16 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 10 / 16
Öğe TIG ergitme yöntemi kullanılarak AISI 1040 orta karbonlu çelik yüzeyinin grafit takviyeli ferro ti ile kaplanabilirliğinin incelenmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-05-29) Gök, Serkan; Kılıç, MusaYüzey modifikasyonu olarak ifade edilen Tungsten Inert Gas (TIG) ile kaplama yönteminde, arzu edilen bileşim ve oranlarda, yüzeyde ince bir tabaka oluşturmak için, esas malzemeye metalurjik olarak bağlanmış kaplama malzemesinin hızlı katılaştırılması işlemine dayanmaktadır. Gaz tungsten ark yöntemiyle yapılan kaplama teknolojisi yeni bir yöntem değildir. Fakat yapılan işlem bakımından, üretimin aynı şartlarda daha kalın bir tabaka elde etmenin ve istenilen bileşim ve oranlarda bir kaplama tabakası oluşturmanın çok daha kolay uygulanması ve ucuz olması bakımından benzer yöntemlere göre daha avantajlıdır. Bu tez çalışmasında, alt tabakası 1040 paslanmaz çelik yüzeyine farklı oranlarda grafit takviyeli TiC/Grafit tozu TIG kaynak yöntemi kullanılarak yüzey kaplama işlemi yapılmıştır. Kaplama işlemi sonrası numuneler kaplama kalınlıkları ve mikroyapı morfolojisi optik mikroskop ile incelenmiştir. Ayrıca numunelerin taramalı elektron mikroskobu (SEM), Enerji dağılımlı spektrometresi (EDS), X-Işını kırınımı (XRD) cihazları ile mikroyapı, elementel dağılım ve faz bileşenleri analiz edilmiştir. Ayrıca kaplama tabakasının mekanik özelliklerini belirlemek için mikrosertlik ve aşınma cihazları kullanılıp sertlik değerleri ölçülmüş olup aşınma sonuçları mikroyapı ile karakterize edilmiştir. SEM ve EDS analiz sonuçlarından daha düzgün ve homojen kaplamaların oluştuğu ve yoğun dendritik yapıların olduğu gözlenmiştir. Kaplama ve alt tabaka arasında iyi bir metalurjik bağın oluştuğu optik mikroyapı ve SEM sonuçlarından tespit edilmiştir. EDS sonuçlarından görüldüğü üzere kaplama tabakasından alt tabakaya doğru gidildikçe Ti, C elementinin azaldığı gözlemlenmiştir. C elementinin ise kaplama tabakası ile birlikte arayüzün alt kısımlarına doğru gidildikçe artışını devam ettirdiği bunun temel nedeni olarak da alt tabakada yer alan C elementinin yüzeye doğru çıkmasından kaynaklandığı düşünülmektedir.XRD analiz sonucunda tüm numunelerde baskın fazın TiC fazı ile birlikte Fe7C3, Fe3C, martenzit fazlarının olduğu, düşük pik değerlerinde α-Fe ve δ-Fe fazlarının da oluştuğu tespit edilmiştir. Optik mikroskop yardımı ile ölçülen kaplama kalınlıklarında ise 1144 j/mm enerji girdisine sahip N2 numunesinde kaplama kalınlığı 2270 μm iken, 899 j/mm enerji girdisine sahip N4 numunesinde ise 580 μm olarak ölçülmüştür. Elde edilen sonuçlar ile TIG yöntemi ile kaplama çalışmasında kaplama kalınlığında enerji girdisinin önemli bir faktör olduğu düşünülmektedir.Kaplama yüzeylerinden alınan mikrosertlik ölçüm sonuçları değerlendirildiğinde %5C takviyeli numunenin 857 HV0.1 değeri ile en yüksek ortalama mikrosertlik değerine sahip olduğu gözlemlenmiştir. En düşük sertlik değeri ise %1 C takviyeli numuneden ise 756 HV0.1 ortalama mikrosertlik değeri elde edilmiştir. Takviyesiz olarak ölçüm yapıldığında ise 715 HV0.1 ortalama mikrosertlik değeri elde edilmiştir. Sonuç olarak C miktarı arttıkça sertliğin de buna bağlı olarak arttığı gözlemlenmiştir. Yüksek değerlerin ana kaynağının ergime akabinde katılaşma sonrası kaplama bölgesinde oluşan karbür fazlarının etkisi olduğu düşünülmektedir. C ilavesiyle birlikte mikrosertliğin en yüksek %5 C kaplama numunesinden elde edilmiştir. Aşınma sonuçları değerlendirildiğinde C ilavesine bağlı olarak sürtünme katsayısının düştüğü ve aşınma direncinin arttığı belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre en düşük sürtünme katsayısının N6 nolu numunede 0,2 elde edilirken en düşük sürtünme katsayısının ise N1 nolu numunede 0,6 olarak ölçülmüştür. Bu sonuçlar ışığında aşınma ve milkrosertlik değeri düşük olan AISI 1040 çeliğinin TiC/C ile kaplanması sonucunda mikrosertlik değerlerinin yükseldiği ve aşınma direncinin arttığı tespit edilmiştir.Öğe Investigation of microstructure, hardness values and compressive strengths of SiC/Al composites in different reinforcing rates produced by PM method(Fırat Üniversitesi, 2017-10) Çelik, Yahya Hışman; Kılıçkap, ErolIn this study, the microstructures, hardness values and compressive strength of SiC reinforced Al metal matrix composites in different rates produced by powder metallurgy (PM) method have been examined. Al powders which has 99% purity and 1-210 µm size, and SiC powders which has 98.5% purity and 1-45 µm size were used in experiments. These powders were weighed in proportions pure Al, 4% SiC/Al, 8% SiC/Al, 12% SiC/Al, 16% SiC/Al via precision balance. A mechanical mixing device was used in order to homogeneously mix of the weighed powders. These mixtures were pressed under pressure of 475 MPa. All pressed materials were made into composite by sintering for 120 minutes at 580 ºC. Microstructures, hardness values and compressive strength of the composites were analyzed by polishing the surfaces of the composites. As a result of analysis, it was observed that the SiC reinforces were uniformly dispersed in Al matrix, the hardness values of the composite increased with increasing reinforcement rate and the compressive strength values of the composites were similar to one anotherÖğe Effect of welding parameters on microstructure and mechanical properties of AA7075/AA5182 alloys joined by TIG and MIG welding methods(SpringerLink, 2020) Çelik, Yahya Hışman; Temiz, Şemsettin; Çetkin, EdipIn this study, V and X welding grooves were opened to the forehead positions of the AA5182 and AA7075 aluminum alloy pairs and these alloy pairs were joined with tungsten inert gas (TIG) and metal inert gas (MIG) methods. Three diferent welding currents were used in joints. Gas fow rates of 12 and 17 l/min at the TIG welding and wire feed rates of 38 and 45 cm/min at MIG welding were selected. The efect of the welding grooves, welding current, gas fow rate and wire feed rate on microstructure and mechanical properties were investigated. Microstructures of welding zones were analyzed by an optical microscope and a scanning electron microscope (SEM). Vickers hardness of these zones was also measured. In addition, tensile and fatigue tests were carried out. Fracture mechanisms of failed specimens were conducted after the tensile tests were examined by using SEM. The highest hardness, tensile and fatigue strengths were obtained from the alloy pairs joined by opening X welding groove with TIG welding method. These values were 89 HV, 262.87 MPa, and 131.5 MPa, respectively. Similarly, the lowest tensile and fatigue strengths were obtained from the alloy pairs joined by opening V welding groove in the TIG welding method. These values were, respectively, 94.48 MPa and 19.1 MPa. However, the minimum hardness value was measured as 58 HV from the alloy pairs joined by opening V welding groove with MIG welding methods. In addition, it was observed on the fracture surfaces that the grain distributions and mechanisms difered depending on the welding methods, welding groove, and welding parameters.Öğe Hidrojen bağlı 8OBA/ADA ikili kompleks sıvı kristalin termal ve mikroyapısal özellikleri(Iğdır Üniversitesi, 2019-06-01) Sünkür, Murat; Okumuş, MustafaBu çalışmada, mezojenik 4-oktiloksi benzoik asit (8OBA) ve mezojenik olmayan adipik asit (ADA)’in ikili kompleksinden sentezlenen yeni bir sıvı kristalin termal özellikleri diferansiyel taramalı kalorimetre (DSC) ve mikroyapı özellikleri polarize optik mikroskop (POM) ile incelenmiştir. 8OBA ve ADA arasında hidrojen bağının oluştuğu zayıflatılmış toplam yansıma-kızılötesi spektroskopisi (ATR-IR) ile doğrulanmıştır. Ayrıca, 8OBA/ADA sıvı kristal kompleksinin kimyasal yapısı 1H-NMR çalışmasıyla incelenmiştir. DSC ve POM sonuçları sentezlenen yeni sıvı kristal kompleksin sıvı kristalik özellikler sergilediğini göstermektedir. 8OBA/ADA ikili kompleksi, DSC ile sürekli ısıtma ve soğutma esnasında faz geçiş pikleri göstermektedir. Soğutma esnasında gözlenen smektik C fazı sürekli ısıtma esnasında gözlenmemiştir. Sürekli ısıtma esnasında elde edilen faz geçiş sıcaklık ve entalpi değişim değerleri, sürekli soğutma esnasında elde edilen faz geçiş sıcaklık ve entalpi değişim değerlerinden daha yüksek, fakat nematik alan daha düşüktür. Ayrıca bu değerlerin ısıtma oranına bağlılığı da araştırılmıştır. Isıtma oranı arttıkça faz geçiş sıcaklıklarının arttığı fakat entalpi değerlerinin azaldığı gözlemlenmiştir. DSC ile ölçülen faz geçiş sıcaklık değerlerinin POM ile ölçülen faz geçiş sıcaklık değerleri ile yaklaşık aynı olduğu görülmüştür. 8OBA/ADA sıvı kristal kompleksin faz geçişleri için faz geçiş aktivasyon enerjileri hesaplanmıştır ve elde edilen değerler, faz sırasına göre faz geçiş aktivasyon enerjilerinin arttığını göstermiştir. Bu sonuç da 8OBA/ADA sıvı kristal kompleksin faz geçişlerinin sürekli ısıtma esnasında düzenli olarak gerçekleştiğini göstermektedir.Öğe Investigation of wear behaviours of Al matrix composites reinforced with different B4C rate produced by powder metallurgy method(Elsevier, 2017-09) Çelik, Yahya Hışman; Seçilmiş, KübraIn this study, the effects of wear behaviours of Al matrix composites reinforced with different B4C rate produced by powder metallurgy method were investigated. Al and B4C powders with purity of 99.9% and sizes of 25–44 µm were prepared as pure Al, 4% B4C/Al, 8% B4C/Al, 12% B4C/Al and 16% B4C/Al. After these prepared mixtures were pressed under 350 MPa, they were sintered for 90 min at 580 °C in atmospheric environment. Microhardness and wear tests of the produced samples were carried out. Wear experiments of these composites were performed with specially manufactured test equipment at different application loads (5 N, 10 N and 15 N), different sliding distances (250 m, 500 m, 750 m and 1000 m) and a constant speed of 0.46 m/s. In addition, optical microscope, SEM, EDS analyses were used to determine the microstructural changes in the worn and unworn surface of the manufactured composite materials. The results of experimental studies show that the increasing the B4C reinforced rate in composites with Al matrix has led to increase of the hardness and to reduce of the wear loss.Öğe Armox 500 çeliğinin TRD yöntemi kullanılarak NbC kaplanabilirliğinin araştırılması(Batman Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021-04-28) Güneş, Dara Hamit; Kılıç, MusaKutu sementasyon diğer bir tanımıyla termoreaktif Difüzyon (TRD) yöntemi diğer yöntemlere nazaran daha basit ve daha ekonomik bir kaplama yöntemidir. Ayrıca diğer yöntemlere göre oldukça yüksek kalitede kaplama tabakalar elde etmesini sağlar. Bu tez çalışmasında, ARMOX 500 zırh çeliği TRD yöntemi kullanılarak farklı sıcaklık (950, 1000 ve 1050 °C) ve farklı bekleme sürelerinde( 1, 2 ve 3 saat) NbC ile kaplanmıştır. İşlem sonrası kaplanmış numunelerin kaplama kalınlıkları ve mikroyapı morfolojisi optik mikroskop ile incelenmiştir. Ayrıca herbir parametrede üretilen kaplamalar taramalı elektron mikroskobu (SEM), Enerji dağılımlı spektrometresi(EDS), X-Işını kırınımı (XRD) cihazları ile mikroyapı, elementel dağılım ve faz bileşenleri analiz edilmiştir. Kaplama sonrası kaplama tabakası yüzeyinde oluşan mikro sertlik değerlerini belirlemek amacıyla sertlik değerleri ölçülmüştür. SEM ve EDS analiz sonuçlarından kaplama sıcaklık ve süresine bağlı olarak daha düzgün ve homojen kaplamaların oluştuğu yapılan analizler sonucunda tespit edilmiştir. EDS sonuçlarından görüldüğü üzere kaplama tabakasından alt tabakaya doğru gidildikçe Nb elementinin azaldığı, alt tabakadan kaplama tabakasına gidildikçe Fe elementinin tükendiği tespit edilmiştir. C elementinin ise kaplama tabakası ile birlikte arayüzün alt kısımlarına doğru gidildikçe artışını devam ettirdiği bunun temel nedeni olarakta alt tabakada yer alan C elementinin yüzeye doğru çıkmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Ayrıca arayüz bölgesinde Fe ve Nb elementiyle birlikte C elementinin belirlenmiş olması kaplama ile ara tabaka arasında difüzyonun gerçekleştiğini göstermektedir. XRD analiz sonucunda tüm numunelerde baskın fazın NbC olduğu bununla birlikte a - Fe fazınında oluştuğu tespit edilmiştir. Kaplama yüzeylerinden alınan mikrosertlik ölçüm sonuçlarında en düşük sertlik değerinin 950 C sıcaklık ve 1 saat süre ısıl işleme tabi tutulmuş numunede 390 HV ile alt tabakadan elde edilirken, en yüksek sertlik değeri ise 1050 °C sıcaklık ve 3 saat süre ısıl işleme tabi tutulmuş numunede 3825 HV ile kaplama tabakasından ölçülmüştür. Sertlik değerleri sonucunda uygulanan sinterleme sıcaklığına bağlı olarak kaplama tabaka yüzeyinin daha homojen ve daha yüksek sertlik değeri ile sonuçlandığı tespit edilmiştir.Öğe Mesogenic properties of PAA/6BA binary liquid crystal complexes(Elsevier, 2018-09-19) Okumuş, Mustafa; Eskalen, Hasan; Sünkür, Murat; Özgan , ŞükrüA novel supramolecular liquid crystal complex has been designed and formed from pure liquid crystalspara-azoxyanisole (PAA) and 4-hexylbenzoic acid (6BA). Thermal and microstructural properties offormed PAA/6BA binary liquid crystal complex system are investigated by differential scanning calo-rimeter (DSC), polarized optical microscopy (POM) and X-ray diffractometer (XRD). Fourier transformedinfrared spectroscopy (FTIR) is used to confirm the formation of hydrogen bond between the PAA and6BA molecules. The XRD results show that the molecular ordering of the hydrogen bonded PAA/6BAcomplex is arranged in the orthorhombic structure. The DSC and POM results clearly indicate that thePAA/6BA binary complex exhibits liquid crystalline properties due to the hydrogen bonds formed be-tween the PAA and 6BA molecules. The PAA/6BA complex shows the phase transition peaks indicatingCr/N/I and I/N/SmA/Cr phase sequence during continuous heating and cooling, respectively, byDSC. These phase sequences have also been confirmed by POM observations. Furthermore, the effect ofthe heating rate on the phase transition temperature values is investigated. As the heating rate increases,the phase transition temperature values increase as well. Moreover, the activation energies for the phasetransitions of the PAA/6BA liquid crystal complex are calculated by using Kissinger, Ozawa and Takhormethods. The calculated results clearly show that the phase transitions are regular.Öğe Bazı üçlü karıştırılmış hidrojen bağlı sıvı kristallerin termal özelliklerine 4-oktiloksi-4'-siyanobifenil (8OCB) mezojeninin etkisi(Afyon Kocatepe Üniversitesi, 2017-04-24) Okumuş, Mustafa4-Hekzilbenzoik asit (6BA), 4- (oktiloksi) benzoik asit (8OBA) ve 4- (desiloksi) benzoik asit (10OBA)'ten 1:1:1 ağırlık oranında üretilen üçlü karışımların termal ve sıvı kristalik davranışlarına sıvı kristal 4- oktiloksi-4'-siyanobifenil (8OCB) etkisi, diferansiyel tarama kalorimetresi (DSC) ile ve tespit edilen mezofazlar polarize ışık mikroskobu (PLM) ile araştırıldı. DSC deneylerinde ölçülen faz geçiş sıcaklıkları PLM gözlemleri ile uyumludur. Deneysel sonuçlar yeni kompleks karışımların da saf sıvı kristal özelliklerini sergilediğini göstermektedir. Hazırlanan tüm homolog kompleks karışımların morfolojik yapılarının smektogenik ve nematik mezofaz olduğu bulunmuştur. 8OCB eklenmesi ile üretilen yeni kompleks karışımın nematik aralığı, hem saf 8OCB'nin hem de 6BA/8OBA/10OBA karışımının nematik alanlarından daha büyük olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, kompleks karışımda 8OCB'nin ağırlık oranı artışıyla nematik-izotropik geçiş sıcaklığının azaldığı görüldü. Üstelik, ısıtma oranı arttıkça kompleks karışımın faz geçiş sıcaklık ve entalpi değişim değerleri artmıştır, ve hesaplanan aktivasyon enerjisi yeni kompleks karışımların iyi bir nematik termal stabiliteye sahip olduğunu göstermiştir.Öğe Farklı takviye oranlarındaki B4C/Al kompozitlerın sertlik ve mikroyapılarının araştırılması(International Engineering, Science & Education Group (INESEG), 2016) Çelik, Yahya Hışman; Seçilmiş, KübraToz metalürjisi ile şekillendirilen parçalar ikinci bir işleme ihtiyaç duyulmadan nihai ürün olarak üretilebilmekte ve bu malzemelere istenilen üstün mekanik özellikler kazandırılabilmektedir. Bu üstün özellikler, toz metalürjisi yöntemi ile elde edilen parçaların pek çok alanda kullanımını arttırmaktadır. Bu çalışmada, toz metalürjisi yöntemiyle üretilen farklı oranlardaki B4C takviyeli Al metal matrisli kompozitlerin sertlikleri ve mikroyapıları incelenmiştir. Saflıkları %99,9 ve boyutu 325 mesh olan Al ve B4C tozları hassas terazi yardımı ile belirlenen (saf Al, %4 B4C/Al, %8 B4C/Al, %12 B4C/Al ve %16 B4C/Al) oranlarda tartılmış ve mekanik karıştırma cihazında karıştırılmıştır. Bu karışımlar 350 MPa basınç altında preslenmiştir. Uygun sinterleme sıcaklığının belirlenebilmesi için %8 B4C takviyeli Al matrisi 560 ºC, 580 ºC ve 600 ºC‘de 90 dakika boyunca sinterlenmiştir. En yüksek sertlik ve basma mukavemetinin 580 ºC sinterleme sıcaklığından elde edildiği görülmüştür. Bu doğrultuda farklı takviye oranlarında preslenmiş tüm malzemeler 580 ºC‘ de sinterlenerek kompozit haline getirilmiştir. Yapılan deneysel çalışmalar, takviye oranının artmasının kompozitin sertlik değerinin artmasına katkı sağladığını göstermiştir. Bu durumun mikroyapıdaki takviye oranının sıklığı ve matris içerisindeki dağılımı ile ilgili olduğu gözlemlenmiştir.Öğe Toz metalürjisi yöntemi ile üretilmiş farklı oranlarda B4C takviyeli Al matrisli kompozitlerin aşınma davranışlarının araştırılması(Batman Üniversitesi, 2017-04-18) Seçilmiş, Kübra; Çelik, Yahya HışmanToz metalürjisi yöntemi sayesinde metal tozlarının istenilen şekle çok kısa zamanda dönüştürülmesi ekonomik anlamda seri imalatı mümkün kılmaktadır. Bu durum, malzemelerde talaşlı işleme ihtiyacını ortadan kaldırarak çok az malzeme kaybıyla, karmaşık ve boyutsal hassasiyeti yüksek parçaların üretilmesine olanak sağlamaktadır. Özellikle alüminyum ve alaşımları, ticari alanlarda vazgeçilmez malzemeler olarak toz metalürjisi yöntemi ile üretimde yerini almıştır.Bu tez çalışmasında, toz metalürjisi yöntemiyle üretilmiş B4C takviyeli Al matrisli kompozitlerin farklı takviye oranlarının aşınma davranışına olan etkileri incelenmiştir. Saflıkları %99,9 ve boyutu 325 mesh olan Al ve B4C tozları, saf Al, %4 B4C/Al, %8 B4C/Al, %12 B4C/Al ve %16 B4C/Al olacak şekilde hazırlanmıştır. Hazırlanan bu karışımlar 350 MPa basınç altında preslenerek 580oC'de 90 dakika boyunca atmosferik ortamda sinterlenmiştir. Üretilen numunelerin mikrosertlik ve aşınma deneyleri gerçekleştirilmiştir. Bu kompozitlerin aşınma deneyleri özel olarak imal edilen test düzeneği ile 0,46 m/s sabit hızda, farklı uygulama yüklerinde (5N,10N ve 15N) ve farklı kayma mesafelerinde (250m,500m,750m ve 1000m) yapılmıştır. Ayrıca üretilen malzemelerin aşınmış ve aşınmamış yüzeylerindeki mikroyapısal değişimleri belirlemek için optik mikroskop, SEM, EDS analizleri yapılmıştır. Yapılan deneysel çalışmalar sonucunda Al matrisli kompozitlerde B4C takviye oranının artması sertliğinin artmasına ve aşınma kaybının azalmasına yol açtığı tespit edilmiştir. Ayrıca kayma mesafesi ve uygulanan yükün artması ile aşınma miktarının arttığı görülmüştür. Bu durum, SEM görüntüsü ve EDS analizlerinden de görüldüğü gibi mikroyapıdaki takviye oranının sıklığı ve matris içerisindeki dağılımı ile ilgili olduğu gözlemlenmiştir.