Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 2 / 2
  • Öğe
    TBMM’nin açılışından Lozan Barış Antlaşması’na Türkiye Suriye sınır hattının belirlenmesi adına TBMM’DE yaşanan tartışmalar
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-07-06) Bozkurt, Hasan; İdem, Tekin
    Bu çalışmanın amacı; TBMM’nin açılışından Lozan Antlaşması’na kadar geçen süreçte Türkiye-Suriye sınır hattının belirlenmesi adına TBMM’de yaşanan tartışmaları açığa çıkarmaktır. I. Dünya Savaşı sırasında İngilizlerin eline geçen Suriye toprakları savaş sonrasında Fransa’ya devredilmiştir. Fransa, Suriye’de ve güney Anadolu vilayetlerinde hiç beklemediği bir direnişle karşılaşınca Anadolu’daki işgal bölgelerini boşaltarak Suriye’de hâkimiyet kurma kararı almıştır. Fransızlarla ilk temas Suriye Yüksek Komiserliği görevini bıraktıktan sonra Paris’e dönmeden önce George Picot’un Sivas’ta Mustafa Kemal Paşa ile görüşmesiyle başlamıştır. Güney cephesindeki askeri başarılar üzerine ilk olarak 28 Mayıs 1920’de 20 Günlük Geçici Mütareke imzalanmıştır. I. İnönü Zaferinden sonra düzenlenen Londra Barış Konferansı sonrasında Fransızlarla tarihe “Bekir Sami Bey Antlaşması” olarak geçen anlaşmanın imzalanması üzerine diplomatik müzakereler hızlanmıştır. Antlaşmaların yürürlüğe girmesi için Meclis tarafından onaylanması zorunluğundan ötürü tüm gelişmelerden TBMM’deki milletvekilleri haberdar edilmiştir. Çalışmanın neticesinde Türkiye-Suriye sınırının belirlenmesindeki en önemli olayın 11 Mart 1920 tarihinde imzalanan Türk-Fransız Antlaşması’nda kabul edilen demiryolu hattı olduğu görülmüştür. Milletvekilleri gerek 11 Mart 1920 tarihli antlaşmada gerekse sonraki süreçte başta Sancak Bölgesi olmak üzere demiryolu hattının güney kısmında kalan Türklerin durumu nedeniyle Fransızların teklif ettiği sınırı kabul etmemişlerdir. Sınırın demiryolu hattının esas alınarak çizilmesinin insani, ekonomik, kültürel ve askeri anlamda yaratacağı sorunları her yönü ile ele almışlardır. Türkiye-Suriye sınır hattının doğal sınırlar üzerinden değil de demiryolu hattı üzerinden belirlenmesi, sınır hattı boyunca oluşan akrabalık ilişkilerinin de etkisiyle Türkiye’nin Suriye’de yaşanan gelişmelere kayıtsız kalamamasına neden olmuştur.
  • Öğe
    I. TBMM’de Mardin milletvekilleri ve meclis faaliyetleri (1920-1923)
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-01-13) İşcan Ekmen, Kübra Nur; İdem, Tekin
    I. Dünya savaşından sonra Osmanlı topraklarının işgali ve işgal bölgelerinde yaşanan katliamlara karşı İstanbul Hükümeti’nin yeterince sert tepki gösterememesi Türk Milleti’nin Mustafa Kemal Paşa liderliğinde bir Milli Mücadele’ye başlamasına neden olmuştur. Milli Mücadele’nin yol haritası olarak tanımlayabileceğimiz Misak-ı Milli Kararlarının ilan edilmesi üzerine Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin kapatılması üzerine Milli Mücadele’nin sevk ve idaresini gerçekleştirmek üzere Ankara’da TBMM açılmıştır. Bu çalışmanın amacı I. TBMM’ye altı milletvekili ile katılan Mardin Milletvekillerinin Meclis çalışmaları ile gerek bölge gerekse ülke siyasetine katkılarının ne olduğunu ortaya çıkarmaktır. Mardin Milletvekillerinin takrir, teklif, önerge, söz alma, sual, vb. yasama ve denetim faaliyetleri ile yeni Türkiye Devleti’nin bağımsızlık ve kuruluş sürecine ne gibi katkılarda bulunduğu ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Ayrıca “kendi seçim bölgelerinin sorunları ne derece meclise yansıtılmıştır” sorularının cevabı bulunmaya çalışılmıştır. Çalışmanın neticesinde seçilen tüm milletvekillerinin tamamının meclise katılması ile Mardin vilayeti mecliste tam kadro görev yapan istisna vilayetlerimizden birisi olduğu tespit edilmiştir. Milletvekillerinden İbrahim Bey özellikle Türkiye, Suriye sınır hattının belirlenmesi sürecinde kabul edilen sınırın Mardin ve çevre vilayetlere vereceği zararı dile getirerek seçim bölgesinin menfaatlerini koruduğunu gösterir bir tavır sergilemiştir. Mehmet Necip Bey ise Lozan Barış Konferansı esnasında Türk- Kürt ayrımı ile ikilik çıkarmaya çalışan İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon’a yönelik teklifi ile tüm milletvekillerinden takdir görmüştür.