13 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 10 / 13
Öğe Grafen nanopartikül takviyesinin kompozit malzemelerin mekanik özellikleri üzerindeki etkisinin araştırılması(Batman Üniversitesi, 2018-12-20) Bağatır, Tuba; Çelik, Yahya HışmanKompozit malzemeler günümüzde mühendislik yapılarının büyük bir kısmında kullanım alanına sahiptir. Bu doğrultuda üretilen kompozit malzemelerin mekanik özelliklerinin tespit edilmesi ve bu özelliklerin geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir. Son yıllarda araştırmacılar kompozit malzemelerin mekanik özelliklerini iyileştirmek için yoğunlaşmıştır. Bunun neticesinde nanoboyutlu Grafenin (G), kompozitin mekanik özelliklerini iyileştirmede önemli bir etkiye sahip takviye elemanı olduğu ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada, G'nin kompozitin çekme dayanımı üzerindeki etkileri tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda, epoksiye % 0 (takviyesiz); % 0,1; % 0,2; % 0,3; % 0,4; % 0,5 ve % 1 oranlarında G eklenmiştir. G eklenmiş epoksi karışımlar sırasıyla ASTM standartlarına göre hazırlanan kalıplara dökülmüştür ve kürleşmesi sağlanmıştır. Ayrıca ağırlıkça % 0 (takviyesiz), % 0,2 ve % 0,4 oranlarında G içeren epoksi karışımlar, cam fiber (CF), karbon fiber (KF) ve aramid fiber'e (AF) elle yatırma yöntemi ile ilave edilmiştir. Böylece farklı ranlarda G içeren cam fiber takviyeli plastik (CFTP), karbon fiber takviyeli plastik (KFTP) ve aramid fiber takviyeli plastik (AFTP) kompozitler üretilmiştir. G takviyeli epoksi matrisli kompozitler ile CF, KF, AF ve G takviyeli kompozitler çekme deneylerine tabii tutulmuştur. G takviyesinin epoksi matris malzemesi ve kompozitler üzerinde önemli bir mukavemet artışı sağladığı tespit edilmiştir. Takviyesiz epoksi malzeme en düşük çekme mukavemetine sahipken, epoksi matrisli G takviyeli kompozitlerde en yüksek çekme mukavemeti % 0,2 G içeren kompozitten elde edildiği görülmüştür. Epoksiye % 0,2'ye kadar G takviyesi eklenmesiyle malzemenin çekme dayanımı artmıştır. Daha fazla oranda eklenmesiyle bu artış düşüşe geçmiştir. Bu doğrultuda maksimum çekme dayanımı % 0,2 G takviyeli epoksi kompozitte gözlemlenmiştir. Ayrıca CF, KF ve AF'ye, G takviyesinin eklenmesiyle elde edilen G/fiber takviyeli kompozitlerin çekme dayanımları sürekli artmıştır. Ancak % 0,4 G takviyeli fiber kompozitlerin çekme dayanımı en yüksek değeri almasına rağmen % 0,2 G takviyeli fiber kompozite nazaran belirgin bir artış görülmemiştir. Ayrıca fiber takviyeli kompozitlerde, matris malzemesine G takviyesinin eklenmesiyle çekme mukavemetleri farklı davranışlar sergilemiştir. G nano partikülün CF, KF ve AF'ye eklenmesiyle elde edilen G/fiber takviyeli kompozitlerde, en fazla artış KFTP kompozitin çekme dayanımında görülürken en az artış AFTP kompozitin çekme dayanımında görülmüştür.Öğe Yamalı ve yamasız alüminyum / kompozit plakaların nümerik olarak yorulma analizi(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-08-23) Sağlam, Zeyni; Adin, HamitÇalışmamız ana başlığımız doğrultusunda 4 ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde kompozit, alüminyum, yapıştırıcı, yama ve yorulma üzerine yapılan çalışmalar incelenmiş ve bu konuda çeşitli bilgiler verilmiştir. İkinci bölümde ise yapmak istediğimiz çalışmamıza benzer veya yakınlığı bulunan çalışmaların içerikleri incelenmiş ve özet halinde verilmiştir. Üçüncü bölümde ise tezimizin ana konusu hakkında bilgiler verilmiştir. Kullanmış olduğumuz bilgisayar programından elde ettiğimiz veriler paylaşılmış ve izlediğimiz adımlar tek tek irdelenmiştir. Son olarak ise elde edilen verilerin kıyası yapılmış ve yorumlanmıştır. Yapılan çalışmamız yamalı ve yamasız alüminyum plakaların nümerik analiz yöntemiyle yorulma analizidir. Analiz numunelerine ayrıca deformasyon ve gerilme analizleri uygulanmıştır. Analizler neticesinde kompozit yamalı numunelerde yorulma ömrü bir hayli artmıştır. Alüminyum bir materyal hasara uğradığı vakit malzemenin değişmesi yerine kompozit bir yama ile onarım yapılması zaman ve maliyet açısından ciddi anlamda faydalı olacağı görülmüştür.Öğe Farklı oryantasyon açılarına sahip jüt takviyeli kompozitlerin frezelenmesinin araştırılması(Batman Üniversitesi, 2018-10-19) Kılıçkap, Ali imran; Çelik, Yahya HışmanPetrol temelli yapay malzemelerin yaygın kullanımı, geri dönüşümünlerindeki zorluklardan dolayı büyük bir çevresel problemdir. Ancak dünyadaki çevresel farkındalık, kompozitlerde geri dönüşümlü ve çevre açısından sürdürülebilir malzemelerin geliştirilmesini önemli kılmıştır. Bu da malzeme üreticilerini yaşam döngüsünün tüm aşamalarında çevresel etkileri dikkate alarak çevre ile uyumlu malzemeler üretmeye yönlendirmektedir. Bu amaçla, çevre ile uyumlu ve geri dönüşümlü doğal takviyeli kompozitler araştırma konusu olmuştur. Son birkaç yılda keten, jüt, kenevir, ananas ve sisal gibi doğal elyaflar kullanılarak çevre dostu kompozitlerin üretiminde ciddi artışlar olmuştur. Bu çalışmada, 0°/90°, 30°/-60° ve ±45° yönlendirme açılarına sahip jüt elyaf takviyeli kompozit plakaların 2, 3 ve 4 ağızlı sert karbür (WC) parmak freze ile frezelenmesinde, kesme hızı ve ilerleme gibi kesme parametrelerinin kesme kuvveti, deformasyon faktörü ve yüzey pürüzlülüğü üzerine etkileri deneysel olarak araştırılmıştır. İlerlemenin artması kesme kuvvetini, deformasyon faktörünü ve yüzey pürüzlülüğünü artırmıştır. Kesme kuvvetinin artması, deformasyon faktörünü arttırırken kesme kuvveti ve yüzey pürüzlülüğünü düşürmüştür. Kesici takım ağız sayısının artması ise, frezeleme performansını arttırmıştır.Öğe Yamalı ve yamasız alüminyum boruların yorulma davranışının nümerik olarak incelenmesi(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 201-08-23) Yıldız, Bilal; Adin, HamitBu çalışmada, yamalı ve yamasız alüminyum boruların yorulma davranışının nümerik olarak incelenmesi yapılmış olup elde edilen bulgular derlenerek tez haline getirilmiştir. Hazırlanmış olan bu tez genel olarak dört ana başlık altında toplanmış olup, ilk bölümde kompozitler hakkında genel bilgiler ve sayısal hesap yöntemleri verilmiştir. Yama malzemesi olarak cam – epoksi tabakalı kompozit materyal belirlenmiştir. Birinci bölümün devamında ise alüminyum materyali ve yapıştırma bağlantıları üzerine bilgiler verilmiştir. İkinci bölümde ise yapıştırma bağlantıları ve yamalar üzerine yapılan literatüre ait bilgiler verilmiştir. Üçüncü bölüm çalışmanın en önemli bölümünü oluşturmaktadır. Bu bölümde Ansys Workbench 15 kullanılarak yapılan yorulma analizlerine ve sonuçlarına yer verilmiştir. Yapılan analizlerde çeşitli çatlak uzunluklarına sahip Al 6063 boru formunda ki materyalin çatlak bölgelerine cam – epoksi kompozit yamaların uygulanması sonrasında çeki – bası ve burulma yorulmaları nümerik olarak gerçekleştirilmiştir.. Nümerik çalışma sonucunda elde edilen veriler çeşitli grafikler ve tablolar ile verilmiştir. Dördüncü ve son bölümde ise tez parametreleri çerçevesinde yapılan tüm analizler değerlendirilmiş olup sonuçların özüne değinilerek, bu bölümde sunulmuştur.Öğe Kompozit yama ile yapıştırılarak yamanmış eliptik delikli alüminyum plakaların eğme davranışına etkisinin sayısal incelenmesi(Batman Üniversitesi, 2017) Karaman, Yasemen; Adin, HamitUzay, havacılık ve otomotiv sanayinde oluşan malzeme hasarlarında özellikle küçük çaplı hasarlarda tüm malzemeyi değiştirmek yerine maliyet, işçilik, zaman gibi sebeplerden dolayı hasarın tamiratına başvurulur. Malzemede oluşan hasarlı bölgeye yapacağımız tamirat yöntemlerinden biri de kompozit malzeme kullanılarak çift taraflı yapıştırma bağlantıları oluşturmaktır. Bu çalışmada eliptik delikli AA-5083 alüminyum levhaların çift taraflı bindirme bağlantısının eğme yükü altındaki davranışları nümerik olarak hesaplanmıştır. Bindirme bağlantısı olarak cam elyaf takviyeli kompozit malzeme kullanılmıştır. Bağlantılar DP460 yapıştırıcı malzemesi kullanılarak oluşturulmuştur. Nümerik analizler için sonlu elemanlar analiz programı olan ANSYS 14,5 kullanılmıştır. Bu analizde bindirme uzunluğu(H), elips büyük yarıçapı(R), elips küçük yarıçapı(r) değişimlerinin eğme davranışına etkisi incelenmiştir. Her numune için hasar yükleri bulunmuştur. σx , σy , σz, σeqv , τxy , τyz, τxz gerilme dağılımları incelenmiş ve grafiklerle gösterilmiştir. Yamalı ve yamasız numuneler karşılaştırıldığında yamalı numunelerin daha fazla yük taşıdığı görülmüştür. Yama uzunluğu arttıkça yapışma yüzeyi arttığı için numunelerin mukavemeti artmıştır.Öğe Partikül takviyeli yapıştırıcılarla üretilmiş jute kompozit malzemelerin mekanik özelliklerinin deneysel olarak belirlenmesi(Batman Üniversitesi, 2018-05) Adin, Mehmet Şükrü; Ergün, Raşit Koray; Adin, HamitBu çalışmada jute tipi kumaşlardan üretilmiş kompozit malzemelerin mekanik özellikleri incelenmiştir. Kompozit malzemeler, yapıştırıcı malzemesi kullanılarak 11 katman olacak şekilde üretilmiş olup verilen ölçü ve değerlere göre kesilmiştir. Elde edilen numuneler çekme deneyine tabi tutulmuştur. Verilere göre alüminyum tozun kompozit numunede daha sağlam bir yapı oluşturduğu gözlemlenmiştir. Deneysel olarak elde edilen sonuçlar tablo ve grafik olarak sunulmuştur. Sonuç olarak; partikül katkılı yapıştırıcı kullanılmasıyla elde edilen kompozit malzemelerin çekme hasar yükünün arttığı görülmüştür.Öğe AL/SiC Kompozit malzemenin delinmesinde yüzey pürüzlülüğünün bulanık mantıkla modellenmesi(Dicle Üniversitesi, 2016) Çelik, Yahya Hışman; Yenigün, Burak; Kılıçkap, ErolBu çalışmada, sıkıştırma döküm yöntemiyle üretilmiş SiC takviyeli Al esaslı kompozit kullanılmıştır. Üretilen kompozit malzeme farklı uç açılarına sahip HSS takımlar kullanılarak; farklı delme parametrelerinde delme işlemine tabi tutulmuştur. Her bir delme işlemi için delme yüzeylerinin yüzey pürüzlülükleri ölçülmüştür. Elde edilen veriler bulanık mantığa uygulanarak yüzey pürüzlülüğünün modellenmesi yapılmıştır. Veriler incelendiğinde, en iyi yüzey pürüzlülüğü 90˚ uç açısına sahip takım kullanılarak 1500 dev/dak dönme devri ile 0.05 mm/dev ilerleme değerinde elde edilmiştir. En kötü yüzey pürüzlülüğü ise 118˚ uç açılı takımın 2000 dev/dak dönme devri ile 0.15 mm/dev ilerleme değerinde elde edilmiştir. Bulanık mantık kullanılarak elde edilen tahmini değerlerin deney sonuçlarına yakın değerler verdiği görülmüştürÖğe Bal peteği sandviç kompozitlerin düşük hızlı darbe davranışlarının araştırılması(Yunus Emre Enstitüsü, 2017) Topkaya, Tolga; Solmaz, Murat YavuzBal peteği sandviç komozitler ileri mühendislik uygulamalarında önemli bir yapı elemanı olarak kullanılırlar. Bu nedenle darbe etkisi atında nasıl bir davranış sergileyeceklerinin bilinmesi diğer yükler kadar kritiktir. Gerçekleştirilen çalışmada bal peteği sandviç kompozitlerin düşük hızlı darbe yüklemesine karşı davranışları deneysel olarak araştırılmıştır. Bal peteği sandviç kompozitlerin tasarım parametrelerinin tamamına yakınının etkisi incelenmiştir. Sonuçlar bal peteği hücre yüksekliğinin mukavemet üzerinde bir etkisi olmadığının gösterirken numunenin darbe davranışını en çok etkileyen parametrenin yüzey malzemesi kalınlığı olduğunu göstermiştir. Numune yüzey malzemesi kalınlığı arttıkça en belirgin mukavemet artışı karbon fiber takviyeli kompozit yüzey malzemesi kullanılan modellerde görülmüştür. 10 J darbe enerjisinde bütün yüzey malzemesi tipleri için 0.5 mm yüzey malzemesi kalınlığın sahip numunelerin üst yüzey malzemeleri delinmiştir.Öğe Bor ilavesinin perlit esaslı ısı yalıtım malzemelerinin ısıl ve mekanik özelliklere etkisi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021-08-19) Özlük, Fethullah; Oktay, HasanTeknolojik gelişmeler ve malzeme bilimimdeki ilerlemeler günlük hayatımızı kolaylaştıracak birçok malzemeyi kullanıma sunmaktadır. Kullandığımız bu malzemelerin birçoğu kolay şekil verilebilir, ucuz ve ham petrolün yan ürünleri olarak elde edilen hidrokarbon polimerleridir. Binalarımızda ısı yalıtımı yönteminden faydalanarak enerji tasarrufu sağlama amacıyla kullandığımız bu polimerler yanmaya karşı son derece dayanıksız olup olası bir yangın durumunda insan hayatını tehlikeye atabilecek şartlar oluşturabilmektedir. Bu çalışmanın amacı binalarımızda ısı ve ses yalıtımı sağlaması amacıyla kullanılan ve stirenden oluşan hidrokarbon polimerlerinin yerine geçebilecek ve ülkemizde bol bulunan bor bileşikleri ilavesinin perlit esaslı ısı yalıtım malzemesinin mekanik ve ısıl özelliklerine etkisini belirlemek ve bu alanda yapılan çalışmalara katkı sağlamaktır. Laboratuvar ortamında geliştirilen numunelere uygulanan testler sonucunda mekanik özelliklerde iyileşmeler görülmüştür. Malzemenin birim hacim ağırlık değerinde maksimum %34’lük bir artış sağlanırken tek eksenli basınç dayanımında %50, üç nokta eğme testinde %49 ve ısıl iletkenlik katsayısında maksimum %24’lük bir artış sağlanmış ve bu artışın olduğu numunenin ısıl iletkenlik katsayısı 0,066 W/mK olmuştur. Yanmazlık tutuşmazlık testi sonucunda ise 5 dakika boyunca pürümüz alevine 5 cm uzakta tutulan malzemelerin termal kamera görüntülerinde bir tarafı 900 C dereceyi bulurken diğer tarafı 38,6 C derecede kalmaktadır.Öğe TM yöntemi ile üretilmiş Al matrisli kompozitlerde presleme basıncının ve B4C oranının sertlik ve aşınma davranışı üzerine etkisi(Fırat Üniversitesi, 2018-03-01) Çelik, Yahya Hışman; Kılıçkap, Erol; Yenigün, BurakToz metalürjisi (TM) yöntemi sayesinde metal tozlarının istenilen şekle çok kısa zamanda dönüştürülmesi ekonomik anlamda seri imalatı mümkün kılmaktadır. Bu durum, malzemelerde talaşlı işleme ihtiyacını ortadan kaldırarak karmaşık ve boyutsal hassasiyeti yüksek olan parçaların üretilmesine olanak sağlamaktadır. Özellikle alüminyum ve alaşımları, ticari alanlarda vazgeçilmez malzemeler olarak TM yöntemi ile üretimde yerini almıştır. Bu çalışmada, TM yöntemiyle üretilmiş B4C takviyeli Al matrisli kompozitlerin farklı presleme basıncına (400 ve 475 MPa) ve takviye oranına (takviyesiz ve ağırlıkça % 4, 8 ve 12 takviyeli) bağlı olarak mikroyapı, sertlik ve aşınma davranışları incelenmiştir. Numunelerin aşınma deneyleri özel olarak imal edilen test düzeneği ile 0,50 m/s sabit kayma hızında, farklı uygulama yüklerinde (5, 10 ve 15 N) ve farklı kayma mesafelerinde (250, 500 ve 750 m) yapılmıştır. Ayrıca üretilen kompozitlerin mikroyapısal değişimlerini belirlemek için optik mikroskop ve SEM görüntüleri incelenmiştir. Deneysel çalışmalar sonucunda, kompozit numunelerde presleme basıncının ve takviye oranının artması ile sertlik değerlerinin arttığı ve aşınma kayıplarının azaldığı tespit edilmiştir. Ayrıca kayma mesafesi ve uygulanan yükün artması ile aşınma miktarının arttığı görülmüştür