4 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Öğe Nano boyutlu taneciklerin kullanımıyla yüksek hacimde yüksek fırın cürufu içeren katkılı çimento tasarımı(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020-03-09) Çiftçi, Mem; Demirhan, SerhatMevcut tez çalışmasında, yüksek hacimde yüksek fırın cürufu içeren CEM III-A (%36 yüksek fırın cürufu+%64 klinker), CEM III-B (%66 yüksek fırın cürufu+%34 klinker) ve CEM III-C (%81 yüksek fırın cürufu+%19 klinker) katkılı çimentoların erken yaş dayanım gelişimi ve hidratasyon özellikleri incelenmiştir. Bu amaç doğrultusunda %1, 2, 3 ve 4 oranlarında nano kalsit, nano SiO2 ve nano Al2O3 içeren ve TS EN 197-1'e uygun olan elli sekiz karışım tasarlanmış olup, bu karışımların hem işlenebilirlik hem de 2, 7 ve 28. gün kür yaşlarında basınç dayanımları incelenmiştir. Ayrıca, seçilen sekiz karışımın kıvam, priz süreleri ve genleşme tayini deneyleri de yapılmıştır. Deney sonuçları gösterdi ki; yüksek fırın cürufu kullanım oranı artıkça erken yaş dayanım gelişiminde düşüş gözlemlenmiştir. Hem çekirdeklenme etkisi hem de kimyasal etkinin bir neticesi olarak nano malzeme kullanımıyla erken yaş dayanım gelişimi ve artan hidratasyon reaksiyonları neticesinde ise priz sürelerinde kısalma tespit edilmiştir. Nano malzeme kullanım oranı arttıkça dayanım artışında kısmen bir azalma tespit edilmiş olup, dayanım gelişiminde en iyi sonuçlar %1-2 kullanım oranlarında saptanmıştır. Nano Al2O3 ve Nano SiO2 kullanım oranı ve hacimce yüksek fırın cürüfu kullanım oranı arttıkça mini çökme yayılma çaplarında azalma yani işlenebilirlikte kötüleşme gözlemlenmiştir. Nano kalsit kullanımında ise işlenebilirlikte artış tespit edilmiştir. Nano SiO2 ve Nano Al2O3 çekirdeklenme etkisi ile katkı sağlarken Nano kalsit ise hem çekirdeklenme etkisi hem de kimyasal etki ile üretilen çimento harçlarının performans özelliklerine katkı sağlamıştır. %81 yüksek fırın cürufu içeren CEM III-C tipli çimentoda nano türüne bakılmaksızın %1-2 nano malzeme kullanım oranıyla CEM III-C 32.5N çimento üretilmiştir.Öğe Beton yol kaplama inşasında bazaltın kullanılabilirliği(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020-07-09) Kınay, Furkan; Bakış, AbdulrezzakBu çalışmada, bazaltın beton yol kaplama inşasında kullanılabilirliği araştırılmıştır. Çalışmada, çelik lif içermeyen bazalt beton, çelik lif içeren bazalt beton, çelik lif içermeyen bazalt pudra beton ve çelik lif içeren bazalt pudra beton olmak üzere dört farklı rijit yol kaplama betonu üretildi. Bu çalışmada beton üretiminde su/bağlayıcı oranı 0,44 olarak alındı. Çelik lif içeren bazalt pudra beton üretiminde, dane çapı 0–1,0 mm olan bazalt agrega kullanıldı. Çapı 0,70 mm ve uzunluğu 35 mm olan çelik lifler beton karışımına eklendi. Kalıplardan çıkarılan tüm beton numunelerine 28 günlük hava kürü, 28 günlük 20±5°C su kürü ve kombine kür (3 gün 20±5°C su kürü + 2 gün 200±5°C etüv kürü) yapıldı. Hava kürü, su kürü ve kombine kür işlemlerinden sonra, tüm küp beton numunelerinin basınç testleri yapıldı. 28 gün hava kürü sonrası, çelik lif içermeyen bazalt pudra betonun maksimum basınç dayanımı 46,7 MPa olarak bulundu. 28 gün 20±5°C su kürü sonrası, çelik lif içermeyen bazalt pudra betonun maksimum basınç dayanımı 59,8 MPa olarak bulundu. Kombine kür (3 gün 20±5°C su kürü + 2 gün 200±5°C etüv kürü) sonrası, çelik lif içermeyen bazalt pudra betonun maksimum basınç dayanımı 80,7 MPa olarak bulundu. 28 gün hava kürü sonrası, çelik lif içeren bazalt pudra betonun maksimum basınç dayanımı 50,4 MPa olarak bulundu. 28 gün 20±5°C su kürü sonrası, çelik lif içeren bazalt pudra betonun maksimum basınç dayanımı 66,2 MPa olarak bulundu. Kombine kür (3 gün 20±5°C su kürü + 2 gün 200±5°C etüv kürü) sonrası, çelik lif içeren bazalt pudra betonun maksimum basınç dayanımı 88,8 MPa olarak bulundu. Çalışma sonucunda en yüksek basınç dayanımını sağlayan kür tipinin kombine kür olduğu görüldü. Çalışma sonuçları bazalt pudra betonların, beton yol kaplama inşasında kullanılabilirliğini göstermiştir.Öğe Fresh and hardened properties of self consolidating Portland limestone cement mortars: Effect of high volume limestone powder replaced by cement(Elsevier, 2018-11-21) Demirhan, Serhat; Türk, Kazım; Ulugerger, KübraThe main purpose of this experimental study is to elucidate the performance of self-compacting mortars (SCMs) composed of high volume limestone powder (LSP). In accordance with this purpose, four different SCMs at which limestone content varied as 0%, 15%, 25% and 35% were designed and later on fresh, hardened and durability properties of the mixtures were investigated for different curing ages depending on the testing method. Compressive strength, splitting tensile strength, rheological properties, mini-slump cone, carbonation, UPV and capillary water absorption were investigated in terms of fresh and hardened performance properties. In term of fresh properties, test results showed that there was a clear increase in the yield stress up to LSP content of 15% and beyond this level there was a tendency of reduction of the yield stress with the increase of limestone addition and also slumps values increased and pointed out a satisfactory fresh property in accordance with the increase in the replacement level of LSP. For mechanical properties, there was a steady decrease in the compressive strength values with the increase in LSP content while the addition of LSP in SCMs more than 15% did not improve splitting tensile strength of the mixtures for all curing ages. As a durability property, carbonation resistance of SCMs samples decreased with the increase in LSP replacement level for all of the mixtures and also UPV values were in an acceptable range of good (for 15%) and doubtful (for 35%) category intervals. Furthermore, the control mixture with the only PC had the lowest sorptivity coefficient as 2.73 cm/s1/2 followed by SCMs with 15%, 25% and 35% LSP as 5.11, 6.13 and 6.14 cm/s1/2, respectively.Öğe Fındık, fıstık ve kayısı çekirdeği kabuğu tozları ile küllerinin karakterizasyonu ve kompozit özelliklerinin belirlenmesi(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020-11-09) Yalçın, Rojin; Çelik, Yahya HışmanTeknolojik gelişmelerle beraber demir, çelik, alüminyum gibi geleneksel malzemeler yetersiz kalmakta ve bu malzemelerin yerine kompozit malzemeler kullanılmaktadır. Çünkü kompozit malzemeler düşük ağırlıkta yüksek mukavemet oranı gibi avantajlar sunmaktadır. Kompozitlerde; cam, karbon ve aramid gibi fiber takviyeler ve silisyum karbür, bor karbür gibi seramik partüküller genellikle takviye elemanı olarak kullanılmaktadır. Ancak bu tür takviye elemanlarının geri dönüşümündeki zorlukları, çevreye olan olumsuz etkileri ve yüksek üretim maliyetleri nedeniyle bilim insanlarını doğal takviye elemanlarıyla üretilen kompozit malzemelere yönlendirmiştir. Bu çalışmada fındık, fıstık ve kayısı çekirdeği kabukları takviye elemanı olarak kullanılarak kompozit malzemeler üretilmiştir. Bu doğrultuda, takviye elemanları öğütülerek 0-300 µm, 300-600 µm ve 600-850 µm tane boyutlarında toz partiküller elde edilmiştir. Toz partiküllerin bir kısmı 600 °C ve bir kısmı da 900 °C de kül haline getirilmiştir. Bu toz partiküllerin ve küllerin kimyasal analizleri ile selüloz, kül, nem ve metal miktarları, X-Işını Kırınım (XRD) ve Fourier Dönüşümlü Kızıl Ötesi Spektrometre (FT-IR) analizleri ile yapısal özellikleri karakterize edilmiştir. Ayrıca, poliester matris malzemesine, bu toz partiküllerden ve küllerden ağırlıkça %0, %10, %20 ve %30 oranlarında ilave edilerek kompozit malzemeler üretilmiştir. Toz partikül ve küllere ait kimyasal ve yapısal özelliklerin, üretilen bu kompozitlerin yoğunluğu, ısı iletkenliği, çekme dayanımı, eğme dayanımı ve basma dayanımı gibi fiziksel, termal ve mekanik özelliklerine etkisi analiz edilmiştir. XRD analizlerinden fındık, fıstık ve kayısı çekirdeği kabuğu tozlarında gözlenen selüloz yapısının kül etme işlemi ile parçalanarak değiştiği tespit edilmiştir. Fındık, fıstık ve kayısı çekirdeği kabuğu tozlarının FT-IR ile incelenen yüzey fonksiyonel yapılarında gözlenen piklerin ağırlıklı olarak selüloz, hemiselüloz yapılarından kaynaklı olduğu belirlenmiştir. Kayısı çekirdeği kabuğu tozundaki selüloz (%28,40), hemiselüloz (%24,12) ve lignin (%54,63) miktarlarının fındık ve fıstık kabuğu tozlarınkinden daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Fındık kabuğu tozunun rutubet miktarı (%10,04) en yüksek elde edilmiştir. Bunu sırasıyla fıstık kabuğu tozu (%8,19) ve kayısı çekirdeği kabuğu tozu (%6,48) takip etmiştir. En yüksek kül miktarı, %8,57 ile kayısı çekirdeği kabuğu tozunda, en düşük ise %1,53 ile fındık kabuğu tozunda gözlemlenmiştir. Kül etme sıcaklığının artması çok az da olsa elde edilen kül miktarını düşürmüştür. Fındık, fıstık ve kayısı çekirdeği kabuğu tozlarının element analizlerinde, azot, karbon, hidrojen ve oksijen elementleri görülmüştür. Ağır metal analizlerinde ise Sn, Ca, K, Na, Mg, Fe, Ni, Mn, Cu, Zn ve Si gibi ağır metallere rastlanmıştır. Kayısı çekirdeği kabuğundaki bulunan ağır metal miktarlarının fındık ve fıstık kabuğundakilerinden daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Saf poliester malzemesinin yoğunluğu (1,145 gr/cm3), fındık, fıstık ve kayısı çekirdeği kabuğu tozu ve külleriyle üretilen kompozitlerin yoğunluklarından düşük elde edilmiştir. Kompozit malzeme içerisindeki takviye oranı arttıkça, kompozitin yoğunluğu artmıştır. Kompozit malzemelerde, en yüksek yoğunluk %30 kayısı çekirdeği kabuğu külü takviyeli kompozitten 1,406 gr/cm3 olarak elde edilirken, en düşük yoğunluk %10 fındık kabuğu tozu takviyeli kompozitten 1,205 gr/cm3 olarak elde edilmiştir. Saf poliester malzemesinin (0,151 W/mK) ısı iletim katsayısı, saf poliester malzemesine ilave edilen takviye elemanı ile artmıştır. En yüksek ısı iletim katsayısı %30 fındık kabuğu külü takviyeli kompozitten 0,207 W/mK elde edilirken, en düşük ısı iletim katsayısı %10 kayısı çekirdeği kabuğu tozu takviyeli kompozitten saf poliester malzemeninki kadar oluşmuştur. Poliester malzemesine ilave edilen fındık, fıstık ve kayısı çekirdeği kabuğu tozları, matris malzemesinin 31,54 MPa olan çekme dayanımını olumsuz yönde etkilemiştir. Ancak matris malzemesine düşük oranlarda ilave edilen toz partiküller eğme ve basma dayanımı üzerinde olumlu etki oluşturmuştur. Genel olarak 300-600 µm tane boyutundan elde edilen değerler 0-300 µm ve 600-850 µm tane boyutlarındakinden daha iyi sonuçlar vermiştir. Kül takviyeli kompozitlerin tüm mekanik özellikleri, saf poliesterinkinden oldukça kötü çıkmıştır.