Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 3 / 3
  • Öğe
    Dağıstan-Derbent şehri ve Terekeme köylerinin tarihi ve sosyal yapısı üzerine bir değerlendirme
    (Journal of Turkish Studies, 2014-01) Şutanrıkulu, Gülreyhan
    Derbent, Rusya Federasyonuna bağlı olan Dağıstan Özerk Cumhuriyetinin tarihi ve önemli ikinci şehridir. Aynı zamanda önemli Türk nüfusunu barındıran Derbent şehri Avrasya ile Ortadoğu arasındaki tek geçit noktası olduğu için birçok millet tarafından yurt edinilmiştir. Kafkasya’nın önemli geçit yollarından biri olması nedeni ile de kanlı savaşlara, ihtilaflara, düşüş ve yükselişlere sahne olmuştur. Asırlar boyu Derbent Güney Dağıstan’ın tek şehri olmuş ve doğu Kafkasya’nın bu bölgesinin hayatında özel bir rol oynamıştır. Erken ortaçağda bu şehir Hazar denizi üzerinde önemli bir liman ve bin yıldan fazla Güney-doğu Avrupa yolu üzerinde en büyük transit ticaret merkezi olmuştu. Bunun dışında, Arap fethinden bu yana uzun süre Derbent, Güney Dağıstan’ın (belki de genel olarak) dini (Müslüman) merkezi oldu. Ayrıca Derbent, her zaman güney Dağıstan’ın büyük zanaat merkezi olarak kalmaya devam etmiştir. Dağıstan tarihi birçok yazar tarafından incelenmiş anacak Türk dünyasına yeterince tanıtılmamıştır Bu çalışmada, ilk çağ, Roma, Sasani ve İslam dönemi Derbent tarihi tanıtılmaktadır. Öte yandan Dağıstan’da yaşayan ve bölgenin en önemli yerli halklarından olan Terekeme Türklerinin tarihinin kısa özeti de verilmektedir. Antik çağdaki coğrafyacısılar ve yazarlar tarafından ele alınmasına rağmen, Terekemelerin yaşadığı bu bölgenin ve özellikle de Terekeme köylerinin tarihi Türk Dünyasında pek tanıtılmamıştır. Bu çalışmanın amacı Derbent ve Terekeme köylerinin tarihini Türk Dünyasına tanıtmaktır.
  • Öğe
    Halk bilimi folklor’un ya da folklorik öğelerin, Türk heykel sanatındaki yeri üzerine bir araştırma çalışması
    (ISPEC Journal of Social Sciences Humanities, 2020-05) Uzun Aydın, Derya
    Türk sanatında folklorik öğeler arama düşüncesi ile yola çıkılan bu çalışmada görülmüştür ki, özellikle Türk resim sanatında, heykel sanatına oranla daha fazla makale ve kitaplara ve halk bilimi olarak da bilinen folklora ait unsurlara ulaşılabilmiştir. Resimde özellikle Anadolu halkı, toplumsal ve günlük konular, gelenek ve görenekler, köy, köylü hayatı, köy kadınları ve çocuklar gibi temalara ait çok sayıda resim örneğine rastlanmıştır. Heykel sanatında bir konu belirleme çabası, çoğunlukla olduğu gibi işleri zorlaştıran bir uğraşa dönüşebilmektedir; kaynakların az olması, heykel sanatıyla ilgili hep aynı kaynakların varlığı ve kaynaklara ulaşmada kimi zaman sıkıntı çekme ve elbette heykelde çalışma yapan kişilerin daha az olması bunu tetikleyen unsurlar arasındadır. Bu konuyu oluştururken bulunan araştırma kaynakları, bizleri kendi kendine yönlendirmiş, ilk etapta heykel sanatçılarımızın tarihsel sıralaması göz önünde bulundurulmak istense de, çalışmaya folklorik bir düzlem üzerinden başlanmasına karar kılınmıştır. Böylelikle ister istemez heykel sanatında tarihsel sıralamadan çıkılmaktadır. Bir konu üzerine değinen heykel sanatçısı, daha sonra hayli hazırda ismi geçmiş iken başka hangi folklorik temayı işlediyse ona geçilmiş, çalışma da bu girift düzlem üzerine dizayn edilerek devam ettirilmiştir.
  • Öğe
    Minimalizm sanat akımı ve heykeltraş Şadi Çalık
    (Route Educational and Social Science Journal, 2018-01) Uzun Aydın, Derya
    Bir sanat akımı olarak bilinen Minimalizm’in, terim olarak karşılığı “İndirgemecilik” olarak da tanımlanır. Bu, sanat eserlerinde tüm unsurların en basit ve en çıplak hale indirgenmesi demektir. Terim için “içeriği en aza indirgenmiş sanat” ifadesini kullanmak da mümkündür. Minimalizm sanat akımının, birçok kaynakta farklı ifade edilen anlamları mevcuttur. Bunlardan birkaçı şöyledir; ‘ABC’ Sanatı, “Soğuk Sanat”, “Dizisel Sanat”, “Retçi Sanat”, “Temel Strüktürler”. 1960’larda başta Amerika’da kendini gösteren bu sanat akımı, özellikle endüstriyel malzemelere önem vermektedir. Bu akımda, kimi zaman simetrik düzene rastlanırken, kimi zaman kompozisyonlardan uzak durulmuştur. Akım, geleneksel olandan kaçınır ve klasik model oluşturmalar, yontma ya da kalıp alma işlemleri gerçekleştirilmez. Bu akımda önemli olan, malzemenin sadece kendisidir. Ve bu malzemenin nasıl sunulacağıdır. Bilinen minimalist sanatçılar arasında en önemli isimler; Frank Stella (1936), Carl Andre (1935 s.176, Ad Reinhardt (1913-67), Dan Flavin (1933-96), Donald Judd (1928-94), Sol Le Witt (1928-2007), Robert Morris (1931) ve Richard Serra (1939) dur. Türk heykel sanatının önemli isimlerinden Şadi Çalık (1917-1979), aslında Türk heykel sanatında Minimalizmi ilk örneklendiren sanatçı olmuştur. Kendisi, daha Amerika’da böyle bir akım yokken, “Minimumizm” adlı eserini gerçekleştirmiş, ancak Türkiye’de önemi anlaşılamamıştır. Ancak bu eserle1957 yılında Amerikan Haberler Merkezi’ndeki sergide yer alınca, ortalık karışmış ve eser oldukça dikkat çekmiştir. Yani sanatçı, ABD’de 1960’larda ortaya çıkan Minimal Sanatı çok daha önceden öngörmüş ve bir örneğini sergilemiştir.