7 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Öğe Hanedanında aynı isimde iki farklı kadın dünya(Paradigma Akademi Yayınları, 2020) Gördeğir, ErcanTarih, kadın ve erkeklerin ortak eylemlerinin bütüncül bir ürünü olarak ortaya çıkıyor ve evrensel olmayı hedefliyorsa bu ortak toplumsal deneyimin en önemli paydaşı olan kadınlar geçmişin sisli fotoğraflarının neresinde duruyorlardı? Tarih metni içerisinde kadın aktivitelerini doğrudan tespit etmek oldukça güç olsa da 19. yüzyıldan itibaren dolaylı yollar kullanılarak &`;aşağıdan tarih” yöntemiyle kadın görünür hale getirilmiştir. Bu eser, toplumun yarısını oluşturan kadınların geçmişteki izlerini tespit etmeye çalışarak toplumsal tarihteki yerini teslim etmeye odaklanmıştır. Geçmişin sisli perdeleri aralandığında kadınlar, bazen eski Mezopotamya devletlerinin tapınaklarında birer rahibe ya da dolaylı yollardan ticaret yaparak hayatlarını kazanmaya çalışan edilgen tüccarlar olarak karşımıza çıkarken, bir başka metinde mesela bir Artuklu sarayında var olmaya çabalarken dikkatimizi çeker. Öte taraftan kadınlar tarihçiye bazen bir Osmanlı mahkemesindeki hak arayışında seslenirken, bir başka dönemde mesela 19. yüzyılda entelektüel birer birey olarak edebiyat dergilerinde görünür olur. Elinizdeki kitap, tarihin herhangi bir döneminde, herhangi bir coğrafyada kadınların ne işlerle uğraştıkları, sosyal hayatları ve gündelik yaşamlarının nasıl şekillendiği, sanatsal faaliyetleri ve entelektüel çevrelerinin var olup olmadığı, siyaset üzerindeki etkilerinin ne olduğu gibi sorulara verilen geniş spektrumlu cevapların yer aldığı önemli bir eserdir.Öğe Ortaçağ’da Batman yöresi tarihi(Eğitim Yayınevi - Bilimsel Eserler, 2020) Gördeğir, ErcanGüneydoğu Anadolu Bölgesi sınırları içerisinde yer alan Batman, esasında 1990 yılında il merkezi statüsüne kavuşmuş genç bir şehirdir. Ancak Batman`ın içerisinde yer aldığı coğrafya, antik dönemlere kadar uzanan kadim bir medeniyetin geleneğini barındıran zengin bir coğrafyadır. Batman ve yöresi doğuyla batının kesiştiği önemli yollar üzerinde yer almasından dolayı Anadolu`ya etki etmiş tüm medeniyetlerin çekim noktasında yer almıştır. Tarihi metinlerde her ne kadar &`;Batman” adına rastlansa da bu ismin bir kent isminden ziyade Batman ve Garzan çayları arasında kalan coğrafi bir bölgeyi temsil ettiği anlaşılmaktadır. Tarihi kaynaklar Batman şehriyle ilgili doğrudan bilgiler sunmasa da günümüzde Batman ilinin birer ilçesi konumunda olan Hasankeyf, Beşiri, Gercüş, Sason ve Kozluk ilçelerinin geçmişte çok önemli birer yerleşim merkezi olduklarını göstermektedir. Bu bağlamda Geçmişten Günümüze Batman Tarih, Ekonomi, Siyaset, Kültür ismi ile ele alınan bu çalışma 14 bölümden oluşmakta ve her biri alanın uzmanları tarafından kaleme alınmış bulunmaktadır. Bu kitapta eski çağlarda, Ortaçağ`da ve Osmanlı döneminde Batman ve çevresi tahlil edilmiş, Batman`ın kentleşme ve nüfus hareketleri ile siyasal hayatı kaleme alınmıştır. On iki bin yıllık tarihi ile Batman ve kültür turizmi, ayrıca kültürel yapısı detaylandırılmıştır. Eğitimden sağlığa, bankacılık ve finans sektörüne, gelir dağılımı ile yoksulluk ilişkisine kadar birçok konu irdelenmiştir. Batman`da tarım, sanayi, enerji, spor gibi alanlar analiz edilmiş ve son tahlilde yatırım alanları ile genel anlamda Batman görünümü ortaya konulmuşturÖğe Hûlâgû Han dönemi İlhanlı - Abbasi diplomatik münasebetleri(Efe Akademi Yayınevi, 2020) Gördeğir, ErcanDevletler arasındaki ilişkileri düzenleme aracı olmasının yanı sıra herhangi bir hükümdarın öteki üzerinde kendini öne çıkarma, üstünlüğünü kabul ettirme ameliyesi olarak tanımlanabilecek diplomasi, egemen devletlerin hükümetleri arasındaki formel ilişkilerin uygulanmasında kolaylık sağlayan zekâ oyunu olarak tasvir edilmiştir.Diplomasi, tarih boyunca uygarlıkların mevcut olanakları; siyasi, askeri ve ekonomik güç durumlarına göre üsluplarının farklılaştığı bir dildir. Diğer bir deyişle devletlerarası münasebetlerde tarafların diplomatik üslubunu belirleyen en önemli etken sahip oldukları güç olmuştur. İnsanoğlunun, tarihi gelişim ve dönüşümü, beraberinde diplomatik dil ve üslubun da değişerek çağın gerektirdiği itibar ve meşruiyet araçları ile süslenmesini sağlamıştır.Orta Çağ devletleri arasında gerçekleşen diplomatik münasebetlerde kullanılan üslup ve ifadelerin can alıcılığı bizi böyle bir çalışmaya yönlendiren en önemli etkendir.Dönemin diplomatik teamülleri incelendiğinde hemen hemen her devletin kendisine bir tanrısal haklılık ve dini meşruiyet atfetmeye çalıştığı görülmüştür. Orta Çağ’ın diplomatik belgelerinde geçen “Ebedî Tanrı, Cengiz Han ve onun soyunu yükseltti. Yeryüzünün hepsini doğudan batıya bize sundu”,“Eğer benim öğüdümü dinlemezsen Tanrının isteğinin nasıl olduğuna bakacağım”, “Tanrının izni ve benim yetkimle”, “Başının, altınının, karının ve çocuklarının sana kalması için kaleden aşağı in ve cihan padişahlığının kulluk kemerini beline bağla.” Bu gibi ifadeler günümüzde bile insanı derinden etkilemektedir.Peki Orta Çağ devletleri bu ifadeleri neden ve hangi amaçla kullandılar? Tahammül sınırlarını aşan bu tehditkâr ifadelerin muhatapları kimlerdi? Bu muhataplar bu tehditler karşısında nasıl bir tavır takındılar? Bu ifadeleri içeren belgeler karşı tarafa nasıl ulaştırıldı? Orta Çağ’da elçiye zeval olunur muydu? Elinizdeki bu çalışma bütün bu sorulara duyulan merakın bir sonucudur.Öğe Olcaytu Han’ın dini yönü(Çizgi Kitabevi, 2019) Gördeğir, ErcanDoç. Dr. Samira Kortantamer Armağanı olarak hazırlanan bu eser, iki hatırat yazısı ile on yedi makale çalışmasından oluşmaktadır. Mandeville’in kayıtlarına göre Memluk Türk Devleti, Yahudi asıllı İtalyalı Seyyah Obadiah’ın gözlemlerine göre 15. yüzyıl Mısır’ı ve bunun Memlûklar ile ilgili kayıtları, en-Nasır Muhammed b. Kalavun’un üst yönetim mensupları ile olan illişkileri ve ümera arasındaki çekişmeler, Memlûklar devrinde Dımaşk ümerası, vezaret makamının Memlûklar ile Selçukîler açısından mukayesesi, İlhanlıların önemli hükümdarlarından Olcaytu Han’ın dini yönü, on yedinci asırda Cezayir Dayılarına ait üç Türkçe mektup, Suriye Ermenileri, 1941 tarihli bir İngiliz Büyükelçilik görevlisinin seyahat notları, 19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Adana’da görülen salgın hastalıklar, Hurufat defterlerine göre Beyrut ve Hasankeyf, Isabel Fry’ın tespitleri ışığında Türk kadınının eğitim hakkı, ilk kadın milletvekillerinden Mihri Pektaş’ın meclisteki faaliyetleri, İkinci TBMM’deki Urfa Milletvekilleri ve bu süreçteki meclisin faaliyetleri, Göbekli Tepe D Tapınağı Dikilitaş betimlemeleri ve bunun Sümer anlatıları arasındaki benzerlikleri, eserde müstakil olarak işlenen konulardır.Öğe İlhanlılar devrinde Adıyaman(Sonçağ Yayınları, 2020) Gördeğir, ErcanÖğe Olcaytu Han dönemi İlhanlı- Memlûk münasebetleri (1304-1316)(İksad Yayınevi, 2019) Gördeğir, ErcanÖğe Olcaytu Han dönemi Sultaniye şehrinin kuruluşu ve İlhanlı tarihindeki önemi(İksad Yayınevi, 2019) Gördeğir, Ercan