2 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Öğe Orhan Pamuk’un Kafamda Bir Tuhaflık romanında postmodern bir flâneur Mevlut(Journal of Turkish Studies, 2015-04) Korkmaz, FerhatTürk roman yazarları arasında Nobel ödülü almayı başarmış olan tek yazar olan Orhan Pamuk gerek yerli gerekse de yabancı okur ve eleştirmenlerin dikkatini çekmeye devam eden üretken bir sanatçı profili çizer. Kafamda Bir Tuhaflık işte bu üretkenliğin sonucunda hazırlanan ve 2014 yılında Yapı Kredi Yayınları arasında çıkan son romanıdır. Romanda Konya-Beyşehirli olan ve Anadolu’dan İstanbul’a göç etmiş olan Mevlut’un aşkı, evliliği ve İstanbul’daki yaşamı konu edinilmektedir. 1969’dan itibaren İstanbul sokaklarında seyyar satıcılık yapan Mevlut, çoğunlukla boza satarak geçimini sağlamaktadır. Romancının özel olarak tasarladığı bu karakter kentte yaşanan ekonomik, mimari, sosyal ve siyasal değişim ve dönüşümlerin anlatılması için araçsallaştırılır. Mevlut ve içinde bulunduğu ilişkiler ağı sayesinde İstanbul’un 1969’dan 2012 yılına kadar olan panoraması çıkartılır. Walter Benjamin’in “Kapitalizmin Yükseliş Çağında Lirik Bir Şair” adlı çalışmasında Charles Baudelaire için ‘flâneur’ yakıştırması yapılır. ‘Flâneur’, aylak aylak gezen aydın’ın anlatımı için kullanılan bir kavramdır. Orhan Pamuk’un postmodernitesi, seyyar satıcıyı kentin kalbine bir ‘flâneur’ olarak yerleştirmesine olanak tanır. Çalışmamızda ‘flâneur’ kavramı üzerinde durularak Kafamda Bir Tuhaflık romanında Mevlut karakterinin bu tiple olan benzerlik ve farklılıkları ele alınacaktır. Çalışmamızın amacı, Orhan Pamuk’un Kafamda Bir Tuhaflık romanında kent ve kent imgesinin nasıl işlendiğine ilişkin çözümlemeler yapmak; roman kahramanı ile Walter Benjamin’in öne sürdüğü ‘flâneur’ kavramı arasında karşılaştırmalar yapmaktırÖğe Orhan Pamuk’un Beyaz Kale romanında anlatım teknikleri(Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2016-10) Karadeniz, MustafaBeyaz Kale, Orhan Pamuk’un gerek biçim gerekse kullanılan anlatım teknikleri açısından önceki romanlarından ayrılan bir yapı arz eder. Tarihsel gerçeklerin kurguyla harmanlandığı roman, Bir Osmanlı Hoca ile Venedikli köle arasındaki tanışma, etkileşim ve birbirinin yerine geçerek yeni bir hayata adım atmalarını anlatır. Söz konusu hikâye, Doğu-Batı, kimlik, ötekilik gibi sorunsalların romanda işlenebilmesi için bir vesile olarak kullanılır. Ancak Beyaz Kale’ye yazınsal bir metin olma özelliği kazandıran temel nokta, bu sorunsalları serimlemek için kullanılan anlatım teknikleridir. Bu çalışma, romanda kullanılan anlatım tekniklerini ve bu tekniklerin yazarın amacına nasıl katkıda bulunduğunu ortaya koymayı amaçlamaktadır