Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 2 / 2
  • Öğe
    Sir John Mandeville Seyahatnamesi üzerine bazi notlar
    (IMESET, 2018-10) Ağır, Abdullah Mesut
    Ortaçağda bilinen dünyadan hareketle bilinmeyen dünyanın gizemlerini keşfeden seyyahların vücuda getirdikleri seyahatnameler tarih ilminin önemli kaynakları arasında yer alır. 14. Yüzyılda yaşamış olan ve aslında Fransız asıllı ruhban sınıfına mensup olan Omer Jean le Lonc kendisini İngiliz asıllı bir şövalye olarak gösterip, Sir John Mandeville takma adıyla Avrupa’dan Ortadoğu’ya seyahat ettiğini iddia etmiş, gittiğini iddia ettiği Anadolu, Suriye, Kudüs, Hindistan ve Moğolistan bölgelerinin hususiyetleri ve buralarda yaşayan halkların karakterleri hakkında bilgiler vermiştir. Ortaçağda seyahatname toplayıcısı olarak bilinen Omer Jean, aslında gittiğini belirttiği bu bölgelere seyahat etmemiş, gerçekten bu bölgelere gitmiş olan seyyahların seyahatnamelerinden alıntılarda bulunarak seyahatnamesini oluşturmuştur. En çok istifade ettiği kaynak ise Odoric Pordenone’un [1286-1331] seyahatnamesidir. İşin enteresan tarafıysa, o zamana kadar çok da popüler olamayan Odoric Pordenone’un bu çalışması Sir John Mandeville sayesinde daha da bilinir olmuştur. Omer Jean le Lonc, takma adıyla Mandeville, vücuda getirdiği bu çalışmasını Avrupa’dan Ortadoğu’ya gidecek olanlar için bir seyahat rehberi tarzında hazırlamış, takip edilmesi gereken kısa ve uzun yolların avantajları ve dezavantajları itinayla belirtilmiştir. Eserde akla yatkın olaylar kadar, aklın sınırını zorlayan hikâyeler kayda değer yer eder. Özellikle Moğollar, Memlûk Türk Devleti ve Avrupa’nın mitsel kahramanı olan Prester John ve ülkesi hakkındaki tasvirler bir hayli ilgi çekicidir
  • Öğe
    Suriye bağımsızlık mücadelesinin Milli Mücadele’de Güney Cephesi’ne etkileri
    (İksad Yayınevi, 2019-12-16) İdem, Tekin
    Bu çalışmada, Fransızlara karşı Suriye’de başlayan bağımsızlık mücadelesinin aynı tarihlerde Güney Cephesi’nde yürütülen Türk Milli Mücadelesi’ne etkileri üzerinde durulmuştur. I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanması halinde Irak, Suriye ve Arabistan coğrafyasını kapsayan Bağımsız Arap Krallığı vaadi üzerine Müslüman Araplar Osmanlı Devleti’ne isyan etmişlerdir. Arapları Osmanlı Devleti’ne karşı kullanmak için Bağımsız Arap Krallığı vaadinde bulunulmuşsa da İngiltere, Fransa ve Rusya arasında imzalanan Sykes-Picot Antlaşması’nda Ortadoğu İngiltere ve Fransa arasında paylaşılmıştır. I. Dünya Savaşı sonrasında kısa süreliğine Ortadoğu’da Şerif Hüseyin ve oğulları Abdullah ile Faysal idaresinde Bağımsız Arabistan kurulmuş olsa da bu idare Avrupa siyasetinin gerçekleri ile örtüşmediği için devam ettirilmemiştir. Suriye’nin Faysal idaresinden alınarak Fransızlara devredileceğinin öğrenilmesi üzerine Suriyeli Müslüman Araplar aldatıldıklarının farkına varmışlar ve Fransa’ya karşı bağımsızlık mücadelesi başlatmışlardır. Güney Cephesi’ndeki işgal ve idarelerinden dolayı Fransızlara karşı Türk Milli Mücadelesi’nin de başlamış olması Fransa’yı Suriye ve Güney Anadolu’da oldukça zor bir duruma sokmuştur. Bu durumun farkına varan Mustafa Kemal Paşa; Suriye bağımsızlık savaşını destekleyerek Fransa’nın Güney Anadolu’daki işgalini sonlandırmasını sağlamaya çalışan bir siyaset izlemiştir. Uygulanan bu siyaset kısa sürede sonuç vermiş ve George Picot, Mustafa Kemal Paşa ile görüşmek ve Anadolu’daki Fransız askerlerini çekecek uygun bir zemin oluşturmak için Sivas’a gitmek zorunda kalmıştır. Bağımsız Arabistan vaadiyle isyana zorlanan Arapların, Avrupa tarafından aldatılması üzerine Suriye’de başlayan bağımsızlık mücadelesi sadece Suriye’deki gelişmeleri etkilememiş, Güney Cephesi’ndeki Türk Milli Mücadelesi’ni doğrudan etkilemiştir.