2 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Öğe Tercüme faaliyetleri ve Mu’tezilî oluşuma etkisi -Felsefî Düşüncenin İslam kelamına dahil olması bağlamında bir değerlendirme(Batman Üniversitesi, 2021-12-14) Eker, NazlıTercüme faaliyetleri İslam coğrafyasının genişlemesi ve köklü medeniyetlerin kültürel birikimleriyle karşılaşılması sonucu ortaya çıkmıştır. Emevîler döneminde bireysel düzeyde gerçekleştirilen tercümeler Abbâsîler döneminde kurumsal düzeye ulaşmıştır. Çünkü bilimsel çalışmalar ve tercüme faaliyetleri Abbâsî halifeleri tarafından önemli ölçüde desteklenmiş ve tercüme merkezi niteliğindeki Beytü’l-Hikme kurulmuştur. İslam coğrafyasında gerçekleştirilen tercüme faaliyetleriyle birlikte bilimsel çabalara yakın olan özellikle İran kökenli Müslümanlar yani mevâlî, Müslüman toplumda etkin ve belirleyici bir konum elde etmiştir. Mu’tezile kelamcılarının neredeyse tamamı mevâlîden oluşmaktadır. Özellikle Müslüman coğrafyanın dışındaki dinî-felsefî ve düşünsel yapılanmalara karşı Müslüman dinî kültürün itikadî/kelamî tercihlerini savunan Mu’tezile, tercüme yoluyla Müslüman kültüre dahil olan özellikle Yunan felsefesine ilişkin eserlerden yararlanma yoluna gitmiş ve bu eserleri görüşlerinin temellendirilmesinde değerlendirmiştir. Mu’tezile’nin kurucusu Vâsıl b. Atâ’nın görüşlerinde bile söz konusu felsefî kültürün etkisini görme imkânımız mevcuttur. Ancak Mu’tezile’nin gerçek anlamda sistematik felsefî kültürle tanışmasını, Mu’tezile kelamını da sistemleştiren Ebû’l-Huzeyl el-Allâf ile başlatmamız gerekmektedir. Sonraki süreçte ise Nazzâm söz konusu felsefî kültürü mu’tezilî yaklaşımları bakımından belki daha güçlü bir şekilde değerlendirme imkânı bulmuştur. Şu hâlde denilebilir ki Abbâsîlerin hilafeti devralmasıyla birlikte Mu’tezile’ye hem siyasî hem de bilimsel destek sağlanmıştır. Söz konusu bilimsel desteğin en önemli unsuru ise Yunan felsefî kültürüne ilişkin eserlerin sistemli bir çabayla tercüme ettirilmiş olmasıdır. Dolayısıyla Mu’tezilîler fikirlerini sistemleştirmek için ihtiyaç duydukları ortama kavuşmuştur. Böylece Abbâsî halifelerinin entelektüel yaklaşımı neticesinde İslam kelamında asırlar boyunca devam edecek olan aklî/felsefî tartışmalar ilk kez kurumsal düzeye ulaşmıştır.Öğe Halkın dini tecrübeleri üzerine bir araştırma(Batman Üniversitesi, 2021-12-14) Karaçoban, Ethemİlim erbabının, hitap ettiği insanların dini inanç ve yaşantılarını olabildiğince doğru olarak bilmesi önemlidir. Şüphesiz bunun yollarından biri de insanları bizzat kendi yaşantı ve ifadeleri yoluyla tanımaktır. Makale, bu amaçlarla çalışılan doktora tezinden üretilmiştir. Çalışmanın tamamında, dini hayatın farklı boyutları incelenmiş olmasına rağmen makalede ele alındığı şekliyle, dinî bilgi, ibadet ve davranış boyutlarını kapsayan sorularla dinî hayatın mezkûr boyutları değerlendirilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın uygulamalı araştırma kısmında anket (survey) metodu, temel kavramlar kısmında ise dokümantasyon metodu tercih edilmiştir. Anket sonucunda elde edilen veriler tablolar halinde gösterilmiş, yüzde, frekans ve gerekli olduğu yerlerde ki-kare değerleri doğrultusunda değerlendirilmelerde bulunulmuştur. Araştırmada dini konuların insanların gündemindeki yerini koruduğu ve halkın temel dini esaslara olan inancının yüksek olduğu görülmüştür. Bilgi boyutu incelemesinde ise halkın dinî bilgilerinde önemli yanlışlıklar olduğu tespit edilmiştir.