8 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Öğe Yerel yönetimlerde karar süreçlerine katılımda sivil toplum kuruluşlarının rolü(Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, 2017) Kaypak, Şafak; Bimay, MuzafferGünümüzde, demokratik siyasal sistemlerin gelişmişlik ölçütü, sistemlerin siyasal karar süreçlerine yurttaş katılımına izin vermesine bağlıdır. Katılımın sadece oy verme davranışı olmadığı, bireylerin, karar alma süreçlerinin tümünü etkileme yönünde örgütlü olarak eylemlerde bulundukları bu süreçte; siyasal sistemlerin karşısında en önemli dengeleyici güç sivil toplum kuruluşları (STK) olmaktadır. Yerel yönetimlerin demokratikleşmesi yerelde bulunan sivil ya da sivil olmayan tüm örgütlerin işbirliğini gerektirmektedir. Bu işbirliği, yerel halkın ve onu temsil eden sivil toplum kuruluşlarının karar alma süreçlerine katılımıyla gerçekleşecektir. Bu çalışmada, bireyin taleplerinin yönetimlere iletilmesinde aracı olan STK’ların, vatandaşa en yakın yönetsel birimler olan yerel yönetimlerin karar süreçlerine etkileri sonuçlarıyla birlikte irdelenmeye çalışılmıştır.Öğe Onuncu yılında Suriyeli sığınmacıların kentsel yaşama entegrasyon durumu: Şanlıurfa Örneği(Ekin Kitabevi, 2020) Bimay, Muzaffer; Kaypak, ŞafakÖğe Küreselleşme sürecinde kamu politikalarında yaşanan değişimler(Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği, 2019-12-13) Bimay, Muzaffer; Kaypak, ŞafakToplumsal hayatın sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla hükümetlerin kamu yararı ve ulusal çıkarları göz önüne alarak aldıkları kararlar, yaptıkları tercihler ve ortaya koydukları hukuki metinlerden oluşan kamu politikaları, planlama, önerme, yasalaştırma ve uygulama aşamalarıyla hayata geçirilmektedir. 20. yüzyılın son çeyreği ve 21. yüzyılın başlarında hızlanan küreselleşme süreciyle birlikte, toplumsal hayatın her alanında köklü ve sürekli bir değişim yaşanmış ve bu süreçte diğer toplumsal örgütler gibi devletler de gerek yapısı ve niteliği, gerekse işlevleri ve işleyişi ile sürekli bir değişim baskısı altında politikalarını yeniden biçimlendirmeye çalışmışlardır. Özellikle hızlandırıcı bilgi ve iletişim teknolojisindeki gelişmelere bağlı olarak dijital hayatın getirdiği yeni kurallar ve değişen ihtiyaçlar, ticaretin önündeki engellerin kaldırılması ile birlikte çok uluslu şirketlerin siyasi ve ekonomik güçlerinin artması, uluslararası göçlerin sonucunda ortaya çıkan güvenlik kaygıları dünyada ve ülkemizde eğitim, sağlık, konut, sosyal güvenlik, dış ilişkiler, dış ticaret ve vergi politikaları gibi toplumsal yaşamın her alanındaki kamu politikalarının yeniden düzenlenmesini, nitelikli bilgiye ulaşmayı ve katılımcılığı zorunlu kılmıştır. Küreselleşme ile birlikte ortaya çıkan katılımcı demokrasi ve yerelleşmenin özgür ve etkin bireyin yanında ulus devletlerin geleceğini tehlikeye atma ihtimaliyle şekli, özerkliği yetkileri ve meşruiyeti tartışılmakta, ulusal güvenlik kaygıları artmakta ve ülkeler daha farklı iç ve dış politikalar oluşturmaktadır. Yeni oluşturulan kamu politikaları Türkiye gibi coğrafi konumu itibarıyla tehdit noktasında bulunan ülkelerde güvenlik tartışmalarını gündeme getirmekte ve yeni politika arayışları içine girilmektedir. Ayrıca kamu yönetim politikaları alanında hiyerarşik devlet yapısı yerine, kurumlar arasında etkin bir yönetişimi, tek merkezlilik yerine çok merkezli bir yapı, serbest piyasa ekonomisi ve karşılıklı rekabetle oluşacak bir ağ modeli tercih edilmektedir. Bu çalışma, küreselleşme süreciyle birlikte dünyada ve Türkiye’de değişen kamu politikalarının dönüşüm süreçlerini ortaya koymaktadır. Değişen kamu politikalarının özellikle 1980 sonrası dönemde siyasal, ekonomik ve yönetsel anlamda etkili olan neo-liberal politikaların etkisiyle yeni kamu yönetimi anlayışı çerçevesinde bürokrasi, eğitim ve sağlık alanındaki gelişmeler, yeni ekonomik düzen, yenilenebilir enerji, güvenlik eksenli dış politika, yerelleşme, kentleşme ve çevre bağlamında ülkemizin geçirdiği dönüşümün resmini ortaya koymaktır. Bu çalışma nitel araştırma metoduyla yerli ve yabancı kaynak taraması yapılarak gerçekleştirilmiştir.Öğe Yerel yönetimlerle ilgili gelişmelere bağlı yaşanan yerelleşme ve merkezileşme tartışmaları(Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, 2020-06-30) Bimay, Muzaffer; Kaypak, ŞafakKüreselleşme ve neo-liberal politikalara bağlı olarak son yüzyılda yerelin ön plana çıkması, uluslararası kuruluşların etkileri, teknolojideki gelişmeler, kamu yönetiminde yeni yöntemler ve çevreye olan duyarlılık yerel yönetim alanında yapısal ve işlevsel dönüşüm yapılmasını zorunlu kılmıştır. Ancak farklı kimliklere sahip ulus-devletlerin taşıdığı güvenlik kaygıları, darbeler, uluslararası kitlesel göçler ve salgınlar nedeniyle, Türkiye’de Tanzimat’tan beri sürdürülmeye çalışılan reform çabalarına rağmen yerel yönetimler, merkeziyetçi yapının etkisinden kurtulamamıştır. Bu bağlamda, bu çalışma, iç ve dış dinamiklerin etkisiyle 2010 yılına kadar sınırlı yerelleşmeye, 2010 yılından itibaren ise yerelde merkezileşmeye doğru yönelen yerel yönetimler alanındaki yapısal ve işlevsel reformların yerelleşme ve merkezileşme tartışmalarına olan etkilerini araştırmayı amaçlamıştır. Yapılan bu çalışmayla, yerel yönetimler alanında yapılan, ancak yönü merkezileşmeye doğru kayan reform süreçlerinin sınırlı kaldığı ve merkezi yönetimin daha güçlü bir şekilde varlığını sürdürdüğünü ortaya konulmuştur. Çalışmada yerli ve yabancı literatür taraması yapılarak elde edilen bulgular çerçevesinde tespitler yapılmış ve çeşitli öneriler geliştirilmiştir.Öğe Dijital çağda yerel yönetimler(Süleyman Demirel Üniversitesi, 2017-12-30) Kaypak, Şafak; Bimay, Muzaffer; Yılmaz, VedatDünya 2000’li yılların sonunda sanayi toplumundan bilgi toplumuna hızlı bir geçiş yapmıştır. Bilgi- iletişim teknolojileri kamu-özel bütün kurumları etkilemiştir. Elbette, bu etkileşimden yerel yönetimler de payını almıştır. Yerel nitelikteki halkın ihtiyaçlarını etkin ve verimli bir şekilde karşılamak amacını taşıyan yerel yönetimler, siyasal, yönetsel, ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel olarak pek çok farklı yapılanma ve beklenti ile karşı karşıya kalmışlardır. Öte yandan, bilgi toplumunun dijital ortamında getirilen yeniliklerin yerel halk tarafından öğrenilmesi, değerlendirilmesi ve katılımının sağlanması kolaylaşmıştır. Çalışma, 2000 yılından günümüze kadar, yerel yönetimler arasında yer alan il özel idareleri, belediyeler ve köylere yönelik yapılan düzenlemelere genel bir bakışla bakmakta ve dijital çağ olarak adlandırılan günümüzde yerel yönetimlerin nereden nereye geldiği, yerel halkın olanaklarının ve şu anki durumunun ne olduğu değerlendirmelerinin yapılması ile olumlu ve olumsuz yöndeki düşünceler ve çözüm yolları hakkında bilgilendirmeler yapma amacını taşımaktadır.Öğe Küresel salgın (Covid-19) süreci ve yerel yönetimlerin hizmet sunumunda yapısal ve işlevsel değişimler(Dicle Üniversitesi, 2022-05-28) Bimay, Muzaffer; Kaypak, Şafak2019 yılının sonlarında Çin’de ortaya çıkan ve 2020 yılının başlarından itibaren tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de etkileyen COVID-19 salgını, toplumsal yapıyı ve bireylerin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilemiştir. Özellikle kentlerde kamu hizmetlerinin sunumunda birtakım yapısal ve işlevsel dönüşümlere neden olmuştur. Bu bağlamda küresel salgınla mücadele; yerel, ulusal ve uluslararası işbirliklerine dayanan geniş bir yelpazede yürütülmüştür. Bu çalışmanın amacı, COVID-19 salgını sürecinde yerel yönetimlerin kentsel faaliyetleri kapsamında sürdürdükleri hizmetlerde meydana gelen yapısal ve işlevsel değişimleri tespit etmektir. Çalışma literatür taraması yöntemiyle, güncel veriler ve kaynaklar taranarak üç bölüm halinde kurgulanmıştır. Çalışmada, COVID-19 salgını ile mücadelede yerel yönetimlerin ve özellikle belediyelerin başlangıçta temel ihtiyaçların karşılanmasına yönelik tedbirlere öncelik verdikleri, sonrasında koruyucu ve önleyici tedbirler aldıkları, sosyal hizmetler sundukları, ancak bu hizmetlerin yetki, görev ve sorumlulukları açısından sınırlı kaldığı ve farklı uygulamaları hayata geçirdikleri tespit edilmiştir. Bunun en önemli nedenleri arasında salgın yönetimine ilişkin mevzuatın yetersiz olması ve salgını önleme konusunda uygulanan politikaların desentralizasyona dayanmamasıdır. Dolayısıyla yerel yönetimlerin geri plana itildiği bu süreçte merkezi yönetimin daha etkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda yapılan genel değerlendirmede, küresel salgınlarla mücadelede merkezi yönetimin yerel yönetimlerle iş birliği içerisinde süreci yönetmeleri ve kentsel yaşam alanlarında yürütülebilecek kamu hizmetlerine ilişkin yetkilerin büyük oranda yerel yönetimlere devredilmesi gerektiği ayrıca belirtilmiştir.Öğe Batman örneğinde göçün kentleşme üzerindeki ekonomik etkileri(Akademisyen Kitabevi, 2019) Bimay, Muzaffer; Kaypak, ŞafakÖğe Dijital çağda kamu yönetimi ve etik(2017-11-16) Kaypak, Şafak; Bimay, Muzaffer; Yılmaz, VedatYazının ortaya çıkmasına bağlı olarak bilginin saklanması, depolanması ve bir noktadan başka bir noktaya transferi bilginin değerini arttırmış ve etki alanı genişlemiştir. Özellikle Sanayi Devrimi’nin ardından gelen internetin bulunuşu ve küreselleşme sayesinde yaşanan dijital devrimin etkisiyle toplumlar büyük bir değişim ve dönüşüm geçirmekte ve ağ toplumu haline geçmektedirler. Toplumların belli dönemlerde bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanma ve geliştirme becerileri kaderlerini büyük ölçüde etkilemekte ve bu teknolojilerin kullanım olanaklarına göre toplumlar, ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel alanlarda dünyadaki demokratik ve gelişmişlik endeksinde yerlerini almaktadırlar. Günümüzde kurumlar, etkin ve verimli bir yaşamı sürdürmek için önemli oranda veri ve bilgiye ihtiyaç duymakta, veri ve bilginin dijitalleşerek elektronik ürünlere dönüştürülmesi sayesinde yeni yönetim anlayışları ortaya çıkmaktadır. Kurumların örgüt yapıları değişmekte ve hiyerarşik yapıların yerini daha tarafsız, esnek ve daha bağımsız ağ tipi yönetimler almaktadır. Ancak, hızla artan bilginin sınır tanımazlığı yararları yanında toplumsal ve kültürel birçok felakete de yol açabilmektedir. Özellikle kamuda eşitsizlik, güven ve kişi mahremiyetinin zarar görmesi nedeniyle, kültürel ve kutsal yaşamın kuralları Dijital çağda sanal eylemler gerçekleştirildikçe değerini yitirmekte ve etik sorunlar ortaya çıkmaktadır. Sanal toplum için uygun etik ilkelerin geliştirilememesi, bu sorunların toplumda meydana getirdiği yıkım etkisini daha çok derinleştirmektedir. Bu çalışmada, Dijital çağda kamu yönetiminin etik bağlamında karşı karşıya bulunduğu olumlu veya olumsuz durumlar analiz edilmeye çalışılmıştır.