Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 9 / 9
  • Öğe
    Analysis of ethanol RCCI application with safflower biodiesel blends in a high load diesel power generator
    (Elsevier, 2016-11-15) Işık, Mehmet Zerrakki; Aydın, Hüseyin
    The effects of RCCI in a diesel power generator by using safflower oil biodiesel-diesel blends were experimentally investigated. Ethanol was premixed as PFI by rates of 30% and 50% of total mass fuel consumption of the engine. Tests were conducted at constant engine speed of 1500 rpm and fixed load 10.8 kW engine power. The purpose of blending biodiesel with diesel is to increase the fuel reactivity of primary fuel in order to easily initiate the combustion. Therefore, test fuels were prepared by blending 10% of the biodiesel with 90% of diesel, 20% of the biodiesel with 80% of diesel and 50% of the biodiesel with 50% of diesel. The most important combustion, performance and emission indicators of the engine under various conditions have been deeply investigated and results have been presented. The ethanol RCCI operation increased peak pressure values especially with using of B50 as high reactivity fuel while combustion was retarded for both RCCI modes. Overall, many indicators of the combustion was improved. Performance parameters were developed. Especially, bsfc was considerably increased. NOx, emissions were considerably decreased while CO and HC emissions were a bit increased.
  • Öğe
    Investigation of the effects of butanol addition on safflower biodiesel usage as fuel in a generator diesel engine
    (Elsevier, 2018-06-15) Aydın, Hüseyin; Çelebi, Yahya
    As our world demands more and more energy and fossil fuel resources are running out, searches onfindingalternative fuels in internal combustion engines are increasing. Alcohols and biofuels obtained from oils can beused as alternative diesel fuels. The present work investigated the effects ofn-butanol addition to safflowerbiodiesel usage in a diesel engine used for driving an electrical power generator. Safflower biodiesel was ob-tained by using transesterification method. Binary blends of butanol-biodiesel and ternary blends of ultra-lowsulfur diesel-biodiesel–butanol were contained 5%, 10%, and 20% butanol in volume basis. The tests werecarried out on a four-cylinder, four-strokes, and direct-injection diesel engine at half load operation with stableengine speed of 1500 rpm. Experimental test results on combustion characteristics, emission and performance ofthe fuels were investigated. According to test results, formation of heat release rates and in-cylinder pressurecurves were considerably similar and total heat transfer, average gas temperature and mass fraction burned wereslightly changed. The ternary blends showed lower emission and increased brake thermal efficiency up to 1.5%.Besides, average mass fuel consumption was increased up to 5% and brake specific fuel consumption up to 6%.For the other fuels, emission and brake thermal efficiency were deteriorated.
  • Öğe
    Scrutinizing the combustion, performance and emissions of safflower biodiesel-kerosene fueled diesel engine used as power source for a generato
    (Elsevier, 2016-06-01) Aydın, Hüseyin
    When neat biodiesel or its blends with diesel fuel that contain high amounts of biodiesel are used in diesel engines some operational problems such as poor injection, bad atomization and incomplete combustion occur mainly due to higher viscosity and surface tension. Engine problems with the use of biodiesel-fuel blends that contain higher percentages of biodiesel need to be solved in order to utilize the advantages of biodiesel in environmental and economical ways. The mentioned problems can also be solved by blending biodiesel with another low density or viscosity fuel such as kerosene. In present study biodiesel was produced from safflower oil. S90&K10, S75&K25 and S50&K50 were prepared by blending biodiesel with kerosene. A 4 cylinder diesel engine that was used to drive an electric generator was used to deeply investigate the similarity of combustion, performance and emission characteristics of the blend fuels to D2. All experiments were carried out at constant loads of 3.6, 7.2 and 10.8 kW generated powers. Patterns of combustion parameters found to be quite similar for blends and D2 fuel. NOx emissions were considerably decreased with percentages of 68.2%, 56.9% and 55.1% for S50&K50, S75&K25 and S90&K10, respectively while unburned HC emissions were a bit increased. Mass fuel consumption and BSFC were slightly increased for S75&K25 and S90&K10, but they were decreased with an average increase in BTE by 3.84% for S50&K50 fuel when compared to D2. Eventually, it was concluded that high percentages of safflower oil biodiesel can be a potential substitute for diesel fuel provided that it is used as blended with certain amounts of kerosene.
  • Öğe
    Propanolün bir dizel motorda aspir biyodizeli kullanımına etkilerinin deneysel olarak araştırılması
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2017-03-03) Sümer, Engin; Aydın, Hüseyin
    Günümüz otomobil teknolojilerinde, özellikle dizel motorlu araçlarda hem performans hem de emisyon açısından faydalı olabilecek bir çok alternatif yakıt incelenmiştir. Aspir biyodizeli ve pentanol da belirli oranlarda karıştırılarak kullanılabilecek alternatif dizel yakıt türleridir. Bu çalışmada aspir biyodizeli ve pentanolün belirli oranlardaki karışımları ve direkt püskürtmeli bir dizel motorda kullanılması ile motor performansı ve emisyonlara etkileri incelenmiştir. Dizel motor 4 silindirli olup bir elektrik jeneratörüne güç vermek için kullanılmıştır. Belirli oranlarda karıştırılarak elde edilen dizel, biyodizel ve pentanol karışımlı yakıtların yanma sonucu elde edilen test sonuçları ile ticari motorinin test sonuçları karşılaştırılmıştır. Yapılan deneylerden elde edilen test sonuçlarına göre motor performansı, özgül yakıt tüketimi, silindir basıncı gibi etkenler bakımından karışım yakıtlar dizel ile karşılaştırıldığında ciddi bir değer farklılığı gözlemlenmemiştir.Yanma sonucu grafiklerine bakıldığında silindir basıncı, ısı salınım hızı kümülatif ısı salınımı, ortalama gaz sıcaklığı ve kütlesel yanma eğrilerinde yüke bağlı olarak tüm yakıt türleri için artışlar gözlemlenmiş olup grafik eğrileri genel olarak birbirini paralel olarak takip etmişlerdir. Ayrıca test sonuçlarına bakıldığında da egzoz emisyonları açısından ciddi bir farklılık olmamasına rağmen NOx emisyonlarında düşüşler ölçülmüştür. Bu çalışmada yanma deneyleri ve test sonuçlarına bakılarak aspir biyodizeli ve pentanol karışımlarının dizel yakıta belirli oranda karıştırılarak alternatif yakıt olarak kullanılabileceği görülmüştür.Ayrıca bu yakıtın kullanılabilmesi için dizel motorda ve püskürtme sistemi üzerinde herhangi bir değişiklik yapmaya gerek duyulmadığı belirlenmiştir.
  • Öğe
    Investigation on the effects of gasoline reactivity controlled compression ignition application in a diesel generator in high loads using safflower biodiesel blends
    (Elsevier, 2019-04) Işık, Mehmet Zerakki; Aydın, Hüseyin
    In this study, the effects of Reactivity Controlled Compression Ignition (RCCI) application on engine combustion, performance and emissions in a diesel generator were investigated. In the experiments, safflower oil derived biodiesel and diesel mixtures were used as the high reactivity fuel (primary fuel) and gasoline as the low reactivity fuel. The RCCI application was provided by the connection of a secondary fuel injection system with the intake manifold. The gasoline RCCI application rate was 30% and 50% of the total mass fuel consumption of the engine and was pre-mixed as port fuel injection (PFI). Tests were performed at a constant engine load (10.8 kW) and engine speed of 1500 rpm. The purpose of using diesel and biodiesel mixtures is to increase the reactivity of the primary fuel that facilitates the start of the combustion. The combustion, performance and emissions, which are the most important parameters of the engine operation, have been thoroughly investigated and the results were presented. In RCCI application, in peak values of pressure, velocity of heat release, average gas temperature partial increases were determined. When the ratio of gasoline PFI was increased, the NOx emissions significantly decreased and the engine efficiency was also increased, while the CO and HC emissions were slightly increased.
  • Öğe
    Dietileter ve aspir yağı biyodizeli karışımının bir lpg RCCI motorunun orta yüklerindeki yanma performans ve emisyon davranışının deneysel olarak araştırılması
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-06-12) Ülgen, Ali İhsan; Aydın, Hüseyin
    Son dönemlerdeki taşıt sayısındaki anlamlı artış nedeniyle, benzin ve motorine olan talep ve bunun tedariği dengesiz bir hal almıştır. Bu durumun devam etmesi halinde, benzin ve motorin daha maliyeti artacak ve yakıtlara ulaşım yetersiz olacaktır. Günümüzde artan enerji taleplerinin dengelenmesine olan ihtiyaç devam etmektedir. Fosil yakıtların kullanımının artması ve tükenmesiyle birlikte alternatif yakıtlar daha fazla önem kazanmaktadır. Bu yönüyle bitkisel yağın işlenmiş hali (biyodizel) dizel motorlar için potansiyel bir alternatif oluşturmaktadır. Deneylerde aspirden üretilen yağdan biyodizel yakıt olarak kullanılmıştır. Yapılan deneylerde kullanılan dizel yakıtı, biyodizel ve dietileterden oluşmuş olan yüksek reaktiviteli yakıt kullanılmıştır. Düşük reaktiviteli yakıt olarak ise LPG sabit %50 oranında emme manifolduna gönderilmiştir. Her deney yakıtı ayrıca 2 farklı motor çalışma koşulunda yapılmıştır. Bunlar birincisi, motor yüklü durumdayken: 7,2 kW orta yük ve ikincisi ise RCCI modu %50 LPG nin emme manifolduna püskürtülmesidir. Emisyon, yanma performansı ve motor performans deneyleri yapılmıştır. Bu çalışmanın en önemli olumlu sonuçlarından biri olarak, RCCI stratejisi BTE değerlerini artırabilir. Tüm test yakıtları için artan sıkıştırma oranı ile BTE değerlerinin arttığı görülmektedir. Test yakıtları için farklı RCCI modları karşılaştırıldığında, BTE değerlerinin oldukça yüksek olduğu ve yüksek DEE'li çalışma koşullarında dizel yakıtı geçtiği görülmektedir. Bu nedenle, tüm B90/DEE10 ve B85/DEE15 RCCI çalışma koşulları için en yüksek termal verim değerleri elde edilmiştir. Biyodizel/DEE RCCI modları için KEİ değerlerinin arttığı açıkça görülmektedir. Bu olumlu durumlar hiç şüphesiz RCCI çalışma modları sayesinde olmaktadır. Özellikle RCCI uygulamasında alev hızının artması, tama yakın yanma ve ısı transferinin azalması gibi sebepler verimi arttırmıştır. Ayrıca RCCI yanmasında silindir duvarı ve piston kafası yüzeylerinin yakınında bulunan yüksek sıcaklık bölgelerinin ortadan kaldırılması da önemli bir faktördür. Bu, ısı transfer kayıplarını azaltır ve genleşme işi artar. İkinci bir neden, RCCI uygulamasının yanmanın başlangıcını ve sonunu kontrol etmeyi kolaylaştırmasıdır. Sonuç olarak DİE ve LPG RCCI modunda motorun verim ve genel performansı ile yanma parametreleri artmıştır.
  • Öğe
    Jeneratör tahrikinde kullanılan ağır hizmet bir dizel motorda oktanolün dizel veya biyodizel kullanımına etkilerinin deneysel olarak araştırılması
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-08-20) Akyüz, Selim; Aydın, Hüseyin
    Bu çalışmada, ülkemizde üretim imkânı fazlaca olan aspir yağından üretilen biyodizelin alternatif yakıt olarak oktanol katkısı ile birlikte bir dizel motor dayanma, performans ve egzoz emisyonları parametreleri üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla, literatürdeki bilgilerden de faydalanılarak, transesterifikasyon yöntemiyle aspir yağından biyodizel üretilmiştir. Aspir, hem oktanol (OC100) hemde dizel ile karışım oluşturularak (OB50, OD50, B100, ULSD) motorda test edilmiştir. Test yakıtları karşılaştırmalı deneyleri için testle motor devri 1500 d/dk'da sabit tutularak, motor yükü %20 yüke denk gelen 3,6 kw, %40 yüke denk gelen 7,2 kw, %60 yüke denk gelen 10,8 kw yüklerinde gerçekleştirilmiştir. Sonuçlar aynı deney koşulları için saf biyodizel (B100) olan saf aspir ve saf oktanol (OC100) için tutuşma gecikmesi sürelerinin daha uzun olduğu görülmektedir. Oktanol-biyodizel (OB50) ve Oktanol-dizel (OD50) karışımları için tutuşma gecikmesi süreleri dizel yakıtına benzer olarak gerçekleşmiştir. Oktanol kullanıldığında yanma saf biyodizele göre iyileşmekte olup, özgül yakıt tüketiminde de iyileşmeler görülebilmektedir. En düşük HC değerleri yüksek alev hızları nedeni ile sönme bölgesinin daralması dolayısıyla oktanol içeren yakıtlar olan OB50 yakıtında ve OC100 ile OD50 yakıtı karışımında elde edilmiştir.
  • Öğe
    An innovative research on variable compression ratio in RCCI strategyon a power generator diesel engine using CNG-safflower biodiesel
    (Elsevier, 2021-09-15) Aydın, Hüseyin
    The CNG usage as a fuel in IC engines have many advantages such as decreasing CO2and PM and smokeemissions and in many cases reducing NOx emission, along with its low prices and naturally abundancespread on the world. In heavy loaded operation of diesel engines, it becomes very hard to controlexcessive NOx, and PM formation in the exhaust emissions and smoke accumulation especially forbiodiesel usage. In the present study, in order to achieve the usability of higher percentages of biodieselwith CNG, the low temperature combustion of reactivity controlled compression ignition (RCCI) strategyhave been applied in a single cylinder diesel engine with variable compression ratios. The CNG, as thelow reactivity fuel, was subjected to the intake manifold as the substitute the gas with 5%, 10% and 15% ofbiodiesel under 1500 rpm and 10.8 kW(full load) load of the engine with variable compression ratiosfrom 13:1 to 19:1 in order to investigate the effects of compression ratios on RCCI operation with highpercentages of biodiesel and CNG usage. Apart from the main performance, emissions and combustionindicators of diesel engines tests, 3 novel parameters (SPE, STE and SHRE) were created for thefirst timein order to deeply evaluate the combustion. Mean of cylinder pressure was increased while combustionduration was lowered for CNG usage with biodiesel. BTE was increased while BSEC and BSFC weredecreased in either operation of biodiesel/CNG RCCI and various CR. In addition, NOx emissions werelowered for CNG usage and CR decrease, along with smoke decrease for biodiesel/CNG RCCI combustion.
  • Öğe
    Yarı katı besi ortamında juvenil aspir (Carthamus tinctorius L. cv. Safir) sürgün kültürlerinin optimizasyonu ve geçici daldırma biyoreaktör sistemlerinde (TIS) çoğaltımı
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-02-23) Dadanlar, Merve; Tilkat, Engin
    Bu tez çalışması, aspir bitkisi (Carthamus tinctorius L. cv. Safir) sürgünlerinin in vitro çoğaltımı için yarı katı besi ortamlarında ve geçici daldırma biyoreaktör sistemlerinde (TIS) optimum koşulların belirlenmesini hedeflemektedir. Çalışmanın ilk aşamasında, farklı besi ortam tipleri (MS, SH ve Gamborg), karbon kaynakları (sukroz, glukoz, maltoz) ve sitokininlerden (BAP, KIN ve TDZ)’nin NAA ile kombinasyonları test edilmiştir. Sonuçlar, tam kuvvette 1X MS besi ortamı, 30 g/L sukroz ve 2 mg/L BAP + 0.5 mg/L NAA kombinasyonunun, rejenerasyon oranı (%100), gövde uzunluğu (2.80±0.21 cm) ve gövde/eksplant oranı (1.33±0.15) bakımından en iyi performansı sunduğunu göstermiştir. Buna ek olarak, 1X MS besi ortamı, 30 g/L sukroz ve 2 mg/L TDZ + 0.5 mg/L NAA kombinasyonunun da yüksek rejenerasyon oranı (%100), gövde uzunluğu (2.30±0.20 cm) ve gövde/eksplant oranı (1.33±0.19) ile benzer sonuçlar sağladığı belirlenmiştir. Ancak, bu iki kombinasyon karşılaştırıldığında, 2 mg/L BAP + 0.5 mg/L NAA kombinasyonunun daha uzun süre hayatta kalma ve daha iyi rejenerasyon yeteneği göstermesi nedeniyle sıvı ortama uyarlama çalışmalarında bu kombinasyon tercih edilmiştir. Çalışmanın ikinci aşamasında, yarı katı ortamda optimize edilen bu protokol, sıvı ortamda geçici daldırma biyoreaktör sistemi (RITA®) kullanılarak değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, farklı daldırma süreleri (8, 16, 24 saat) ve sıklıklarının (8, 16, 24 dakika) sürgün gelişimi üzerindeki etkileri incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar, en yüksek gövde uzunluğunun (1.69±0.19 cm) ve en iyi gövde/eksplant oranının (1.21±0.11) 24 saatlik daldırma ve 16 dakikalık sıklık (24s/16d) protokolü ile sağlandığını göstermiştir. Tüm morfolojik veriler ve uygulama kolaylığı değerlendirildiğinde, 24s/16d protokolünün vitrifikasyon oranını minimumda tutarak üstün bir performans sergilediği ve pratiklik açısından da en uygun seçenek olduğu sonucuna varılmıştır. Bu çalışma, aspir bitkisi sürgün proliferasyonu için yarı katı besi ortamları ve geçici daldırma biyoreaktör sistemlerinde etkili, ölçeklenebilir ve verimli bir yöntem geliştirmiştir. TIS, özellikle kitlesel üretim için uygun bir alternatif olarak öne çıkmış ve aspir bitkisinin tarımsal ve endüstriyel kullanım potansiyelini artırmaya yönelik önemli bir temel sağlamıştır.