22 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 10 / 22
Öğe Taming the late Quaternary phylogeography of the Eurasiatic wild ass through ancient and modern DNA(PLoS One, 2017-04-19) Gündem, Can Yumni; Bennett, E Andrew; Champlot, Sophie; Peters, Joris; Arbuckle, Benjamin S; Guimaraes, Silvia; Pruvos, Mlanie; David, Shirli Bar; Davis, Simon J M; Gautier, Mathieu; Kaczensky, Petra; Kuehn, Ralph; Mashkour, Marjan; Morales, Arturo; Muiz, Morales; Pucher, Erich; Tournepiche, Jean François; Uerpmann, HansPeter; Blşescu, Adrian; Germonpr, Mietje; Moull, Pierre Elie; Ötzan, Aliye; Walzer, Chris; Grange, Thierry; Geigl, Eva MariaTaxonomic over-splitting of extinct or endangered taxa, due to an incomplete knowledge of both skeletal morphological variability and the geographical ranges of past populations, continues to confuse the link between isolated extant populations and their ancestors. This is particularly problematic with the genus Equus. To more reliably determine the evolution and phylogeographic history of the endangered Asiatic wild ass, we studied the genetic diversity and inter-relationships of both extinct and extant populations over the last 100,000 years, including samples throughout its previous range from Western Europe to Southwest and East Asia. Using 229 bp of the mitochondrial hypervariable region, an approach which allowed the inclusion of information from extremely poorly preserved ancient samples, we classify all non-African wild asses into eleven clades that show a clear phylogeographic structure revealing their phylogenetic history. This study places the extinct European wild ass, E. hydruntinus, the phylogeny of which has been debated since the end of the 19th century, into its phylogenetic context within the Asiatic wild asses and reveals recent mitochondrial introgression between populations currently regarded as separate species. The phylogeographic organization of clades resulting from these efforts can be used not only to improve future taxonomic determination of a poorly characterized group of equids, but also to identify historic ranges, interbreeding events between various populations, and the impact of ancient climatic changes. In addition, appropriately placing extant relict populations into a broader phylogeographic and genetic context can better inform ongoing conservation strategies for this highly-endangered species.Öğe Troas bölgesinin MÖ 3. bin yıl hayvancılık ekonomisini anlamak(İçdaş Yayınları, 2018-10) Gündem, Can YumniÖğe Understanding migration of sheep from its domestication center in Southeast Anatolia to West Anatolia by using of ancient mtDNA: Preliminary results(2017-07) Gündem, Can Yumni; Dağtaş, Dilşad; Yüncü, Eren; Özer, Füsun; Birand Özsoy, Ayşegül Ceren; Açan, Can; Akbaba, Ali; Gerritsen, Rana Deniz Özbal; İlgezdi Bertram, Gülçin; Pişkin, Evangelia; Somel, Mehmet; Çakan, Yasin Gökhan; Togan, İnciSheep domestication started in Southeast Anatolia about 10 000 years before common era (BCE) and spread to from there to other regions by demic diffusion of managed/domesticated sheep, cultural diffusion or both. To contribute to the understanding of the process of sheep domestication and spread within Anatolia, ancient sheep bones were collected from three archaeological sites; Barcın Höyük (Bursa, 6500-2300 BCE), Tepecik Çiftlik Höyük (Niğde, 6850- 5800 BCE) and Yeşilova Höyük (İzmir, 6252-5800 BCE). Ancient DNA was extracted from these samples and 144 bp long fragment of mitochondrial DNA control region was sequenced. Genetic continuity between sheep populations from lower levels of Barcın (Barcın1,6500-6100 BCE)- upper levels of Barcın (Barcın2, 3800-2300 BCE), Tepecik Çiftlik - Barcın 1 and Tepecik Çiftlik - Yeşilova Höyük was tested assuming exponential growth, mutation rate range of 10-8 to 10-6 and effective population size range between 50 to 1500. Genetic continuity between Barcın 1-2 and Tepecik Çiftlik - Barcın1 could not be rejected. However, continuity was rejected for Tepecik Çiftlik - Yeşilova for low mutations rates and/or low population sizes. Our preliminary results suggest that West-central Anatolian sheep originates from another gene pool than the Central and North-west Anatolian sheep.Öğe Maydos Kilisetepe kazısının arkeozoolojik çalışmalarının ön raporu(Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Yayınları, 2014-06) Gündem, Can Yumni; Seçmen, Mürsel; Badem, AylinÖğe Introduction of wool sheep to Anatolia zooarchaeological evidence from c. 6000 BC to 2000 BC and Troy(2014-10) Gündem, Can YumniÖğe Derekutuğun madenci yerleşim yerinin Tunç Çağlarında beslenme alışkanlıkları(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2019-10) Gündem, Can Yumni; Sarı, SultanÖğe Derekutuğun yerleşimi arkeozoolojik çalışmaları ışığında hayvan kalıntılarının tartılmasının önemi(Antropoloji, 2019-12-20) Gündem, Can YumniBu çalışmanın iki ayrı konu başlığı bulunmaktadır. İlk olarak Arkeozoolojik çalışmalarda hayvan kalıntılarının neden tartılması gerektiği tartışılmış, ikinci olarak ise bu metodun önemini gösterebilmek için Prof. Dr. Ünsal Yalçın’ın kazı başkanlığında yürütülmüş Derekutuğun Madenci Yerleşimi’nin Arkeozoolojik çalışmalarından örnek verilmiştir. Bu araştırma yalnızca Derekutuğun Yerleşimi’nden çıkarılan İlk Tunç Çağ III (İTÇ III) katmanlarına ait hayvan kemiklerinin incelenmesi üzerinedir. Çorum İl sınırları içinde yer alan Derekutuğun bir madenci yerleşimi olup, yakında bulunan bakır cevherinin günümüzden 4.000 sene önce madenciler tarafından çıkarılıp sonra işlendiği bir yerdir. Bakır cevheri çıkarmak ve işlenmesi için kurulmuş olan bu yerleşimde yaşamış insanların kırmızı et tüketme alışkanlıklarını anlamak aslında Anadolu arkeolojisi için bir ilk olmuştur. Madenciler kırmızı et ihtiyaçlarını eşit ağırlıkta sığır ve domuzdan tedarik ederken, koyun üçüncü sıradadır. Bu sonuçlar yakındaki Derekutuğun’nun çağdaşı olan Boğazköy yerleşimindeki hayvan bağlı ekonomisi ile çok keskin zıtlıklar göstermektedir.Öğe Uzun yürüyüş : arkeolojik hayvan kalıntılarının hikâyesi arkeozooloji bilimi nedir ?(Ege Yayınları, 2020-10) Gündem, Can Yumniİnsanoğlunun dünya üzerindeki hikâyesi, geçmiş zamanlardan bugüne aslında uzun yürüyüş ve arayışlar ile geçmiştir. Bu kitabın özü de, arkeolojik kazılardan çıkarılan hayvan kalıntılarının incelenmesinin metotlarını tanıtmak ve önemini anlatmaktır. İşte bu noktada kesinlikle fark ediyoruz ki, insanoğlu bu uzun yürüyüşü sırasında aslında diğer hayvanlar âleminin bireyleri olmadan bugünlere gelemezdi. Eğer bu yolculuğa devam edeceksek ki ediyoruz, yine onlarsız olmayacağını anlamamız gerekmektedir. Neden bu kitap? Arkeozoolog olarak ülkemizde Arkeozooloji Bilimini kendi dilimizde tanıtacak bir kitabın eksikliği yadsınamaz bir gerçekti. Ben arkeologlarımızın, arkeozoolog adaylarının, öğrencilerin ve meraklıların kütüphanelerinde bu bilimi tanıtan ve anlatan Türkçe bir çalışmanın olmasını istedim. Bu kitap ağırlıklı olarak Arkeozooloji Biliminin ortaya çıkışını, gelişimini, amaçlarını ve metodik yöntemlerini tanıtmak için hazırlanmış olup, bu kitabın devamı olarak hazırlanan ikinci kitap ise ağırlıklı olarak hayvan kemiklerinin tanımlama yöntemleri, iskelet ve kemikler üzerinden tanımlamalar, istatistik çalışma yöntemleri ve terminoloji ağırlıklı bir çalışma olarak hazırlanmaktadır.Öğe Anadoluda arkeozoolojik çalışmaların başlangıcından 2000 li yıllara kadar olan gelişimine genel bir bakış(Dumlupınar Üniversitesi, 2016-10) Gündem, Can YumniTürkiye’de arkeozooloji alanında ilk çalışmalar aslında 19. yy’lın ikinci yarısında başlamış ama birkaç çalışma dışında 1960’lara kadar yeterli ilgi görememiştir. Diğer uzmanlar ve makalenin yazarının da tanımlaması ile Arkeozooloji Biliminin tanıtıldıktan sonra Türkiye’de gelişimi araştırılmış ve sonuç kısmında da arkeozooloji biliminin ülkemizde gelişmesi için yazarın bazı temel fikirleri kısaca sunulmuştur.Öğe Pathology and impact of humans on the Japanese ancient horse Analysis of horse remains from the village of Muramatsu Shirane Ibaraki Prefecture Japan(2014-09) Gündem, Can Yumni; Nishimoto, Toyohiro; Hongo, Hitomi
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »