Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 10 / 24
  • Öğe
    Siverek bölgesinde yetişen taze badem örneklerinin ağır metal, fenolik asit ve antioksidan içeriklerinin araştırılması
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-11-21) Aslan, Emrullah; Dağ, Beşir
    Bu çalışmada Şanlıurfa Siverek bölgesinde yetişen taze badem meyvesindeki, ağır metal, fenolik asit ve antioksidan içerikleri araştırıldı. Ülkemizde kuruyemiş olarak çokça tüketilen ve besin değeri yüksek olan bu badem meyvesinin beş faklı örneği incelendi. Kimyasal yaş yakma işlemi ile çözelti haline getirilen taze badem örneklerinin ağır metal ((Arsenik (As), Çinko (Zn), Kadmiyum (Cd), Kobalt (Co), Krom (Cr) Kurşun (Pb), Mangan (Mn), Nikel (Ni), ve Selenyum (Se)) derişimleri İndüktif Eşleşmiş Plazma-Optik Emisyon Spektrometresi (ICP-OES) cihazı ile okunarak, bulunan değerler literatür verileri ile karşılaştırıldı. Yine aynı badem örnekleri üzerinde, yakma işlemi sonrasında Sıvı KromatografisiKütle Spektrometresi (LC-MS/MS) cihazı ile 37 farklı fenolik bileşik araştırıldı ve 23 tane fenolik bileşiğin tespit edilebilir seviyenin altında olduğu gözlemlenmiştir. Geriye kalan ve tespit edilebilir düzeyde olan 14 fenolik bileşikler literatür verileri ile karşılaştırıldı. Bu çalışmamızda sentetik antioksidanlar (BHA, BHT ve trolox) kullanarak analizler yapıldı. ABTS+ (Serbest Raikal Giderme), DPPH (Söndürücü Radikal Giderme) ve İndirgeme Güç Yöntemleri kullanılarak bileşiklerimizin antioksidan aktiviteleri ölçüldü. ABTS+ ve DPPH yöntemlerinde, antioksidan bileşiklerden serbest radikallere doğru elektron geçişi sağlayarak absorban değeri ile antioksidan güç aktiviteleri ölçüldü. İndirgeme Güç yönteminde ise Fe+3 iyonun Fe+2 iyonuna indirgemesi ile absorban değeri ve antioksidan güç aktiviteleri UV spektrofotometre cihazıyla ölçüldü.
  • Öğe
    4-aminoantipirin türevi heterohalkalı yeni schiff bazlarının sentezi, karekterizasyonu ve antioksidan aktiviteleri
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-08-26) Kızılkaya, Hakan; Dağ, Beşir
    Bu çalışmada, üç tanesi yeni olmak üzere beş adet Schiff bazı sentezlendi. 4-(2-Piridilmetilen)amino-1-fenil-2,3-dimetil-5-pirazol-on (1) ve (4Z)-4-((tiofen-2-il)metilenamino)-1,2-dihidro-2,3-dimetil-1-fenilpirazol-5-on (3), daha önce de sentezlenmiş olup, (E)-1,5-dimetil-4-((2-metil-1H-indol-3-il)metilenamino)-2-fenil-1H-pirazol-3(2H)-on (2), (4E)-4-((1H-indol-3-il)metilenamino)-1,2-dihidro-2,3-dimetil-1-fenilpirazol-5-on (4) ve (E)-1,5-dimetil-2-fenil-4-(kinolin-2-il-metilenamino)-1H-pirazol-3(2H)-on (5) ise ilk kez sentezlendi. Sentezlenen bu Schiff bazlarının yapıları 1H NMR, 13C NMR ve FTIR ile aydınlatıldı. Sentezlenen bileşiklerin antioksidan aktiviteleri incelendi ve ABTS+• (2,2'-azino-bis(3-etilbenzotiyazolin-6-sülfonik asit)diamonyum katyonu) radikal katyonu giderme aktivitesi, DPPH• (1,1-difenil-2-pikrilhidrazil) radikal giderme aktivitesi ve indirgenme gücü aktivitesi yöntemleri kullanıldı. Trolox, BHT ve BHA standart olarak kullanıldı. Bileşik 1’in en yüksek antioksidan aktivite gösterdiği gözlendi.
  • Öğe
    Yeni karma-mod kolon dolgu maddelerinin sentezi ve karakterizasyonu
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2018-11-06) Yeng, Salih Erkan; Aral, Tarık
    Sabit faz, yüksek performanslı sıvı kromatografi'nin (HPLC) çekirdeğidir, Yüksek ayırma,etkinliği ve mükemmel seçiciliğe sahip oluşu daima araştırma konusu olmuştur. Karma modlu sabit fazlı sıvı kromatografisinin, yüksek ayırma seçiciliğinin, kayda değer ölçüde yüksek yükleme kapasitesinin ve yüksek ayırma verimliliğinin olduğu kanıtlanmıştır. Bu sabit fazlar,HPLC'de hazırlama yöntemleri ve uygulama alanlarına göre sınıflandırılır.Bu tez kapsamında L-isoleusinden yola çıkılarak 2 farklı karma-mod sabit faz sentezlenmiş olup yapıları karakterize edildi. L-isoleusinden 4-fenilbütil amin ve 3-aminoasetanilid ile ayrı ayrı etkileştirilmesini takiben –boc koruyucu grubun kaldırılması ile sırasıyla Ile-PBA ve Ile-AA bileşikleri sentezlendi. Amin grubu içeren bu bileşiklerin dimetilokzalatın aşırısı ile etkileştirildiğinde Ile-PBADMO ve Ile-AA-DMO bileşikleri sentezlendi. Bu iki bileşiğin, 3-aminopropiltrimetoksisilanı takiben HPLC kalitesinde küresel silika jel (5μm-60Å) ile etkileştirilmesi ile sırasıyla Ile-PBA-Mix ve Ile-AAMix dolgu maddeleri sentezlendi. Sentezlenen dolgu maddelerinin yapısı element analizi, FTIR, SEM,BET ve katı faz 13C NMR ile karakterize edildi. Dolgu maddeleri 250x4.6 mm ölçülerinde boş HPLC kolonlarına doldurularak iki farklı HPLC kolonu hazırlandı. Hazırlanan kolonların bazı kromatografik özellikleri tesbit edilmiş olup veriler tablo halinde verildi.
  • Öğe
    Okzaliplatinin elektrokimyasal özellikleri ve miktar tayini
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-04-29) Aslan, Mehmet; Levent, Abdulkadir
    Bu tez çalışmasında, sitotoksik özelliğe sahip anti kanser etki gösteren Okzaliplatin için basit, hızlı ve duyarlı bir voltametrik yöntem geliştirilmiştir. Bor katkılı elmas (BDD) elektrotu katodik yönde 0.5 M H2SO4 ortamında elektrokimyasal olarak aktive edilmiştir. Okzaliplatinin elektrokimyasal özellikleri BDD elektrot yüzeyinde kare-dalga ve dönüşümlü voltametri teknikleri kullanılarak incelenmiştir. Kare-dalga voltametri tekniği kullanılarak Britton Robinson (BR) tamponu (pH 5.0) içerisinde Okzaliplatin, +1.01 V (vs. Ag/AgCl) gerilim değerinde iyi belirlenmiş voltametrik bir yanıt vermiştir. Geliştirilen voltametrik teknik BR (pH 5.0) ortamında 1.0-4.5 μM derişim aralığında doğrusal olduğu ve gözlenebilirlik sınırı 0.276 μM (0.109 μg mL-1) olarak saptanmıştır. Önerilen yöntem Okzaliplatin ilaç şekillerine başarılı bir şekilde uygulanmıştır.
  • Öğe
    Bor katkılı elmas elektrot kullanarak progesteron hormonunun elektroanalitik incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-11-19) Uçar, Muhlis; Levent, Abdulkadir
    Bu tez çalışmasında, Progesteron hormonu Bor katkılı elmas(BDD) elektrot yüzeyinde elektrokimyasal özellikleri, kuvvetli asidik ortamda (HClO4 ve H2SO4) incelenmiştir. Katodik olarak önişlem görmüş BDD elektrot ile hızlı, duyarlı, seçici ve basit bir elektroanalitik yöntem geliştirilmiştir. Kare dalga sıyırma tekniği kullanarak progesteron hormonunun miktar tayinini 0.5 M HClO4 destek elektrolit çözeltisinde +1.51 V (vs. Ag/AgCl) gerilim değerinde (+0.1 V gerilimde 120 s biriktirme sonrası) 0.1-7.1 μM derişim aralığında geniş bir analitik çalışma aralığı elde edilmiştir. Gözlenebilirlik sınırı 0.012 µM (3.77 µg L-1) olup; 3.1 µM (n=11) derişim değeri için bağıl standart sapma değeri (RSD), %4.87 olarak hesaplanmıştır. Geliştirilen voltametrik yöntem ilaç ve kan serum numunelere başarılı bir şekilde uygulanmıştır.
  • Öğe
    Obezite tanısı alan 55-70 yaş aralığındaki kadınlara ait vücut kompozisyon değerleri ile karaciğer enzim ve bilurubin düzeylerinin retrospektif analizi
    (Batman Üniversitesi, 2017) Tiryaki, Sumeyra Tuba; Çetin, İhsan
    Obezitede potansiyel karaciğer fonksiyon bozuklukları, etkileri ve diğer parametrelerle ilişkileri son yıllarda birçok araştırmanın konusu olmuştur. Bununla birlikte, bu çalışmaların çoğu temel olarak karaciğer enzimlerinin karşılaştırılmalı olarak incelenmesi esasına dayanmaktadır. Bu nedenle çalışmamızda 55-70 yaş aralığındaki kadınlarda biyoelektrik impedans analizi ile ölçülen vücut kompozisyonlarının karaciğer enzim aktiviteleri ve bilurubin düzeyleri ile ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Ocak 2016 ve Aralık 2016 tarihleri arasında Batman Bölge Devlet Hastanesi Diyet Polikliniği'nde vücut kompozisyon ölçümleri yapılan ve aynı günde karaciğer enzim ve bilurubin düzeyleri incelenen yaşları 55-70 arasında değişen 99 kadın retrospektif olarak değerlendirildi. Olgulara ait yağ ağırlığı, yağ oranı, kas ağırlığı, kemik ağırlığı ve bazal metabolizma hızı (BMH)'nın da dâhil olduğu vücut kompozisyon değerleri ile birlikte asparat amino transferaz, alanin amino transferaz (ALT), alkalen fosfataz(ALP), laktat dehidrogenaz (LDH), gama glutamil transpeptidaz (GGT) ve bilurubinin dahil olduğu kan parametre düzeyleri değerlendirildi. Obez kadınlara ait serum LDH aktivitelerinin kontrol grubu değerlerine göre anlamlı düzeyde yüksek; kilolu ve obez kadınların GGT aktiviteleri kontrol grubu değerlerine göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu bulundu. Serum ALT aktivitelerinin, mineral miktarı değerleri ile; serum GGT aktivitelerinin, vücut kütle indeksi (VKİ) değerleri ve metabolizma yaşı ile; serum LDH aktivitelerinin, VKİ, yağ ağırlığı ve yağ oranı değerleri ile anlamlı düzeyde pozitif korelasyon gösterdiği bulunmuştur. Ayrıca, serum üre düzeylerinin BMH ile anlamlı düzeyde negatif korelasyon gösterdiği bulundu. Çalışma bulgularımız yetişkin bireyler üzerinde yapılan araştırmalara benzer şekilde yaşlı bireylerde artan VKİ'inin karaciğer hastalıkları açısından bir risk oluşturabileceğini düşündürmektedir. Bu nedenle özellikle yaşlı obez bireylerde vücut kompozisyon bileşenlerinin karaciğer hastalıkları için bir risk faktörü olup olmadığının açıklığa kavuşturulması ve geniş katılımlı klinik çalışmalar ile ortaya çıkarılması gereklidir.
  • Öğe
    Batman'da çıkarılan ham petrolün ağır metal içeriklerinin AAS ile tayini
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-11-22) Acar, Muhammed; Dağ, Beşir
    Bu çalışmada Batmanda çıkarılan ham petrolde bulunan bazı ağır metallerin (Krom(Cr), Kurşun (Pb), Nikel(Ni), Vanadyum(V) ) derişimleri araştırıldı. Ağır metal tayini için ham petrol numuneleri kapalı sistemde mikrodalga fırın kullanılarak çözünürleştirildi.Sonrasında, çözünürleştirilen ham petrol numuneleri daha önce hazırlanan 5-aminoizofitalikasit hidrazon türevi ile immobilize edilmiş silika jel adsorbentinin analitik ayırma yöntemlerinden biri olan katı faz ekstaksiyonun kolon yöntemi kullanılarak ön deriştirilmesi sağlanmıştır. Modifiye silika jel ile kolon yöntemi kullanılarak ağır metallerin zenginleştirilme şartları incelendi. Çözelti pH'ı, çözelti hacmi, akış hızı, elüsyon çözeltisi türü ve matriks iyonları gibi faktörlerin etkileri incelenerek uygun zenginleştirme şartları belirlendi. Geliştirilen zenginleştirme yöntemi ile çeşitli ham petrol numunelerinde (Krom(Cr), Kurşun (Pb), Nikel(Ni), Vanadyum(V) ) ağır metallerinin tayini yapıldı. Metodun geçerliliği test edildikten sonra ham petrol numunelerinde yukarıda zikredilen eser elementlerin tayini AAS de okundu. Geri kazanım testleri, mikro derişim yöntemi ile tüm analitler için yapıldı ve absorbe edici çözelti olarak 2M, HNO3 asit çözeltisi kullanılarak %96 düzeyinde bir geri kazanım sağlandı. Atomik Absorpsiyon Spektrofotometre ile girişimlerin en aza indirgenmesi için önemli bir unsur olan emici çözelti olarak seyreltilmiş HNO3(nitrik asidin) kullanılması en önemli tercih sebebidir Elementlerin analizinde Alevli Atomik Absorpsiyon Spektrometresi cihazı kullanıldı.
  • Öğe
    Batman ilinde yaşayan 13-18 yaş aralığındaki obez olgulara ait tiroit hormonu, lipit profili ve bazı kan biyokimya parametrelerinin retrospektif incelenmesi
    (Batman Üniversitesi, 2017) Bulut, Sedat; Çetin, İhsan
    Beden gelişiminin en hızlı olduğu dönemlerden birisi olan ergenlik döneminde obezite, eleştirilme, sosyal dışlanma ve utanç duygularının oluşmasına neden olabilmekte çocuğun okul başarısını, sosyal ilişkilerini ve fiziksel etkinliklere karşı olan tutumlarını etkileyebilmektedir. Dolayısıyla obezite oluşumunu etkileyen faktörlerin belirlenmesi ve ergenlik döneminde gelişebilecek sağlık sorunlarının çözümü ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır. Bu sebeple çalışmamızda, obezite gelişiminde rol oynadığı ifade edilen tiroid hormon düzeyleri ile vücut kompozisyonları arasındaki ilişkinin obez çocuklarda retrospektif olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Batman Bölge Devlet Hastanesi Diyet Polikliniği'nde, Ocak 2016 ve Aralık 2016 tarihleri arasında, biyoelektrik impedans analiz ölçümü yapılan ve aynı gün içerisinde hormon ve biyokimya parametreleri ölçülen 13-18 yaş aralığındaki 126 çocuk retrospektif olarak incelendi. Çocukların obezite durumları, demografik karakterleri, kas ağırlığı, kemik ağırlığı, yağ ağırlığı, yağ oranı ve bazal metabolizma hızının da dahil olduğu vücut kompozisyon değerleri ile birlikte serum serbest triiyodotironin (sT3), serbest tiroksin, tiroid uyarıcı hormon (TSH) ve ferritin düzeylerinin de dahil olduğu kan parametre seviyeleri incelendi. Obez çocukların normal kilolu ve kilolu çocuklara göre anlamlı düzeyde yüksek total kolesterol, trigliserid ve düşük yoğunluklu lipoprotein seviyelerine sahip olduğu bulundu. Kontrol grubunun sT3 seviyeleri diğer iki gruba göre anlamlı oranda düşük; kontrol grubu TSH düzeylerinin ise obez çocuklara göre anlamlı düzeyde düşük olduğu bulundu. Çocuklara ait serum sT3 düzeylerinin vücut kütle indeksi, yağ ağırlığı ve yağ oranı değerleri ile anlamlı düzeyde pozitif; boy, kilo, beden yoğunluğu ve aktivite kalorisi değerleri ile anlamlı düzeyde negatif korelasyon gösterdiği bulundu. Çocuklara ait tiroid hormon düzeyleri ile vücut kompozisyon parametreleri arasında ortaya konulan ilişkiler çocuklarda obezite oluşumunda tiroid hormonlarının etkili olduğu bulgularını desteklemektedir. Bununla birlikte bu hormonların vücut kompozisyon değişimlerini nasıl şekillendirdiği ve vücut kompozisyonlarıyla tiroid hormon ilişkisinin çocukluk obezitesinin ve obezite ile ilişkili komplikasyonların engellenmesinde nasıl bir katkı sağlayabileceğinin hücresel, deneysel ve klinik çalışmalar ile aydınlatılması gerekir.
  • Öğe
    Yeni bir gıda atığı kullanarak sulu çözeltiden biyosorpsiyon metoduyla bazı kirliliklerin giderimi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-03-28) Korkmaz, Kübra; Sayğılı, Hasan
    Bu çalışmada, biyosorpsiyon alanında yapılmış çalışmalara katkı sağlamak amaçlanmıştır. Bu amaçla, yeni bir alternatif olarak yeşil nohut kabuğu (YNK) ile sulu çözeltiden kurşun (Pb+2) ağır metali ve diklofenak sodyum (DCF) ilaç etken maddesinin biyosorpsiyon yöntemi ile gideriminde gerekli koşullar belirlenerek sıcaklığa bağlı kinetik ve izoterm çalışmaları yapılmıştır. Kurşun (Pb+2) iyonunun yeşil nohut kabuğu ile biyosorpsiyonunda, optimum koşullar Pb+2 iyon derişimi 300 ppm, sıcaklık 40 oC, karıştırma hızı 120 rpm, biyosorbent dozu 0.1 g/L olarak saptanmıştır. Diklofenak sodyum bileşiğinin yeşil nohut kabuğu ile biyosorpsiyonunda ise, başlangıç derişimi 300 ppm, sıcaklık 45 oC, karıştırma hızı 120 rpm, biyosorbent dozu 0.1 g/L olarak belirlenmiştir. Çalışmalar sonucunda elde edilen kinetik veriler, yalancı birinci , yalancı ikinci ve parçacık içi difüzyon kinetik modellerinde değerlendirilerek kinetik parametreleri ve korelasyon katsayıları hesaplanmıştır. Korelasyon katsayılarının büyüklüğünden kinetik model tespiti yapılmıştır. İzoterm verileri ise Langmuir ve Freundlich izoterm modellerinde değerlendirilmiştir. Ayrıca termodinamik parametreler de (ΔHº, ΔSº ve ΔGº) hesaplanmıştır. Çalışmada, yeşil nohut kabuğu ile diklofenak sodyum ve kurşun biyosorpsiyonunun yalancı birinci dereceden kinetik modeline uygun olduğu belirlenmiş ve biyosorpsiyon hızının parçacık içi difüzyon ile birlikte film difüzyonu tarafından kontrol edildiği görülmüştür. Elde edilen izoterm verilerinden ise biyosorpsiyonun Langmuir izotermine uygun olarak gerçekleştiği belirlenmiştir ve maksimum biyosorpsiyon kapasitesi Pb+2 iyonu ve DCF bileşiği için sırası ile 30.8 mg/g ve 15.5 mg/g olarak bulunmuştur. Ayrıca biyosorbentin tekrar kullanılabilirliğini araştırmak için çeşitli desorbentler ile desorpsiyon çalışması gerçekleştirilmiştir. Bu deneysel çalışmalar ışığında sulu çözeltiden kurşun ve DCF gideriminde yeşil nohut kabuklarının düşük maliyetli yeni bir alternatif olarak kullanılabileceği sonucuna ulaşılmıştır
  • Öğe
    Epstein-barr EBNA1 reseptörünün dna bağlanma bölgesine moleküler yerleştirme ile yeni inhibitör geliştirilmesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-08-06) Şenses, Yusuf; Ercan, Selami
    Herpesvirüs ailesine üye virüslerden biri olan Epstein-Barr virüsü (EBV) infeksiyöz mononükleaz, Burkitt lenfoması, Hodgkin lenfoması, nazofarinjiyel karsinoma ve gastrik karsinoma gibi hastalıklara yol açmaktadır. Epstein-Barr Nükleer Antijeni 1 (EBNA1) 641 amino asitten oluşan ve EBV tarafından kodlanan antijenlerden biridir. EBNA1 latent dönemde DNA replikasyonu, viral ve hücresel genlerin transkripsiyonu ve B-lenfositlerde önemli rol aldığından DNA ile etkileşiminin önlenmesi önemli bir ilaç geliştirme basamağı oluşturmaktadır. Bu çalışmada, ZINC15 ligand veritabanından 1600, literatürlerden seçilen 58 ve Schrodinger paket programında yer alan Breed programı ile tasarlanan 410 tane ligand, ilaç olma özellikleri bakımından filtrelere tabi tutularak, ilaç olma özelliği olan toplam 1635 ligand Autodock4 programı ile EBNA1 proteinin DNA bağlanma bölgesine yerleştirildi. Çalışma sonucunda tasarlanmış olan ligandlardan B288 kodlu ligandın en iyi skoru (-10.74 kcal/mol) elde ettiği belirlendi. Ligand-protein etkileşimleri incelendiğinde ligandların DNA bağlanma bölgesinde yer alan kalıntılarla önemli etkileşimlerde bulunduğu gözlendi.