Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 8 / 8
  • Öğe
    Yalıtım özelliği yüksek yapı malzemelerinin geliştirilmesi ve ısıl performanslarının incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2017-11-27) Oktay, Hasan; Argunhan, Zeki; Yumrutaş, Recep
    Binaların ısıtılması ve soğutulmasında harcan enerji ile birlikte artan endişeler, bina yapılarının ısıl performanslarının iyileştirilmesine yönelik bir talebin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Binalarda uygulanacak yalıtım malzemesi, sağlayacağı ekonomik faydanın yanı sıra çevre kirliliğine etkisi ve binanın yangın yalıtımına katkısı gibi hususlarda dikkate alınarak seçilmelidir. Bununla birlikte ülkemizde yaygın olarak kullanılan çoğunluğu petrol ürünü ve yanıcı olan strafor ve poliüretan gibi yalıtım ürünlerine muadil olabilecek ve ülkemizin kaynaklarını kullanılarak elde edilecek ürünlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bununla birlikte, binalarda enerji verimliliğinin yüksek olması ve enerji israfının yapılmaması için, yalıtım malzemelerin kullanılmasının yanında, ısıtma ve soğutma sistemlerinin kapasitelerinin doğru bir şekilde hesaplanması da önemli bir etkendir. Bu sayede olması gereken kapasitelerden daha büyük kapasitelerde cihaz seçilmeyerek enerji israfının önüne geçilecektir. Bu çalışmada bahsedilen ihtiyaçlara cevap verebilecek perlit ve bor gibi ülkemizin kaynak bakımından büyük rezervlere sahip olduğu malzemelerle, dayanım, ısı, ses ve yangın yalıtımı yüksek olan yalıtım malzemelerinin üretilmesi hedeflenmiştir. Bu hedefi gerçekleştirmek amacıyla birçok deneysel ve teorik araştırmalar yapılmıştır. Bu tez kapsamında yapılacak çalışmalar üç aşamada gerçekleştirilmiş olup şu şekilde özetlenebilir; 1. Literatürden farklı olarak yüksek mukavemet, ısı ve ses yalıtımı daha iyi olan yeni yalıtım malzemesi, duvar ve beton tipleri üretmek için farklı katkı maddeleri ve bunların farklı oranlarda karıştırılması ile ısıl iletkenlik katsayısı taşıyıcı beton için ısıl iletkenlik katsayısının 1 W/mK'in altında olduğu (λ ≤ 1 W/mK), duvar için ısıl iletkenlik katsayısının 0.2 W/mK'in altında olduğu (λ ≤ 0.2 W/mK) ve dış cephe mantolamada kullanılacak yalıtım malzemeleri için ısı iletim katsayısının 0.05 W/mK'nin altında olduğu (λ ≤ 0.05 W/mK) çok sayıda numune üretilmiştir, 2. Üretim yöntemleri uygulamalı bir şekilde yapılarak, üretilen yalıtım, duvar ve beton numunelerinin üretim şekilleri, içerikleri, oranları ve özellikleri ile termofiziksel ve mekanik özelliklerin birbiriyle olan değişimini veren grafik ve denklemlerin elde edilerek literatüre kazandırılmıştır, 3. Binaların ısıtma ve soğutma sistemlerinin kapasitelerini doğru bir şekilde hesaplamak ve aynı zamanda termofiziksel özelliklerin bina yapılarının ısı kazancına ve ısıl performanslarına olan etkisini incelemek amacıyla, Kompleks Sonlu Fourier dönüşümü (Complex Finite Fourier Transform, CFFT) tekniğinin uygulanması için MATLAB tabanlı ve arayüzlü bir paket program hazırlanmış ve bu program kullanılarak halihazırda üretilen numuneler ile piyasada yaygın olarak kullanılan yapı malzemelerinin aynı klimatik şartlarda ısı kayıp ve kazançları karşılaştırılmıştır. Böylece ısıl performansları (ısı kazancı) Türkiye'de yaygın olarak kullanılan yalıtım malzemelerine yakın, üstün mekanik özellik ve yangın direncine sahip, içerdiği bileşenler bakımından maliyeti düşük ve işçiliği kolay olan perlit esaslı yalıtım malzemelerinin endüstride ve inşaat sektöründe kullanılması ile hem ülkemizin enerji israfı ve dışa bağımlılığı azalacak hem de yangın oluşumundan kaynaklanan can ve mal kayıpları en aza inecektir.
  • Öğe
    Çift yakıtlı reaktivite kontrollü bir dizel motorda biyodizel yakıtların düşük sıcaklıklı yanma performans ve emisyon karakteristiklerinin incelenmesi
    (Batman Üniversitesi, 2016) Işık, Mehmet Zerakki; Aydın, Hüseyin
    Dünya ekonomisinin gelişmesiyle birlikte, ham petrol talebi hızla büyümektedir. Sınırlı fosil yakıt durumu ve hava kirliliği, alternatif yakıtların ve yanma sistemlerinin araştırılmasına sürekli ilgi çekmiştir. Bilimsel çalışmalar içten yanmalı motorlarda yanmanın iyileştirilmesi ve emisyonların azaltılması amacıyla yeni yanma teknolojileri ve mevcut teknolojilerin optimizasyonuna odaklanmıştır. Düşük sıcaklıklı yanma (LTC) emisyonların azaltılması ve yakıt ekonomisinin iyileştirilmesi için güvenilir stratejiler olarak kabul edilebilir. LTC stratejilerinin önemli bir tanesi RCCI (reaktivite kontrollü sıkıştırmalı ateşleme) 'dir. RCCI uygulaması ikincil yakıtın emme manifoldu içine enjekte edilmesinden sonra, sıkıştırma zamanı sonuna doğru, silindirin içine birincil yakıtın enjekte edilerek tutuşmanın sağlanması şeklindedir. Bu çalışmada, bir dizel jeneratörde RCCI uygulamasının etkileri aspir yağı biyodizeli ve dizel karışımları kullanımında deneysel olarak incelenmiştir. Etanol ve benzin ikincil yakıt olarak % 30-60 oranlarında kullanılmıştır. Farklı koşullar altında motorun en önemli yanma, performans ve emisyon göstergeleri ayrıntılı olarak incelenmiş ve sonuçlar sunulmuştur. Etanol ve benzin RCCI uygulamasıyla yanma ve performans parametrelerinin çoğunda iyileşmeler olmuştur. Etanol ve benzin RCCI uygulamasında tüm yüklerde yakıt tüketimi artmış, özgül yakıt tüketimi düşük yüklerde artarken, yüksek yüklerde azalmıştır. NOX emisyonları önemli oranda azalmış, CO ve HC emisyonlarında ise kısmi artışlar olsa da değerler düşük seviyelerde kalmıştır.
  • Öğe
    Bir dizel motorlu jeneratörde kısmi LPG kullanımının motor performansı, yanma ve egzoz emisyonlarına etkilerinin deneysel olarak araştırılması
    (Batman Üniversitesi, 2017) Aydın, Ahmet; Aydın, Hüseyin
    Dünyadaki enerji ihtiyacının büyük bir bölümü petrolden sağlanmaktadır. Ayrıca petrolün dikkate değer bir kısmının da motorlu araçlarda yakıt olarak kullanılması alternatif enerji kaynağı arayışlarını artırmıştır. Çevre kirliliğinin büyük sebeplerinden biri motorlu araçların yaydıkları emisyonlardır. Emisyon standart değerlerinin giderek daha düşük değerlere çekilmesi daha düşük emisyonlu motor yakıtlarını kullanmaya zorlamaktadır. LPG'nin kolayca bulunması, güvenli depolanabilmesi, emisyon değerlerinin birçok yakıta göre düşük olması sebebiyle özellikle otomotiv sektöründe ilgi uyandırmaya başlamıştır. Bu çalışmada bir dizel motorlu jeneratörde ikincil yakıt olarak, manifolda püskürtülen kısmi LPG'nin oranının motor performansı, yanma ve egzoz emisyonlarına etkisi incelenmiştir. Deneyler dört silindirli, dört zamanlı, su soğutmalı dizel motorlu bir jeneratörde yapılmıştır. Yapılan deneylerden elde edilen sonuçlara göre; genel olarak LPG oranının artması ile beraber vuruntu meyilli, silindir basıncı ve egzoz gaz sıcaklığında bir artış olduğu görülmüştür. Ayrıca özgül yakıt tüketimi ve kütlesel yakıt tüketiminin de arttığı söylenebilir. Emisyon açısından test sonuçları incelendiğinde; LPG katkısıyla genel olarak CO ve HC emisyon yoğunluklarında bir artış görülmüştür. CO2 emisyonları %40 oranına kadarki LPG katkısında yoğunluğunda düzenli bir azalış gözlemlenirken, bu oranın üzerindeki LPG katkısında hızlı bir düşüş göstermiştir. Öte yandan genel olarak LPG oranının artması O2 emisyon yoğunluğunu önemli bir ölçüde azaltmıştır. Genel olarak belli oranlara kadar LPG kullanımı ile yanma, performans ve emisyon değerleri dizel yakıtına benzer çıktığından bu oranlarda LPG'nin dizel motorlarında ikincil yakıt olarak kullanımının mümkün olduğu görülmüştür.
  • Öğe
    Farklı boyut ve malzemeye sahip çift takviyeli yapıştırma bağlantılarının dayanımlarının araştırılması ve Taguchi yöntemi ile optimizasyonu
    (Batman Üniversitesi, 2016) Adin, Mehmet Şükrü; Kılıçkap, Erol
    Yapıştırma bağlantılarının kullanımı cıvata, perçin, kaynak ve lehim gibi geleneksel birleştirme yöntemlerine göre uygulamadaki kolaylığı, düşük maliyeti ve hafifliğinden dolayı malzemelerin birleştirilmesinde özellikle bağlantı güvenirliliğinin gerektirdiği uzay, havacılık, otomotiv, inşaat ve deniz sanayinde yapıştırıcıların kullanımı giderek artmaktadır. Yorulma dayanımının yüksek olması, deniz suyu korozyonuna karşı dayanıklı olması ve hafifliğinden dolayı alüminyum alaşımları ve yüksek tokluk, kırılma dayanımı, hafif olmaları ve aynı zamanda yüksek özgül dayanım ve iyi boyutsal özellikleri koruması vb. özelliklerinden dolayı cam elyaf takviyeli kompozit malzemeler çok yaygın kullanım alanı bulmaktadır. Bu tez çalışmasında, 4 mm kalınlığında, 70 mm uzunluğunda ve 25, 30, 35 mm genişliğindeki AA-5083 Alüminyum alaşımının DP-460 yapıştırıcısı kullanılarak AA-5083 ve cam elyaf takviyeli kompozit (EP GC 201) yama malzemesi ile oluşturulan bağlantının çekme kuvvetleri deneysel olarak bulunmuştur. Çekme deneyinden elde edilen veriler daha sonra Taguchi Metodu ve ANOVA analizi kullanılarak maksimum çekme kuvvetini veren yapıştırma parametreleri bulunmuştur. Deneysel sonuçlardan ve ANOVA analizinden yapıştırma bağlantısının çekme kuvveti üzerine en büyük etkiye sahip parametrenin yama bindirme boyu olduğu belirlenmiştir.
  • Öğe
    Bir dizel motorda biyodizel ve metalik katkılı dizel yakıt kullanımında NOx ve duman emisyonlarındaki değişimin incelenmesi
    (Batman Üniversitesi, 2017) Arca, Zülal; Altun, Şehmus
    Dizel motorlarında alternatif yakıt olarak biyodizel kullanımı ile eksik yanma ürünü egzoz emisyonlarında önemli bir düşüş olurken; NOx emisyonlarında ise genellikle petrol kökenli dizel kullanımına göre bir artış olmaktadır. Biyodizel yakıtların moleküler oksijen içeriğinden dolayı yanma sırasında is oluşumunun azaldığı bilinmektedir. Bu durum yanma odasında radyasyon ile ısı transferini dolayısıyla ortalama alev sıcaklığını etkilediğinden; biyodizel kullanımı durumunda yanma odası sıcaklığına önemli bir derecede bağlı olan NO oluşumu, is oluşumundan dolaylı olarak etkilenmektedir. Bu çalışmada petrol kökenli dizel kullanılan bir dizel motorunda biyodizel kullanımı ile aynı işletme şartlarında benzer is oluşumu elde edilerek; NO emisyonlarındaki değişimin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla is oluşumunu azaltmak için yaygın olarak kullanılan petrol kökenli dizel yakıtlara metalik katkı maddesi katılması yöntemi ile is emisyonları biyodizel ile elde edilen oranlara düşürülmüştür. Çalışmada metalik baryumdan katkı maddesi sentezi gerçekleştirilmiş ve sentezlenen katkı maddesi hacimsel olarak % 0,25, % 0,50 ve %1 oranlarında petrol kökenli dizel yakıtına ilave edilmiştir. Katkı maddesi eklenmiş petrol kökenli dizel, petrol kökenli dizel ve soya yağı esaslı biyodizel üç silindirli ve direk püskürtmeli bir dizel motorunda sabit devir ve değişik yük şartlarında test edilmiştir. Yapılan deneyler sonucunda; katkı ilaveli test yakıtlarının özgül yakıt tüketimi değerleri dizel yakıtla benzer çıkarken, biyodizelin özgül yakıt tüketimi değerlerinde artış gözlemlenmiştir. Petrol kökenli dizel ve katkılı dizel yakıtlara göre biyodizelin efektif veriminde düşüş olmuştur. Emisyon testleri neticesinde ise, biyodizelin NOx emisyonlarında artış gözlemlenirken, katkı ilaveli dizel yakıtların duman emisyonlarında önemli düşüşler meydana gelmiştir. Çalışmada elde edilen sonuçlara göre metalik Baryum katkı maddesinin duman emisyonlarını etkin bir şekilde düşürmesine rağmen NOx oluşumu üzerinde önemli bir rolü olmadığı görülmüştür. % 1 oranında katkılı dizel yakıtı ile iki farklı yük durumunda % 5,2 ve % 15 duman emisyonu ölçülürken bu oran biyodizel kullanımında% 10,4 ve % 33 olmuştur. İs (duman) emisyonu değerlerinin hemen hemen eşit olduğu durumda da NOx emisyonu biyodizel kullanımında daha yüksek ölçülmüştür.
  • Öğe
    Determination of fatigue life of the unidirectional GFRP/Al hybridcomposite laminates
    (Elsevier, 2019-06-01) Deniz, Mehmet Emin; Aydin, Fırat
    This paper investigates the effects of loading rate andfiber orientation on the fatigue behavior of the uni-directional glass-fiber reinforced-plastic/aluminum (GFRP/Al) hybrid laminated (GLARE-2) plates. Fatigue testswere performed at three kinds of stress ratios (R = 0.3, 0.1, and−0.1) on specimens with differentfiber or-ientations,θ= 0°, 15°, 30°, 45°, 60°, 75°, and 90°, in the GFRP layers. All the fatigue results to be presented inthis article were obtained in repeated tension-tension and tension-compression at stress ratios of 0.3, 0.1, and−0.1, and the results were compared with each other. It has been shown that the specimens have the highestfatigue life in thefiber orientation direction at R = 0.3 loading rate. Also, it has been shown that the fatigue lifeof the specimens decreases as the loading rate decreases.
  • Öğe
    Bütanol katkısının bir dizel motorda yakıt olarak biyodizel kullanımına etkilerinin deneysel araştırılması
    (Batman Üniversitesi, 2017) Çelebi, Yahya; Aydın, Hüseyin
    Artan enerji ihtiyacı ile birlikte fosil yakıtların rezervleri hızla tükenmekte olduğundan içten yanmalı motorlarda kullanılabilecek alternatif yakıtlar ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Alkollerden ve yağlardan elde edilen biyodizel yakıtı alternatif dizel yakıtları olarak kullanılabilmektedir. Bu çalışmada bütanol ilaveli aspir biyodizeli hacimsel olarak farklı oranlarda dizel yakıtı ile karıştırılarak bir dizel motorunda analizi gerçekleştirilmiştir. Transesterifikasyon yöntemiyle aspir yağından biyodizel elde edilmiş ve bütanol ile hacimce %10 ve %20 oranında karışımlar hazırlanmıştır. Deneyler dört zamanlı, dört silindirli bir dizel motorunda sabit devirde ve sabit yük şartlarında yapılmıştır. Yapılan deneysel çalışma sonucunda bu yakıtların kullanımından emisyon, performans ve yanma paremetlerindeki değişimler ortaya konmuştur. Bu sonuçlara göre; toplam ısı transferi, kütlesel yanma oranı ve vuruntu değerlerinde önemsiz ölçüde değişimler meydana gelmiş, silindir basıncı, ısı salınım oranı, ortalama gaz sıcaklığı ve yanma hızı değerlerinde olumsuzluklar gerçekleşmiştir. Üçlü yakıtların emisyonlarında azalmalar oluşmuş ve verimde %1,5'e kadar iyileşme gerçekleşmiştir. Bununla birlikte kütlesel yakıt tüketiminde %6'ya kadar ve özgül yakıt tüketiminde ise %5'e kadar artış olmuştur. Diğer yakıtların emisyon, yakıt tüketimi ve veriminde olumsuz etkiler gözlemlenmemiştir.
  • Öğe
    Boru içine yerleştirilen türbülatörlerin ısı transferi ve akış karakteristiklerinin sayısal olarak incelenmesi
    (2017) Bademci, Nurullah; Baysal, Eşref
    Bu çalışmada, dairesel kesitli bir boru içine yerleştirilmiş plaka tipi bir türbülatör ve bu plaka üzerinde oluşturulmuş farklı adımlardaki ve farklı kanatçık açılarındaki türbülatörler sayısal olarak incelenmiştir. Her bir türbülatör için Reynolds sayısının 4000 – 30000 aralığı için ısı transfer performansı, basınç kayıpları ve sürtünme karakteristikleri araştırılmıştır. Sonlu hacimler metoduna dayalı analiz yapan ANSYS Fluent programı kullanılarak temel korunum denklemleri sürekli rejimde 3 boyutlu ve türbülanslı akış şartlarında çözülmüştür. Havanın farklı debilerine göre yapılan çalışmada sayısal analiz sonuçları elde edilmiştir. Sayısal analiz sonucunda boru içinde sıcaklık konturları, hız dağılımları, basınç dağılımları ve hız vektörleri oluşturulmuştur. Türbülatör kullanılarak, boş boruya göre %208 oranına varan değerlerde ısı transfer iyileştirmesi sağlanmıştır.