Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 1 / 1
  • Öğe
    Oidipal bir okuma: Nef’î’de babasızlık
    (ISPEC Publishing, 2020-02) Bozkurt, Kenan; Yalçın, İdris
    “Babalık” annelikten çok farklı bir duygu olup annelik gibi içgüdüsel ve biyolojik yanı yoktur. Babalık, çocukla baba arasında kurulan kan bağının zorunlu bir sonucu olduğu gibi tarihsel, sosyal, bir olgu olup topluma ve zamana göre de değişiklik göstermektedir. Ancak bu değişim, çocuk için asla söz konusu değildir ve çocuk için baba kendi içinde birçok anlamı barındıran ideal bir figürdür ve bu figürün çocuğun hayatında olmayışı, çocuk için hayatının sonraki evreleri için büyük travmaların oluşmasına sebep olur. Freud, baba yokluğunu bir problem olarak ele aldığı gibi varlığını da travmatik bir olgu olarak ele alır. Freud, bunu Oidipus Sendrom’u olarak ele alır ve bu sendromu, Psikanalitik inceleme yönteminin temel yapı taşlarından olan ve baba kıskançlığı, babayı ortadan kaldırma olarak tanımlar. Ona göre bu sendrom, rüyalarda, edebi metinlerde, sanatsal çalışmalarda farklı şekillerde karşımıza çıkar. 19. Yüzyılda Freud’la önemli gelişmeler katetmiş olan psikanalitik inceleme yöntemi, övme, övünme ve sövme şairi olarak şöhret bulmuş; 17. Yüzyılın ünlü kaside ve hiciv şairi Nef’î’nin şiirlerine uygulandığında araştırmacılara şairin bilinç dışının karanlık dehlizlerine farklı bir yolculuk yapma imkânı tanır. Zira divan şairleri için araştırmacılar tarafından pek de inceleme konusu yapılmamış olan psikanalitik yöntem Nef’î’nin bebeklik ve çocukluk döneminde yaşanılanların şairin ruh dünyası üzerindeki etkilerini göstermesi ve bunun şiirlerine yansımasını ortaya koyması açısından önemlidir. Nef’î, küçük yaşta babasının ailesini terk ederek ikbal uğruna Kırım hanına nedim olmasını bir türlü kabullenememiş ve Sihâm-ı Kazâ adlı eserinin ilk manzumesinde babasını bu tutumundan dolayı hicvetmiştir. Edebiyat tarihleri, Nef’î’nin bu tutumunu “babasının bile onun hiciv oklarından kurtulamadığı” şeklinde ele almış olsalar da Freud’un psikanaliz edebiyat kuramında şairin babasını hicvetmesi, onun salt heccav karakterinden kaynaklı olmadığını bize göstermektedir. Freud’a göre şairin babasını hicvetmesi, babasının kendisini terk etmesinin kendisinde yarattığı travma ve bu travmanın şiirsel formdaki babadan öç alma duygusunun tezahürüdür. Bu çalışmada Nef’î’nin Sihâm-ı Kazâ adlı eserinde babasına yazdığı hicivden ve diğer şiirlerinden hareketle babasız kalmasının şairin ruh dünyasında meydana getirdiği tahribat ve onun babaya karşı takındığı olumsuz tavır, Freud’un psikanaliz edebiyat kuramı ve Oidipus Sendromu’ndan hareketle izah edilmeye çalışılmıştır.