9 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Öğe Investigation of experimental study of end milling of CFRP composite(De Gruyter, 2013-12-12) Çelik, Yahya Hışman; Kılıçkap, Erol; Yardımeden, AhmetCarbon fiber-reinforced plastic (CFRP) composites are materials that are difficult to machine due to the anisotropic and heterogeneous properties of the material and poor surface quality, which can be seen during the machining process. The machining of these materials causes delamination and surface roughness owing to excessive cutting forces. This causes the material not to be used. The reduction of damage and surface roughness is an important aspect for product quality. Therefore, the experimental study carried out on milling of CFRP composite material is of great importance. End milling tests were performed at CNC milling vertical machining center. In the experiments, parameters considered for the end milling of CFRP were cutting speed, feed rate, and flute number of end mill. The results showed that damage, surface roughness, and cutting forces were affected by cutting parameters and flute number of end mill. The best machining conditions were achieved at low feed rate and four-flute end mill.Öğe The effect of drilling parametrers on stregth of glass fibre-epoxy laminates by produced hand lay-up(e-Journal of New World Sciences Academy, 2017-10-22) Çelik, Yahya Hışman; Kılıçkap, Erol; Yenigün, BurakIn this study, the effects of delamination factor on strength of glass fiber reinforced plastic (GFRP) composite with +45/-45 orientation angle fabrics were investigated. GFRP composite specimens, which contain 36% fiber volume, were produced by hand lay-up. The all specimens were prepared according to ASTM D5766-2002 standards. The experiments were conducted the different drilling parameters such as cutting speeds and feed rates using tungsten carbide (WC) and Brad Spur drill tools. Delamination factors of drilled specimens were determined by optical microscope. The tensile strength values of the drilled GFRP composite specimens were determined by universal tensile testing machine. As results, it was determined that the increasing cutting speed and feed rate increased the delamination factor. The strength of GFRP composites decreased with increasing delamination factor.Öğe Farklı oryantasyon açılarına sahip jüt takviyeli kompozitlerin frezelenmesinin araştırılması(Batman Üniversitesi, 2018-10-19) Kılıçkap, Ali imran; Çelik, Yahya HışmanPetrol temelli yapay malzemelerin yaygın kullanımı, geri dönüşümünlerindeki zorluklardan dolayı büyük bir çevresel problemdir. Ancak dünyadaki çevresel farkındalık, kompozitlerde geri dönüşümlü ve çevre açısından sürdürülebilir malzemelerin geliştirilmesini önemli kılmıştır. Bu da malzeme üreticilerini yaşam döngüsünün tüm aşamalarında çevresel etkileri dikkate alarak çevre ile uyumlu malzemeler üretmeye yönlendirmektedir. Bu amaçla, çevre ile uyumlu ve geri dönüşümlü doğal takviyeli kompozitler araştırma konusu olmuştur. Son birkaç yılda keten, jüt, kenevir, ananas ve sisal gibi doğal elyaflar kullanılarak çevre dostu kompozitlerin üretiminde ciddi artışlar olmuştur. Bu çalışmada, 0°/90°, 30°/-60° ve ±45° yönlendirme açılarına sahip jüt elyaf takviyeli kompozit plakaların 2, 3 ve 4 ağızlı sert karbür (WC) parmak freze ile frezelenmesinde, kesme hızı ve ilerleme gibi kesme parametrelerinin kesme kuvveti, deformasyon faktörü ve yüzey pürüzlülüğü üzerine etkileri deneysel olarak araştırılmıştır. İlerlemenin artması kesme kuvvetini, deformasyon faktörünü ve yüzey pürüzlülüğünü artırmıştır. Kesme kuvvetinin artması, deformasyon faktörünü arttırırken kesme kuvveti ve yüzey pürüzlülüğünü düşürmüştür. Kesici takım ağız sayısının artması ise, frezeleme performansını arttırmıştır.Öğe Kriyojenik ısıl işlem uygulanmış özel tasarlanmış matkap uçları ile fiber takviyeli cam-epoksi kompozitin delme performansı ve mekanik özelliklerinin incelenmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-05-27) Adin, Mehmet Şükrü; İşcan, Bahattin; Baday, ŞehmusBu çalışmada, özel tasarlanarak imal edilen 8 mm çapında, farklı uç açılarına (118°, 128° ve 138°), helis açılarına (26°, 33° ve 40°) ve boşluk açılarına (8°, 10° ve 12°) sahip derin kriyojenik işlem (-196°C) uygulanmış ve uygulanmamış HSS matkaplar ile farklı devir sayısı (800, 1200 ve 1800 dev/dk) ve ilerleme (0.01, 0.02 ve 0.03 mm/dev) parametrelerinde delinen fiber takviyeli cam-epoksi kompozitin kesme kuvvetleri, delaminasyon faktörleri, yüzey pürüzlülükleri, talaş şekilleri ve işlem süreleri incelenerek değerlendirilmiştir. Ayrıca, kesici takımlara XRD analizi yapılarak mikroyapılarındaki değişimler incelenmiş ve art arda delik delme işlemleri yapılarak takım aşınmaları, talaş sıcaklıkları, kesici takım sıcaklıkları ve ASTM standartlarına göre hazırlanan kompozit iş parçası numunelerinin çekme kuvvetleri bulunarak değerlendirilmiştir. Derin kriyojenik işlem uygulanmış HSS matkabın karbür tanelerinin daha küçük ve homojen dağılması ve faz değişimi sayesinde sertlik değeri daha yüksek olan karbürlerin artışı, kesici takımın sertliğini artırmıştır. Delik delme işlemleri sırasında, devir sayısı ve ilerlemenin artışına bağlı olarak kesme kuvvetlerinin azaldığı ve kesme kuvvetlerine (Fx) göre en uygun kesici takımın 128° uç açısı, 33° helis açısı ve 12° boşluk açısına sahip derin kriyojenik işlem uygulanmış HSS matkap olduğu görülmüştür. Ortalama yüzey pürüzlülüğü (Ra) değerleri incelendiğinde, devir sayısı ve ilerlemenin artışına bağlı olarak ortalama yüzey pürüzlülüğü değerlerinin arttığı ve ortalama yüzey pürüzlülüğü değerlerine göre en uygun kesici takımın, 128° uç açısı, 26° helis açısı ve 8° boşluk açısına sahip derin kriyojenik işlem uygulanmış HSS matkap olduğu belirlenmiştir. Delaminasyon faktörlerine bakıldığında, devir sayısının artışına bağlı olarak azalma eğiliminde olduğu, ilerlemenin artışına bağlı olarak ise arttığı ve delaminasyon faktörlerine göre en uygun kesici takımın, 118° uç açısı, 26° helis açısı ve 8° boşluk açısına sahip derin kriyojenik işlem uygulanmış HSS matkap olduğu bulunmuştur. Delme işlemleri sırasında oluşan talaşların, ilerleme oranı arttıkça hacimlerinin büyüdüğü, devir sayısı arttıkça küçüldükleri görülmüştür. Derin kriyojenik işlem uygulanmış HSS matkapların işleme sürelerinin genel olarak işlem uygulanmamış HSS matkaplardan daha kısa olduğu belirlenmiştir. Kesici takım ömrü deneylerinde, matkaplarda radyal ağız aşınması, dış köşe aşınması ve serbest yüzey aşınmasının meydana geldiği görülmüştür. Derin kriyojenik işlem uygulanmış HSS matkapların aşınma değerlerinin daha az olması nedeniyle takım ömürlerinin arttığı belirlenmiştir. İşlem uygulanmamış HSS matkapların çıkardığı talaşın sıcaklığının derin kriyojenik işlem uygulanmış HSS matkapların çıkardığı talaştan daha yüksek olduğu görülmüştür. Matkap sıcaklarının, işlem uygulanmamış HSS matkaplarda daha yüksek olduğu bulunmuştur. Düşük ilerlemelerde ve derin kriyojenik işlem uygulanmış matkaplar ile delinen kompozitlerdeki deformasyonların daha az olması nedeniyle çekme kuvvetleri daha yüksek çıkmıştır.Öğe İçinde delaminasyon bulunduran tabakalı kompozitlerin burkulma davranışlarının deneysel ve nümerik araştırılması(Batman Üniversitesi, 2018-05) Oral, Nevra; Deniz, Mehmet EminZaman içerisinde gelişen teknolojinin ihtiyaçlarına cevap veremeyen, bilinen malzemelerden dolayı teknoloji gelişimi sınırlanmıştır. Bu sebepledir ki bilim insanları yeni malzemeler bulma konusunda çalışmalar yaparak, bu amaç doğrultusunda teknolojinin malzeme kaynaklı sınırının aşılmasını sağlamışlardır. Bu yeni bulunan malzemelerden günümüzde sıklıkla tercih edilen kompozit malzemeler, son yıllarda havacılık, otomotiv sektörü gibi başlıca alanların öncülüğünde düşük ağırlık ve yüksek mukavemet özellikleri ile tasarımsal açılardan büyük yenilikler ve avantajlar getirmiştir. Fakat kompozit malzemeler de diğer yapı malzemeleri gibi kullanım yerlerine ve kullanılan süre boyunca dış etkenlere maruz kalarak deforme olmaktadır. Bu deformasyonlardan biri de delaminasyon olarak isimlendirilen deformasyon çeşididir. Delaminasyonun yapıya etkilerinin belirlenmesi amacı ile yapılan bu deneysel çalışmada kare, dikdörtgen ve dairesel geometrilerde ayrıca plaka merkezinde bulunan eş alanlı 3 farklı 315 mm2 delaminasyon alanına sahip delaminasyonlu plakalar kullanılmıştır. Ayrıca literatürü kapsaması amacı ile [0]8, [90]8 ve [-45 / +45]4 oryantasyon açıları ve cam – epoksi ve aramid – epoksi kompozitler ile çalışma kapsamı genişletilerek kritik burkulma yükü hesaplanmıştır. Bu çalışmada, hem deneysel hem de nümerik olarak sabit – sabit ve ankastre – ankastre olmak üzere iki sınır şartı kullanılarak veriler elde edilmiştir. Elde edilen veriler tez içerisinde sunulmuş olup, delaminasyonun yapı üzerine etkileri incelenmiştir.Öğe Elyaf takviyeli kompozitlerin delinmesinde delme parametrelerinin mekanik özellikler üzerine etkilerinin araştırılması(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2018-01-30) Yenigün, Burak; Kılıçkap, ErolElyaf takviyeli plastik kompozit malzemeler, iyi mekanik özelliklerinden dolayı uçak, uzay, otomotiv ve diğer mühendislik alanlarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu malzemelerin delinmesinde delme parametrelerinden ve malzemenin özelliklerinden dolayı deformasyonlar oluşmaktadır. Uçak endüstrisinde bu deformasyonlardan dolayı kompozit parçaların % 60'ı kullanılamamaktadır. Bu çalışmada, farklı elyaf yönlendirme açılarına sahip karbon elyaf takviyeli plastik (KETP) kompozitlerin farklı delme parametrelerinde delme performansı araştırılmıştır. Deneyler 1000, 3000 ve 5000 dev/dk iş mili devirlerinde ve 0.05, 0.10 ve 0.15 mm/dev ilerleme oranlarında farklı uç geometrisi ve malzemesine sahip matkaplarla gerçekleştirilmiştir. Kesme kuvveti, yüzey pürüzlülüğü ve deformasyon delme performansı olarak değerlendirilmiştir. Delinmiş ve deformasyon faktörü hesaplanmış KETP kompozit numunelerin çekme kuvvetleri tespit edilmiştir. Sonra deformasyon faktörünün çekme kuvveti üzerine etkisi incelenmiştir. En az, orta ve en fazla deformasyona sahip numunelerin yorulma deneyleri yapılmıştır. Yorulma deneyleri delinen numunelerin en düşük çekme kuvveti baz alınarak % 75, %80, %85 ve %90 yük oranlarında yapılmıştır. İş mili devrinin artması ile kesme kuvvetinin arttığı ve deformasyon faktörü ile yüzey pürüzlülüğünün azaldığı tespit edilmiştir. İlerleme oranının artması ise kesme kuvveti, deformasyon faktörü ve yüzey pürüzlülüğünü arttırmıştır. Tüm deneylerde en iyi performans, yüksek sertliğe ve yüksek aşınma direncine sahip olmasından sert karbür (WC) takım ucuyla yapılan delme işlemlerinden elde edilmiştir. Yüzey pürüzlülüğü ve deformasyonu düşük olan KETP kompozitlerin çekme kuvvetleri ve yorulma ömürler yüksek olduğu belirlendi.Öğe An experimental study on milling of natural fiber (jute)- reinforced polymer composites(SAGE, 2019-01-31) Çelik, Yahya Hışman; Kılıçkap, Erol; Kılıçkap, Ali İmranThe interest in materials having natural, environmentally friendly, renewable and low density/cost is increasing day by day due to sanctions imposed to reduce the emission rates, especially the Kyoto Protocol. In recent years, the use of environmentally friendly composites by using natural fibers such as flax, jute and sisal has increased in engineering applications. Milling operation has frequently been an important method of machining which can achieve the desired dimensions and tolerances for the plate-shaped parts. In this study, the effects of cutting parameters such as cutting speed and feed rate on cutting force, delamination factor and surface roughness in end milling of jute fiber-reinforced polymer composite plates with different orientation angle (0°/90°, 30°/−60° and ±45°) were examined by using the cemented carbide (WC) end mills (two, three and four number of flutes). Cutting force, deformation factor and surface roughness were found to be influenced by the feed rate and cutting speeds. In addition, increasing the number of the flutes of the cutting tools reduced the cutting force, delamination factor and surface roughness.Öğe An investigation of the effect of parameters and chip slenderness ratio on drilling process quality of AISI 1050 steel(Hindawi, 2018-05-08) Demir, Zülküf; Yakut, RıfatThe chip slenderness ratio is a vital parameter in theoretical and applicable machining operations. In predrilled drilling operations of AISI 1050 steel alloy, HSS drills were employed, and the effect of the selected parameters on the chip slenderness ratio and also the effect of the chip slenderness ratio on the thrust force, surface roughness, drilled hole delamination, tool wear, and chip morphology were investigated. The major parameters, influential on the chip slenderness ratio, were feed rate and point angle, while spindle speed was too small to be negligible. With increasing the chip slenderness ratio, the thrust force and the tool wear decreased, which resulted in appropriate chip morphology, but there were increases in surface roughness. However, the chip slenderness ratio had no effect on the drilled hole delamination.Öğe Cam elyaf takviyeli plastik (CETP) kompozitlerin delinmesinde işleme kalitesi üzerine soğutma şartlarının etkisinin araştırılması(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2018-05-03) Haşimi, Ahmet; Kılıçkap, ErolKompozit malzemelerin kullanımı, hafif olmaları ve aynı zamanda yüksek özgül dayanım, yüksek tokluk, kırılma dayanımı ve iyi boyutsal özellikleri koruması vb. özelliklerinden dolayı son yıllarda büyük oranda artmaktadır. Kompozit malzemelerin endüstriyel uygulamalarının artmasından dolayı, montaj için bu malzemelerin delme gibi talaşlı işlenmesini gerektirmektedir. Ancak bu malzemelerin delinmesinde deformasyon gibi bazı problemlerle karşılaşılmaktadır. Bu çalışmada, cam elyaf takviyeli plastik (CETP) kompozitlerin delinmesinde iş mili devri, ilerleme ve soğutma ortamının kesme kuvveti, deformasyon, yüzey pürüzlülüğü ve sıcaklık üzerine olan etkileri araştırılmıştır. Deneyler, WC matkaplar kullanılarak farklı delme parametrelerinde (1000, 2000 ve 3000 dev/dak iş mili devri ve 0.05, 0.1 ve 0.15 mm/dev ilerleme) ve kuru, basınçlı hava ve CO2 gazı gibi farklı soğutma ortamında yapılmıştır. Deneylerden elde edilen sonuçlardan, bulanık mantık yöntemi kullanılarak tahmin modelleri geliştirildi. Daha sonra, bu modellerden elde edilen değerler ile deneysel sonuçlar karşılaştırıldı.