Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 3 / 3
  • Öğe
    Cemal Süreya şiirinde ironi ve humorun kullanım amaçları
    (Selçuk Üniversitesi, 2018-04) Karadeniz, Mustafa
    İroni ve humor; şiiri bir dil işi, dilde yangınlar yaratmak sanatı olarak değerlendiren Cemal Süreya’nın temel anlatım stratejilerinden biridir. Süreya, ironiyi şiirdeki düşünce ve çağrışım zenginliğinden kaynaklanan ince bir alay, humoru da zekanın beklenmedik bir şekilde belirdiği incelikle düşünülmüş bir espri olarak tanımlar. Onun poetik yazılarındaki düşüncelerine bakınca bu kavramları üç temel amacı gerçekleştirmek için kullandığı söylenebilir: İlk amaç özgün, yoğun ve çarpıcı bir şiir dili üretebilmek; ikincisi yerleşik toplumsal değerleri eleştirmek; sonuncusu ise özel hayatında ve poetik çabasında yaşanan tıkanma ve bunalım durumlarıyla başa çıkmak. Teorik düzlemde ifade edilen bu amaçların muhtelif şiirler üzerinden şairin hayatının ve şiir estetiğinin bütün katmanlarına sızdığı görülür. Bu çalışma, şiir türünün temel anlatım stratejilerinden biri olan ironi ve humorun Cemal Süreya’daki kullanım amaçlarını ve bu amaçların şiirlerinde ne derece karşılık bulabildiğini ortaya koymayı amaçlamaktadır.
  • Öğe
    Cenab Şahâbeddin’in şiirlerinde kontemplasyon
    (Dicle Üniversitesi, 2016-12-01) Korkmaz, Ferhat
    Immanuel Kant’ın henüz aydınlanma çağında evreni seyir ve Yüce Yaratıcı’dan hareketle tefekkürî düşünme mânâsında kullandığı bir kavram olan “contemplation”, başta Romantik Çağ sanatçıları daha sonra da Parnas akımına ait bir anlayışla eser veren Batılı şairlerin eserlerinde çeşitli şekillerde yer bulur. Edmund Burke’un ilk olarak ortaya attığı “yüce” kavramıyla da ilişkilendirilebilecek “temâşâ”, yenileşmeye başlayan Türk şiirinde önemli yer tutmaya başlar. 1889- 1893 yılları arasında Paris’te Tıp eğitimi alan ve bu vesile Batı şiirini tanıyan Cenab Şahâbeddin’in şiirlerinde ilgili kavramla bağlantılı olarak tabiatı temâşâ ve bu temâşâ neticesinde evreni derk etme arzusu göze çarpar. Bu çalışma, Cenab Şahâbeddin’in şiirlerine yansıyan “contemplative” eylemin incelenmesinden oluşmaktadır.
  • Öğe
    Divan Edebiyatında levendi mahlaslı şairler ve Musullu levendi
    (Osmanlı Mirası Araştırmaları Dergisi (OMAD), 2020-07-01) İçli, Ahmet
    Türk edebiyatının önemli bir bölümünü klasik Türk edebiyatı oluşturur. Divan edebiyatı olarak da nitelendirilen bu süreçte şairler, birçok manzum ve mensur eser kaleme almışlardır. Bu evrede şiir yazan ve eserleri bulunan şairlerin büyük bir bölümü hakkında kaynaklarda bilgiler mevcuttur. Fakat bir kısmının şiirleri hâlen günümüze ulaşamamıştır. Bu eserlerin bazıları, edebiyat için önemli ir kaynak mahiyeti taşıyan yazma şiir mecmualarında geçmektedir. Bu şiirlerin varlığı ancak bu mecmuaların okunması ve tanıtılması ile mümkündür. Bundan dolayı da özellikle Arap harfli olarak kaleme alınmış metinlerin gün yüzüne çıkarılması önem arz etmektedir. Özellikle edebî metinleri ve manzumeleri ihtiva eden mecmua çalışmalarının yoğunlaştığı günümüzde, her yeni mecmua, yeni bir şaire veya bunların günümüze ulaşmayan şiirlerine ulaşılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Mecmualar arasında önemli bir yeri olan eser de Kâsımî Mecmuası’dır. Eser, Kâsımî tarafından M 1625 yılında derlenmiştir. Kâsımî Mecmuası’nda kaynaklarda adına rastlanmayan birçok şaire veya adı bilinip şiir örnekleri bulunmayan birçok şairin şiirlerine ulaşmak mümkündür. Edebiyat kaynaklarımızda Levendî mahlasını kullanan şairler hakkında çeşitli bilgiler bulunmaktadır. Bunlardan bir kısmı tezkirelerde bir kısmı da mecmualarda geçmektedir. Bu kaynaklarda şairlere ait şiir örnekleri de bulunmaktadır. Çalışmamızda, edebiyat kaynaklarındaki Levendî mahlaslı şairler hakkındaki bilgilere ve şairlere atfedilen diğer şiir örneklerine yer verilmiştir. Kâsımî Mecmuası’nda Musullu olarak tanıtılan Levendî’ye ait şiir örnekleri tespit edilip yeni yazıya aktarılmıştır