Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 9 / 9
  • Öğe
    Koniksel girişin aşağı akım akışına etkilerinin sayısal incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-07-12) Altuğ, Ramazan; Düz, Hasan
    Fan, pompa, kompresör, manifold ve hava kanalları gibi akışlı sistemlerde enerji kayıplarının doğru bir şekilde hesaplanması önemli olduğu gibi enerji kayıplarının azaltılması da ayrıca önemlidir. Bu çalışmada boru girişlerinde enerji kayıplarının azaltılmasına yönelik sayısal bir çalışma yapılmıştır. Bir rezervuardan boruya akışkan geçişinde boru giriş ağzı aşağı akım akış özellikleri üzerinde önemli etkilere sahiptir. Uygulamalarda koniksel boru girişi, çıkıntılı boru girişi ve keskin kenarlı boru girişinin kullanıldığı görülmektedir. Bunlardan koniksel giriş akışkanın boruya geçişini düzgün bir hız profili ile sağladığından diğer iki giriş tipine göre en az türbülans üreten ve en az enerji kaybına neden olan eleman olarak literatürde bildirilmiştir. Koniksel akış girişi fan, kompresör ve içten yanmalı motor gibi cihazların performanslar üzerinde önemli iyileştirme sağlayabilmektedir. Koniksel giriş eliptik, kanat profili ve yuvarlatılmış yarıçap olarak üç farklı şekilde tasarlanabilmektedir. Bu tez çalışmasında eliptik koniksel giriş tipinin akış üzerinde en iyi performansı göstereceği geometrik parametreleri araştırılmıştır. Bunun için boru çapı değiştirilmeden konik geometrisinin boyutları değiştirilerek dokuz ayrı koniksel giriş modeli oluşturulmuştur. Bu dokuz farklı konik boyut 0.34 < L/De < 0.8 aralığındaki boyutsuz konik boyutlarına denk gelmektedir. Bu dokuz ayrı konik giriş ile 20000
  • Öğe
    Biyoyakıtın jeneratörlü bir dizel motorunda performans, emisyon ve yanma karakteristikleri üzerindeki etkilerinin araştırılması
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2018-09-04) Seraç, Mehmet Reşit; Aydın, Selman
    Bu çalışmada soya yağından yeniden esterleştirme (transesterifikasyon) yöntemi ile üretilen biyoyakıttan ve referans dizel yakıttan (DY) deney testleri için karışımlar hazırlanmıştır. Bu karışımlar; hacimsel olarak %5 biyoyakıt +%95 dizel yakıtı (SYB5), %10 biyoyakıt +%90 dizel yakıtı (SYB10), %20 biyoyakıt + %80 dizel yakıtı (SYB20) ve %50 biyoyakıt +%50 dizel yakıtıdır (SYB50). Motor testlerinden önce bütün test yakıtlarının fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlenmiştir. Daha sonra sırasıyla DY, SYB5, SYB10, SYB20 ve SYB50 yakıtları 4 zamanlı 4 silindirli, direkt püskürtmeli, sabit devir (1500 dev/dk) ve 3,6 kW, 7,2 kW ve 10,8 kW yüklerinde su ile soğutmalı bir dizel motorlu jeneratör setinde test edilmiştir. Bu testler sonucunda elde edilen verilerden alternatif yakıtları, referans DY yakıtı ile karşılaştırıldığında; silindir içi gaz basıncı, ısı salınım hızı, net ısı salınımı, ortalama gaz sıcaklığı, kütlesel yanma oranı ve vuruntu yoğunluğu eğrilerinde motor yüküne bağlı olarak tüm test yakıtları için artışlar gözlenmiş olup genel itibarı ile eğrilerin birbirine paralel olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca bütün yük değerlerinde özgül yakıt tüketimi ve NOx emisyonu artmış olup efektif verim ve CO emisyonu da azalmıştır. Yanmamış HC ise, motor yükünün artmasına bağlı olarak kısmi bir şekilde artığı tespit edilmiş olup tüm yüklerde alternatif yakıtlarda daha fazla HC emisyonu çevreye salınmıştır.
  • Öğe
    İzopropanol-bütanol-etanol (ıbe)’ün dizel ve biyodizel yakıtları ile karışımlarının bir dizel motorunda yanma ve emisyon karakteristiklerine etkisi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020-11-30) İlçin, Kudbettin; Altun, Şehmus
    Bu tez çalışmasında, izopropanol-butanol-etanol (IBE)’den oluşan karışım alkol yakıtının tek silindirli, dört zamanlı ve direk püskürtmeli bir dizel motorunda yakıt olarak kullanılmasının yanma ve egzoz emisyon karakteristiklerine etkisi araştırılmıştır. Bu amaç ile IBE’nin hacimsel olarak %10, %20 ve %30 oranlarında petrol kökenli ticari dizel yakıtı ile karıştırılması ile elde edilen IBE10, IBE20 ve IBE30 karışım yakıtları 2400 devir/dakika sabit motor hızında ve maksimum torkun %20, %40 ve %60’ına karşılık gelen farklı yük durumlarında, 300 bar püskürtme basıncı ve 190KMA püskürtme avansında test edilerek yanma ve egzoz emisyonlarındaki değişim dizel yakıtı kullanımına göre karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Deneysel sonuçlar ticari dizel yakıtına IBE eklenmesi ile düşük yük şartlarında yanmayı geciktirdiği ancak yükün artırılması ile bu gecikmenin azaldığını göstermiştir. Bununla beraber IBE’nin kullanılması silindir gaz basıncı değerlerinde düşük yük durumu hariç bir artışa neden olmuştur. Isı salınımı ise tüm yük kademelerinde artış göstermiş olsa da bu artış yakıttaki IBE miktarı ile orantılı olmamıştır. CO emisyonu yük ve IBE oranı ile önemli bir değişim göstermemiş ancak yanmamış HC emisyonları düşük yük koşullarında IBE’nin artması ile artarken %60 yükte azalmıştır. IBE’nin kullanılması ile duman yoğunluğu önemli bir derecede azalırken NOx emisyonlarındaki değişim karışım oranı ile orantılı olmamıştır. %20 yükte IBE10 kullanımı NOx emisyonlarında artışa sebep olurken; IBE20 ve IBE30 kullanımında ise NOx azalmıştır. Benzer bir durum %60 yük koşullarında da gözlenmiştir. %40 yükte ise IBE’nin artması ile NOx artmıştır. Bu durumda çalışmayı daha ileri getirilmesi adına IBE30 karışım yakıtı önce %60 yük koşullarında ancak farklı avans değerlerinde tekrar denenmiştir. Püskürtme avansının 190KMA’dan sırası ile 150KMA ve 170KMA’ya getirilmesi basınç ve ısı salınımı değerlerinde aynı zamanda NOx’te azalmaya neden olmuş ancak 210KMA ve 230KMA’da yapılan testlerde bu değerlerin daha da arttığı görülmüştür. IBE30 yakıtı önceki koşullarda hacimsel olarak %80 ve %60 oranlarında biyodizel ile karıştırılarak testler tekrarlanmıştır. Biyodizel katılması basınç ve ısı salınımını artırmış bununla beraber yanmamış HC ve NOx emisyonlarını düşürmüştür.
  • Öğe
    Yakıt hücresinde hidrojen tüketiminin zamana bağlı değişiminin incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-06-18) Zengin, Yunus; Yılmaz, Adem
    Günümüzde gün geçtikçe artan enerji ihtiyacı, fosil yakıtların giderek azalması ve fosil yakıtların enerji üretiminde kullanılmaları neden olduğu olumsuz çevresel etkiler nedeniyle artık yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması kaçınılmaz bir duruma gelmiştir. Yakıt pili bir elektrolit ve iki elektrottan oluşur. Kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren bir cihaz olup elektrotlarda meydana gelen kimyasal reaksiyonlar ile elektriği üretir. Yanma olmaksızın elektrik üretildiği için daha az kirlilik meydana gelmektedir. Bu çalışmada 3x3cm ebatlarında ve 8 adet hücreden oluşan yakıt pili kullanılmıştır. Yakıt hücresi çeşidi olarak Polimer Elektrolit Mebran Yakıt Hücresindeki (PEMYP) kütlesel olarak kullanılan hidrojenin zamana bağlı olarak ürettiği güç ve enerji ölçüm cihazlarıyla tespit edilmiştir. Deneyler esnasında nem %60, hat sıcaklığı 70°C, hücre sıcaklığı 41°C’de sabitlenerek deneyler yapılmıştır. Çalışmada yakıt hücresinin H2 ve O2 değerleri ayrı ayrı 0,1 - 1ml/dk aralığında değiştirilerek elde edilecek güç hesaplanmıştır. Tek hücreden H2 debisi 0,2ml/dk, O2 ise 0,4ml/dk değerinde 1,065W değerinde güç elde edilmiştir. Veriler ışığında denklemlerden elde edilen bulgular kullanılarak grafikler çizilip, yorum ve tartışmaya sunulmuştur
  • Öğe
    Bir dizel motorlu jeneratörün ilk hareket ve ısınma sürecinde oluşan emisyonları üzerinde biyoetanol kullanımının etkisi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-06-18) Adin, Muhammed Şakir; Altun, Şehmus
    Bu çalışmada dizel motorlu bir jeneratör setinde soğukta ilk çalıştırma ve ısınma sürecinde oluşan egzoz emisyonları üzerinde petrol kökenli dizel yakıtı ve biyoetanolden oluşan alternatif yakıt karışımlarının etkisi araştırılmıştır. Alternatif yakıt karışımları ile elde edilen sonuçlar petrol kökenli dizel yakıtı kullanımına göre karşılaştırılmıştır. Deneysel sonuçlara göre; petrol kökenli dizel yakıtı ve biyoetanolden oluşan yakıt karışımları kullanımı sonrasında CO (karbonmonoksit) değerinin, petrol kökenli dizel yakıtına göre yüksüz durumda bir miktar artış gösterdiği ancak yakıt karışımlarındaki biyoetanol oranının ve motor yükünün artırılması ile CO miktarında bir azalma olduğu görülmüştür. Ayrıca %15 biyoetanol içeren karışım yakıtın en düşük CO emisyonuna sahip olduğu görülmüştür. İlk çalıştırmada (yüksüz durum) 50 ppm ile en yüksek yanmamış HC değeri petrol kökenli dizel yakıtıyla elde edilirken en düşüğü ise hacimsel olarak %10 biyoetanol içeren (BE10) yakıt karışımı ile 43 ppm olarak ölçülmüştür. Isınma sürecinde motor yükünün artırılması ile yine benzer sonuçlar elde edilmiştir. Yüksüz durumda ilk harekete geçişte petrol kökenli dizel yakıtı ile en yüksek BE15 ile en düşük NOx emisyonu ölçülmüştür. Isınma sürecinde yük ile beraber BE10 yakıtı ile yüksek NOx ölçülürken; petrol dizeli ve BE15 karışım yakıtı ile birbirine yakın değerler ölçülmüştür. Motor yüksüz durumda iken duman koyuluğunun en düşük olduğu yakıt türü BE15 iken, en yüksek duman koyuluğu BE10 yakıtında olduğu gözlemlenmiştir. Motora yük verildiğinde duman koyuluğu bir miktar artmış ve en yüksek duman koyuluğu BE10 yakıtı ile en düşük duman koyuluğu da BE15 ile tespit edilmiştir.
  • Öğe
    İsdemir Kuvvet Santrali enerji ve ekserji analizi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-08-15) Kurtaran, Ahmet; Düz, Hasan
    Fosil yakıtların sınırlı, maliyetli olması ve küresel ısınma gibi problemler fosil enerji tüketimlerinde optimizasyon ve tasarruf gerektirmektedir. Termik santrallerde yakıt ısısının ancak üçte birinin elektriğe dönüşmesi, ısıl verimi artırmaya yönelik yapılan çalışmaların ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Çevrimdeki tersinmezlikler, gerçek ısıl verimlerin Carnot ısıl veriminden çok daha düşük olmasına neden olmaktadır. Isı makinelerinde ısıl verim artırmanın bir yolu da hal değişimlerinde görülen bu tersinmezliklerin tespit edilmesi ve minimize edilmeye çalışılmasıdır. Bu nedenle bu çalışmada İSDEMİR Enerji tesisleri kuvvet santralinde çevrimdeki tersinmezliklerin tespit edilmesi amacıyla ekserji analizleri yapılmıştır. Kuvvet santrali ara buhar almalı bir Rankine çevrimidir. İşletme halindeki verilerden çevrimin ısıl verimi %29 ve II. yasa verimi ise %66.7 bulunmuştur. Ejektör ve kondenser en düşük ikinci yasa verimine sahipken, kazan ve P1 pompası ise en yüksek II. yasa verimine sahip olmuştur. Türbin ve kazan dışında en yüksek ekserji kaybı degazörde tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Biyodizel kullanılan bir dizel motorlu jeneratörde soğuk ve sıcakta ilk çalıştırma sırasında oluşan egzoz emisyonlarının incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-06-18) Çelik, Ziya; Altun, Şehmus
    Dizel motorlar yüksek verimleri ve dayanıklı olmaları nedeniyle taşımacılık, inşaat, tarımsal ve endüstriyel faaliyetler gibi birçok alanda yaygın olarak kullanılmaktadırlar. Bununla beraber jeneratör setlerinde de mekanik enerji kaynağı olarak tercih edilmektedir. Çoğunlukla yaşam alanlarına yakın ve atmosfere açık yerlerde konumlandırılan jeneratör setleri elektrik kesintilerinde çoğunlukla soğuk işletme şartlarında olmak üzere devreye girmektedirler. Jeneratör setlerinin kullanımın artması soğukta veya sıcakta ilk harekete geçiş durumunda oluşan egzoz emisyonlarının araştırılmasını önemli kılmaktadır. Bununla beraber biyodizel yakıtının bu çalışma şartlarında oluşan egzoz emisyonları üzerindeki etkisinin araştırılması da önem arz etmektedir. Bu çalışmada, soya yağı esaslı biyodizel ile petrol kökenli dizel yakıtının bir dizel motorlu jeneratör setinde soğuk ve sıcakta ilk harekete geçiş şartlarında egzoz emisyonlarına etkileri araştırılmıştır. Çalışmalar sabit motor devir sayısında, yüklü (%50) ve yüksüz durumlarında gerçekleştirilmiştir. Deneyler her iki test yakıtı için benzer şartlarda gerçekleştirilmiştir. Yapılan deneyler sonucunda, soğukta ilk harekete geçişte biyodizel kullanımında yakıt tüketiminin arttığı; egzoz ve motor soğutma sıvısı sıcaklığında ise hafif bir düşme olduğu gözlemlenmiştir. Egzoz emisyonları değerlendirildiğinde, biyodizel yakıtının kullanıldığı yüklü durumda ve soğukta ilk harekete geçiş dışındaki tüm koşullarda yanmamış HC emisyonunun petrol dizel yakıtına göre önemli ölçüde azaldığı, NOx emisyonunun ise tüm koşullarda azaldığı belirlenmiştir. Buna karşın duman emisyonlarında artış olduğu görülmüştür.
  • Öğe
    Pamuk yağı ve atık pamuk yağı biyodizelinin dizel motorlu bir jeneratörde yakıt olarak kullanım olanaklarının araştırılması
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-08-15) Yağız, Selçuk; Karakaya, Hakan
    Günümüzde nüfusun artması ve dünya ekonomisinin büyümesine paralel olarak enerji ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. Bununla beraber fosil yakıt kaynaklarının kısıtlı olması, fosil yakıt kaynaklarının çevre kirliliği üzerindeki olumsuz etkileri toplumları alternatif enerji kaynakları arayışına yöneltmiştir. Biyodizelin düşük emisyon profili, doğada çözünebilirliği ve toksik olmaması gibi özelliklerinden dolayı alternatif yakıt olarak kullanılmasını oldukça cazip hale getirmektedir. Bu çalışmada fosil yakıtlara alternatif olarak; transestrifikasyon yöntemi ile pamuk yağı ve atık pamuk yağından bir alkolün, katalizör eşliğinde reaksiyona girerek yağ asidi alkol esterleri ve gliserin oluşturmasıyla elde edilen biyodizelin dizel yakıt ile belirli oranlarda karıştırılarak motor üzerinde yanma, performans ve egzoz emisyonlarının değişimi karşılaştırılmıştır. Alternatif yakıt deneylerinde motor referans dizel yakıt ile test edilip elde edilen performans değerleri motorun alternatif yakıt olarak kullanılacak biyodizel karışımı yakıtlar ile her bir yakıt karışımı için yapılan deney sonuçları dizel yakıt referans değerleri ile karşılaştırılıp grafikler oluşturulmuştur. Sonuç olarak elde edilen biyodizelin motorlarda tek kullanılması motor üzerinde çeşitli sorunlar yaratabileceğinden dizel yakıt ile belirli oranlarda karıştırılarak kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.
  • Öğe
    Demir klorür (FeCI3) katkılı biyodizel - dizel yakıt karışımlarının bir dizel motorda kullanımı
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-04-22) Beytekin, Ahmet; Aydın, Selman; 72
    Bu çalışmada, referans dizel yakıtı ile atık hayvansal yağlardan elde edilmiş biyodizel yakıtı belirli oranlarda karıştırıldıktan sonra hazırlanan yakıtların ikisine fiziksel ve kimyasal özelliklerini iyileştirmek amacıyla 100 milli litre yakıta 1,59 milli gram miktarında FeCI3 katkısı eklenmiştir. Bu yakıtlar DY (dizel yakıt), HB8 (%8 hayvansal biyodizel ve %92 dizel yakıtı), HB15 (%15 hayvansal biyodizel ve %85 dizel yakıtı), HB35 (%35 hayvansal biyodizel ve %65 dizel yakıtı), KHB15 (%15 hayvansal biyodizel, %85 dizel yakıtı ve FeCl3 katkısı) ve KHB35 (%35 hayvansal biyodizel, %65 dizel yakıtı ve FeCl3 katkısı) biçiminde hazırlandıktan sonra her yakıt manyetik karıştırıcıyla 30 dakika karıştırılıp ve bekletildikten sonra fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlenmiştir. Deney yakıtları tek silindirli, direkt püskürtmeli, su soğutmalı ve sıkıştırma oranı değiştirilebilen bir dizel araştırma motorunda 4 kg (%8), 8 kg (%16) ve 12 kg (%24) yüklerde test edilerek, yanma ve performans değerleri alınmış ve grafiksel olarak karşılaştırılmıştır. Deney sonuçlarına bakıldığında; test yakıtlarının tüm yüklerde silindir iç basınçları ve vuruntu yoğunluğunun birbirine çok yakın olduğu, katkılı yakıtların kütlesel yanma oranının katkısız yakıtların kütlesel yanma oranından daha düşük olduğu görülmüştür. 8 kg yükteki katkılı yakıtların özgül yakıt tüketiminin katkısız yakıtlardan %2,56 düşük olduğu, motor momentinin %2,71 yüksek olduğu, efektif verimin %1,9 ve ortalama efektif basıncın da %3,22 yüksek olduğu tespit edilmiştir.