3 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Öğe Bulam (Çelikhan-Adıyaman) civarının uzaktan algılama yöntemi ile incelenmesi(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-05-28) Sever, Tamer; Baran, Hacı AlimÇalışma alanı Adıyaman ili Çelikhan ilçesi sınırları içerisinde yer alan Bulam mevkii ve çevresini kapsayan 914 km2’lik bir alanı kapsamaktadır. İnceleme alanında gözlenen birimler otokton ve allokton olmak üzere iki farklı jeolojik oluşuma sahip birimlerden meydana gelmektedir. Otokton birimler Besni (Orta Maastrihtiyen), Alt Germav (Orta-Üst Maastrihtiyen), Üst Germav (Alt Paleosen), Gercüş (Üst Paleosen) ve Hoya Formasyonlarından (Alt Eosen) oluşmaktadır. Allokton birimler ise Malatya Metamorfiti (Paleozoyik), Koçali Karmaşığı (Üst Triyas-Geç Kretase) ve Maden Karmaşığıdır (Alt Eosen). Birimlerin jeolojik haritalamasının yapımı ve olası alterasyon veya cevherleşmelerin tespiti amacıyla görüntü iyileştirme (kontrast germesi) ve görüntü aritmetiği (bant oranları, renkli kompozit görüntülerin oluşturulması, kontrollü sınıflama, Abrams yöntemi, Sultan yöntemi ve Temel Bileşenler analizi) gibi uzaktan algılama yöntemleri kullanılmıştır. Bu incelemeler sonucunda sahada gözlenen birimlerin litolojik belirlemesi gerçekleştirilmiş ve demirli mineraller açısından potansiyel olabilecek iki saha tespit edilmiştir. Tespit edilen sahalarda yapılan arazi çalışmalarında; jeolojik gözlemler yapılmış, numune alımı gerçekleştirilmiş ve sonuçların doğrulukları sınanmıştır. Sahadan alınan örneklerin XRD sonuçları incelendiğinde örneklerin kireçtaşı olduğu fakat tektonik etkinin olduğu yerlerde dolomitleşme ve/veya dolomit örneklerinin gözlendiği belirlenmiştir. Bulam civarını potansiyel alan olarak belirlenmesini sağlayan spektraların, tektonik yapılara bağlı olarak oluşan limonit ve hematit oluşumları ile yer yer birkaç on santimetre boyutuna varan hematit damarlarından kaynaklandığı belirlenmiştir. İkinci potansiyel alan olan Kömür sahasındaki yansıma değerlerinin ise kireçtaşlarının süreksizliklerini dolduran demir oksitler ve demir içeren toprak örtüsünden kaynaklandığı belirlenmiştir.Öğe Güneydoğu Anadolu Otoktonu (Mardin-Mazıdağı) apsiyen-alt kampaniyen yaşlı Karababa Formasyonunun litolojik, mineralojik ve jeokimyasal özelliklerinin incelenmesi(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-08-21) Yıldırım, Mesude; Tetiker, Semaİnceleme alanı Arap Plakası'nın kuzeyini temsil eden Güneydoğu Anadolu Otoktonu (GDAO) olarak tanımlanan alanda yer alan Mardin-Mazıdağı yöresinde Üst Kretase yaşlı sedimanter kayaçlarla temsil edilen Karababa Formasyonu'dur. Birimin üç farklı litolojiye sahip üyeleri ayırt edilmiştir. Lokasyon I olarak tanımlanmış alan Karataş köyünde incelenmiş olup, elipsoyidal çört yumruları ve bol fosil kavkıları içeren gri bej renkli çok ince taneli, ayrışmış karbonatlı fosforit seviyeleri ile temsil edilmektedir. Lokasyon II olarak seçilen Ekinciler köyü kesitinde yer yer dolomitik seviyeler içeren bej renkli kireçtaşı, konkoyidal kırıklı killi kireçtaşları ve marn ardalanmasından oluşmaktadır. Lokasyon III olarak belirlenen üçüncü alan Evciler Köyü kesitinde ise sarımsı-bej renkli çört yumruları içeren kireçtaşı ve gri-bej renkli yapraklanmalı ayrışmış görünümde killi kireçtaşı ardalanması ile temsil edilmektedir. Birimi temsil eden kayaçlarda yapılan petrografik incelemelerden optik mikroskop incelemelerine (OM) göre sedimanter (çört) ve kimyasal kökenli olarak tanımlanan karbonat kayaçları (fosfopelmikrit, pelmikrit, mikrit, biyomikrit, mikrosparit, biyomikrosparit) farklı tane boyu, mineralojik bileşim ve dokusal ilişkiler göstermektedir. Karababa formasyonunda ortokemi mikritik ve sparitik çimento, allokemleri kavkı, pellet, kemik parçaları (balık dişleri), silt boyutunda kuvars, feldispat, serizit, mika (muskovit) ve ender tali mineraller (apatit) oluşturmaktadır. Bu kayaçlarda az miktarlarda kuvars, feldispat (plajiyoklaz), bulunmaktadır. Pellletler 50-200 m arasında değişen boyutlara sahip, küresel ve elipsoyidal şekilde olup, izotrop görünüm sergilemektedir. Kemik parçaları levhamsı bir görünüm sunmakla birlikte renksiz olarak gözlenmektedir. Çört türü kayaçlar bütünüyle mikrokristalin silis minerallerinden oluşmaktadır. Bu kayaçlarda özşekilli kalsit mineralleri ve silis dolgulu bıçak şekilli 500-2000 m arasında değişen boyutlara sahip balık dişleri (fish teeth) de saptanmıştır. Taramalı Elektron Mikroskop İncelemelerine (SEM) göre apatit mineralleri küresel ve elipsoyidal şekiller sunmakta olup, boyutları 100-200 m arasında değişmektedir. Taneler oldukça gevşek ince taneli fosfat çimento malzemesi tarafından doldurulmuştur. Apatit mineralleri EDS spektrum sonuçlarında ağırlıkça yaklaşık 80 % CaO ve 20 % P2O5 oranları saptanmıştır. Bu kayaçlarda apatitleşmiş kalın levhamsı kemik parçaları, gözeneklerde yapraksı smektit, kalın yapraklar biçiminde C-V, kalın (lata) şekilli ve/veya 1-2 m uzunlukta ışınsal ağsı kümeler şeklinde paragonit/sepiyolit lifleri de gözlenmiştir. X-ışınları Difraksiyon (XRD) yöntemi ile saptanan fosfatlı (fosforit, karbonatlı fosforit, silisli fosforit), silisli (çört), ve karbonat (fosfatlı kireçtaşı, kireçtaşı, silisli kireçtaşı, killi kireçtaşı, dolomit, marn) kayaçlarını oluşturan minerallerin genel ortalama değerlerine göre bollukları; kalsit, fillosilikat, apatit, kuvars, opal-CT, feldispat ve dolomit şeklinde sıralanmaktadır. Birimde fillosilikat/kil türü mineraller smektit, paragonit, illit, kaolinit, klorit, sepiyolit ve karışık tababakalı I-V ve C-V saptanmıştır. v Karababa Formasyonu kilt minerallerinde yapılan jeokimyasal analiz sonuçlarında toplam eser element derişimi 1000 kat zenginleşme gösterirken, 10 kat fakirleşme gözlenmektedir. Minerallerin toplam eser element değerleri ortalama 1578 ppm olarak saptanmıştır. Ortalama derişimlere göre; geçiş metalleri (Cu, Zn); W (granitoyid elementleri); As (karışık davranışlı); Be (halojen); Rb, Ba, Sr ve Ga (kalıcılığı düşük elementler); Ta, Nb ve Zr (kalıcılığı yüksek elementler) pozitif anomali göstermekedir. Co, Sc, Pb, Bi, Mo, Sb, Ag, Cs, Tl, Ta, ve Hf elementleri ise negatif anomali gözlenmiştir. Kil minerallerinde kondrit değerleri ile karşılaştırıldığında; köken kayaca, mineral ve elementlere göre zenginleşme ve fakirleşme olmakla birlikte, örneklerde gözlenen desenler ve Kuzey Amerikan Şeylleri'nden (NASC) ayrılmaktadır. Fillosilikat/kil mineralleri kondrit bileşimine göre belirgin bir şekilde ayrımlaşma sergilemekte ve minerallerinin ortalama iz element derişimi U, Ta, Nb ve Ti elementleri dışında diğer örneklerde NASC'ten daha düşük derişim sergilemektedir. İz elementlerin toplam derişimleri kondrite normalize edilmiş desenlerinde, uranyum (U) için 254.17, Ta için 62.96, Nb için 105.83 ve Ti için 42.24 (ppm) derişimleri belirlenmiş olup, NASC'e göre daha yüksek konsantrasyonlar elde edilmiştir. İz element desenlerinde U, Ta, Nd ve Ti elementleri için pozitif; K, Sr, P ve Eu için negatif anomali gözlenmektedir. Fillosilikat/kil minerallerinde toplam Nadir Toprak Element (REE) içerikleri 138.05-223.81 ppm arasında olup, ortalama 171.61 ppm değerindedir. Kil minerallerinin LREE'in bollukları, HREE'e göre bir azalma göstermektedir. Fillosilikat/kil minerallerinde La-Lu konsantrasyonu için 60-5 kat zenginleşme, Eu elementi NASC ve diğer tüm kil minerallerinde kısmen negatif anomaliye sahiptir. Karababa Formasyonu apatit minerallerinin eser element konsantrasyonları 2391-2411 ppm arasında değişmekte olup, Cu, V, Zn (Geçiş metalleri); W (granitoyid); As (karışık davranışlı); Be (halojen); Ba, Sr ve Ga (kalıcılığı düşük element); Zr, Y ve U (kalıcılığı yüksek element) elementleri pozitif anomali sergilemektedir. Ayrıca Co, Sc, Pb, Bi, Mo, Sb, Cs, Tl, Ta, Th ve Hf elementleri negatif anomali göstermektedir. Apatit minerallerinin kondrit normalize toplam derişimleri (ppm) sırasıyla uranyum için 6950.00, Sr için 208.33, P için 664.98 ve Y için 33.66 ppm olarak NASC den daha yüksek miktarlara sahiptir. Apatit mineralleri Ba, U, Ta, La, Sr, P, Sm ve Y elementleri için pozitif; Th, K, Nb, Ce, Nd, Hf ve için negatif anomaliye sahiptir. REE içerikleri NASC'ten düşük olmakla birlikte, kondrite göre artış sergilemektedir. Apatit minerallerinin toplam REE derişimleri 230.16-232.78 ppm arasında olup, ortalama 231.47 ppm değerindedir. Apatit minerallerinin Hafif Nadir Toprak Elementleri (LREE) derişimleri, Ağır Nadir Toprak Elementlerine (HREE) göre azalma eğilimi göstermektedir. La-Lu derişimi 8-69 kat zenginleşme sunarken, Ce ve Eu elementleri negatif anomali göstermektedir. Optik Mikroskop, Taramalı Elektron Mikroskop, X-ışını Difraksiyonu ve jeokimyasal incelemelere göre; Karababa Formasyonu farklı üyelerinde gözlenen apatit türü fosfat ve paligorskit/sepiyolit türü kil mineral oluşumları denizel ortamda kimyasal kökenli çökelimler olup, OM ve SEM incelemeleri paligorskit ve sepiyolit minerallerinin kayaç gözeneklerinde otijenik olarak geliştiğini göstermektedir. Karışık tabakalı minerallerin oluşumlarının ise neoformasyon ve/veya transformasyon süreçleriyle oluştuğu, matrikste rastlanılan smektit mineralleri ise otijenik bileşenleri temsil etmektedir. Elde edilen veriler ışığında Kretase yaşlı Karababa Formasyonu litolojik üyelerinde gözlenen yanal ve düşey yöndeki tüm kayaç ve fillosilikat/kil mineralojisindeki farklılıklar basenin jeolojik zamanlarda Kretase dönemindeki tektonik hareketlere bağlı deniz tabanındaki beslenmeden kaynaklanan çökelimlerin ve mineral oluşum süreçlerinin gerçekleştiği, sepiyolit/paligorskit ve fosfat oluşumlarının yaygın olarak koloidal ve çözünmüş bileşenler ve nispeten koyu renkli ferromagnezyum detrital mineralleri ile birlikte havzaya taşınan malzemenin, inceleme alanını çevreleyen Güneydoğu Anadolu Ofiyolit Kuşağı arasında yakın bir ilişki olduğu biçiminde değerlendirilmiştir.Öğe Karaköy (Hasankeyf/Batman) orta eosen-oligosen yaşlı germik formasyonu evaporitlerinin mineralojisi ve jeokimyası(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-11-13) Yelboğa, Şehnaz; Tetiker, Sema; Çoban, HakanEvaporit mineralleri (örn., jips ve anhidrit) ekonomik öneme sahip mineraller olup, evaporit yatakları, özellikle çimento ve alçı gibi inşaat sektöründeki yapı malzemeleri olarak ve ziraat sektöründe organik tarımcılıkta verim artırıcı ve dezenfektan olarak değerlendirilebilen potansiyel jeolojik malzemelerdir. Her geçen gün, bu tür yatakların keşfedilmesi ve değerlendirilmesi yerel kaynaklarımızın ülke ekonomisine katkısını da artırmaktadır. Sunulan tez çalışması ile Batman ili Hasankeyf İlçesi’nin güneyinde Karaköy civarında yüzeylenen Orta Eosen-Oligosen yaşlı Germik Formasyonu içinde belirlenen ve ekonomik önemi olabilecek evaporitik seviyelerin mineralojik ve jeokimyasal datalarının oluşturulması ve kimliklendirilmeleri amaçlanmıştır. Önceki çalışmalarda evaporit olarak tanımlanmış olan, ancak şimdiye kadar herhangi bir jeokimyasal ve mineralojik özellikleri araştırılmayan bu mineral depositleri, Batman civarında halk arasında horasan veya roma harcı veya ‘Cas’ olarak bilinmekte olup özellikle eski tarihi yapıların ve antik eserlerin bakım ve onarımında da kullanılmıştır. Tez çalışmasında uygulanan yöntemler; arazi ve laboratuvar çalışmaları olmak üzere başlıca iki aşamada gerçekleştirilmiştir. Arazi çalışmaları Hasankeyf (Batman) ilçesine bağlı Karaköy civarında yer alan evaporitlerin stratigrafik ölçümlerinin alınmış, örneklendirilmiştir. Laboratuvar çalışması kapsamında alınan örneklerin ince kesit yapımı, petrografik özellikleri, XRD-analizleri ile mineralojik bileşimlerinin ortaya konulmuş, jeokimyasal olarak ICP-MS metoduyla analizleri yapılarak ana-oksit, iz ve nadir toprak element içerikleri belirlenmiştir. İnceleme alanında Germik Formasyonu beyaz, bej, gri, kahvemsi, kirli sarı renkli yumuşak, dağılgan tabaka, nodül ve masif yapıdaki jips tabakaları ile, yer yer dolomit içeren kireçtaşı ve killi kireçtaşı türü kayaçlarla ardalanma sunmaktadır. Tabanda dolomit seviyeleriyle başlayan birim üstte doğru jips ardalanmaları devam etmektedir. Germik Formasyonu kırıntılı (karbonatlı şeyl), karbonat (jipsli marn) ve kimyasal (jips) kökenli kayaçlarında X-ışınları Kırınımı-Tüm kayaç (XRD-TK) incelemelerine göre, fillosilikat, dolomit, feldispat, kuvars ve kalsit mineralleri saptanmıştır. Jips minerallerinin jeokimyasal incelemelerinde REE içerikleri NASC’ten oldukça düşük olmakla birlikte, kondrite göre çok az artış sergilemektedir. Toplam REE konsantrasyonu GF-2 nolu örnekte (6.17 ppm) en az, GF-5 nolu örnekte (10.33 ppm) gerçekleşmiştir. Bu çalışmada araştırılan jips numunelerinin seviyelerde saf olarak bulunması, jeokimyasal özellikleri nedeniyle traslı çimento ve yüksek fırın cüruflu çimento yapımında kullanımına elverişli olduğu düşünülmektedir.