4 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Öğe “Balcı” aspir (Carthamus tinctorius l.) çeşidinin in vitro sürgün uçlarının mikroçoğaltımı ve köklendirilmesi üzerine oksin ve sitokininlerin etkisi(Yüzüncü Yıl Üniversitesi, 2018-12-31) Akbaş, Filiz; Hamidi Birecikli, AtikeBu çalışmada, linoleik tipte olan Balcı aspir çeşidinin, mikroçoğaltımı ve köklendirilmesi üzerine bazı sitokinin (BAP ve Kin) ve oksinlerin (NAA ve IAA) etkisi incelenerek in vitro çoğaltım protokolünün geliştirilmesi amaçlanmıştır. Başlangıç materyali olarak, in vitro koşullarda çimlendirilen olgun tohumlardan elde edilen steril fidelerin sürgün uçları kullanılmıştır. Sürgün uçları mikroçoğaltım için, BAP ve Kin’in farklı konsantrasyonlarının (0.0, 0.5, 1.0, 2.0 ve 4.0 mg/L) bulunduğu MS besi ortamında kültüre alınmıştır. Elde edilen sürgünler köklendirme aşamasında farklı NAA ve IAA (0.0, 0.5, 1.0 ve 2.0 mg/L) konsantrasyonlarını içeren MS besi ortamına transfer edilmiştir. BAP konsantrasyonları arasında en iyi sürgün çoğaltımı, eksplant başına 5.33 adet sürgün ile 0.5 mg/L BAP’lı ortamdan elde edilirken, Kin uygulamalarında ise 3.75 adet sürgün ile 0.5 mg/L Kin ve 3.33 adet sürgün ile 4.0 mg/L Kin içeren ortamdan elde edilmiştir. Ancak BAP uygulamalarının genelinde ve 4.0 mg/L Kin uygulamasında oluşan sürgünlerde vitrifikasyon olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle, 0.5 mg/L Kin ile desteklenmiş MS besi ortamının Balcı aspir çeşidinin in vitro sürgün çoğaltımı için en ideal ortam olduğu tespit edilmiştir. En iyi kök oluşumunun, eksplant başına 20 adet ile 2.0 mg/L NAA içeren ortamda kültüre alınan sürgünlerde olduğu saptanmıştır. Elde edilen köklü fideler torf – perlit karışımı içeren saksılara dikilerek toprağa adaptasyonu sağlanmıştır.Öğe Vormela peregusna’nın Türkiye’deki dağılışı ve ekolojileri üzerine katkılar(ABADER, 2019-06-30) Yürümez, Gökhan; Ulutürk, ServetVormela peregusna (Güldenstädt, 1770) Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması için Uluslararası Birliğe (IUCN) göre duyarlı (VU) kategorisinde yer alan bir tür olmasına rağmen, ülkemizde geniş bir yayılış göstermektedir. 2016-2018 yılları arasında yapılan arazi çalışmaları ile Batman yöresinde tespit edilen V. peregusna örnekleri morfolojik olarak incelenmiştir. Kuyruklarının uç kısmında siyah bir bant bulundurması örneklerimizin V. p. syriaca alttürü ile benzerlik gösterdiğini ortaya koymaktadır. Aynı zamanda, bu çalışma ile türün dağılış sınırlarına da katkılar sunulmuştur.Öğe A comparative morphological and karyological study on hedgehogs, erinaceus concolor and hemiechinus auritus (insectivora: mammalia) in Diyarbakir province(Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2012-02-09) Ulutürk, Servet; Coşkun, YükselIn this study, we examined the morphological and karyological characteristics of Hemiechinus auritus and Erinaceus concolor (4 male, 3 female) in Diyarbakır province. The karyotypes of E. concolor (2n = 48) and H. auritus (2n = 48) were found similar and but distinctly all the autosomal chromosomes of both species were determined to be biarmed in contrast to the some previously published accounts. There are obvious differences on the tooth roots that could be used in key to genera between Hemiechinus and Erinaceus are determined by the results of this study.Öğe Ankara-Beypazarı Sekli ve Hırkatepe köylerinde Kızıl Geyikler (Cervus elaphus, Linneaeus 1758) üzerine gözlemler(Bartın Üniversitesi, 2019-04-15) Ulutürk, Servet; Yürümez, GökhanAnkara Beypazarı ilçesine bağlı Sekli ve Hırkatepe köyleri civarında kızıl geyiklerin tespit edildiği 7 farklı gözlem alanında türün yavrulama ve üreme dönemleri dikkate alınarak Mayıs, Haziran, Ağustos, Eylül ve Ekim 2015 aylarında izleme çalışması gerçekleştirilmiştir. Arazi çalışmaları ile yapılan gözlemlerde toplam 68 birey doğrudan fotoğraflanarak veya kurulan kamera tuzakları ile görüntülenmiştir. Gözlem alanlarında kamera tuzakları ile 356 kızıl geyik kaydı elde edilmiş ve çalışmada başarı oranı 2,52 fotoğraf/100 fotokapan-gün değeri olarak hesaplanmıştır. Mayıs ayında geyiklerin kamera tuzaklarına yakalanma oranı oldukça fazlayken bu oran Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında yok denecek kadar azalmıştır. Yapılan bu çalışmalar ile türün popülasyon trendi dışında türü tehdit eden faktörlerde ele alınmıştır.