4 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Öğe Bölgesel kalkınmada kadının rolü: TRC2 bölge örneği(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020-06-29) Fidanten, Nesrin; Aydın, Halil İbrahimHer ülkenin kalkınmışlık seviyesi diğer ülkelere göre farklı olmaktadır. Çünkü ülkeler birbirlerinden farklı zaman dilimlerinde kalkınma süreçlerini başlatmıştır. Bu da ülkeler arasındaki kalkınma farklılıklarını beraberinde getirmektedir. “Kalkınma olgusu” Sanayi Devrimi’ni yaşamış olan ülkelerle ortaya çıkmıştır. Bu ülkeler Sanayi Devrimi’ni yaşadıktan sonra bu devrimi yaşamayan ya da bu devrimden etkilenmeyen ülkelere gelişmişlik konusunda daha ilerde yer almaya başlamışlardır. Sanayi Devrimi’ni yaşayan ülkeler bu noktada “gelişmiş ülke” olarak küreselleşme ve büyüme olguları üzerinde çalışmalar yürütürken diğer taraftan Sanayi Devrimi’ni yaşamayan “az gelişmiş ülkeler” kalkınma olgusu üzerinde durup bu konuda çalışmalar yürüterek, gelişmiş ülkelerle aralarında açılan farkı kapatmaya çalışmaktadırlar. Bu kapsamda kalkınma hem ekonomik hem kültürel hem de sosyal alandaki gelişmeleri içinde barındırmaktadır. Ülkeler arasında olduğu kadar bölgelerarasında da gelişmişlik farkları mevcut olmaktadır. Ülke bünyesindeki bazı bölgelerin kaynakları aktif olarak kullanılmakta ve diğer bölgelere göre daha çok yatırım çekmekte, nitekim bölgeler arasındaki dengesizliği büyütmektedir. Ancak ekonomik kalkınmanın gerçekleşmesinin yolu bölgelerarasındaki eşitsizliğin azaltılması ya da ortadan kaldırılmasından geçmektedir. Dünya nüfusunun yarısı kadınlardan oluşmaktadır. Dolayısıyla ekonomik, sosyal, kültürel, siyasal olmak üzere birçok alanda, gelişmenin gerçekleşmesi için erkekler ile beraber kadınlar da aktif rol almalıdırlar. Ancak genellikle iş hayatı sahnesinde birçok engele rağmen boy gösteren kadınlar, bu konuda tarih boyunca oldukça emek sarf etmiş olmakla beraber hâlâ istenilen konuma yerleşememektedirler. Özellikle kalkınma konusunda kadın işgücünün etkisi oldukça kayda değer olmaktadır. Bu çalışma ile kalkınma ve bölgesel kalkınma konuları kavramsal olarak ele alınmıştır. Buradan hareketle kadın ve kalkınma arasındaki ilişki açıklanmaya çalışılmakta ve bu doğrultuda TRC2 (Şanlıurfa- Diyarbakır) Bölgesinde genelde atıl durumda olan kadın işgücünün bölge kalkınması ve gelişmesinde güçlü bir potansiyel halinde olduğu, bu potansiyelin kullanılmasıyla beraber bölgedeki kalkınma sürecinin hızlanacağı düşünülmektedir.Öğe Girişimciliğin ekonomik büyüme ve kalkınmadaki rolü: Seçilmiş AB ülkeleri üzerine panel veri analizi (2001-2015)(Iğdır Üniversitesi, 2017-10-13) Aydın, Halil İbrahimİktisat yazınında ekonomik kalkınma olgusu, son zamanlarda oldukça ilgi gören konular arasında yer almaktadır. Büyümenin yanı sıra sosyal, siyasal ve kültürel değişimleri de içine alan ekonomik kalkınma kavramı için girişimcilik büyük önem taşımaktadır. Büyüme ve kalkınmanın lokomotifi olan girişimcilik sosyal ve kültürel değişim sürecini de beraberinde getirmektedir. Girişimcilik olgusu muhtevası itibariyle sosyo-ekonomik bir kavram olarak karşımıza çıkmakta olup, bu noktada ekonomik büyüme ve kalkınma süreci ile yakından ilişkisi söz konusu olmaktadır. Girişimcilik bir ülkenin ekonomik büyüme sürecinde istihdam ve refah artışı üzerinden olumlu etkiler doğurmaktadır. Bahse konu pozitif katkılar sayesinde ekonomik gelişme süreci hızlanmaktadır. Bu çalışma, girişimciliğin ekonomik kalkınma süreci üzerindeki rolü ve etkisinin nasıl olduğunu ampirik olarak araştırmayı amaçlamaktadır. Çalışmada, girişimciliğin ekonomik kalkınma süreci üzerindeki etkileri, seçilmiş 15 AB ülkesinin 2001-2015 dönemi verileri kullanılarak yatay kesit bağımlılığını göz önüne alan yeni nesil panel veri analizi metodolojisi bağlamında ekonometrik olarak incelemektedir. Uygulama sonucunda girişimciliğin ekonomik kalkınma üzerindeki etkilerinin inceleme döneminde pozitif yönlü ve istatistiki açıdan anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, çalışmada, girişimcilikten ekonomik büyümeye doğru işleyen pozitif yönlü bir nedensellik ilişkisinin bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuçlara göre girişimcilik ekonomik kalkınma üzerinde önemli bir etkiye sahip olmakta ve girişimciliğin geliştirilmesi ülkenin kalkınması için kilit rol oynamaktadır.Öğe Politik istikrar ve ekonomik büyüme/kalkınma ilişkisi: Mena-T örneği(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-08-04) Karahan, Mete Han; Çayın, MücahitTarih boyunca politik istikrar toplumlar için birçok açıdan önem arz etmiştir. Nitekim politik istikrarın sağlandığı toplumlarda huzur ve güvenin daha fazla olduğu ve bu toplumların kalkınmışlık düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmektedir. Hal böyle olunca özellikle de politik istikrarın somut bir şekilde ölçülmeye başlanmasıyla birlikte konu ekonomik büyüme ve ekonomik kalkınma açısından ampirik olarak incelenmeye başlanmış ve konu ile ilgili çalışmalar literatürde hızlı bir şekilde yaygınlaşmıştır. Buradan hareketle bu çalışmada da 14 MENA ülkesi ve Türkiye için politik istikrarın ekonomik büyüme ve kalkınma ilişkisi ampirik olarak test edilmiştir. Literatürde konu ile ilgili çalışmaların daha çok politik istikrar ve ekonomik büyüme ilişkisini incelediği buna karşın sınırlı sayıdaki çalışmanın politik istikrar ve ekonomik kalkınma ilişkisini incelediği görülmüştür. Bu nedenle bu çalışmada politik istikrar ve ekonomik büyüme ilişkisine ilaveten kalkınmayı temsilen insani gelişme endeksi (İGE) ele alınmış ve politik istikrar ile insani gelişme endeksi arasındaki nedensellik ilişkisi test edilmiştir. Çalışmanın bulguları söz konusu ülkeler için politik istikrar ve ekonomik büyüme arasında kısa dönemde herhangi bir ilişkinin olmadığını buna karşın iki değişken arasında uzun dönemde ilişkinin olduğunu göstermiştir. Granger nedensellik analizi sonucunda ise politik istikrardan İGE’ye doğru tek yönlü nedensellik tespit edilmiştir.Öğe Ekonomik özgürlükler ve ekonomik kalkınma ilişkisi: Yeni sanayileşen ülkeler üzerine uygulama(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-08-07) Okuyan, Tuğba; Çayın, MücahitEkonomi tarihi boyunca ekonomik özgürlükler ve ekonomik kalkınma ilişkisi temel tartışma konularından biri olmuştur. Özellikle 1990`lı yıllarla birlikte ekonomik özgürlüklerin daha somut ve geniş olarak ölçülmesi konu ile ilgili ampirik çalışmaları günden güne arttırmıştır. Bu çalışmada da ekonomik özgürlükler ve ekonomik kalkınma ilişkisi Arjantin, Brezilya, Çin, Filipinler, Güney Afrika, Hindistan, Malezya, Meksika, Tayland ve Türkiye`den oluşan yeni sanayileşen ülkeler (YSÜ) örnekleminde ampirik olarak test edilmiştir. Çalışmada kalkınmayı temsilen insani gelişme endeksi (İGE) ve ekonomik özgürlükleri temsilen de ekonomik özgürlükler endeksi ele alınmıştır. Bu bağlamda öncelikle değişkenlerin yatay kesit bağımlılığı ve homojenliği test edilmiş ardından iki değişken arasındaki nedensellik ilişkisi Kónya (2006) nedensellik testiyle incelenmiştir. Analizler sonucunda Güney Afrika, Meksika ve Tayland ülkeleri için İGE’den EÖE’ye doğru tek yönlü nedenselliğin olduğu, Hindistan ve Malezya için ise İGE ve EÖE arasında çift yönlü nedenselliğin olduğu ortaya çıkmıştır. Arjantin, Brezilya, Çin, Filipinler ve Türkiye için ise herhangi bir nedensellik ilişkisi tespit edilememiştir. Ayrıca EÖE`nin alt endeks nedensellik testlerine göre de ülkeler ve alt endeksler bağlamında farklı sonuçlar bulgulanmıştır. Örneğin Türkiye için ticaret özgürlüğünden İGE`ye, Çin için yatırım özgürlüğünden İGE`ye ve Filipinler için vergi yükünden İGE’ye doğru tek yönlü nedensellik tespit edilmiştir. Yine Arjantin ve Brezilya için hükümet bütünlüğü alt endeksinden İGE’ye doğru tek yönlü nedensellik bulunmuştur.