14 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 10 / 14
Öğe Covid-19 salgınına yönelik Batman Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencilerinin görüşleri(Literatürk Academia, 2020-04) Şutanrıkulu, Gülreyhanİnsanlık, her dönemde içinde bulunduğu cendereden bir şekilde çıkmış; türünü sürdürebilmeyi ve ilerlemeyi başarmanın bir yolunu bulmaya gayret ederek kendi tarihini yazmıştır. Çünkü insan dediğimiz varlık kendini, yaşadığı toplumu ve tüm evreni ön görme ve bilme isteğini gidermek için soru sormaya ve cevap aramaya devam etme istidadındadır. Varlığın bilgisi irdelendikçe, insanlık tarihi kendini gerçekleştirmeye devam edecektir. Fraktal geometri çalışmalarına göre bir ormandaki ağacın tüm özellikleri, ormanın bütünü ile oranlıdır, orman ile ilişkili ve ona bağlıdır. Genel olarak bilim tarihine baktığımızda da, doğanın bilgisi ile varlığın bilgisini birbirinden ayırmanın olanaksız olduğu karşımıza çıkacaktır. O halde, dünyada var olan tüm bilimler, insan için ve insana içkindir; “varlık, insan’a mahmûldür”. İnsanın anlamını araması için ön koşulu düşünmedir, bilgidir. Sosyal bilimler ise evrende sorunlu ve sorumlu tek varlık olan insanın anlamını araması için kullandığı bir anahtardır. 21. yüzyıl bir yandan bilim ve teknoloji açısından türlü gelişmelerin yaşandığı bir çağ olurken bir yandan insanlığın ekonomik krizlerle, savaşlarla, göçlerle uğraştığı, ulus devlet kavramının sorgulandığı bir çağ olarak tarihe yazılmaya devam etmektedir. Farklı coğrafyalarda uğraşılan farklı sorunlar bir yana, çağımızda tüm insanlığın ortak bir problemi olarak gün yüzüne çıkan bir salgın gündemimize taşınmıştır. Tüm dünyayı hızlı bir şekilde etkisi altına alan COVID-19 pandemisinin yarattığı küresel ekonomik, sağlık, sosyal ve çevresel sorunlarla, insanlık “normal” kavramının sorgulanmaya başlandığı yeni bir düzene adım atmıştır. Küresel boyutta ve her alanda sürdürülebilirliğin oluşması için ortak adımlar atılmaya başlanmıştır. İnsani bilme eylemleri, önsezilerin aklî tahkike, yani makule tercümesi ile ve en başta temel formel bilimler, doğa bilimleri sosyal bilimler ve dil bilimleri alanlarında somut üretimin arttırılması ile mümkündürÖğe Afetler açısından hanehalklarının farkındalık, hazırbulunuşluk, güven ve sosyal sermaye profilleri(Nobel Bilimsel Eserler, 2020-05) Özkan, Abdurrahman; Şentuna, Barış; Uzun, Alper; Çakı, Fahri; Egi, Ali21. yüzyıl, insan ve doğa kaynaklı afetlerin yoğunluk kazandığı bir dönem görünümü vermektedir. Geçmişe kıyasla bu yüzyılda toplumların tehdit, tehlike ve risklere karşı hassasiyetleri yükselmekte, yaşam tarzlarında önemli değişimler gözlenmektedir. Artık kaynağı dahi bilinemeyen yerel ve küresel riskler, yarattığı kaygı ve korkuyla birlikte ülkeleri afet öncesi hazırbulunuşluk eylemlerine yöneltmektedir. Dünyanın birçok yerinde merkezi hükûmetlerle birlikte yerel topluluklar da hazırbulunuşluk süreçlerinde aktif rol almaktadırlar. Geleneksel olarak afet sonrası müdahaleye odaklanan Türkiye'de özellikle 1999 Marmara Depremi deneyiminden beri afet odaklı tartışmaların yoğun yaşandığı bir ülke olmuştur. Aradan geçen 20 yıllık süre içerisinde Türkiye'de yerel topluluklar düzeyinde afetlere hazırbulunuşluk, algı, tutum ve davranışların nasıl bir seyir izlediği, hazırbulunuşluk kavramının fiili karşılığı olabilecek değişimlerin ne denli belirdiği bu kitabın yanıt bulmayı amaçladığı temel araştırma sorularıdır. Kitap bu sorulara, doğal afet risklerinin yoğun olduğu bölgelerden birisi olarak Balıkesir ili örneğinde yapılan incelemelerle cevap bulmayı hedeflemektedir. İki yıllık bir saha çalışmasının ürünü olan kitabın; Türkiye'deki yerel toplulukların tipik durumunu yansıtması yönüyle tüm okurlarına faydalı olacağı düşünülmektedir.Öğe Belediyeler ve doğal afetler(Nobel Bilimsel Eserler, 2020-05) Özkan, Abdurrahman; Çakı, Fahri; Uzun, Alper; Şentuna, Barış; Gültekin Özbayrak, Goncagül; Egi, Ali21. yüzyıl, insan ve doğa kaynaklı afetlerin yoğunluk kazandığı bir dönem görünümü vermektedir. Geçmişe kıyasla bu yüzyılda toplumların tehdit, tehlike ve risklere karşı hassasiyetleri yükselmekte, yaşam tarzlarında önemli değişimler gözlenmektedir. Artık kaynağı dahi bilinemeyen yerel ve küresel riskler, yarattığı kaygı ve korkuyla birlikte ülkeleri afet öncesi hazırbulunuşluk eylemlerine yöneltmektedir. Dünyanın birçok yerinde merkezi hükûmetlerle birlikte yerel topluluklar da hazırbulunuşluk süreçlerinde aktif rol almaktadırlar. Geleneksel olarak afet sonrası müdahaleye odaklanan Türkiye'de özellikle 1999 Marmara Depremi deneyiminden beri afet odaklı tartışmaların yoğun yaşandığı bir ülke olmuştur. Aradan geçen 20 yıllık süre içerisinde Türkiye'de yerel topluluklar düzeyinde afetlere hazırbulunuşluk, algı, tutum ve davranışların nasıl bir seyir izlediği, hazırbulunuşluk kavramının fiili karşılığı olabilecek değişimlerin ne denli belirdiği bu kitabın yanıt bulmayı amaçladığı temel araştırma sorularıdır. Kitap bu sorulara, doğal afet risklerinin yoğun olduğu bölgelerden birisi olarak Balıkesir ili örneğinde yapılan incelemelerle cevap bulmayı hedeflemektedir. İki yıllık bir saha çalışmasının ürünü olan kitabın; Türkiye'deki yerel toplulukların tipik durumunu yansıtması yönüyle tüm okurlarına faydalı olacağı düşünülmektedir.Öğe Urartu’nun depremle uyumu: Ayanis örneği(Ege Yayınları, 2021-03) Caner, Eyüp; Beşikçi, BuketÖğe Arkeolojik araştırmalarda kurumsal devlet kimliğinin kent mimari silueti üzerindeki etkilerine bir örnek: Urartu kale kentleri(Gazi Kitabevi, 2020-05) Caner, Eyüp; Parıltı, Umut; Tosun, MuratÖğe Doğanpınar Barajı/Dede Harabeleri kurtarma kazıları, 2016-2017(T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 2019-12) Caner, Eyüp; Kozbe, GülrizDoğanpınar Barajı Projesi kapsamında Ekim 2016 tarihinde başlayan Dede Harabeleri Kurtarma Kazıları, Gaziantep Müze Müdürlüğü başkanlığı* 1 ve Batman Üniversitesi'nden Prof. Dr. Gülriz Kozbe'nin bilimsel danışmanlığı altında bir ekip2 tarafından mali yılın devri nedeniyle verdiğimiz 1 aylık ara dışmda kesintisiz olarak Aralık 2017 tarihine dek gerçekleştirilmiştir. Dede Harabeleri yerleşimi, Gaziantep İli, Oğuzeli İlçesi'ne 13 km. uzaklıkta yer alan Tilbaşar Ovası'ndaki Belören (Mezere) Köyü'nün güneyinde yer almaktadırÖğe Batman’da yaşayan kadınların dinsel yaşam ile ilgili bazı görüşlerinin incelenmesi(Gece Kitaplığı, 2020-06) Şutanrıkulu, GülreyhanSosyal, Beşeri ve İdari Bilimler alanında özgün araştırma ve derleme türünden çalışmaların yer aldığı bu kitapta, birbirinden bağımsız olarak çok değerli bölümler yer almaktadır. Gece Kitaplığı Yayınevi tarafından 2020 Mart ayı içerisinde ilk kısmı yayımlanan ve aynı zamanda alanında temel eser olma iddiasını da barındıran kitabın ikinci kısmı büyük bir emek ve titizlikle ortaya çıktı. Kitapta yer alan tüm bilgi ve belgelerin akademisyen, araştırmacı, öğrenci ve ilgili tüm okuyucuya yeni yaklaşım ve fikirlerle farklı bakış açıları kazandırması dileğiyle..Öğe Gecekondulaşmadan kentsel dönüşüme: Türkiye'nin kentleşme süreci(Paradigma Akademi Yayınları, 2021-01) Türk, Emrullah; Bölükbaşı, AdemAhmet Hamdi Tanpınar, “Saatleri ayarlama enstitüsü” adlı eserinde “saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır…Bu da gösterir ki zaman ve mekân insanla mevcuttur” diye bir cümle kullanır. Tanpınar’ın ifade ettiği gibi zaman ve mekânın insan ve toplumdan bağımsız bir anlam ve gerçekliği söz konusu değildir. İnsan ve onun oluşturduğu toplum, zamanı ve mekânı farklı anlamlar yükleyerek, kullanarak, referans alarak, araçsallaştırarak, özneleştirerek ve nesneleştirerek yeniden üretmektedir. Toplumsal ve tarihsel bir olgu olan kent de bir mekân olarak bu gerçeğe bağlı kalarak varlık bulmaktadır. İnsanın ilişkilerinden kendisi için ürettiği; ihtiyaçlarını karşılamak üzere oluşturduğu bir mekân olan kent, yine insan ilişkileriyle bir form kazanmakta ve dönüşmektedir.Öğe Çocuk filmlerinin değişimi: farklılaşma, süreklilik ve dijital imkanlar(Çizgi Kitabevi, 2020) Nerse, SerdarBütün sosyal, kültürel ve sanatsal pratikler gibi sinema da zaman içindeki yolculuğunda büyük dönüşümler yaşadı. Yirminci yüzyılın teknolojik gelişmelerine bağlı olarak sessiz ve siyah-beyaz sinemaya bu yolculuğunda ses ve renk katıldı. Yirmi birinci yüzyıla gelindiğinde ise toplumsal alanların tamamında yaşanan dijitalleşme süreci sinemayı da etkiledi. Artık film izlemek için herhangi bir sinema salonuna gitmenize gerek kalmadı. İnternet bağlantısı olan herhangi bir televizyon, bilgisayar, tablet veya cep telefonundan film izleyebilme imkânı doğdu. Başta Netflix olmak üzere Tivibu, PuhuTV, Filmbox, beIN Connect, MUBI, YouTube gibi dijital platformlar film yapım, pazarlama ve izleme pratiklerini büyük oranda değiştirdiler. Bu anlamda beyaz perde, dijital perdeye dönüştü.Öğe Dijital eşitsizlik araştırmalarında öne çıkan temel eksenler ve çoklu formların belirlenmesi(Gece Kitaplığı, 2020-06) Nerse, Serdar