4 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Öğe Tarihin aydınlatılmasında bir kanıt olarak seramik(Eskişehir Tepebaşı Belediyesi, 2013-09) Taşkıran, Gürbüz; Bayazıt, Murat; Cereci, Sedatİnsanoğlunun ateşi keşfinden bu yana çeşitli hammadde içeriği ve farklı biçimlere sahip pişmiş toprak ürünleri birçok amaca hizmet etmiştir. Tarihte dini inançlardan günlük kullanım eşyalarına, günümüzde ise uzay araçlarından sağlık gereçlerine kadar birçok alanda tercih edilen malzemelerin başında gelen seramik sanatsal ve kültürel bir ikon olarak da karşımıza çıkmaktadır. Medeniyetler arası etkileşimlerin ve farklılıkların kimi zaman resmedildiği kimi zaman da şekillendiği seramik ürünler geçmiş ile günümüz arasında bir iletişim köprüsü kurmayı başarmıştır. Bu çalışmada arkeolojik seramik buluntuların form-tasarım-işlevsellik özellikleri incelenmiş ve çeşitli örneklerle kültürel bir obje olarak pişmiş toprak ürünlerinin tarihten günümüze yansıması değerlendirilmiştirÖğe Türk yükseköğretiminin rasyonalist evrimi ve Darü’l-Fünun’da görev yapmış yabancı uyruklu bilginler(Dicie Üniversitesi, 2019-04-22) Özteke, FahriEn eski tarihlerden bu yana her topluluk bir eğitim sistemine sahiptir. Uygarlığın gelişimiyle eş güdümlü olarak eğitim sistemlerinin kapsamı da genişledi. Çoklu bir bütün olan eğitim sistemlerinde önemli yer tutan öğelerden biri de yetişkinlerin edinim kazanmasını sağlamaktır. Batı dünyası önce klasik lise ardından üniversite tesis ederek bu konuda yol aldı. Osmanlılar ise bir takım girişimlerden sonra Darü’l-fünun’u kurarak ileri yaştaki insanlarını eğitmeye çalıştı. Yaklaşık 70 yıllık tarihiyle Darü’l-fünun Türk yükseköğretiminin nasıl özgürleşmeye çalıştığını, hangi baskılara karşı direnç gösterdiğini ve ülke meseleleri karşısında ne tür bir refleks verdiğini anlamamız açısından büyük öneme sahiptir. Okulun son 18 yılında görev yapan yabancı uyruklu bilginler ise gerek Osmanlı gerekse Cumhuriyet dönemlerinde yükseköğretimin yeni bir yapılanma içine girmesine rehberlik etti. Cumhuriyet’le beraber Darü’l-fünun’un yolu da devrimlerle kesişti. Bu süreçte yabancı uyruklu bilginler okulun devrimlere entegre olması için yoğun çaba harcadı. Darü’l-fünun gençliğinin fikirsel dinamizm kazanmasında, ülkenin kültürel, tarihi ve coğrafi zenginliklerini kavramasında yabancı uyruklu bilginler önemli rol oynadı. Bu bilginler araştırmalarıyla tarım, hayvancılık ve sanayinin gelişmesine katkıda bulunarak Atatürk’ün milli ekonomi ülküsüne destek verdi. Türk yükseköğretiminin şekillenmesinde ayrı bir yeri olan bu şahısların bir bölümü1933 reformundan sonra da ülkemiz üniversitelerinin gelişimi için uğraştıÖğe Toplumsal bir kurum olarak din(Route Educational and Social Science Journal, 2018-02) Şutanrıkulu, GülreyhanGünümüz dünyasında birçok din ve dini inanç vardır. İnsanlık tarihi boyunca din, her zaman sosyal hayatın en önemli bileşeni olmuştur. Hızlı değişen dünyada insanlar bir destek noktası ararken bunu manevi bir güçte buluyor ve buda dini faktörün büyümesine yol açıyor. Dinin içinde davranış, sosyal normlar, değerler, roller, inanç, ritüeller, örf ve adetlerin yer alması dinin en önemli toplumsal kurum olduğunu göstermektedir. Din kavramının birçok tanımı vardır. Sosyal bilimlerde bu kavramın tanımında iki ana yaklaşım bulunmaktadır: anlamlı ve işlevsel. Anlamlı yaklaşım dinin özüne odaklanır. Bu yaklaşıma göre din sosyal grubun dâhil olduğu toplu bir aktivitedir. Böylece, din başta toplumu güçlendiren sosyal olgu olarak görülmelidir. Fonksiyonel yaklaşım ise dini davranışın karakteristik özelliklerini araştırmaktadır. Bu yaklaşıma göre insan yaşamının temel sorunları ve inançları bir din tarafından belirlenebilir. Bu iki yaklaşıma göre din – toplumun değişim ve gelişim süreçlerini etkileyen kültürel sosyal ve kişisel sistemleri birleştiren bir fenomendir.Öğe Osmanlı’nın son dönemi’nde eğitim, kültür ve sanat hayatına genel bir bakış(İstanbul Sosyal Bilimler Dergisi, 2013-06) Uzun Aydın, DeryaOsmanlı İmparatorluğu, özellikle 18 ve 19. yüzyıllarda yaşadığı bir takım reform hareketleri ile “batılılaşma” olarak adlandırılan sürece girmiştir. Bu süreç boyunca, toplum hayatında pek çok yenileşme yaşanır. Dönemin padişahları, özellikle yaptıkları reform hareketleri ile gerek askeri alanda, gerekse eğitim hayatında Avrupa’yı örnek almaya başlarlar. Bu durum toplumun kültür ve sanat hayatını da etkileyecek ve çağdaş seviyeyi yakalamaya çalışan Türk toplumuna örnek teşkil edecektir. Bu makalede de, bu yola giden sürece kısaca değinilmeye çalışılmıştır.