Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 2 / 2
  • Öğe
    Bölgesel kalkınmada kadının rolü: TRC2 bölge örneği
    (Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020-06-29) Fidanten, Nesrin; Aydın, Halil İbrahim
    Her ülkenin kalkınmışlık seviyesi diğer ülkelere göre farklı olmaktadır. Çünkü ülkeler birbirlerinden farklı zaman dilimlerinde kalkınma süreçlerini başlatmıştır. Bu da ülkeler arasındaki kalkınma farklılıklarını beraberinde getirmektedir. “Kalkınma olgusu” Sanayi Devrimi’ni yaşamış olan ülkelerle ortaya çıkmıştır. Bu ülkeler Sanayi Devrimi’ni yaşadıktan sonra bu devrimi yaşamayan ya da bu devrimden etkilenmeyen ülkelere gelişmişlik konusunda daha ilerde yer almaya başlamışlardır. Sanayi Devrimi’ni yaşayan ülkeler bu noktada “gelişmiş ülke” olarak küreselleşme ve büyüme olguları üzerinde çalışmalar yürütürken diğer taraftan Sanayi Devrimi’ni yaşamayan “az gelişmiş ülkeler” kalkınma olgusu üzerinde durup bu konuda çalışmalar yürüterek, gelişmiş ülkelerle aralarında açılan farkı kapatmaya çalışmaktadırlar. Bu kapsamda kalkınma hem ekonomik hem kültürel hem de sosyal alandaki gelişmeleri içinde barındırmaktadır. Ülkeler arasında olduğu kadar bölgelerarasında da gelişmişlik farkları mevcut olmaktadır. Ülke bünyesindeki bazı bölgelerin kaynakları aktif olarak kullanılmakta ve diğer bölgelere göre daha çok yatırım çekmekte, nitekim bölgeler arasındaki dengesizliği büyütmektedir. Ancak ekonomik kalkınmanın gerçekleşmesinin yolu bölgelerarasındaki eşitsizliğin azaltılması ya da ortadan kaldırılmasından geçmektedir. Dünya nüfusunun yarısı kadınlardan oluşmaktadır. Dolayısıyla ekonomik, sosyal, kültürel, siyasal olmak üzere birçok alanda, gelişmenin gerçekleşmesi için erkekler ile beraber kadınlar da aktif rol almalıdırlar. Ancak genellikle iş hayatı sahnesinde birçok engele rağmen boy gösteren kadınlar, bu konuda tarih boyunca oldukça emek sarf etmiş olmakla beraber hâlâ istenilen konuma yerleşememektedirler. Özellikle kalkınma konusunda kadın işgücünün etkisi oldukça kayda değer olmaktadır. Bu çalışma ile kalkınma ve bölgesel kalkınma konuları kavramsal olarak ele alınmıştır. Buradan hareketle kadın ve kalkınma arasındaki ilişki açıklanmaya çalışılmakta ve bu doğrultuda TRC2 (Şanlıurfa- Diyarbakır) Bölgesinde genelde atıl durumda olan kadın işgücünün bölge kalkınması ve gelişmesinde güçlü bir potansiyel halinde olduğu, bu potansiyelin kullanılmasıyla beraber bölgedeki kalkınma sürecinin hızlanacağı düşünülmektedir.
  • Öğe
    Girişimciliğin ekonomik büyüme ve kalkınmadaki rolü: Seçilmiş AB ülkeleri üzerine panel veri analizi (2001-2015)
    (Iğdır Üniversitesi, 2017-10-13) Aydın, Halil İbrahim
    İktisat yazınında ekonomik kalkınma olgusu, son zamanlarda oldukça ilgi gören konular arasında yer almaktadır. Büyümenin yanı sıra sosyal, siyasal ve kültürel değişimleri de içine alan ekonomik kalkınma kavramı için girişimcilik büyük önem taşımaktadır. Büyüme ve kalkınmanın lokomotifi olan girişimcilik sosyal ve kültürel değişim sürecini de beraberinde getirmektedir. Girişimcilik olgusu muhtevası itibariyle sosyo-ekonomik bir kavram olarak karşımıza çıkmakta olup, bu noktada ekonomik büyüme ve kalkınma süreci ile yakından ilişkisi söz konusu olmaktadır. Girişimcilik bir ülkenin ekonomik büyüme sürecinde istihdam ve refah artışı üzerinden olumlu etkiler doğurmaktadır. Bahse konu pozitif katkılar sayesinde ekonomik gelişme süreci hızlanmaktadır. Bu çalışma, girişimciliğin ekonomik kalkınma süreci üzerindeki rolü ve etkisinin nasıl olduğunu ampirik olarak araştırmayı amaçlamaktadır. Çalışmada, girişimciliğin ekonomik kalkınma süreci üzerindeki etkileri, seçilmiş 15 AB ülkesinin 2001-2015 dönemi verileri kullanılarak yatay kesit bağımlılığını göz önüne alan yeni nesil panel veri analizi metodolojisi bağlamında ekonometrik olarak incelemektedir. Uygulama sonucunda girişimciliğin ekonomik kalkınma üzerindeki etkilerinin inceleme döneminde pozitif yönlü ve istatistiki açıdan anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, çalışmada, girişimcilikten ekonomik büyümeye doğru işleyen pozitif yönlü bir nedensellik ilişkisinin bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuçlara göre girişimcilik ekonomik kalkınma üzerinde önemli bir etkiye sahip olmakta ve girişimciliğin geliştirilmesi ülkenin kalkınması için kilit rol oynamaktadır.