydan Formasyonu içerisinde oluşmuştur. Cevherleşme genellikle yan kayaçları olan kireçtaşlarıyla uyumlu olarak görünen demirli minerallerin baskın olduğu bir zon içerisinde bulunur. Cevher içeren bu demirli zon bazen de Maden Formasyonunun diğer üyeleri olan metamorfik birimleri kesen fay zonları, kırık ve çatlaklarda gözlenmektedir. KireçtaĢları içerisinde gözlenen demirli zonun kalınlığı birkaç metreyi bulabilmekte iken metamorfik birimlerin içerisindeki zonun kalınlığı 1 santimetreden 30 santimetreye kadar değiĢmektedir. Ġnceleme alanında barit cevherleĢmesine eĢlik eden sülfürlü minerallerin varlığına da rastlanmıĢtır. Bu mineraller genellikle demirli, baritli zonda santimetre ölçeğine varan boyutlarda, nadiren de yan kayaçları kesen kırık, fay gibi süreksizlik zonlarında saçınımlı olarak gözlenmektedir. Mineral parajenezinin barit, pirit, kalkopirirt, sfalerit, bornit, ±kalkozin, ±kovellin, ±malakit, ±azurit, ±manyetit, götit, hematit ve limonitten oluĢtuğu belirlenmiĢtir. CevherleĢmenin baryum konsantrasyon oranı % 25 den 61‟e kadar olmasına karĢın yan kayaçlarda önemli bir baryum konsantrasyonuna rastlanmamıĢtır.