6 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Öğe Kriyojenik işlem uygulanmış ve uygulanmamış kesici takımlarla tornalanan AISI 1050 çeliğinin işlenebilirliği ve talaş morfolojisinin araştırılması(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021-02-17) Ersöz, Onur; Baday, ŞehmusKriyojenik işlem (K.İ.), malzemeyi sıfır derecenin altındaki çok düşük sıcaklıklarda soğutarak, malzemeye istenilen metalürjik ve mikro yapısal özelliklere kazanılmasını sağlayan bir ısıl işlem türüdür. Bu ısıl işlem, malzemenin kalıntı ve iç gerilmelerin giderilmesi, tokluğun arttırılması, aşınma ve yorulma dayanımlarının iyileştirilmesi gibi malzemenin mekanik yapısında iyileşmeler meydana getirerek malzemenin yapısında olumlu yönde katkılar sağlamaktadır. Kriyojenik işlem, malzemelere uygulanıyor olmasının yanında, kesici takımlara da uygulanarak, kesici takımların aşınma direnci, sertlik, tokluk ve ısıl iletkenliği gibi mekanik özelliklerini iyileştirmektedir. Bu amaçla gerçekleştirilen bu deneysel çalışmada, kriyojenik işlemin kesici takımlara kazandırdığı bu özellikleri incelenmesi amacıyla CVD kaplı karbür kesici takımlara kriyojenik ısıl işlem uygulanmıştır. Bu doğrultuda, kesici takımlara uygulanan derin K.İ. -146 °C’de 24 saat süre ile uygulanmıştır. Daha sonra bu kesici takımlar, oda sıcaklığına getirilerek 200 °C’de, her biri 2 saat süreyle iki kez temperleme işlemi yapılmıştır. Tornalama deneyleri, K.İ. uygulanmış ve uygulanmamış kesici takımlarla kuru kesme şartlarında dört farklı kesme hızı (180, 200, 220 ve 240 m/dak), üç farklı ilerleme hızı (0,1, 0,2 ve 0,3 mm/dev) ve 2 mm sabit talaş derinliği kullanılarak gerçekleştirilmiştir. İş parçası malzemesi olarak AISI 1050 çeliği seçilmiştir. K.İ. uygulanmış ve uygulanmamış takımlarla, belirlenen kesme parametrelerinde, AISI 1050 çeliğinin tornalanması esnasında oluşan kesme kuvvetleri dinamometre yardımıyla ölçülmüştür. Ortalama yüzey pürüzlülük (Ra) değerleri işlenmiş iş parçasının 3 farklı yüzeyinden, yüzey pürüzlülüğü ölçümü alınarak elde edilmiştir. Daha sonra bu üç değerin aritmetik ortalamaları alınarak Ra değerleri hesaplanmıştır. İşleme deneyleri sonrası, K.İ. uygulanmış ve uygulanmamış kesici takımlarda oluşan aşınma durumlarını ve kesme işlemi esnasında oluşan talaşların morfolojisini belirlemek için SEM görüntüleme cihazı kullanılmıştır. Gerçekleştirilen deneyler sonucunda, en düşük kesme kuvveti 240 m/dak kesme hızında ve 0,1 mm/dev ilerlemede K.İ. uygulanmış kesici takımla işlenmiş yüzeyde elde edilmiştir. En düşük Ra değeri 180 m/dak kesme hızında ve 0,1 mm/dev ilerlemede K.İ. uygulanmamış kesici takım ile görülmüştür. Sonuç olarak, K.İ. uygulanmış kesici takımlar ile K.İ. uygulanmamış takımlar karşılaştırıldığında, K.İ. uygulanmış kesici takımlar ile daha az takım aşınması, daha düşük kesme kuvvetleri ve daha düşük yüzey pürüzlülük sonuçları elde edilmiştir. Ayrıca talaş morfolojisi açısından, SEM görüntüleri karşılaştırıldığında, K.İ. uygulanmış kesici takımlardan elde edilen talaşlarda daha küçük testere formlu yapılar oluştuğu tespit edilmiştir.Öğe Farklı boyut ve orana sahip CETP kompozitlerin üretimi ve tornalamasının araştırılması(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-08-07) Türkan, Cihat; Çelik, Yahya HışmanCam elyaf takviyeli plastik (CETP) kompozitler hafiflik ve yüksek mekanik özelliklerinden dolayı mühendislik malzemelerinde yerini almıştır. Bunların endüstriyel uygulamalarda kullanılabilmesi için talaşlı olarak şekillendirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak bu kompozitler işlendiği zaman bir takım sorunlar ile karşılaşılmaktadır. Bu sorunların ortadan kaldırılması veya minimum düzeye indirilmesi için kesme parametrelerinin optimizasyonu önem arz etmektedir. Bu çalışmada; 6 mm, 6-12 mm, 12 mm elyaf uzunluğuna ve ağırlıkça %20, %25, %30 elyaf oranına sahip cam elyaflar (CE), polyester matris malzemesi ile birleştirilerek CETP kompozitler üretilmiştir. Üretilen kompozitlerin çekme dayanımı araştırılmıştır. Ayrıca 40, 80 ve 120 m/dak kesme hızları, 0.1, 0.2 ve 0.3 mm/dev ilerleme ve 1, 2 ve 3 mm kesme derinliği parametrelerinde tornalama deneyleri yapılmıştır. Tornalama deneyleri Taguchi L27 deney tasarım düzeneğine göre gerçekleştirilmiştir. Elyaf oranı, elyaf uzunluğu ve kesme parametrelerinin kesme kuvvetleri ve yüzey pürüzlülüğü üzerine etkileri analiz edilmiştir. Deneyler sonucunda, polyester matris malzemesine CE takviyesinin çekme dayanımını arttırdığı gözlemlenmiştir. Tüm elyaf uzunlukları için en yüksek çekme dayanımı %25 takviye oranından elde edilmiştir. Elyaf uzunluğu bakımından 12 mm elyaf uzunluğuna sahip CETP kompozitlerde en yüksek, 6-12 mm elyaf uzunluğuna sahip CETP kompozitlerde en düşük çekme dayanımı meydana gelmiştir. Ayrıca bu kompozitlerin tornalanmasında, kesme parametrelerinin yüzey pürüzlülüğü ve kesme kuvvetleri üzerinde oldukça önemli etkiye sahip olduğu görülmüştür. Elyaf oranı, elyaf uzunluğu, ilerleme ve kesme derinliği arttıkça kesme kuvvetlerinin arttığı, ancak kesme hızı artıkça kesme kuvvetlerinin önce arttığı daha sonra düştüğü gözlemlenmiştir. Kesme kuvveti üzerindeki en etkili parametrenin ilerleme ve ardından elyaf oranı olduğu görülmüştür. Diğer taraftan; elyaf oranı, ilerleme, kesme hızı ve kesme derinliği arttıkça yüzey pürüzlülük değerinin arttığı, 6, 6-12 ve 12 mm elyaf uzunluğu için ise yüzey pürüzlülük değerinin ilk önce arttığı sonra azaldığı gözlemlenmiştir. Yüzey pürüzlülüğü üzerindeki en etkili parametrenin ilerleme ve ardından kesme hızı olduğu görülmüştür. Hem kesme kuvveti hem de yüzey pürüzlülüğü üzerinde en etkili parametrenin ise ilerleme olduğu belirlenmiştir.Öğe AISI 4140 malzemesinin tornalanmasında minimum miktarda yağlama (MQL) kullanımının işlenebilirlik üzerine etkisi(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2018-05-28) Gönülaçar, Yunus Emre; Gürbüz, Hüseyinİmalat işlemlerinde kesici takım ömrünü uzatmak, yüzey kalitesini ve boyut doğruluğunu iyileştirmek için kesme sıvılarının kullanılması yaygın bir yöntemdir. Kesme sıvıları ayrıca talaş kırma ve talaş tahliyesini kolaylaştırmaktadır. Bununla birlikte, kesme sıvılarının aşırı kullanımı çevreye ve insan sağlığına zarar vermekte aynı zamanda toplam üretim maliyetini de önemli ölçüde arttırmaktadır. Dolayısıyla, geleneksel kesme sıvılarına alternatif yöntemler belirleme, ihtiyaç olarak ortaya çıkmaktadır. Minimum miktarda yağlama (MQL) gibi teknikler uygulanarak kesme sıvısı tüketimi ve üretim maliyeti azaltılabilmektedir. MQL yöntemi kesme bölgesinde kesici takım ve iş parçasını soğutarak kesici takım ömrünü ve yüzey kalitesini artırmakta aynı zamanda basınçlı hava özelliği aracılığıyla da çıkan talaşları uzaklaştırarak kesme bölgesinde oluşan ısının azalmasına yardımcı olmaktadır. Bu çalışmada, AISI 4140 malzemesinin tornalanmasında MQL kullanımının işlenebilirlik üzerine etkilerini inceleme amaçlanmıştır. Bu doğrultuda farklı işleme şartlarında ve kesme parametrelerinde işleme ve kesici takım aşınma deneyleri gerçekleştirilmiştir. İşleme şartları kuru işleme, ıslak işleme ve üç farklı MQL debisi olarak belirlenmiş ve işlenebilirlik kriterleri kesme kuvveti, yüzey pürüzlülüğü ve kesici takım aşınması açısından değerlendirilmiştir. İşleme deneylerinde kesme parametreleri olarak dört farklı kesme hızı (75, 100, 125, 150 m/dk), üç farklı ilerleme (0.16, 0.25, 0.5 mm/dev) ve sabit kesme derinliği (2.5 mm) kullanılırken kesici takım aşınması deneylerinde ise sabit kesme hızı (125 m/dk), ilerleme (0.16 mm/dev) ve kesme derinliği (2.5 mm) kullanılmıştır. Deneyler sonucunda MQL uygulamasının kuru ve ıslak işlemeye göre esas kesme kuvvetlerini genel olarak azalttığı ve MQL debi artışının esas kesme kuvvetlerini belirli bir yere kadar olumlu etkilediği tespit edilmiştir. Yüzey pürüzlülüğünde en düşük değerlerin genel olarak MQL uygulaması ile elde edildiği ve MQL debi artışına göre yüzey pürüzlülüğü değerlerinde düzenli bir eğilim olmadığı görülmüştür. Kesici takım ortalama yan yüzey aşınmasının MQL uygulaması ile kuru ve geleneksel ıslak işlemeye göre azaldığı ve MQL debi artışından olumlu etkilendiği belirlenmiştir. Ayrıca tüm işleme koşullarında esas kesme kuvveti ve yüzey pürüzlülüğünün ilerleme ile arttığı ve kesme hızı ile genel olarak azaldığı görülmüştür.Öğe Elyaf takviyeli kompozitlerin delinmesinde delme parametrelerinin mekanik özellikler üzerine etkilerinin araştırılması(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2018-01-30) Yenigün, Burak; Kılıçkap, ErolElyaf takviyeli plastik kompozit malzemeler, iyi mekanik özelliklerinden dolayı uçak, uzay, otomotiv ve diğer mühendislik alanlarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu malzemelerin delinmesinde delme parametrelerinden ve malzemenin özelliklerinden dolayı deformasyonlar oluşmaktadır. Uçak endüstrisinde bu deformasyonlardan dolayı kompozit parçaların % 60'ı kullanılamamaktadır. Bu çalışmada, farklı elyaf yönlendirme açılarına sahip karbon elyaf takviyeli plastik (KETP) kompozitlerin farklı delme parametrelerinde delme performansı araştırılmıştır. Deneyler 1000, 3000 ve 5000 dev/dk iş mili devirlerinde ve 0.05, 0.10 ve 0.15 mm/dev ilerleme oranlarında farklı uç geometrisi ve malzemesine sahip matkaplarla gerçekleştirilmiştir. Kesme kuvveti, yüzey pürüzlülüğü ve deformasyon delme performansı olarak değerlendirilmiştir. Delinmiş ve deformasyon faktörü hesaplanmış KETP kompozit numunelerin çekme kuvvetleri tespit edilmiştir. Sonra deformasyon faktörünün çekme kuvveti üzerine etkisi incelenmiştir. En az, orta ve en fazla deformasyona sahip numunelerin yorulma deneyleri yapılmıştır. Yorulma deneyleri delinen numunelerin en düşük çekme kuvveti baz alınarak % 75, %80, %85 ve %90 yük oranlarında yapılmıştır. İş mili devrinin artması ile kesme kuvvetinin arttığı ve deformasyon faktörü ile yüzey pürüzlülüğünün azaldığı tespit edilmiştir. İlerleme oranının artması ise kesme kuvveti, deformasyon faktörü ve yüzey pürüzlülüğünü arttırmıştır. Tüm deneylerde en iyi performans, yüksek sertliğe ve yüksek aşınma direncine sahip olmasından sert karbür (WC) takım ucuyla yapılan delme işlemlerinden elde edilmiştir. Yüzey pürüzlülüğü ve deformasyonu düşük olan KETP kompozitlerin çekme kuvvetleri ve yorulma ömürler yüksek olduğu belirlendi.Öğe Jüt ve keten fiber takviyeli kompozitlerin frezelenme performansının belirlenmesi(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-08-07) Alp, Mehmet Suat; Çelik, Yahya HışmanEkolojik faydaları yanı sıra yüksek mekanik özelliklere düşük ağırlıkları ile ulaşmaları nedeniyle doğal fiber takviyeli kompozit malzemelerin kullanım alanları her geçen gün artmaktadır. Doğal fiber takviyeli kompozitler; üretimleri sonrası, kullanım alanlarına göre frezeleme, delme ve tornalama gibi ikincil bir işleme tabi tutulmaları gerekmektedir. Bu çalışmada, doğal fiberlerden elde edilen Jüt Fiber Takviyeli Plastik (JFTP) ve Keten Fiber Takviyeli Plastik (KFTP) kompozitlerin frezeleme performansının belirlenmesi amaçlanmıştır. Frezeleme deneyleri için kesici takım olarak yüksek hız çeliği (HSS), TiN kaplı HSS ve sert karbür (WC) parmak freze çakıları kullanılmıştır. Deneyler; 2500, 5000 ve 7500 dev/dak dönme devirlerinde, 0,01; 0,015 ve 0,02 mm/dev ilerleme değerlerinde gerçekleştirilmiştir. Dönme devri, ilerleme, kesici takım ve kompozit malzeme cinsinin kesme kuvveti, titreşim, deformasyon faktörü ve yüzey pürüzlülüğü üzerine etkileri araştırılmıştır. Yapılan deneyler sonucunda; dönme devrinin artmasıyla titreşim ve deformasyon faktörünün arttığı, kesme kuvveti ve yüzey pürüzlülük değerinin azaldığı görülmüştür. İlerlemenin artmasıyla da kesme kuvveti, titreşim, deformasyon faktörü ve yüzey pürüzlülük değerinin arttığı gözlemlenmiştir. Kesme kuvveti, deformasyon faktörü ve yüzey pürüzlülük değerleri için en uygun değerler WC parmak freze çakılarının kullanıldığı deneylerde elde edilmiştir. Bunu, TiN kaplı HSS ve HSS parmak freze çakıları takip etmiştir. Titreşim değerlerinde ise en düşük değerler HSS, en yüksek ise WC parmak freze çakılarından elde edilmiştir. KFTP kompozitlerde oluşan deformasyon faktörleri ve yüzey pürüzlülük değerleri JFTP kompozitlerinkinden daha yüksek hesaplanmıştır. Ancak KFTP kompozitlerin frezelenmesinde elde edilen kesme kuvvetleri JFTP kompozitlerinkinden daha düşük olmuştur. JFTP ve KFTP kompozitlerdeki titreşim değerleri ise bir birine oldukça yakın olarak ölçülmüştür.Öğe An investigation of the effect of parameters and chip slenderness ratio on drilling process quality of AISI 1050 steel(Hindawi, 2018-05-08) Demir, Zülküf; Yakut, RıfatThe chip slenderness ratio is a vital parameter in theoretical and applicable machining operations. In predrilled drilling operations of AISI 1050 steel alloy, HSS drills were employed, and the effect of the selected parameters on the chip slenderness ratio and also the effect of the chip slenderness ratio on the thrust force, surface roughness, drilled hole delamination, tool wear, and chip morphology were investigated. The major parameters, influential on the chip slenderness ratio, were feed rate and point angle, while spindle speed was too small to be negligible. With increasing the chip slenderness ratio, the thrust force and the tool wear decreased, which resulted in appropriate chip morphology, but there were increases in surface roughness. However, the chip slenderness ratio had no effect on the drilled hole delamination.