7 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Öğe Batman katı atık depolama alanının çevresel etki değerlendirmesi(Batman Üniversitesi, 2016) Nalbantçılar, TahirBatman’ın mevcut katı atık alanı kentin güneydoğu kesiminde bulunmaktadır. İl merkezinde toplanan evsel, endüstriyel ve diğer atıklar bu alana depolanmaktadır. Bu alanda vahşi depolama yönteminin yapılması nedeniyle her türlü iklimsel ve yüzeysel etkiye açıktır. Ayrıca içerisinde bulunduğu hidrolojik havza özelliği nedeniyle katı atık alanı yağış ve yüzey sularının akış yönünde yer almaktadır. Bu çalışma ile bu alandan kaynaklı çevresel faktörlerin belirlenmesi ve etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Yeraltı suyundan yapılan örneklemeler ile diğer incelemelerin sonucunda ortaya çıkan çevresel etkiler ortaya konulmuş ve gerekli öneriler yapılmıştır.Öğe Alt miyosen yaşlı Kapıkaya formasyonu’nun (Siirt-Kapıkaya) mineralojik özellikleri(Batman Üniversitesi, 2015) Tetiker, Sema; Baran, Hacı Alim; Dinç, SalihBu çalışma Arap Platformu’nun kuzeyini temsil eden Güneydoğu Anadolu Otoktonu’nda (GDAO) yer alan Siirt-Kapıkaya yöresinde yüzeyleyen Alt Miyosen yaşlı Kapıkaya Formasyonu’nun litolojik ve mineralojik özelliklerinin incelenmesinden oluşmaktadır. Kapıkaya Formasyonu jips, tüfit ve kireçtaşı arakatkılı kırmızı-kahve ve gri renkli çamurtaşı, silttaşı ve kumtaşı ardalanmasından oluşmaktadır. Kapıkaya formasyonu volkanoklastik, klastik ve sülfat kökenli kayaçlarında bolluk sırasına göre fillosilikat, feldispat, kuvars, jips, kalsit, analsim, dolomit ve piroksen mineralleri saptanmıştır. Formasyona ait fillosilikat minerallerini illit, smektit ve klorit temsil etmektedir. Klastik kayaçlarda kalsit + kuvars + feldispat + fillosilikat parajenezi yaygın olarak gözlenmektedir. Tüfitlerde ise kalsit + kuvars + feldispat + fillosilikat parajenezine volkanojenik kökenli analsim mineralleri eşlik etmektedir. Sülfatlı kayaçlarda jips mineralleri bulunmakla birlikte bu minerallere kalsit ve kuvars minerallerinin eşlik ettiği belirlenmiştir. Kapıkaya Formasyonu’nda yaygın fillosilikat parajenezini klorit + smektit + illit, illit + klorit ve smektit + klorit birlikteliği oluşturmaktadır. Sığ denizel çökelleri temsil eden kayaçlara eşlik eden volkanoklastik seviyeler bölgede etkin olan Miyosen yaşlı volkanizmadan beslenmiş olup, analsim ve smektit minerallerinin oluşumuna neden olmuştur.Öğe Hasankeyf ve çevresindeki (Batman) birimlerin petrografik özellikleri(Batman Üniversitesi, 2017) Dinç, Salih; Keskin, FarukHasankeyf civarındaki birimler tabanda yeşilimsi, grimsi yeşil, şeyl, marn ve kumtaşından oluşan Orta Maastrihtiyen-Üst Paleosen Germav Formasyonu ile başlar. Bu birimin üstünde uyumlu olarak kırmızımsı renkli çamurtaşı, kumtaşı ve kiltaşı ardalanmasından oluşan Alt Eosen Gercüş formasyonu yer almaktadır. Gercüş formasyonunun üzerine krem, bej, gri, beyaz renkli, orta-kalın-çok kalın tabakalı, kireçtaşı ve dolomitlerden oluşan Alt Eosen-Alt Oligosen Hoya formasyonu gelmektedir. Bu birimin üzerine de beyaz, bej, gri, kahvemsi, sarı renkli, yer yer dolomitli kireçtaşı, killi kireçtaşı ve jips ardalanmasından oluşan Oligosen Germik formasyonu gelir. Bu birimin üzerinde uyumsuz olarak çakıltaşı, kumtaşı, silttaşı ardalanmasından oluşan Üst Miyosen-Alt Pliyosen Şelmo Formasyonu yer alır. Hoya formasyonundaki kireçtaşları ince kesitlerde fosilli, intraklast taneli, sparitik ve mikritik bağlayıcılı şeklinde görülmektedir. Kireçtaşları içerisinde nummulites, milliolidae fosilleri görülmektedir. Kireçtaşları Dunham’a (1962) göre istiftaşı olarak adlandırılmıştır. Hoya formasyonundaki dolomitler özşekilli-yarı özşekilli, idiyotopik dokulu özellikler göstermektedir. Germik formasyonundaki dolomitler ince-orta boyutlu, özşekilsiz-yarıözşekilli ksenotopik dokuludur. Birim içerisindeki jipsler kısa-uzun prizmatik, iğnemsi görünümlü kristaller şeklindedirÖğe Hasankeyf ve yöresindeki kayaçlardaki ayrışma ve bu ayrışmanın yerleşim alanına olan etkisi(Batman Üniversitesi, 2012) Bilgin, Ali; Arslan, Sönmez; Şenay, Yeliz; Polat, SüleymanBu çalışmada Hasankeyf ve civarında yüzeyleme veren, tarihi binalarda yapı taşları olarak da kullanılan kireçtaşlarının ayrışmasına etki eden faktörler tartışılmaktadır. Kireçtaşları atmosferik şartlarda yavaşça küçük parçalara ayrılmaktadır. Kireçtaşlarının hava, su ve organizmaların etkisi altında parçalanmasına ayrışma adı verilmektedir. Kayaçlar ısınınca genleşmekte, soğuyunca da büzülerek kimyasal olarak değişmeden fiziksel olarak parçalanarak ayrışmaktadır. Yağmur suları havanın CO2’ini alarak zayıf karbonik asidi oluşturur. Bu zayıf karbonik asit karbonatlı kayaçlarla etkileşerek kalsiyum bikarbonatı oluşturur. Bu şekilde Hasankeyf civarındaki kireçtaşlarının ve tarihi binalardaki yapıtaşlarının kötüleşerek ayrışmasına neden olur.Ayrıca bu çalışmanın konusu olan tarihi mağaralar da, Hasankeyf’in kültür zenginlikleri arasında önem taşımaktadır. Öte yandan, çevredeki litolojiler ve tarihi yapıtlar; tektonik olaylardan ve yağmur sularından olumsuz etkilenerek kaya düşmelerine ve ayrışmalara neden olmaktadır. Ayrışma konusunda neden ve gerekçelere dayalı olarak, bu çalışmada ayrıntılı açıklamalar verilmektedir. Hasankeyf’in bulunduğu yöre jeomorfolojik konumu itibariyle genç ve derin vadilerle bölünmüştür. Vadi yamaçları topoğrafik konumu itibariyle dike yakındır. Vadinin iki yakasını oluşturan masif görünümlü, kalın tabakalı kireçtaşları pekleşme açısından zayıf konumda olup, kaya düşmelerine karşı duraysızdır. İklim itibariyle, kışın ılık ve yağışlı, yazın ise sıcak ve kurak, Akdeniz iklimine yakın bir iklim Hasankeyf yöresinde etkinliğini sürdürmektedir. Sonuç olarak, bu çalışmada yöredeki kalıntıların korunması açısından, bu kalıntılara etki eden fiziksel ve kimyasal ayrışmanın mağaralarda ve diğer kalıntılar üzerindeki etkileri ayrıntılı tartışılarak, mağaraların ve tarihi kalıntıların korunması için alınması gereken önlemler üzerinde durulmaktadır.Öğe Siirt- Pervari-Çobanören Köyü kuzeydoğusunda meydana gelen kaya düşmesinin mühendislik jeolojisi kapsamında değerlendirilmesi(Batman Üniversitesi, 2016-01) Balcı, Mehmet Can; Alpaslan, NurayZeminlerin ve/veya kaya kitlelerinin yerçekimi kuvveti etkisi ile yamaçlardan veya şevlerden aşağıya doğru yavaş veya hızlı bir şekilde hareket etmesi ile kayma ve akma hareketleri meydana gelir. Bu çalışmada sunulan kitle hareketi; Siirt İli Pervari İlçesi Çobanören köyünde meydana gelen kaya düşmesidir. Oluşan kitle hareketinin nedenleri ve inceleme alanına olan etkileri değerlendirilmiştir. Yerinde yapılan ölçümler ile inceleme alanının hakim topoğrafyasını eğim açısı 45-500 arasında değişen yamaçların oluşturduğu belirlenmiştir. Bu yamaçların genel itibariyle orta derecede bozunmuş, bol kırık ve çatlaklı serpantinitlerden (ofiyolitik kayaç) oluştuğu tespit edilmiştir. Serpantinitler jeolojik ve mineralojik olarak bozunma potansiyeli yüksek, oldukça düşük dayanımlı kayaçlar olarak bilinmektedirler. Yamaç üzerinde yapılan gözlemlerde serpantinit birimlerinden çeşitli etkenlerle (iklimsel nedenler ve tektonik deformasyonlar) ayrılıp kopmuş olabileceği düşünülen iri-oldukça iri kaya blokları ile yamaç molozları görülmüştür. Bölge genel tektotik yapısı, jeolojik ve morfolojik özellikleri bakımından aktif heyelan bölgesi olarak bilinmektedir. Bölgenin bu özelliklerinden dolayı yamaçların ve yamaçlarda yer alan kaya bloklarının her an harekete geçebilecek potansiyelde oldukları tespit edilmiştir. Elde edilen bu sonuçlara göre, düşmenin meydana geldiği alanın mühendislik hizmeti uygulanarak iyileştirilmesinin ve gerekli görülmesi halinde kamulaştırılarak daha güvenli hale getirilmesinin olası bir can ve mal kaybı riskini ortadan kaldıracağı ve daha ciddi kayıpların önüne geçilebileceği düşünülmektedir.Öğe Üst kretase-paleosen yaşlı germav formasyonunun kil mineralojisi (Batman-Gercüş)(Batman Üniversitesi, 2017) Tetiker, Sema; Yalçın, Hüseyin; Butekin, YeterGermav Formasyonu’nun alt ve üst üyesini temsil eden pelitik (şeyl, karbonatlı şeyl), klastik (silttaşı, kumtaşı, karbonatlı kumtaşı) ve karbonatlı örnekler (marn, dolomitik marn) üzerinde optik ve taramalı elektron mikrokopisi ile X-ışınları kırınımı (tüm kayaç ve kil fraksiyonu) yöntemleri uygulanmıştır. Birimde magmatik (kuvars, feldispat, amfibol, piroksen, serpantin), diyajenetik karbonat (kalsit, ender dolomit) ve fillosilikatlar (karışık tabakalı C-S ve C-V, smektit, klorit, ender olarak illit ve kaolinit) mineralleri gözlenmektedir. Birimin üst üyesi başlıca serpantin ve C-V; alt üyesi ise smektit içermesi bakımından birbirinden belirgin olarak ayırt edilmektedir. Birim Üst Kretase yaşlı Güneydoğu Anadolu Ofiyolitleri’nin yerleşimi ve/veya sonrasında yaygın olarak magmatik kayaçlardan beslenerek detritik + diyajenetik mineralojisini kazanmıştır.Öğe Coğrafi bilgi sistemleri ile sayısal maden haritalarının oluşturulması: Güneydoğu Anadolu Bölgesi örneği(Batman Üniversitesi, 2016) Baran, Hacı Alim; Sever, Tamer; Ermin, Mehmet Veysel; Değirmenci, AhmetCoğrafi bilgi sistemlerinin (CBS) uygulama alanları gün geçtikçe genişlemekte ve mühendislik alanında da kullanımı gittikçe artmaktadır. Jeoloji Mühendisliği’nin uygulama alanlarından biri de maden yataklarının dağılımının haritalandırılmasıyla il maden haritaları oluşturulmasıdır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, çeşitli maden yataklarına ev sahipliği yapmasıyla önem arz eden bir bölgemizdir. Bu çalışmada bölge için M.T.A. tarafından hazırlanmış il maden haritalarının sayısallaştırılıp, her bir maden yatağı için elde edilen bilgiler Coğrafi Bilgi Sistemlerine (CBS) girilerek bölgesel ölçekte sorgulama ve verileri yorumlamaya olanak sağlayacak veri tabanının oluşturulması gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma ülkemizdeki gözlenen tüm maden yatakları için oluşturulması planlanan veri tabanının da başlangıcı niteliğindedir.