Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 3 / 3
  • Öğe
    Nef’î’nin şiirlerinin psikanalitik açıdan incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020-07-24) Yalçın, İdris; Bozkurt, Kenan
    Psikanalitik edebiyat metodu, Freud’un kurucusu olduğu psikanalizin imkanlarından faydalanılarak ortaya çıkmış ve edebî metinlerin incelemesinde kullanılan bir yöntem olmuştur. Edebiyat ve psikanalizin hareket noktasının insan olması, insan davranışlarının nedenleri üzerinde durup ruhsal yaşamın malzeme olarak kullanması her iki bilim dalını birbirine daha da yaklaştırmıştır. Psikanalitik eleştiri yönteminde sanatkârın hayatının ve ruhsal yaşamının esere ne şekilde yansıdığı, bastırılmış duyguların edebî eserde nasıl dile getirildiği üzerinde durularak edebî eser incelemesinde farklı bir bakış açısı geliştirilmiştir. Bu çalışmada, övünmede olduğu kadar sövgüde de abartıya kaçan ve uçlarda gezinen 17. yüzyılın ve klâsik Türk edebiyatının en büyük kaside üstadı ve hiciv şairi Nef’î’nin bu tavrının nedenleri, psikanalitik eleştiri yönteminin imkanlarından yararlanılarak izah edilmeye çalışılmıştır. Nef’î’nin bu tavrı, kuralları belirlenmiş klasik şiirin genel bir eğilimi gibi görünse de bu tavrın psikanalitik edebiyat kuramında birtakım psikolojik izahatları vardır. Zira küçük yaşta babası tarafından terk edilen şairin bu travmatik terk edilmişliğin ağır tahribatı altında ezildiği, bu tahribatın etkisiyle sağlıklı ilişkiler geliştirme noktasında sıkıntılar yaşadığı ve çocukluk çağı travmalarının şairin sanatçı kişiliğinde belirleyici olduğu düşülmektedir. Babasız kalmanın acı tecrübesini henüz küçük yaştayken yaşayan Nef’î’nin bu durumu şiirlerine nasıl yansıttığı, narsist davranışları ile hiciv ve küfre meyyal tavrının nedenleri hakkında disiplinlerarası bir çalışma yapılarak özellikle Freud, Adler, Jung, Fromm, Lacan ve Klein gibi psikanalistlerin tespitlerinden faydalanılarak şairin şiirlerinin nedenleri üzerinde durulmuş; Nef’î’nin şiirlerini hangi ruh hali ile yazdığı örnek beyitler üzerinden ortaya konmaya çalışılmış ve psikanalitik çözümlemeler yapılmaya çalışılmıştır. Bu yönüyle bu çalışmanın benzer çalışmalara kaynaklık etmesi ve araştırmacıların klâsik Türk edebiyatı manzumelerine farklı bir gözle bakması amaçlanmıştır.
  • Öğe
    Hamdullah Hamdi’nin Yûsuf u Züleyhâ mesnevisinde arketipsel sembolizm açısından aşkın kemâle ulaşması
    (Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2021-06-25) Bezenmiş, Tuba; Bozkurt, Kenan
    Konusunu Kur’ân’da geçen bir sûreden alan Yûsuf u Züleyhâ mesnevileri, İslamî edebiyatta oldukça sevilmiş ve birçok şair tarafından yüzyıllarca kesintisiz bir şekilde tekrar tekrar yazılmıştır. Kur’ân’da nefsine yenik düşen Züleyhâ’nın Hz. Yûsuf’u elde etmek için giriştiği entrikaları ve Hz. Yûsuf’un bu entrikalar karşısındaki ahlaklı duruşunu anlatan bu kıssa, Müslüman şairler tarafından tasavvufî aşkın ve bu aşkın evrelerinin anlatıldığı, aşk ve güzellik yoluyla Allah’a ulaşma sürecinin işlendiği bir hikâye olarak ele alınmıştır. Tasavvufun nihai amacı olan insan-ı kâmil olma sürecinin konu alındığı bu mesnevilerdeki temel motifler ve süreçlerin, Jung psikolojisinin nihai hedefi olan bireyleşim süreciyle örtüşen hususlar barındırır. Tasavvufta, salikin Allah’a ulaşmak amacıyla yaptığı içsel yolculuk ile bireyin bireyleşim yolunda karşılaştığı engeller ve sınavlar; Campbell’ın, mit ve destanlarda sistemleştirdiği arketipler ile amaç ve kapsam bakımından uyuşan özelliklere sahiptir. Çalışmada Carl Gustav Jung’un Analitik Psikolojisi bireyin ben olma, bireyleşim yolunda ilerlemesi amaçlı çalışmasının temel noktalarından olan arketipler aracılığıyla, arketipsel sembolizm bağlamında Hamdullah Hamdî’nin Yûsuf u Züleyhâ mesnevisi incelenmiş, Campbell ve Jung’un uyguladığı uygulamalardan yola çıkarak arketipsel olarak ‘ayrılma, sınanma, dönüşüm’ disipliniyle ele alınmıştır.
  • Öğe
    Orhan Pamuk'un romanlarında kent algısı
    (Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 05-08-2019) Doğan, Şerif; Korkmaz, Ferhat
    Yurt içinde ve dışında hatırı sayılır bir okuyucu kitlesi bulunan ve son dönem romancılarımız arasında roman anlayışı, fikirleri, siyasi görüşleriyle adından çokça söz ettiren yazarların başında gelen Orhan Pamuk, romanlarında kente, kent kültürüne, kentli bireyin sıkıntılarına önemli yer ayırmıştır. “Orhan Pamuk’un Romanlarında Kent Algısı” başlığını taşıyan bu çalışmamızda öncelikle kent kavramı, tarihsel gelişim süreci içerisinde ayrıntılı olarak incelenmiş, edebiyat sosyolojisi bağlamında roman ve kent ilişkisi üzerinde durulmuş, kente özgü bazı kavramların analizi yapılarak bu kavramların kent kültürünün oluşumuna sunduğu katkı açıklanmıştır. Çalışmamızda Orhan Pamuk’un romanları incelenerek yazarın kente ve kent kültürüne bakış açısı irdelenmiş bundan hareketle kent, kentleşme, kentlileşme, kentsel değişim ve dönüşüm, kent ve yoksulluk, kent ve suç, kent ve ekonomi, göç olgusu, kent ve din, kent ve medeniyet, kent ve sosyal sınıflar, kent ve yabancılaşma gibi kavramların yazarın romanlarındaki yansımalarının izi sürülmüştür.