3 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Öğe Türkiye’de tarımsal üretimin su ayak izinin hesaplanması(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020-06-15) Avanoz, Zehra; Muratoğlu, AbdullahSu, yeryüzünde yaşayan tüm canlılar için hayati öneme sahiptir. Nüfustaki hızlı artış, kişi başı su tüketiminin artması ve gelişen endüstriye paralel olarak kirletilen yüzey ve yeraltı suyu hacminin artması, sınırlı olan temiz su kaynaklarının daha etkin ve verimli bir şekilde kullanılması gerekliliğini doğurmuştur. Su ayak izi (SA), yakın zamanda ortaya atılan yeni bir kavram olup, sürdürülebilir su yönetimi konusunda daha etkin bir yaklaşım sunmaktadır. SA, tüketilen mal ve hizmetlerin üretimi için tedarik zinciri boyunca ihtiyaç duyulan toplam su miktarını ölçen temel bir göstergedir. Geleneksel su muhtevası hesapları doğrudan kullanılan su hacmini dikkate alınırken, SA kavramı doğrudan ve dolaylı yollardan işleme alınan ve kirletilen toplam su hacmini ifade etmekte olup kullanılan suyun türünü (mavi, yeşil, gri), ne zaman ve nerede kullanıldığını da göstermektedir. Ülke bazında üretimin su ayak izi, bir ülke içerisinde üretilen tüm ürünler için gereken toplam su miktarıdır. Bu çalışmanın temel amacı, Türkiye'de 2008-2018 yılları arasında tarımsal üretimin su ayak izinin detaylı olarak hesaplanmasıdır. Mevcut çalışmada, uzun yıllar iklim verisi, son 11 yıllık ortalama yağış verisi, alansal evapotranspirasyon tahmini ve bitkisel üretim istatistikleri kullanılmıştır. Bu bağlamda, Türkiye'de üretilen 97 adet bitkisel ürününün il bazında su ayak izi değerleri hesaplanmıştır. Yapılan hesaplamalarda Türkiye'nin tarımsal toplam su ayak izi 106,85 milyar m3, yeşil su ayak izi 47,01 milyar m3 ve mavi su ayak izi ise 59,84 milyar m3 olarak saptanmıştır. Yeşil ve toplam su ayak izi en yüksek Konya ilindeyken en düşük Yalova ilinde tespit edilmiştir. Mevcut çalışmanın ülkemizde temiz su kaynaklarının sürdürülebilirliği, yönetimi ve planlaması hususlarında destek olması ve özellikle tarımsal su tahsisinde verimliliğin artırılması konusunda katkıda bulunması beklenmektedir.Öğe Fırat havzasının su ayak izinin hesaplanması(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021-01-26) İraz, Emre; Muratoğlu, AbdullahSu, yeryüzünde yaşayan canlılann hayatlarını sürdürebilmeleri için çok büyük bir öneme sahiptir. Son yıllarda nüfustaki hızlı artış, iklim değişikliği, doğal su kaynaklarının kirletilmesi ve kişi başı su tüketiminin artması gibi nedenlerden dolayı temiz su kaynaklarının korunması daha etkin ve verimli bir şekilde kullanılması gerekliliğinin önemini artırmaktadır. Bu konuda yakın zamanda ortaya atılan su ayak izi (SA) kavramı sürdürülebilir su yönetimi konusunda aktif bir yaklaşım sunmaktadır. SA, birey veya topluluk tarafından kullanılan mal ve hizmetlerin üretilmesi ve tüketilmesi için gereken toplam tatlı su hacmi olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, Fırat havzasındaki 2008-2019 yılları arasında su ayak izinin detaylı olarak hesaplanmasıdır. Mevcut çalışmada, uzun yıllar iklim verisi, evapotranspirasyon tahmini, kişi başı su tüketimi ve son 11 yıllık ortalama yağış verisi kullanılmıştır. Bu bağlamda, Fırat havzasındaki bitkisel ve hayvansal üretimin ile evsel ve endüstriyel su kullanımlarının mavi, yeşil ve gri su ayak izleri ilçe bazında hesaplanmıştır. Yapılan hesaplamalarda Fırat havzasının toplam su ayak izi miktarı 28.01 milyar m3 olduğu analiz edilmiştir. Fırat havzasında su ayak izi oranı en yüksek % 90 ile tarımsal üretim sektöründe olduğu saptanmıştır. Tarımsal üretiminin toplam su ayak izi 25.29 milyar m3, yeşil su ayak izi 6.33 milyar m3, mavi su ayak izi ise 15.89 milyar m3 ve gri su ayak izi 3.07 milyar m3 olarak hesaplanmıştır. Tarımsal üretimin mavi ve toplam su ayak izi en yüksek Akçakale ilçesiyken, yeşil ve gri su ayak izi en yüksek Siverek ilçesinde olduğu tespit edilmiştir. Hayvansal üretimin toplam su ayak izi 2.51 milyar m3, evsel ve endüstriyel su ayak izi 0.51 milyar m3'tür. Yapılan çalışmanın ülkemizdeki temiz su kaynaklarının sürdürülebilirliği, havza yönetimi ve planlaması konusunda örnek olması, özellikle tarımsal üretimin verimliliğin artırılması ve gereksiz su kullanımının önlenmesi konusunda katkıda bulunması beklenmektedir.Öğe Seyhan, Ceyhan ve Asi havzalarında tarımsal su ayak izi analizi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021-09-27) Erdem, Erkan; Muratoğlu, AbdullahSu, yaşamın devamlılığı için en temel ihtiyaç ve en önemli doğal kaynaktır. Canlıların ve toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçları göz önüne alındığında havza bazında suyun etkin ve verimli kullanımı önem taşımaktadır. Suyun sürdürülebilir yönetimine ilişkin yakın zamanda geliştirilen su ayak izi (SA) ve sanal su transferi tatlı su kullanımının en önemli ve kapsamlı göstergesidir. Başka bir deyişle SA ve sanal su transferi insanın su kaynakları üzerindeki doğrudan ve dolaylı etkilerini göstermektedir. SA ulusal üretim süreçlerinde bireylerin veya sektörlerin tükettiği toplam su hacmini ifade etmektedir. Sanal su transferi ise üretim süreçlerinde tüketilen suyun tamamının ulusal kaynaklı olmadığını gösteren bir parametredir. Ülkemizde havza ölçeğinde su ayak izi ve sanal su transferine yönelik kapsamlı çalışmalar oldukça kısıtlıdır. Bundan dolayı mevcut çalışmada Seyhan, Ceyhan ve Asi havzalarının ilçe bazında tarımsal üretimin (65 tarımsal ürün) su ayak izi detaylı bir şekilde analiz edilmiştir. Yapılan çalışmada iklim, yağış, bitki karakteristikleri, üretim miktarı ve ekilen alan verileri 2008-2018 yılları baz alınarak geniş ölçekte mavi ve yeşil su ayak izi elde edilmiştir. Elde edilen çıktılar sonucunda Seyhan, Ceyhan ve Asi Havzalarının toplam su ayak izi sırasıyla 3.53 milyar m3, 6.58 milyar m3, 2.51 milyar m3 olarak saptanmıştır. Ayrıca Seyhan ve Ceyhan Havzalarında üretilen ürünlerin yeşil suya bağlılığı daha yüksekken Asi Havzasında üretilen ürünlerin mavi suya bağlılığı daha yüksek olduğu görülmüştür. Mevcut havzalardaki tarımsal ürünlerin mavi, yeşil ve toplam sanal su muhtevaları değerlendirilmiştir. Mevcut çalışmanın suyu koruma ve kullanma dengesini sağlayarak tatlı su kaynaklarının miktar ve kalitesinin iyileştirip suya akılcı ve bütüncül bir yaklaşımla havza esaslı yönetime yön vermesi beklenmektedir.