4 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Öğe Yaşayan kültürel miras olarak Boz Üy(Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, 2017-04) Cicioğlu, Muhammet NurullahBoz üy, Kırgız Türklerinin tarih boyunca devam ettirdikleri göçebe yaşam tarzının bir bakiyesi olarak günümüze kadar ulaşmıştır. Kırgızlar ata mirası olarak kabul ettikleri bu çadır tipini halen muhafaza etmekte ve onun etrafında teşekkül eden birçok âdet ve gele- neklerini de devam ettirmektedirler. Kentleşme sürecinin ve küreselleşme olgusunun etki- leriyle şehirlerde bu çadırların önemini yitireceği konusundaki beklentinin aksine boz üy, gün geçtikçe şehir hayatının ve küreselleşmenin bir objesi haline gelmektedir. Bu çalışmada bir kültürel miras olarak boz üyün Kırgızların günlük hayatındaki yeri ve önemine değinil- miş ve bu mirasın halen canlı bir şekilde yaşatıldığını örnekleyecek tespitlerde bulunulmuş- tur. Bu sahiplenmenin neticesinde boz üy, Kırgız kültürünün küresel kültüre katkısı haline gelmektedir.Öğe Günümüzde kültürel mirasın sürdürülebilirliği açısından “Türkiye’de olumsuz heykel örnekleri”(ISPEC Publishing, 2019-12-26) Uzun Aydın, DeryaKültürel miras, bir şehrin kültürü, kimlik ve tarihsel değerleriyle ilgilenen değerlerin tümünü kapsar. Tarihi kentler, anıtsal yapılar, arkeolojik alanlar kadar dil, gelenek, müzik, öyküler gibi somut olmayan değerler de kültürel mirası oluşturur. UNESCO, ICOMOS ve benzeri uluslararası kurumlar tarafından hazırlanan sözleşmelerde ve metinlerinde kültürel miras kavramı; somut, somut olmayan kültürel miras veya doğal miras olarak ayrılmıştır. Somut kültürel miras taşınabilir ve taşınamaz kültürel miras olarak değerlendirilir. Taşınır kültürel miraslar içerisinde tablolar ve heykellerin de girdiği bilinmektedir. Sürdürülebilir kültürel miras yönetimi de, kültürel mirasa ait değerlerin ve öneminin sürdürülebilir bir yaklaşımla korunması ve yaşatılmasına önem vermektedir. ‘Kamusal alanlar’ değerleriyle önemini ortaya koymaktadır. ‘Kamusal alanda sanat’ açısından ‘heykel’, ‘alanı temsil’ etme bazında oldukça değerli sanat yapıtlarıdır. Bugün, sanattan uzak ve kitschleştirilmiş çoğu heykel artık, modernliğin ruh halini hissettirmeye çalışmakta, yeni konu arayışları, yeni biçimsel ve teknik arayışlarla ‘güzel’in ötesini aşmaktadır. Peki Türkiye’de sanatçıların gerçekleştirdiği eser örnekleri, kültürel mirasın sürdürebilirliği açısından değerlendirildiğinde tatmin edici midir? İşte bu çalışma, özellikle kentsel mekanların soyut, somut özelliklerini yansıtan ancak bu sürdürülebilirlik temelinde olumsuz olma özelliği taşıyan ve kültürel miras kavramını tehlikeye atan örneklerle oluşturulmaya çalışılmıştır.Öğe Türkiye’deki seramik arkeometrisi çalışmaları üzerine genel bir değerlendirme(Eskişehir Tepebaşı Belediyesi, 2015-09) Taşkıran, Gürbüz; Ersan Eruş, Hazal Özlem; Bayazıt, MuratFen, doğa ve mühendislik bilimlerini bir araya getiren arkeometrik çalışmalar özellikle 20. yüzyılın orta çeyreğinden bu yana gelişerek ve kendini yenileyerek dünya genelinde uygulanmaktadır. Bu tip çalışmalar Türkiye’de de son zamanlarda tercih edilmekte ve gerek konservasyon-restorasyon çalışmaları gerekse seramik, metal ve cam gibi buluntuların üretim teknolojilerinin ortaya çıkartılmasında değişik metotların bir araya getirilmesi ile incelemeler yapılmaktadır. Sahip olduğu sayısız kültürel mirasıyla geçmişe ışık tutan Anadolu coğrafyası arkeometrik çalışmaların uygulanması için oldukça zengin bir birikime sahiptir. Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde sürdürülen arkeolojik kazılarda seramik, cam, ahşap ve metal gibi değişik birçok buluntu ele geçmektedir. Arkeolog ve sanat tarihçileri tarafından form, tasarım ve işlev yönünden gruplandırılan hatta tarihlenen bu buluntular üzerinde yapılan arkeometrik incelemeler maalesef sınırlı kalmaktadır. Kazılarda yoğun olarak ele geçen seramik malzemeler ait oldukları toplumların özellikle teknolojik, kültürel ve kimi zaman da ticari-ekonomik durumları ve ilişkileri hakkında önemli bilgiler vermektedir. Bu çalışmada, Türkiye’deki arkeometrik araştırmaların durumu ele alınmış ve özellikle seramik buluntular için yapılan arkeometrik incelemeler bağlamında genel bir değerlendirme yapılmıştırÖğe Anadolu kültüründe toprak sanat etkileşimi(Eskişehir Tepebaşı Belediyesi, 2013-09) Taşkıran, Gürbüz; Bayazıt, Murat; Cereci, SedatTarih öncesi devirlerden bu yana insanoğlu yaşamsal gereksinimlerini karşılayabilmek adına bu anlamda elverişli topraklar üzerene yerleşerek o bölgenin olanaklarından faydalanmıştır. Tarımsal faaliyetler dışında günlük kullanım eşyaları ve sonrasında da sanatsal objelerin üretiminde toprak her zaman en çok tercih edilen malzeme olmuştur. Arkeolojik kazılarda sıklıkla rastlanan çömlek kırıkları toprak kullanımının çok eski çağlara dayandığının en büyük kanıtı niteliğindedir. Verimli topraklara sahip Anadolu’da da toprağın hem günlük hayatta hem de sanatsal üretimde kullanıldığı yine arkeolojik kazılarda ele geçen farklı formlardaki pişmiş toprak ürünler ile karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada Anadolu’daki toprak-sanat ilişkisi tarihi mirasların korunması, sanat ve dolayısıyla kültürel etkileşim bağlamında ele alınmıştır.