Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 4 / 4
  • Öğe
    Bir grup gümüş Tarsos sikkesinin nümismatik ve arkeometrik açıdan değerlendirilmesi
    (Ankara Üniversitesi, 2015-05-01) Aydın, Mahmut; Devecioğlu, Ülkü
    Yurtdışına kaçak yollarla eser kaçırılması yıllardır engellenmeye çalışılan bir durumdur. 1999 yılında Türkiye’den İsviçre’ye gönderilirken Zürih Havalimanı’nda yakalanan bir grup sikke de şans eseri yakalanmış ve ülkemize geri verilmiştir. Burada, bu grup içinde bulunan ve Zürih Havalimanı’nda yakalanan ve bir define olduğu düşünülen 23 âdet gümüş Kilikia-Tarsos kent sikkesi çalışılmıştır. Tarsos, Roma egemenliği altında gümüş sikke basma ayrıcalığına sahip kentlerden biridir. İmparator Augustus’tan İmparator Macrinus’a kadar gümüş sikke basan kent, Traianus zamanında burada 4 örneğini göreceğimiz tetradrahmi, Hadrianus zamanında ise ağırlıklı olarak tridrahmi biriminde gümüş sikke basmıştır. Her iki imparatorun adına gümüş sikke basan diğer Anadolu kentlerinde de görülen unvan ve ikonografik özellikleri burada yayımlanan 23 adet sikkede de görmek mümkündür. Bu çalışmada incelenen Tarsos kent sikkeleri tahribatsız enerji dağılımlı X-ışını floresans spektrometresi (ED-XRF) ile analizleri yapılarak kimyasal kompozisyonu belirlenmiş ve analiz sonuçları aynı dönemin Roma darplarıyla karşılaştırılmıştır. Karşılaştırma sonucunda Tarsos gümüş sikkelerinin Roma darplarıyla benzer oranlarda gümüş içerdiği anlaşılmıştır.
  • Öğe
    Spektroskopik yöntemlerin kültür varlıkları kaçakçılığı vakalarının çözümündeki yeri
    (Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2014) Aydın, Mahmut
    Kültür varlıklarının kopyalarının yapılarak koleksiyonerlere satılması Rönesans dönemine kadar geriye gitmektedir. Günümüzde gelişen kopyalama teknolojisi müze ve koleksiyonerleri sahte eserlerle tehdit etmektedir. Geleneksel eser orijinalliğini belirleme metodu olan görsel eser inceleme yöntemi tek başına koleksiyonların sahte eserlerden korunmasına yetmemektedir. Bunun yanı sıra müze koleksiyonlarında bulunan orijinal eserlerin kötü niyetli müze çalışanları tarafından sahteleriyle değiştirilmesi konusunda da çağımızda riskler ortaya çıkmaya başlamıştır. Buna ek olarak yurt dışına kaçırılan Türkiye’ye ait eserlerin ülkemize iadesinde spektroskopik yöntemlerin önemli rolü bulunmaktadır. Kültür varlıklarının incelenmesinde en temel ilkelerden biri kullanılacak analitik yöntemin tahribatsız ve in situ analiz yapma imkanı tanımasıdır. Bunun yanı sıra bir eserden birden çok analiz yapma imkanı vermesi, analiz sonuçlarını kısa sürede vermesi gibi özelliklere sahip olması gerekmektedir. Taşınabilir X Işınları Flüresans Spektrometresi (P-EDXRF) kültür varlıklarının incelenmesi için gerekli tüm özellikleri içerisinde barındırmaktadır. Ülkemizde özellikle Uşak Müzesinde bulunurken sahtesiyle değiştirilerek çalınan Kanatlı denizatının (Hippocampus) Almanya’da ele geçen benzerinin ülkemizden çalınan kanatlı denizatı olup olmadığı konusundaki çalışmalarda P-EDXRF kullanılmış ve eserin orijinalliği kanıtlanarak ülkemize iadesi sağlanmıştır. Bunun yanısıramüzelerde bulunan orijinal eserlerin kimyasal kompozisyonunun spektroskopik yöntemlerle kayıt altına alınması yöntemiyle eserlerin değiştirilmesinin önüne geçilebilir ve kayıt altına alınan eserlerin çalınması durumunda bulunan eserin çalınan eser olup olmadığı çalışmalarında da kullanılabilir.
  • Öğe
    Olba kazısı seramik buluntuları arkeometrik analizleri
    (Bilgin Kültür Sanat, 2016-01-01) Aydın, Mahmut; Akyol, Ali Akın
    Olba kazılarında farklı bölgelerinden ele geçen seramik buluntular arkeometrik yöntemler kullanılarak incelenmiştir. Öncelikle kodlanıp fotoğraflanarak belgelenen örneklerin renk değerleri L*a*b* renk sistemi kullanılarak belirlenmiştir. Örneklerin petrografik özellikleri ince kesit optik mikroskop analiziyle, kimyasal yapısı da XRF ve SEM-EDX analizleri ile belirlenmiştir. İnce kesit optik mikroskop analizi ile seramikler; matriks/agrega içeriği, agrega türü/ dağılımı/boyutu, gözenekliliği ve matriks kil yapısının özelliklerine göre gruplandırılmıştır. Seramiklerin pişirim sıcaklıkları 750-950°C arasında olmalıdır. Bazı örneklerin agrega içeriğinde tuğla kırığı parçaları da belirlenmiştir. Seramik örneklerin hammadde içeriğini kumtaşlarından ayrışmış yerel kayaç kırıkları oluşturmaktadır. Seramiklerin Sr ve Zr içeriklerine göre, üretimlerinde çoğunlukla karasal olmak üzere karasal/denizel hammadde karışımı kullanılmış olmalıdır. XRF analizi sonuçlarına göre seramik örnekler 2 grup halinde sınıflandırılmıştır. SEM-EDX analizi, seramiklerin gövde ve astarlı yüzeylerinin homojen bir yapıya sahip olmadığını göstermiştir.
  • Öğe
    Diyarbakır Arkeoloji Müzesine satın alma yoluyla kazandırılmış bir grup gümüş seleukos sikkesi üzerine arkeometrik incelemeler
    (Iğdır Üniversitesi, 2020-12-30) Aydın, Mahmut; Yıldız, İshak
    Diyarbakır Arkeoloji Müzesi’nde yer alan, Seleukos Krallığı I. Philip Philadelphos dönemine ait 56 adet gümüş sikke arkeolojik olarak incelenmiş ve taşınabilir enerji dağılımlı X-ışını fl oresans (P-EDXRF) spektrometresi ile sikkelerin arkeometrik analizleri yapılmıştır. Elde edilen analiz sonuçları doğrultusunda I. Philip Philadelphos dönemi sikkelerinin gümüş oranları doğrultusunda dönemin ekonomik, sosyal ve siyasal koşulları hakkında değerlendirmeler yapılmıştır. Söz konusu değerlendirmeler eserlerin kimyasal kompozisyonları hakkında da bilgi sahibi olmamızı sağlamıştır. Aynı zamanda elde edilen gümüş oranları önceki Seleukos krallarının döneminin gümüş oranları ile karşılaştırılarak zaman içerisinde sosyal ve politik gelişmelere bağlı olarak gümüş oranlarındaki farklılıklar dolayısıyla ekonomik değişim açığa çıkarılmıştır. Alaşım oranlarının tespiti yapılarak tarihsel süreç içerisinde sikkelerdeki değerli metallerin oranlarının değişimi hakkında bilgiler elde edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda I. Philip Philadelphos dönemi sikkelerinin ortalama % 94 oranında gümüş, % 4,84 oranında bakır, % 0,42 oranında altın ve % 0,67 oranında kurşun içerdiği tespit edilmiştir. Diğer Seleukos krallarıyla karşılaştıracak olunursa I. Philip Philadelphos döneminde sikkelerdeki gümüş oranlarında, yaşanan savaşlardaki harcamalara bağlı olarak, aşağı yönlü bir hareketlilik (% 99’dan % 93’e) oluştuğu tespit edilmiştir