2 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Öğe Toplumsal güveni sağlamada Kur’ân’ın rolü(Batman Üniversitesi, 2021-12-14) Solmaz, MekkiKur’ân-ı Kerîm nazil olduğu toplumu ıslah ettiği gibi, sonraki toplumları da öğretileri ve değerleri ile ıslah etmiştir. Bugünkü çağdaş diye nitelendirdiğimiz toplumları da ıslah etmeye, sorunlarını tedavi ettirmeye, yenilenebilir sıkıntıları da ele alıp halletmeye kadirdir. Bu sorunlardan en önemlisi de toplumsal güveni sağlama mevzuudur. Kur’ân bunu sağlama noktasında özne konumundadır. Zira o, toplumsal olarak büyümenin, çağdaşlaşmanın ve yenilenmenin tüm öğelerini taşıyan bir kitaptır. Her ne kadar özellik itibariyle Kur’ân’ın nazil olduğu toplumdan az veya çok farklı özellikte sorunlar ve problemler olsa bile Kur’ân’ın ahkâmı ve öğretileri ile hayatı idame etme yaklaşımı farklı zaman ve zeminlerde tüm dertlere deva, sorunlara çözüm ve kötülüklerden de korunmadır. Toplumsal güven, Kur’ân-ı Kerîm tarafından başlatılan bir dizi eylem ve ilke ile sağlanır. Aksi halde ise ceza ilkesi devreye girer. Toplumsal güveni sağlamak için desteklenen unsurların bir kısmını analiz eden ilmin ve bilimin kökeni ve temeli olan Kur’ân-ı Kerîm’i tanıtmak, O’nun ceza ilkesi yoluyla toplum için kamu ve özel güvenliğin sağlanması üzerindeki etkisini vurgulamak, toplumsal güveni sağlamak yolunda Kur’ân-ı Kerîm’in evrenselliğini göstermek araştırmamızın gayesi olacaktır.Öğe Kur’ân’da Allah’a izafe edilen iğvâ bağlamında müfessirlerin yorumları: Taberî, Zemahşerî ve Râzî tefsirleri örnekliğinde mukayeseli bir inceleme(Batman Üniversitesi, 2021-12-14) Demir, Mehmet KadriDoğru yoldan saptırma, azdırma ve isyana sürükleme gibi manalara gelen iğvâ, önemli Kur’ânî bir terimdir. Bu lafız Kur’ân’da genellikle şeytanla ilişkili olarak kullanılmıştır. Ancak el-A’râf 7/16, Hûd 11/34 ve elHicr 15/39 ayeti olmak üzere üç yerde ise Yüce Allah’a izafe edilerek kullanılmıştır. Bu yönüyle mezkûr üç ayet, kelâmın mühim konulardan olan kader, irade hürriyeti, insanın fiilleri, hidayet-dalâlet açısından farklı şekillerde yorumlanmaya müsaittir. Bu durum, ilgili ayetler bağlamında müfessirlerin çeşitli yorumlar yapmasına neden olmuştur. Bu çalışmada, öncelikle “iğvâ” lafzının anlamı tespit edilmeye çalışılmış ve bu lafzın Kur’ân’da kullanımı incelenmiştir. Ardından Taberî, Zemahşerî ve Râzî’nin tefsirleri özelinde, zikredilen üç ayetin bağlamında, iğvâ ile ilgili yaptıkları yorumlar irdelenmiştir. Bu müfessirlerden Taberî ve Râzî, Ehl-i Sünnet’i temsil ederken; Zemahşerî de Mu‘tezile’yi temsil etmektedir. Bu çalışmada, mezkûr ayetlerin tefsiri bağlamında yapılan yorumlarda mezhebî mensubiyetin etkisi tespit edilmeye çalışılmış; diğer mezheplere yönelik tavır ve eleştirilerin tefsire yansıması incelenmiştir.