4 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Öğe 1067 numaralı hurufat defterine göre Amîd ve çevresindeki vakıflar (1703-1722)(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-01-18) Reisoğlu, Ercan; Alaca, HanifeOsmanlı tarihi araştırmalarında en önemli kaynaklardan bir tanesi de şüphesiz Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’nde bulunan Hurufat Defterleridir. Bu defterlerde vakıf müesseseleri hakkında birçok bilgi bulunmaktadır. Hurufat Defterleri ilmiye sınıfının yürütme organı olan kazaskerlik tarafından düzenlenirdi. Bu organ kendi içinde Anadolu ve Rumeli olarak ikiye ayrılmış olup yetki alanları belirlenmiştir. Böylece defterler Anadolu ve Rumeli olarak ikiye ayrılarak kazalar ’’elif’’ harfinden başlamak suretiyle alfabetik sıraya göre defterlere kaydedilmiştir. Osmanlı Devleti vakıf müesseselerine azami derecede önem verir, bu minvalde devlet teşekkülü en ücra kasaba ve köylere kadar uzanırdı. Defterlerde; kaza, kasaba, köy, mahalle adı, vakfı inşa eden kişi, vakfın adı, görev şekli, görevden ayrılanın adı, göreve yeni başlayanın adı, atama arzını yapan kişinin adı ve atama tarihi yazılırdı. Bu durumda defterlerin çok yönlü olduğu söylenebilir. Özellikle sosyoekonomik ve demografik yapı hakkında ciddi bilgiler içermesi nedeniyle Hurufat Defterlerinin tarih araştırmalarında çok önemli bir yere sahip olduğu söylenebilir.Öğe 21 numaralı Mora ahkâm defteri’nin transkribsiyonu ve değerlendirilmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-01-26) Doğu, Ferzimelek; Türkmen, Mustafa NuriOsmanlı Devleti’nde yüzyıllar boyunca önemini korumuş ve günümüzde Türkiye Cumhuriyeti’nde hâlâ özenle muhafaza edilmiş olan Ahkâm Defterleri bugünümüze ışık tutan yegâne arşiv kaynakları olarak karşımıza çıkıyor. Ahkâm Defterleri özelllikle o dönemde Devletin uygulamış olduğu adâletin nasıl sağlandığına, sosyo-ekonomik yapısına ve idari yapısı gibi pek çok konu hakkında bizi bilgilendirmesi açısından önem arz etmektedir. Devlet için halk arasındaki adâleti sağlama hem dini bir vazife hemde ülkeyi iyi bir şekilde yönetmek dönemin hükümdarının aslî vazifesiydi. Osmanlı Devleti’nde padişahlar ülke içerisinde yaşayan halk Hângi din veya mezhebe mensub olursa olsun bunların koruyuculuğunu esas alan bir yönetim şeklini benimsemiştir. Bu sebeple gelen şikâyetlerin çözüme kavuşturulması ve adâletin sağlanması hükümet için önemli bir unsurdu. Mora’daki şikâyetlerde hükümetin müslüman veya gayrimüslim demeden bütün halk için eşit bir şekilde ve özenle çözüme kavuşması için büyük bir gayret sarf edildiğini söyleyebiliriz. Her ne kadar müslüman ve gayrimüslimler eşit bir millet olarak görülmeyip bunlar için farklı vergiler veya kanunlar uygulansa dahi gelen herHângi bir şikâyette haklı olana hakkının verilmesi için büyük bir özen gösterildiği görülmektedir. Mora Ahkâm Defterleri toplam 21 defterden oluşmaktadır. 21 Numaralı Mora Ahkâm Defteri H. 1234-1255, M. 1819-1840 tarihleri arasında yazılmıştır. Bu defterde Mora Eyâleti’nden Dîvân-ı Hümâyûn’a intikal eden şikâyetler incelenmiş ve 21 yıllık Mora tarihine ışık tutması hedeflenmiştir.Öğe 32 numaralı kalebend defterinin değerlendirme ve transkripsiyonu (s. 1-100)(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-06-28) Aldemir, Tuğba; Alaca, HanifeKalebend defterleri, Osmanlı Devleti’nde suç ve cezalara dair hükümlerin yer aldığı defterlerdir. XVIII. yüzyılda tutulmaya başlayan bu defterler incelenerek, suç, suçun çeşitliliği, suçun işlendiği mahaller, suçluların meslekleri, cinsiyetleri, dini inanışları gibi detaylı bilgiler elde etmek mümkün olmaktadır. Bu çalışmada, Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi’nde yer alan 32 Numaralı Kalebend Defterinin ilk 100 sayfası incelenmiştir. Bu defter Hicri 1224-1226 tarih aralığını içermekte olup incelenen kısmında 361 hüküm ve 468 mahkûm yer almaktadır. Kalebend cezası bir suçlunun kale içerisinde hapis tutulmasıdır. İncelenen defterde kalebend, cezirebend, manastırbend, kulebend, nefy (sürgün), küreğe gönderme gibi ceza türleri ile karşılaşılmıştır. Suçlar Osmanlı hakimiyeti altında bulunan çok çeşitli bölgelerde işlenmiştir.Öğe Hicri 1170-1171 tarihli 141'numaralı Ankara Şer'iyye Sicilinin transkripsiyon ve değerlendirmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-10-25) Oğuz, İsmail; Türkmen, Mustafa NuriOsmanlı tarihine ışık tutması açısından önemli bir yere sahip olan Şer‘iyye Sicilleri sayesinde toplumun en küçük yapı taşına kadar inme imkânı mevcuttur. Kadılık makamının adli ve idari yapıda yer edinmiş olması ve Şer‘iyye Sicillerinin kayıtlarını Kadıların tutmuş olması sebebiyle bu makama dair kayıtlar önem arz etmektedir. H.1170-1171(M. 1757) arasını kapsayan bu belgemizde de genelde Osmanlı’nın özelde ise Ankara’nın adli, idari yapı taşlarını araştırmaya çalıştık. 137 sayfadan oluşan bu çalışmamız üç kısım şeklinde incelenmiştir. Birinci kısımda Ankara’nın tarihi süreçteki yeri ve Şer’iyye Sicilleri üzerinde durulmuştur. İkinci kısımda ise Ankara’nın sosyal, ekonomik ve idari yapısının değerlendirilmesi yapılmıştır. Üçüncü kısımda 141 numaralı Ankara şer’iyye sicilinin transkripsiyonu yapılmıştır.