Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 10 / 259
Öğe English prepositions as function words are not as easy for language learners as normally supposed to be(Batman Üniversitesi, 2022-06-30) Yaş, EminPrepositions as function words and single monomorphemic words are the most basic words of the human language, especially in the context of maintaining daily life. They are probably the first lexes/words entered to the human’s linguistic repertoire, as their requirements in the language are so essential. Prepositions shows various relationships between lexes or phrases in sentences. Among these relationships time, points, position, direction and various degrees of mental or emotional attitudes seem to be significant. The purpose of the research is try to reveal what kind of challenges English prepositions have for the learners and also to confirm if they are as difficult as some linguists have stated before. Another purpose is to find out which features are more difficult among all their entity properties. The results of this study disclose that English prepositions possess very complex structures, different meanings and an associating duty of various types of part of speeches. In particular, those that construct the phrasal verbs require great effort for learning due to the loss of the meaning (sometimes partially, sometimes completely) they undergo. It has been understood that their properties such as steadily changing meaning and function make them quite difficult elements for learners of English.Öğe Bâkî, Fuzûlî, Şeyhülislâm Yahyâ ve Nedîm divanlarında haz kavramı(Turkish Studies International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, 2015) Bozkurt, KenanMutluluk uyandıran, zevk veren tüm duyguların karşılığı olarak kullanılan haz kavramı, Divân şiirinde çok sık olarak işlenen temalardandır. Haz, şâirlerin hazza bakışlarına, kişisel özelliklerine, mensubu olduğu düşüncelere, bağlı olduğu tarikatlara göre farklılık arz etmektedir. Bazı şâirler, şiirlerinde dünyevi arzuları, bedensel zevkleri işlerken bazı şâirler ise manevîyattan, aşk ve aşkın hallerinden duydukları zevki konu edinmektedirler. Kişinin haz kavramını ele alması, kişiyi hazzı yaşayan biri haline getirmez. Kişinin hazzı yaşayan, onu tadan biri olması için hazzı hayatının merkezine oturtup ona dair bir felsefî altyapı oluşturması gerekmektedir. Haz kavramını ele alan birçok Divân şâirinin bu felsefî ve düşünsel altyapıyı oluşturduklarını, aşk kavramını ele alırken bu felsefî ve düşünsel altyapıdan hareket ettiklerini görürüz. Şâirlerin kendilerini rind, âşık, mutasavvıf, zahid olarak tanıtmaları onların aldıkları hazzın felsefî arka planı hakkında bilgiler verir. Ama Divân şiirinin klişe yapısı içinde, hazzın da klişe bir kavram olarak kullanıldığına şahit olmaktayız. Hayatı boyunca içkinin bir damlasını ağzına almayan, meyhânenin yolunu bile bilmeyen şeyhülislâmların şarabın ve meyhânenin verdiği zevkten başlarının nasıl döndüğünü ballandırarak anlattığı görülür. Peki bunu nasıl izah etmeliyiz? Bunu izah için de devreye Divân şiirinin sembol dili girmekte; şarap, meyhâne gibi kavramlar tasavvufun sembolik dilindeki anlamlarıyla düşünmemiz gerekmektedir ki şâirlerin asıl maksatlarını ne olduğunu anlayabilelim. Bu çalışmamızda Divân şiirinin dört büyük şâiri Bâkî, Fuzûlî, Şeyhülislâm Yahyâ ve Nedîm’in divânlarında hazzı nasıl ele aldıklarını incelemeye çalışacağız.Öğe Kişilik ve beş faktör kişilik özellikleri: Kuramsal bir çerçeve(Batman Üniversitesi, 2020-06-30) Çiçek, İlhan; Aslan, Ayşe EsraÇalışmanın amacı ergenlik dönemi içerisinde şekillenmeye başlayan kişilk kavramını kuramsal açıdan açıklamaya çalışmaktır. Kişilik kavramı eskiden beri üzerinde sıkça çalışılan bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Kişiliğin bireysel olması ve ayırt ediciliğinin evrensel olmasına bağlı olarak, kişilik kavramı araştırma konusu olmaya devam etmektedir. Kişiliğin karmaşıklığından dolayı, literatürde kişiliği açıklamaya çalışan birçok kuramın var olduğu görülmektedir. Bu çalışmada kişilik kavramı alan yazında çokça kullanılan ayırıcı özellik kişilik kuramı çerçevesinde ele alınmıştır. Bu amaçla öncelikle kişilik ve kişilik özellikleri kavramlarına değinilmiş, ardından ayırıcı özellik kişilik kuramı ele alınmıştır. Ayırıcı özellik kişilik kuramın içerisinde yer alan beş faktör kişilik özellikleri olan özdenetim, uyum, dışadönüklük, nörotiklik ve gelişime açıklık faktörleri açıklanmıştır. Sonrasında literatürde beş faktör kişilik özelliklerinin üst düzey faktörleri olan durağanlık ve esneklik boyutlarına değinilmiştir. Sonuç olarak alan yazında kişilik ile ilgili çalışmaların güncelliğini hala koruduğu ve kişiliğin birçok yönden incelenme konusu olmaya devam ettiği görülmektedir.Öğe Batman Ezidilerinin defin pratikleri üzerine etnografik değerlendirmeler(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2015-08-04) Can Emmez, BerivanEzidî inancı, evrenin yaratılışı ve ölümden sonra yaşam konularında oldukça ilgi çekicidir. Ölümden sonra yaşam, başka bir deyişle ruhların göçü Ezidî dininin temel unsurlarından birini teşkil eder. Ezidîlerde ölüm, libas/kiras guherîn (elbise/gömlek değiştirmek) olarak adlandırılır ve ölenin başka bir bedende dünyaya yeniden geleceğine inanılır. Bu sebeple defin pratikleri de yaradılış, ölüm ve yeniden doğuş dramasını sergileyen kozmik döngü üzerine kuruludur. Sözlü olarak aktarılan bir din olan Ezidîlik, ulusal ve uluslararası birçok araştırmaya konu olsa da yapılan araştırmalar tarihi belgeler üzerinde yoğunlaşmakta, cenaze ritüelleri ve defin pratikleri gibi geleneklerle ilgili olarak oldukça sınırlı bilgiler içermektedir. Bu çalışmada Batman’ın Beşiri ilçesinde Ezidîlerin yaşadığı köylerde 2013-2014 yılları arasında yapılan alan araştırmalarından yola çıkılarak Batman Ezidîlerinin defin pratikleri ile ilgili bilgiler verilmiş ve Ezidî dinsel ve toplumsal yaşamının tüm düzlemlerinde kendini gösteren, düzenli olarak kendini yenileyen kutsal yaşama olan inancın bu pratiklerin temel unsurlarını nasıl biçimlendirdiği incelenmiştir. Ezidî inancında var olan evrensel bir olgu olarak ölümden sonra yaşama dair tasavvurun Asur ve Babil gibi kadim Mezopotamya kültürlerinden bugüne ulaşan kalıntılarla beslendiği ortaya konulmuştur.Öğe Delphi programlama dili kullanılarak plastik enjeksiyon kalıplarında ürün maliyet hesabı ve yeni bir paket programın geliştirilmesi(e-Journal of New World Sciences Academy, 2010-07) Çelik, Yahya Hışman; Özek, Cebeli; Gürgüze, GürkanBu çalışmada, plastik enjeksiyon kalıplama tekniklerini kullanarak kalıplanan plastik ürünlerin maliyet analizini hesaplayan yeni bir program geliştirilmiştir. Geliştirilen maliyet programı için Delphi programlama dili kullanılmıştır. Program, enjeksiyon kalıplama teknikleri ile üretilen bir adet plastik ürünün maliyeti için veri bilgi girişinden seçilen değerlere göre hesaplama yapmaktadır. Elde edilen bilgilere bağlı olarak ham plastik malzeme maliyeti, kalıp maliyetine bağlı amortisman gideri, soket giderleri, işleme ve işçilik giderleri analiz edilerek plastik ürünün tahmini maliyeti hesaplanmaktadır. Programın geçerliliğini kontrol etmek için araçlardaki hava üfleme elemanı örneği seçilmiştir. Programdan elde edilen değerler gerçek değerlerle karşılaştırılarak programın geçerliliği kontrol edilmiştir. Bu verilere bağlı olarak geliştirilen paket program ile gerçek değerler arasında yaklaşık %9,7 kadar bir fark olduğu görülmüştür.Öğe Militarist şiddetin mağduru olan kadınlar: 1938 Dersim olayları(Dokuz Eylül Üniversitesi, 2017-03-20) Arslan, YusufKadınlara yönelik militarist şiddet geçmişte olduğu gibi bugün de devam eden şiddet türlerinden biridir. Özellikle isyan, savaş, darbe gibi olağanüstü dönemlerde her zaman kadınlara dönük bu tip bir şiddete daha sık rastlanmaktadır. Erken Cumhuriyet döneminde çıkan isyanlarda bazı askerler kadına yönelik fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet eylemlerinde bulunmuşlardır. Bu araştırmada 1938 yılında Tunceli bölgesinde bu tip mağduriyetlerin yaşandığı yönünde ciddi bulgulara erişilmiş, Dersimli kadınların deneyim ve tanıklıklarına yer verilmiştir. Meydana gelen bu üzücü olayları operasyonda görevli askerlerin hepsine mal etmek doğru değildir ve böyle bir yaklaşım o askerlere haksızlık olacaktır. İsyan bölgesinde ele geçirilmiş kadınlara merhametli davranıp, cansiperane onların can, mal, ırz ve namuslarını koruyan askerlerin varlığı da bir gerçektir. “Tarih değil hatalar tekerrür eder” diyen II. Abdülhamid’in ifade ettiği gibi yaşananlardan dersler çıkararak bundan sonrasında bu tip trajedilerden korunmak ve bu hataların bir daha yaşanmasına izin vermemek gerekmektedirÖğe Üniversitelerdeki halkla ilişkiler faaliyetlerinin öğrenciler üzerindeki etkilerini değerlendirmeye yönelik bir algı araştırması(Batman Üniversitesi, 2020-12-31) Yıldırmaz, AbdullahÜniversiteler, sürdürdükleri çok yönlü sosyal, kültürel, sportif faaliyetlerle de hem öğrencilerle hem de bulundukları bölge halkıyla bütünleşmektedir. Bir üniversitenin tüm tanıtım ve halkla ilişkiler tekniklerinin kullanılmasının yanında en önemli tanıtımının, öğrenim gören öğrencilerin ve mezunlarının kalitesi ile olacağı açıktır. İyi yetişmiş ve üniversitesinden memnun olan her öğrenci aynı zamanda üniversitenin tanıtım elçisidir. Araştırmanın amacı; Amasya Üniversitesi öğrencilerinin üniversitenin halkla ilişkiler faaliyetlerine bakışını belirlemektir. Böyle bir ortamda kamu kurumu olarak üniversiteler, hizmetlerini daha kaliteli sunmak için, hedef kitlelerini doğru olarak algılayabilme ve onları memnun edebilme amacının en önemli sağlayıcısı olarak halkla ilişkilere gereken önemi vermelidirler. Araştırmanın evrenini Amasya Üniversitesi öğrencileri oluşturmaktadır. Evrenden rastgele örneklem yöntemiyle öğrenciler seçilmiş, hazırlanan anketler 445 öğrenci üzerinde her bölümden öğrencinin katılımının sağlanmasına dikkat edilerek uygulanmıştır. Elde edilen veriler istatistiksel modeller kullanılarak analiz edilmiş, tablo haline getirilerek yorumlanmıştır.Öğe Pieter Brueghel’in Janr resimlerinde toplumun izleri(Batman Üniversitesi, 2020-12-31) Aydın, GülSanatçılar kendi yaşadıkları dönemlerinin toplumsal olaylarına duyarlı olmuştur. Sanatın ve sanatçının gelişimi toplumdaki yaşanan gelişmelerle paralellik göstermiştir. İçinde bulundukları toplumsal olayların etkileri sanatçıların yaratma süreçlerini etkilemiştir. Yaşanılan olaylardan ve buna bağlı değişimlerden hareketle ortaya koydukları eserler ile sanatçılar, toplumun gerçeklerini sanatsal bir biçimde ifade etmişlerdir. Bu çalışmada yaşadığı toplumu etkileyen olayları ve toplum yapısındaki izlerini kendine has üslubuyla resmeden Pieter Brueghel (1525?-1569) folklorik öğeler, gündelik hayat, savaş ve ölümün korkunç boyutları dahil bir çok konuyu çarpıcı bir biçimde gözler önüne serdiği eserleri incelenecektir. Pieter Brueghel’ in eserlerinde coğrafyasını ve halkını ifade ettiği imgelerin irdelenmesi amaçlanan bu araştırma literatür tarama yöntemiyle giriş, kuramsal çerçeve ve sonuç olmak üzere üç ana başlık altında ele alınmıştır.Öğe Yerel yönetimlerde karar süreçlerine katılımda sivil toplum kuruluşlarının rolü(Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, 2017) Kaypak, Şafak; Bimay, MuzafferGünümüzde, demokratik siyasal sistemlerin gelişmişlik ölçütü, sistemlerin siyasal karar süreçlerine yurttaş katılımına izin vermesine bağlıdır. Katılımın sadece oy verme davranışı olmadığı, bireylerin, karar alma süreçlerinin tümünü etkileme yönünde örgütlü olarak eylemlerde bulundukları bu süreçte; siyasal sistemlerin karşısında en önemli dengeleyici güç sivil toplum kuruluşları (STK) olmaktadır. Yerel yönetimlerin demokratikleşmesi yerelde bulunan sivil ya da sivil olmayan tüm örgütlerin işbirliğini gerektirmektedir. Bu işbirliği, yerel halkın ve onu temsil eden sivil toplum kuruluşlarının karar alma süreçlerine katılımıyla gerçekleşecektir. Bu çalışmada, bireyin taleplerinin yönetimlere iletilmesinde aracı olan STK’ların, vatandaşa en yakın yönetsel birimler olan yerel yönetimlerin karar süreçlerine etkileri sonuçlarıyla birlikte irdelenmeye çalışılmıştır.Öğe Kompozit yama ile tamir edilmiş eliptik delikli alüminyum plakalarda eğilme davranışının sayısal incelenmesi(Dicle Üniversitesi, 2018-09) Adin, Hamit; Karaman, YasemenUzay, havacılık ve otomotiv sanayinde malzemede hasar oluştuğu zaman eğer hasar küçük çaplı ise tüm malzemeyi değiştirmek yerine maliyet, işçilik, zaman vb.sebeplerden dolayı hasarın tamiratına başvurulur. Oluşan bu hasarları tamir edebilmek veya yavaşlatabilmek için çeşitli tamirat yöntemleri bulunmaktadır .Malzemede oluşan hasarlı bölgeye yapacağımız tamirat yöntemlerinden biri de fiber takviyeli kompozit malzeme kullanılarak çift taraflı bindirme bağlantıları oluşturmaktır .Bu çalışmada yapıştırma bağlantısı ile yama işleminin hasarlı bölgeyi onarması amaçlanmıştır. Bu amaçla, merkezine farklı boyutlarda eliptik delikler açılan alüminyum levhaların yamasız ve farklı boyutlarda çift taraflı bindirme bağlantılarının eğme yükü altındaki davranışları sayısal olarak hesaplanmıştır. Yama malzemesi olarak cam elyaf takviyeli kompozit malzeme kullanılmıştır. Yapıştırma işleminin yapılacağı malzemeve yapıştırıcı malzeme olarak sırası ile AA-5083 ve DP460 kullanılmıştır. Yamalı ve yamasız numuneler eğme yüküne maruz bırakılarak kritik hatlardaki gerilme dağılımlarını belirlemek hedeflenmiştir. Gerilme dağılımlarını hesaplamak için Sonlu Elemanlar Metodu kullanılmıştır. Sonlu Elemanlar Metodu ANSYS(v.14.5) programı ile gerçekleştirilmiştir. Yapılan analizlerde, farklı yama boyutları ve farklı elips büyük yarıçapları kullanılmış olup elips küçük yarıçapı sabit tutularak değişkenlerin eğme davranışına etkisi incelenmiştir. Normal gerilmeler ve kayma gerilmeleri incelenerek grafiklerle gösterilmiştir. Yamalı ve yamasız numuneler karşılaştırıldığında yamalı numunelerin daha fazla gerilme taşıdığı görülmüştür. Yama uzunluğu arttıkça yapışma yüzeyi arttığı için numunelerin mukavemeti artmıştır