Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 2 / 2
  • Öğe
    Orhan Akbal öykülerinde suçluluğa evrilen varoluşçu izlekler
    (Çolpan Kitap, 2021-09-03) Zariç, Mahfuz
    Varlık ve oluş, felsefenin temel konularındandır. Kişinin kendini nasıl bir süreçte var ettiği ve gerçekleştirdiği sorunu, farklı paradigmalarla sürekli tartışılmıştır. Tartışmanın yoğunluğu ve mutlak bir sonuca ulaşılamaması, varoluş sorununun evren, doğa, toplum ve insanlarla girilen ilişkilerle belirginleşmesinden kaynaklanır. Kendini bir varlık olarak ilişkilerde fark eden özne, kurduğu her ilişkide kendi imgesinin bütünlüğünü gözetir. Bu durum, özgürlük düşüncesini veya insanın özgür olup olamayacağı sorununu doğurur. Böylece varoluşu dinamik bir süreç olarak biçimlendiren kaygı ortaya çıkar. Öznenin görünme veya belirme durumları, bir insan teki veya birey olarak onun varlığını bildirir. Bilim ve teknolojideki yenilikler ve bunlara bağlı olarak değişen toplumsal koşullar, bireyin kaygısını arttırdığı gibi, onun kendini gerçekleştirmesine alan da açar. Birey, değişen koşullarda kendi sınırlarını da keşfeder. Günah Evinin Gölgeleri - Kurguda Varoluşsal Suçluluk, edebiyat metinlerinde varoluşun izlerinin suçluluk sorunu bağlamında incelendiği bir çalışma. Bununla birlikte, kitapta, varoluşun felsefî boyutuna da alan açılarak sorun buradan kazanılan dikkatle değerlendirilmekte. Kitapta yazıları yer alan on dokuz akademisyen ve yazar, Kierkegaard'dan Jean Paul Sartre'a, Heidegger'den Nietzsche'ye, Camus'den Cioran'a, Hesse'den Sadık Hidayet'e, Yunus Emre'den Can İren'e, Melih Cevdet Anday'dan Oktay Akbal'a, Tezer Özlü'den Ayfer Tunç'a açılan geniş bir yelpazede, varoluşun kurgusal haritasını çıkarıyo
  • Öğe
    Türkiye ve Güney Kore Milli Marşları
    (Kesit Yayınları, 2021) Zariç, Mahfuz
    Türk milletinin bağımsızlık sembolü olan İstiklal Marşı'nın 12 Mart 1921'de Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilişinin üzerinden tam bir asır geçti. Bu yüz yıllık zaman dilimi, hem İstiklal Marşı'nı daha iyi anlamamıza hem de Milli Mücadele dönemini daha iyi tahlil etmemize imkân sağladı. Milli marşımız geçen bu süreçte düşüncesi ve görüşü ne kadar zıt olursa olsun herkesin gönlünde taht kurdu. 2021 yılının TBMM'de grubu bulunan partilerin ortak imzasıyla İstiklal Marşı Yılı olarak ilan edilmesi, onun millî bir mutabakat metnine dönüştüğünün de tesciliydi. Kısaca İstiklal Marşı aradan geçen 100 yılda daha da büyümüş, banisi Mehmet Akif Ersoy'la birlikte Milli Mücadeleye ve bağımsızlık ruhuna büyük katkılar sağladığı daha iyi anlaşılmıştı. 100 Ülke 100 Marş / İstiklal Marşı adlı çalışmamız da İstiklal Marşı'na duyduğumuz saygı, vefa ve hassasiyetin bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. İstiklal Marşı ile yüz ülkenin millî marşının mukayesesinin yapıldığı bu kitapta Türkiye'nin farklı üniversitelerinden 70 profesör, 19 doçent yer almıştır. Daha önce mukayese hususunda sempozyum, kongre, panel ve makale bazında bazı çalışmalar olsa da müstakil bir kitap ilk kez yayımlanmaktadır. 100 Ülke 100 Marş / İstiklal Marşı bu açıdan kapsamlı olduğu kadar orijinal bir eserdir de. Ayrıca mukayeseler yapılırken bazı akademisyenlerin İstiklal Marşı'nı çok farklı cephelerden yorumlamaları da dikkat çekicidir. Bu durum, kitap boyunca İstiklal Marşı'na dair onlarca farklı tahlil ve değerlendirmenin ortaya çıkmasına da vesile olmuştur. Kitabı okuyanlar sadece mukayeselerle karşılaşmayacak İstiklal Marşı'nın farkı açılardan yorumlandığına da şahit olacaklardır. Bu yüzden kitap, İstiklal Marşı'nın farklı kalemler vasıtasıyla yeniden yorumlanması açısından da orijinal bir özelliğe sahiptir.