32 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 10 / 32
Öğe Batman il sınırları içinde kalan Ilısu Barajı etkileşim alanına dair jeomorfolojik ve arkeolojik tespitler(Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınları, 2016-05) Kozbe, Gülriz; Karadoğan, Sabri; Güngör, AkarcanÖğe Batman ili kültür envanteri cilt III (Hasankeyf)(Batman Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2017) Kozbe, GülrizGüneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Dicle Bölümü’nde bulunan Batman ili, 41’ 10” – 41’40” doğu boylamları ile 38’ 40” – 37’ 50” kuzey enlemleri arasında yer almakta olup,Dicle’nin büyük kollarından Batman Çayı’nın doğusunda, önemli petrol yataklarınasahip, 1288m yükseklikte olan Raman Dağı’nın kuzeyinde, denizden 565m yükseltide verimli bir ovanın kenarında kurulmuştur. Batı ve kuzeybatısı Diyarbakır ile kuşatılmışolan Batman’ın kuzeyinde Muş, doğusunda Bitlis ve Siirt, güneyinde ise Mardin illeri yer almaktadır.Şehir, 1937’lere kadar İluh adında küçük bir köy yerleşmesi iken, 1950’li tarihlerdensonra bölgede petrolün bulunması ile hızlı bir gelişme dönemine girmiş ve 1955 yılıgenel nüfus sayımı sonuçlarına göre 4713 nüfuslu bir bucak, 1957’de de ilçe merkezihaline getirilmiştir. Nüfus bakımından çok hızlı bir büyüme yaşayan Batman, bu seyrini1990’lara kadar devam ettirmiş ve bu nüfus artışı 16 Mayıs 1990 tarihinde Batman’ıTürkiye’nin 72. ili haline getirmiştir. Yüz ölçümü 4694km 2 olan Batman ilinin Merkez ilçe dahil olmak üzere 6 adet (Kozluk,Sason, Gercüş, Beşiri ve Hasankeyf) ilçesi bulunmaktadır. En küçük ilçesi %7’lik pay ileHasankeyf, en büyük ilçesi ise %24’lük pay ile Kozluk ilçesidir. İlçelere bağlı 6 beldenin(Merkez ilçede Balpınar, Beşiri’de İkiköprü, Gercüş’te Kayapınar ve Hisar, Kozluk’taBekirhan ve Sason’da Yücebağ) yer aldığı Batman ilinde toplam 274 köy bulunmaktadır.Batman şehri, 10.5km güneyinde bulunan Dicle Nehri ile onun kolu olan, merkeze4.8km mesafede olup batısında akan Batman Çayı gibi iki önemli su havzasının birleşti-ği yerde lokalize olması sebebiyle hem jeo-politik hem de ekonomik açıdan önemli birmevkide bulunmaktadır. Son yirmi yıldır Ilısu Barajı ve HES Projesi nedeniyle bölgedegerçekleştirilen arkeolojik araştırmalar sonucunda ortaya konulan yaklaşık oniki bin yıllık geçmişi ve dünya uygarlık tarihine sunduğu, Asur, Roma, Bizans, Selçuklu, Emevi, Abbasi, Eyyubi ve Osmanlı gibi ön plana çıkan çeşitli dönemlere ait yüzlerce tarihi eseriile Batman, Mezopotamya coğrafyasının Anadolu’ya uzanan önemli kavşak noktaların-dan biridir.Öğe Cizre Kalesi ortaçağ kabartma bezemeli sırsız seramikleri(Vekam(Vehbi Koç Ankara Ar. Uy ve Ar.), 2015-10) Kozbe, Gülriz; Gök İpekçioğlu, SevinçAssociation Internationale pour L’Etude des Céramiques Médiévales et Modernes en Méditerranée (AIECM3), Orta Çağ ve Modern Akdeniz dünyası seramik çalışmalarını destekleyen ve bu alanda çalışan araştırmacıların deneyim ve bilgilerinin paylaşılmasını teşvik eden bir dernektir. Dernek her üç yılda bir işbirliği içerisinde olduğu ülkelerin yerel kuruluşları ile Uluslararası Akdeniz Orta Çağ Seramik Kongresi’ni gerçekleştirmektedir. XI. AIECM3 Uluslararası Orta Çağ ve Modern Akdeniz Dünyası Seramik Kongresi, Türkiye’de ilk kez Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) tarafından, 19-24 Ekim 2015 tarihleri arasında Antalya AKMED‘de gerçekleştirilmiştir.Özellikle Doğu Akdeniz bölgesinde yürütülen çalışmalara bir giriş ve genel bir değerlendirme yapmayı amaçlamayan kongrede Fransa, İtalya, İspanya, Portekiz, Almanya, Yunanistan, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Hollanda, Tunus, Macaristan, Rusya, Bulgaristan, Makedonya, Ermenistan, Ukrayna, Avusturya gibi çeşitli ülkelerden gelen konuşmacılar tarafından 85 sözlü, 64 poster sunumu yapılmıştır. İki ciltten oluşan bu yayında, 19-24 Ekim 2015 tarihlerinde Antalya’da gerçekleşen kongrede sunulan 106 adet bildiriye orijinal dilinde yer verilmektediÖğe Batman ili kültür envanteri cilt II (Gercüş-Beşiri)(Batman Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2017) Kozbe, GülrizGüneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Dicle Bölümü’nde bulunan Batman ili, 41’ 10” – 41’40” doğu boylamları ile 38’ 40” – 37’ 50” kuzey enlemleri arasında yer almakta olup,Dicle’nin büyük kollarından Batman Çayı’nın doğusunda, önemli petrol yataklarınasahip, 1288m yükseklikte olan Raman Dağı’nın kuzeyinde, denizden 565m yükseltide verimli bir ovanın kenarında kurulmuştur. Batı ve kuzeybatısı Diyarbakır ile kuşatılmışolan Batman’ın kuzeyinde Muş, doğusunda Bitlis ve Siirt, güneyinde ise Mardin illeri yer almaktadır.Şehir, 1937’lere kadar İluh adında küçük bir köy yerleşmesi iken, 1950’li tarihlerdensonra bölgede petrolün bulunması ile hızlı bir gelişme dönemine girmiş ve 1955 yılıgenel nüfus sayımı sonuçlarına göre 4713 nüfuslu bir bucak, 1957’de de ilçe merkezihaline getirilmiştir. Nüfus bakımından çok hızlı bir büyüme yaşayan Batman, bu seyrini1990’lara kadar devam ettirmiş ve bu nüfus artışı 16 Mayıs 1990 tarihinde Batman’ıTürkiye’nin 72. ili haline getirmiştir. Yüz ölçümü 4694km 2 olan Batman ilinin Merkez ilçe dahil olmak üzere 6 adet (Kozluk,Sason, Gercüş, Beşiri ve Hasankeyf) ilçesi bulunmaktadır. En küçük ilçesi %7’lik pay ileHasankeyf, en büyük ilçesi ise %24’lük pay ile Kozluk ilçesidir. İlçelere bağlı 6 beldenin(Merkez ilçede Balpınar, Beşiri’de İkiköprü, Gercüş’te Kayapınar ve Hisar, Kozluk’taBekirhan ve Sason’da Yücebağ) yer aldığı Batman ilinde toplam 274 köy bulunmaktadır.Batman şehri, 10.5km güneyinde bulunan Dicle Nehri ile onun kolu olan, merkeze4.8km mesafede olup batısında akan Batman Çayı gibi iki önemli su havzasının birleşti-ği yerde lokalize olması sebebiyle hem jeo-politik hem de ekonomik açıdan önemli birmevkide bulunmaktadır. Son yirmi yıldır Ilısu Barajı ve HES Projesi nedeniyle bölgedegerçekleştirilen arkeolojik araştırmalar sonucunda ortaya konulan yaklaşık oniki bin yıllık geçmişi ve dünya uygarlık tarihine sunduğu, Asur, Roma, Bizans, Selçuklu, Emevi, Abbasi, Eyyubi ve Osmanlı gibi ön plana çıkan çeşitli dönemlere ait yüzlerce tarihi eseriile Batman, Mezopotamya coğrafyasının Anadolu’ya uzanan önemli kavşak noktaların-dan biridir.Öğe The effects of interactive applications on visitors’ experience: a case of Gobeklitepe, Turkey(Social Sciences Studies Journal, 2018-12) Kozbe, Gülriz; Doğan, Mustafa; Dilek, Sebahattin EmreThe need for preservation and flexible exploration of historical artifacts generated increasing interest in using digital technologies in the cultural heritage context. This paper presents user interaction applications of a recent digital cultural heritage conservation and exploration project concerning one of the most famous heritage site “Göbeklitepe” in Turkey that is the oldest known human-made religious structure and added to the UNESCO’s World Heritage List by the year 2018 is 15 km away of northeast of the town Şanlıurfa. The project aims at enriching the visitor experience through modern digital technologies. Main modules include 3D scanning of the artifacts, information screen and mobile interaction with Augmented Reality (AR). AR has been developed to provide information about destinations and attractions. Because of the development of AR, tourists using AR can gain valuable experience without a tourist guide. There two aims of this study: 1) is to describe acceptance of a new technology such as AR and visiting intention for visitors who use AR at a heritage destination, 2) to measure tourists’ experiences of visiting historic sites. For this purpose, two scales were used for data collection. In accordance with the first aim of the study, the scale adapted by Chung, Han & Joun (2015) which is to explain visitors’ acceptance of AR based on the TAM. Secondly, Lee & Smith’s (2015) multiple-item scale was used to measure tourists’ experiences of visiting historic sites and museums. There are three dimensions in the first scale as perceived usefulness (5 items), perceived ease of use (3 items) and visit intention (2 items) visit intention (2 items) in accordance with the purpose of the study. On the other hand, the second scale involves natively 16 items under six dimensions. The findings offer important practical implications for historic sites and museums in relation to AR and experiential marketing. The findings show that the Augmented Reality applications have an important practical usefulness for the Göbeklitepe archeological site and particularly enriching of the visitor experience. The study shows that the AR applications impact on the visit intention of the visitors. The study is revealed that applications can be applied to enhance the attractiveness of the archeological sites, as Göbeklitepe, in many destinations.Öğe Batman il sınırları içinde kalan Ilısu Barajı etkileşim alanının jeomorfolojisi(Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınları, 2015-05) Kozbe, GülrizÖğe The effect of interactive applications on visitors’ experience: a case of Gobeklitepe, Turkey(IGU Tourism Commission, 2018-10) Kozbe, Gülriz; Doğan, Mustafa; Dilek, Sebahattin Emre;Öğe Geç Antik Çağ’da bir kırsal yerleşim : Dede Harabeleri(Ege Yayınları, 2019) Kozbe, Gülriz; Caner, Eyüp; Güngör, AkarcanMÖ 3. yüzyıl ile MS 7. yüzyıl sonuna dek yaklaşık 1000 yıl iskân görmüş olan Dede Harabeleri, bu süreç içerisinde tarımsal üretime yönelik kırsal bir yerleşim olarak varlık göstererek Hellenistik Dönem’den Geç Antik Dönem’e kadar bu kimliğini kesintisiz korumuş olmalıdır. Gerçekleştirilen kurtarma kazıları sonucunda, yerleşimde en az beş ayrı mimari tabakanın oluştuğu ve erken dönemden geç dönemlere doğru yerleşimin sınırlarının sürekli genişlediği tespit edilmiştir. Ağırlıklı olarak tarımsal üretime yönelmiş kırsal bir yerleşim şeklinde tanımlanmakla birlikte; Dede Harabeleri’nde yaşayanların standart bir yaşam tarzı içinde, standart tek bir iş koluyla meşgul olmadıklarını; tarımsal üretimin yanı sıra dokumacılık, hayvancılık ve maden işçiliği gibi birden fazla faaliyeti aynı anda gerçekleştirdiklerini söyleyebiliriz. Dede Harabeleri’nde “işlevsellik” her zaman ön plandadır. Yaşam tamamen üretime yönelik faaliyetler çerçevesinde şekillenmiş ve bu durum yerleşim dokusunun tamamına nüfuz etmiştir. Burada mimari, devşirme malzemenin yanı sıra doğadan elde edilen tüm malzemeler, hiçbir işleme tabi tutulmadan gelişigüzel kullanılarak şekillendirilmiştir. Gerek kullanılan seramikler; gerekse mimari sadece araç olarak görülmüş; amaç ise her zaman pratik üretim olmuştur. Türkiye’de kırsal yerleşim arkeolojisi açısından bugüne dek yapılan araştırmaların yetersiz olması nedeniyle barındırdığı kırsal nüfusun dinamik ve üretken yaşamını ortaya koyan Dede Harabeleri bu açıdan Geç Antik Çağ arkeolojisinde farklı bir yere sahip olacak eşsiz bir laboratuvar görünümündedir.Öğe Kavuşan Höyük: Assur imparatorluğu’nun taşrasında küçük ve özgün bir yerleşim(Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, 2020) Kozbe, GülrizAssur kenti ve adını bu kentten alan krallık, MÖ 2. binyılın başlarında Kuzey Irak'ta, Dicle Nehri kıyısında kurulmuş ve MÖ 7. yüzyılın sonlarına kadar yaklaşık 1400 yıl neredeyse kesintisiz biçimde varlığını sürdürmüştür. Assur kral listeleri, bazı belirsizlikler olmakla birlikte, önce 1000 yıldan uzun süre Assur'da (Kalat Şerkat) sonrasında ise Yeni Assur Dönemi boyunca sırasıyla; Kalhu (Nimrud), Dur-Şarrukin (Horsabad) ve Ninive (Koyuncuk) gibi başkentlerde hüküm süren kralların adlarını içermektedir. Assur bu yönüyle, Önasya'da yönetim biçimini ve kurumlarını en uzun süre devam ettiren devletlerden biridir. Mezopotamya'da MÖ 4. binyılda şekillenen, Sümerlerin ve Akkadların katkısıyla gelişen devlet modeli, uzun tarihsel süreç boyunca Assurluların katkısıyla olgunlaşmıştır. Yeni Assur Krallığı'nın köklü Mezopotamya uygarlıklarından aldığı birikimle oluşturduğu bu model, krallık anlayışı ve saray planı, birimleriyle birlikte Önasya'da Assur sonrasındaki bütün krallıklar ve imparatorluklar tarafından benimsenmiş ve birçok yönüyle taklit edilmiş gözükmektedir.Öğe Investigation of a diagnostic group of Bronze Age pottery(Dark Rimmed Orange Bowl ware) from the upper TigrisValley, Turkey(X-RAY Spectrometry, 2021-01-23) Güngör, Akarcan; Işık, İskender; Kozbe, Gülriz; İssi, AliThis study focuses on the archaeometry characterization of representativeDark Rimmed Orange Bowl wares from different sites of the upper Tigris Val-ley and dated to the Bronze Age. The chem ical composition of the potsherdsdivided the sample set into three main groups which suggested different rawmaterial sources. The mineral content and rock type of the potteries respec-tively indicated that the raw materials were derived from the calcareous claydeposits and they were soil or alluvia formed mostly by weather ing in volcanic(basalt) province. Considering the geological structure of the region, it wasdeduced that the raw materials have presumably been supplied from theregion or at least from the near vicinity of the upper Tigris Valley. X-ray dif-fraction results showed that the firing temperature range of the potsherdschanges between 750 and 950C, and approximately around 800–900C in gen-eral. This assumption was also supported by the low vitrification degreeobserved on scanning electron microsc opic images of the samples. The resultsalso suggested that such type of pottery would have likely been produced usinga sensitively adjusted kiln so as to control the firing atmosphere (reducing/oxi-dizing) and achieve the desired colorings, particularly the bichrome effect(i.e., black/gray on red)