Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 2 / 2
  • Öğe
    Ölümünün 100. yılında büyük bir romancıyı anmak
    (The Journal of Academic Social Science Studies, 2012-10) Korkmaz, Ferhat
    Ahmet Mithat Efendi who was born in 1844 and died 1912 is one of the most productive writers in Turkish literature. When Ahmet Mithat Efendi continues his education in the territory of the Balkan, he begins to work as a correspondent at Tuna newspaper thanks to Mithat Paşa. He also carries on working as a correspondent at Zevra which is a province newspaper being published in Bağdat (1869). Ahmet Mithat Efendi who comes back to İstanbul in 1871 pursues this job yet. He takes his unforgettable and monumental place in press, art, literature and culture life over 40 years except his exile years. In our study, since it passed one hundred years from his death, the aim of remembering and reminding him will be intended and also it will be gone through his works as being a novelist. On the other words, our study will be written in the identity of necrology and especially, we will deal with Ahmet Mithat Efendi’s art of the novel
  • Öğe
    Ahmet Mithat Efendi’nin Cellât romanı ve erken modern Avrupa'da şiddet (1500-1800)
    (Journal of Turkish Studies, 2015-04) Korkmaz, Ferhat
    Ahmet Mithat Efendi, Türk edebiyatında roman sanatının öncü isimlerindendir. Şemsettin Sami ve Namık Kemal’in araladığı bu yeni türün kapısından giren Ahmet Mithat Efendi, otuzun üzerinde roman yazarak Türk romancılığının en üretken sanatçıları arasına girmeyi başarmıştır. Fazla sayıdaki romanından ötürü kendisine “ticari kaygı” yakıştırması yapılsa da esasında o, devrin meselelerine çözüm üretme amacıyla sanatını bir araç olarak kullanmıştır. Romanlarında hokkabazlık hikâyelerinden ajanlık faaliyetlerine kadar birçok önemli konu vardır. Ayrıca gazeteci olduğu için sanatında Osmanlı ülkesinin sorunları üzerine eğildiği kadar Orta Doğu, Afrika, Amerika ve Avrupa’nın meseleleri ve tarihiyle de ilgilenmiştir. Avrupa tarihinin iç içe olduğu şiddet, bu dönemde Ahmet Mithat Efendi’nin dikkatini çekmiş, Cellât adlı romanıyla kurgusal bir ortamda bunu okurun beğenisine sunmak istemiştir. Cellât, şiddetin temsilinin amaçlandığı ilk Türk romanıdır ve romanda Türk okuru için vaka akışı dikkatle gözetilmiştir. Romanda bulunan kimi sahneler, modern izleyicinin görmeye dayanamayacağı türden infaz, işkence ve şiddet sahneleri içermektedir. Tarihsel gerçeklikleri romanına yansıtmaktan hoşlanan Ahmet Mithat Efendi, Cellât’ta bir cellâdın ve oğlunun şiddet içinde geçen hayatını Avrupa tarihiyle koşut tutarak anlatır. Napolyon’un Elbe adasındaki sürgünden dönüp Waterloo Savaşı’na sonuna kadar süren yüz günlük iktidarı zamanında geçen olaylar, büyük bir romancı dehasıyla kurgusal ortamda anlatılmaktadır. Çalışmamızda, Cellât romanındaki kurgusal ortam göz önünde tutularak erken modern Avrupa’da (1500-1800) şiddet ele alınacaktır