Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 3 / 3
  • Öğe
    İlk dönem kader risâlelerinde cebrî düşünce: Ömer b. Abdülazîz ve Hasan b. Muhammed b. Hanefiyye örneği
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-09-24) Keleş, Mehmet Kadri; Uysal, Ekrem
    Kelâm’da irâde ve özgürlük tartışmalarının birkaç temel mevzuya şâmil olduğu söylenebilir. Bunlar arasında bazen doğrudan bazen de dolaylı ilişkinin varlığı da görülmektedir. Bu konular kaza-kader, hüsün-kübûh/güzellik-çirkinlik ve bununla bağlantılı olarak kötülük problemidir. Genellikle insanın cebr veya ihtiyârına yönelik yaklaşımlar da kaza ve kader başlığı altında incelenir. Ancak Tanrı’nın irâde sıfatı bağlamında da bazen kulun irâdesinin ilâhî irâde karşısındaki konumu tartışıldığı için meselenin ilâhî sıfatlar özelinde de gündeme getirildiği vâkîdir. Buradan hareketle biz de tezimizi üç bölüme ayırıp birinci bölümde cebrî düşüncenin ortaya çıkmasında etkin rol oynayan temel sebepleri tespit etmeye çalıştık. Aynı bölümde tespit edilen bu sebeplerle birlikte Cebrîyyenin insanın özgürlüğü noktasındaki temel iddialarına da yer verdik. İkinci ve üçüncü bölümlerde de cebrî olarak addedilen Ömer b. Abdülazîz ve Hasan b. Muhammed b. Hanefiyye’nin ilgili konuda yazılmış risâlelerinin meseleyi tartışma biçimleri ve delilleri değerlendirdik ve bir sonuca gitmeye çalıştık. Hem Ömer b. Abdülazîz hem de Hasan b. Muhammed b. Hanefiyye cebrî olarak değerlendirilmelerine rağmen cebrîlikleri hakkında bazen farklı bir kategoriye gidilerek Ömer b. Abdülazîz’i ılımlı cebrî olarak değerlendirenler olmuştur. Ancak risâlenin bütünü dikkate alındığında onun da katı bir Cebrîyyeci olduğu söylenebilir. Ayrıca Hasan b. Muhammed ve Ömer b. Abdülaziz’in ikisi de bu cebrî düşünceleri savunurken iki farklı metodu kullanmışlardır. Ancak her ikisi de ayetleri sıkça delil olarak getirmekten geri durmamışlardır.
  • Öğe
    Said Nursi’nin gaye ve nizam delili bağlamında Allah’ın (c.c.) varlığını ispatı
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-01-23) Işık, Rukiye; Sönmez, Vechi
    Allah’ın (c.c.) varlığı konusu insanlık tarihi boyunca daima tartışma ve araştırma konusu olarak gündemde yerini korumuştur. İnsan fıtratı gereği varoluşunu sorgular ve bir ilah arayışına girer. Varoluş amacını anlamlandırmak isteyen insanoğlu kâinatta yaratılmış tüm varlıkların mükemmel bir nizam ve intizam içinde olduğunu müşahede eder. Kâinattaki olay ve olgularda hiçbir kusurun olmadığını, ayrıca bir amaca hizmet ettiğini müşahede eden insan bir yaratıcının varlığını kabul etmek durumundadır. Bu konuda çok sayıda çalışma yapılmıştır. Said Nursi de eserlerinde bu konuyu farklı bir bakış açısı ile ele almıştır. Bu çalışmamızda Said Nursi, gaye ve nizam delili üzerinden Allah’ın (c.c.) varlığını nasıl ispatlar, bu konuyu hangi örnekler üzerinden açıklar? sorularına cevap verilmesi hedeflenmektedir.
  • Öğe
    İmamiyye ve Zeydiyye arasındaki itikadi farklılıklar
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-01-24) Yıldız, Nidal; Uysal, Ekrem
    Hz. Muhammed’in vefatının ardından devletin başına kimin geçeceği konusunda oluşan münakaşalar, daha sonra ortaya çıkan Kerbela olayı, çeşitli kültür öğretilerin etkisi gibi hususlar; Şia’nın doğuşuna sebep olan faktörler arasında ilk saflarda yer almıştır. Bu münakaşalar, imameti Hz. Muhammed’den sonra, Hz. Ali’nin hâk ettiği savında bulunan kişilerin, Şia fırkasını oluşturmaları sonucunda meydana çıkan farklılıklara ek olarak; Şia’nın kendi içinde imametin, kiminle ve nasıl devam edeceği konusunda fikir ayrılıkları yaşamasına neden olmuştur. Şia içerisinde zamanla pek çok alt grup meydana çıkmıştır. Şia denildiğinde, ekseriyetle akla gelen İmamiyye ve bir diğer kolu olan Zeydiyye’nin görüşleri araştırılarak birbirlerine benzeyen yönleri ve farklılıkları bu çalışmamızda ele alınmıştır. Bu amaçla çalışmamız bir giriş, üç bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır.