Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 9 / 9
  • Öğe
    Problems of Syrian refugees living in the city centres and solution offers: the case of Batman
    (IJOPEC Publication, 2017-06) Türk, Emrullah; Nerse, Serdar
    This study has been done specifically in Batman in order to analyse social problems of Syrian refugees who were forced to migrate to Turkey because of the war in Syria. Interviews have been conducted with some Syrians who live in the city centre. This research which is needed to be conducted to find out the effects of the war on the refugees aims to investigate their problems in social life and to suggest some possible solutions. Through using a semi-structured interview as the data instrument, Syrian refugees living in Batman city centre have been found to have several problems, thus some possible solutions to these problems have been recommended in this study
  • Öğe
    Çocuk tüketim alışkanlığında farklılıklar ve toplumsal yeri
    (İksad Yayınevi, 2017-12) Nerse, Serdar
    Bu çalışmada, çocukların tüketim alışkanlıkları araştırılarak, çocuk sosyolojisi ve tüketimine ilişkin kavramsal katkıda bulunmayı amaçlamaktayız. Çocukların tüketimi konusunda giderek artan bir araştırma grubu mevcut olmasına rağmen, çocuklar ve çocukluk genellikle yalnızca tüketimin gerçekleştiği bağlamlardan biri olarak görülmektedir. Ayrıca, tüketim uygulamaları, çocukların beceriksiz (çocuk) yetkin (yetişkin) tüketiciye taşınması şeklinde sosyalleştiği bir şey olarak görülüyor. Güçlendirilmiş ve istismar edilen çocuk tüketiciler arasında da ayrımlar bulunurken, aynı zamanda çocuklar tüketim kültürü olabilecek ilişkiler de üretmektedir. Diğer taraftan, tüketim alışkanlığı çoğunlukla, çocukluk deneyimi dışında duran bir alışkanlık olduğundan bunun bir sonucu olarak sömürücü ve yönlendirilemeyen, çocuğun yaşamında yetki sahibi olan, bir şey olarak görülmektedir. Bu çalışma, sosyal bilimler alanında gerçekleştirilen varsayımların ötesine geçerek, 6-10 yaş arası bir çocuk grubuyla tüketim biçimlerini öğrenmeye ilişkin bir uygulamaya dayanmaktadır. Çocukların tüketim alışkanlıklarını detaylı bir şekilde anlatılabilmesi için derinlemesine görüşme tekniği tercih edilmiştir. Çocukların alışveriş gezileri ve günlük hayattaki kültürel, oyun ve diğer eğlence tüketimlerine ilişkin sorulara yer verilmiştir. Çocukların tüketim yolları ve farklılıkları araştırılmış ve özellikle aile, akran grupları ve piyasa etkisi incelenmiştir. Dolayısıyla, çocukların tüketim uygulamasında, yalnızca küçük tüketicilerden ziyade tüketim yönlerini içeren kendi toplumsal dünyalarını sürekli yaratan ve yeniden yaratan sosyal aktörler olduklarına dair özgün bir bakış açısı sağlanması amaçlanmaktadır
  • Öğe
    Çocuklarda korku kültürünün oluşumuna ilişkin bir karşılaştırma: gerçek ve sanal gerçeklik
    (İksad Yayınevi, 2017-10) Nerse, Serdar
    çinde yaşadığımız çağda bilgiye erişim ve iletişim eskiye oranla çok daha kolay bir şekilde ulaşılabilir durumdadır. Bilgi erişimi; özellikle kitle iletişim araçları, sosyal medya uygulamaları ve son dönemde bunların tamamının altyapısı durumunda olan internet ile çok daha kolay bir duruma gelmiştir. İnternet; söylentiler ve çeşitli uygulamalar ile korku alanı ve kaos ortamı da olmaya başlamıştır. Bireysel iyinin oluşumunda olduğu gibi toplumsallaşmanın oluşum ve hareket halinde de geçmişten günümüze şiddet ve korku olguları siyasal ve kültürel alanda birlikte yer bulmuşlardır. Korku olgusu, siyasal olarak toplumların yönetim biçimleri ve kültürel olarak da yaşayış biçimlerine kadar önemli bir yer tutmuştur. Bir yaşayış biçimi olarak korku, Frankfurt Okulu’ndan Max Horkheimer’ın da üstünde durduğu medya kavramıyla araçsal bir biçimde verilmekte ve sonrasında toplumun ideal ve hedefleri değiştirilerek ya da alınarak amaçsallaştırılmaktadır. İnternet ve sanal hayat güvenliği, toplumsal güvensizlik, internet ile yayılan söylentiler, riskler sonrasında çocuklarda korkuların nasıl oluştuğu bu çalışmanın temel amacıdır. İnternet korku ve risklerini öğrenmek üzere çocuklara bir anket formuyla sorular yöneltilmiştir. Araştırmada tabakalı ve sistematik örnekleme kullanılmıştır. Elde edilen veriler, SPSS analiz programı ile analiz edilmiştir. Çalışma neticesinde, gerçek ve sanal ortamdaki benzer ve farklı korkular, gerçek hayatın yerine geçmeye başlayan sanal ortamda korkunun yerine ilişkin değerlendirmelerde bulunulmuştur.
  • Öğe
    Suriyeli mültecilerin geçici koruma ve müstakbel vatandaşlığına ilişkin kaygılar
    (Amasya Üniversitesi, 2016-12) Türk, Emrullah; Nerse, Serdar
  • Öğe
    Batman'da suç mağduriyeti korkusu ve riskinin değerlendirilmesi
    (İksad Yayınevi, 2017-08) Nerse, Serdar
    Bu çalışmada, Batman’da yaşayan 15 yaş ve üstü kadınların suç mağduriyetini algılayış biçimleri, suç mağduriyetini tetikleyen toplumsal değişkenleri neticesinde suçluluğa ilişkin korku düzeyleri incelenmiştir. Çalışma, genel bir literatür çerçevesi içinde korku ve riskin ayrımı, suçluluk, suçluluk düzeyi ve suçluluk mağduriyetinde toplumsal değişkenlerin etkileri ele alındıktan sonra, kadınların suç mağduriyetleri de çeşitli modelleriyle değerlendirilmiştir. Çalışma, Batman ve Şırnak illerinde yürütülmüş olup, Batman’da 90 ve Şırnak’ta 65 kişilik bir örneklem grubuyla gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla, çalışmanın güvenilirliği için Batman ve Şırnak illerinin oluşturduğu evrenin nüfus yapısı dikkate alınarak her iki ilden farklı oranlarda katılımcı araştırmaya dahil edilmiştir. Katılımcılar; yaş, eğitim durumu, gelir durumu, medeni durum ve meslek yapısı gibi genel değişkenlerin yanı sıra özel kriterlere dikkat edilerek seçilmiştir. Nicel yöntem esaslarına göre yürütülen çalışmadaki katılımcılar da tabakalı ve basit tesadüfi örnekleme tipiyle seçilmiştir. Çalışmada suç mağduriyet düzeyinin Şehirlere göre farklılığının yanı sıra, korkunun en çok hangi il ve kesimde hissedildiği ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Dış değişkenlerin suç mağduriyeti ve korku oluşumu üzerindeki etkileri de bu bağlamda ele alınmıştır
  • Öğe
    Suç korkusu ve komşuluk ilişkilerinde dönüşüm
    (İksad Yayınevi, 2017-08) Nerse, Serdar
    Kalkınma, politik programlar, endüstrileşme gibi ekonomik, medya etkilemeleri, iletişim gibi sosyo-kültürel gelişim düzeylerindeki farklılıkların yanı sıra mekânsal değişimler bağlamında fiziksel ve eski komşuların gitmesi ile yeni komşuların gelmesi sonrasında başlayan sosyal özelliklerdeki farklılaşma ve dönüşümler de korkunun oluşumunda ve yön değişiminde etkilidir. Söz konusu değişkenlerin büyük bölümü korkunun oluşumuna ve yön değişimine dolaylı bir şekilde etkide bulunurken, çatışmalar, güvenlik problemleri ve savaş gibi genel durumlar sonrasında korku düzeyinde artışlar meydana gelebilmektedir. Bu çalışmada da öncesinde başlamış olan ve 2015-2016 yıllarında derinleşmiş olan Hendek Olayları öncesinde ve sonrasındaki korku durumuna ilişkin bir inceleme yapılmıştır. Çalışma, Şırnak ilinin İdil ilçesinde ikamet yeri olarak hane, mahalle değiştirmiş olan 20 kişiyle yürütülmüştür. Nitel bir yöntemle farklı değişkenler etrafında incelenen kişilerden alınan çalışma verileri Maxq’da Programıyla analiz edilmiştir. Çalışmada çatışma ortamı ve mekânsal değişimin korku düzeyinde ve yön değişiminde etkili olup olmadığına bakılmıştır.
  • Öğe
    Çocuklukla ilgili baskın söylemler: yer, yerellik, küreselleşme ve aidiyet
    (İksad Yayınevi, 2017-12) Nerse, Serdar
    Türkiye’de çocuk ve çocukluğa ilişkin kapsamlı uygulamalı ve teorik çalışma ve bunun bir sonucu olarak kavramsallaştırma yetersizken, sosyal bilimler literatüründe çocukların yerine ve çocukluğun sınırları, ulaşabilecekleri fiziksel mekana ilişkin değerlendirmeler ise henüz yoktur. Bu çalışmanın amacı da bahsedilen probleme ilişkin sosyal bilimler ve özellikle de sosyolojideki kavramsal boşluğa, Dünyada ve Türkiye’de çocuk ve çocuklukla ilgili çalışmalara yerelleşme ve küreselleşme bağlamında bir katkı yapmaktır. Toplumsal alanda çocukların mensubu olduğu ailelerinin sosyo-ekonomik yönlerinden kaynaklanan, gelen ve onları etkileyen, yönlendiren pek çok faktör bulunmaktadır. Bu faktörler çocukların sosyalleşmede harcadığı zamanı da etkilemektedir. Çocukların hayatlarını kontrol altına almaya çalışan ebeveynlerin teknoloji, internet ve elektronik cihaz kullanımını serbestleştirmesinin tek başına bireyselleşmesine yol açıp açmadığı, sosyalleşmesine engel olup olmadığı sorgulanması gereken bir problemdir. Bunun yanı sıra çocukların küreselleşmenin getirdiklerini sahiplenme konusu da dikkate alınmalıdır. Çalışmada, küreselleşme sürecinin yanı sıra, bunun bir sonucu olarak görülen bireyselleşme sonrasında “yerel” ve “topluluk” gibi kavramların önemini yitirdiği tartışılmıştır. Çocukların yereli ya da küresel olanı benimseme ve kimi/neyi kendi topluluğundan, kendi toplumuna ait ve kendini hangi toplumda gördüğüne ilişkin deneyimleri bir soru formuyla öğrenilmeye çalışılmıştır. İnternet ve sosyal ağ gibi iletişim teknolojilerinin etkileri ile medya kullanımının çocukluğun oluşumundaki baskısı incelenmiştir.
  • Öğe
    Yerel çevresi dışına çıkan çocuk ve gençlerin hayatında kısıtlar ve imkânlar
    (İksad Yayınevi, 2017-11) Nerse, Serdar
    Mevcut eğitim politikaları ve diğer değişikliklerle birlikte toplumsal ayrımcılık konusunda sayısız ve devam eden tartışmalar sürerken, Bu çalışmada ise, yerel çevresi dışına çıkan çocuk ve gençlerin tecrübeleri araştırılmıştır. Çocuk ve hemen çocukluk sonrası gençlerin bu deneyimleri bize okul dışındaki hayatları, sosyal ilişkileri, kamusal alanlara ve bu yerlerden bağımsız olarak erişebildikleri düzeyleri, okul seçimi ve toplumsal yaşama ilişkin olarak farkındalık düzeyleri hakkında bilgi verebilir. Eğitimine devam eden gençlerin hareket kabiliyetlerini izleyen çok sayıda kantitatif çalışma bulunmaktadır. Çalışma, ilköğretim (ilkokul/ortaokul), ortaöğretime başlayan çocuk yaştaki bireylere yönelik olup, çocuklar/gençler, ebeveynler ve eğitim uzmanlarıyla yapılan derinlemesine görüşme analizlerine dayanmaktadır. Nitel yöntemle ele alınan bu çalışmanın büyük bölümü İstanbul’da belirlenen kişilerle ve bir kısmı da Batman’da eğitim uzmanlarıyla gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma, çocuklar, çocukluğun ve çocuk-yetişkin ilişkilerinin sosyolojik olarak anlaşılmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Aynı zamanda, gençlerin kendi bölgelerinin dışındaki yolculuklarını okula keşfederek bu tez, çocuklar ve yetişkinler arasındaki ilişkisel süreçlerin ulusal eğitim politikaları ve uygulamaları bağlamında nasıl müzakere edildiğini göz önüne alarak, çocukluk döneminin yetişkinliğe nasıl bağlı olduğuna ilişkin süreçlerin anlaşılmasına katkıda bulunur. Diğer bir yönüyle, TEOG’un kaldırılması sonrasında, geliştirilmeye çalışılan adrese dayalı okul uygulamasına da katkıları olacaktır.
  • Öğe
    Bölgesel kalkınma uygulamaları ve Doğu Anadolu’da kırsal yoksulluk
    (Muş Alparslan Üniversitesi, 2016-09) Nerse, Serdar
    Türkiye, uzun bir süreden beri uyguladığı teşvik sisteminden vazgeçmiş ve bölgesel gelişime dayalı yeni ekonomi-politik anlayış eksenindeki kalkınma uygulamalarına başlamıştır. Bu çerçevede araştırmanın konusu, eski ve yeni kalkınma uygulamalarının kırsal eşitsizliğe etkilerine ve aynı zamanda kalkınma uygulamalarının yoksulluk düzeylerine etkilerini inceleyeceğiz. Kırsal alandaki yeni uygulamalar, kırsal toplumsal kalkınmada ciddi yararlar sağlayabilir. Ancak uygulama ve politikaların büyük bölümünün bölgesel bileşenlerden uzak olması kırsalda yoksulluğu ve eşitsizliği derinleştirmektedir. Bu çalışmada kırsal yoksulluk bir bölge örneğiyle ele alınmıştır. Kırsal yoksulluğu uygulamalı bir şekilde açıklamak için TRA2 Bölgesi’nden köyler seçilmiştir. Uygulamada, TRA2 Bölgesi’nden katılımcılarla derinlemesine görüşmeler yaptık. Doğu Anadolu’da yoksulluk durumu köylülerle yapılan derinlemesine görüşmelerle nitel bir çerçevede analiz edildi. TRA2 Bölgesi’nde hayvancılık, tarım desteklerinden yararlanma durumu, diğer faaliyetler, gelir ile yoksulluk arasındaki ilişkisi sorgulanmıştır. Analizler neticesinde, yoksulluk ve eşitsizlik temelli sınıfsal yapıya dair ayrımlar ortaya çıktı.