4 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Öğe Çift yakıtlı reaktivite kontrollü bir dizel motorda biyodizel yakıtların düşük sıcaklıklı yanma performans ve emisyon karakteristiklerinin incelenmesi(Batman Üniversitesi, 2016) Işık, Mehmet Zerakki; Aydın, HüseyinDünya ekonomisinin gelişmesiyle birlikte, ham petrol talebi hızla büyümektedir. Sınırlı fosil yakıt durumu ve hava kirliliği, alternatif yakıtların ve yanma sistemlerinin araştırılmasına sürekli ilgi çekmiştir. Bilimsel çalışmalar içten yanmalı motorlarda yanmanın iyileştirilmesi ve emisyonların azaltılması amacıyla yeni yanma teknolojileri ve mevcut teknolojilerin optimizasyonuna odaklanmıştır. Düşük sıcaklıklı yanma (LTC) emisyonların azaltılması ve yakıt ekonomisinin iyileştirilmesi için güvenilir stratejiler olarak kabul edilebilir. LTC stratejilerinin önemli bir tanesi RCCI (reaktivite kontrollü sıkıştırmalı ateşleme) 'dir. RCCI uygulaması ikincil yakıtın emme manifoldu içine enjekte edilmesinden sonra, sıkıştırma zamanı sonuna doğru, silindirin içine birincil yakıtın enjekte edilerek tutuşmanın sağlanması şeklindedir. Bu çalışmada, bir dizel jeneratörde RCCI uygulamasının etkileri aspir yağı biyodizeli ve dizel karışımları kullanımında deneysel olarak incelenmiştir. Etanol ve benzin ikincil yakıt olarak % 30-60 oranlarında kullanılmıştır. Farklı koşullar altında motorun en önemli yanma, performans ve emisyon göstergeleri ayrıntılı olarak incelenmiş ve sonuçlar sunulmuştur. Etanol ve benzin RCCI uygulamasıyla yanma ve performans parametrelerinin çoğunda iyileşmeler olmuştur. Etanol ve benzin RCCI uygulamasında tüm yüklerde yakıt tüketimi artmış, özgül yakıt tüketimi düşük yüklerde artarken, yüksek yüklerde azalmıştır. NOX emisyonları önemli oranda azalmış, CO ve HC emisyonlarında ise kısmi artışlar olsa da değerler düşük seviyelerde kalmıştır.Öğe Bir dizel motorlu jeneratörde kısmi LPG kullanımının motor performansı, yanma ve egzoz emisyonlarına etkilerinin deneysel olarak araştırılması(Batman Üniversitesi, 2017) Aydın, Ahmet; Aydın, HüseyinDünyadaki enerji ihtiyacının büyük bir bölümü petrolden sağlanmaktadır. Ayrıca petrolün dikkate değer bir kısmının da motorlu araçlarda yakıt olarak kullanılması alternatif enerji kaynağı arayışlarını artırmıştır. Çevre kirliliğinin büyük sebeplerinden biri motorlu araçların yaydıkları emisyonlardır. Emisyon standart değerlerinin giderek daha düşük değerlere çekilmesi daha düşük emisyonlu motor yakıtlarını kullanmaya zorlamaktadır. LPG'nin kolayca bulunması, güvenli depolanabilmesi, emisyon değerlerinin birçok yakıta göre düşük olması sebebiyle özellikle otomotiv sektöründe ilgi uyandırmaya başlamıştır. Bu çalışmada bir dizel motorlu jeneratörde ikincil yakıt olarak, manifolda püskürtülen kısmi LPG'nin oranının motor performansı, yanma ve egzoz emisyonlarına etkisi incelenmiştir. Deneyler dört silindirli, dört zamanlı, su soğutmalı dizel motorlu bir jeneratörde yapılmıştır. Yapılan deneylerden elde edilen sonuçlara göre; genel olarak LPG oranının artması ile beraber vuruntu meyilli, silindir basıncı ve egzoz gaz sıcaklığında bir artış olduğu görülmüştür. Ayrıca özgül yakıt tüketimi ve kütlesel yakıt tüketiminin de arttığı söylenebilir. Emisyon açısından test sonuçları incelendiğinde; LPG katkısıyla genel olarak CO ve HC emisyon yoğunluklarında bir artış görülmüştür. CO2 emisyonları %40 oranına kadarki LPG katkısında yoğunluğunda düzenli bir azalış gözlemlenirken, bu oranın üzerindeki LPG katkısında hızlı bir düşüş göstermiştir. Öte yandan genel olarak LPG oranının artması O2 emisyon yoğunluğunu önemli bir ölçüde azaltmıştır. Genel olarak belli oranlara kadar LPG kullanımı ile yanma, performans ve emisyon değerleri dizel yakıtına benzer çıktığından bu oranlarda LPG'nin dizel motorlarında ikincil yakıt olarak kullanımının mümkün olduğu görülmüştür.Öğe Bir dizel motorda biyodizel ve metalik katkılı dizel yakıt kullanımında NOx ve duman emisyonlarındaki değişimin incelenmesi(Batman Üniversitesi, 2017) Arca, Zülal; Altun, ŞehmusDizel motorlarında alternatif yakıt olarak biyodizel kullanımı ile eksik yanma ürünü egzoz emisyonlarında önemli bir düşüş olurken; NOx emisyonlarında ise genellikle petrol kökenli dizel kullanımına göre bir artış olmaktadır. Biyodizel yakıtların moleküler oksijen içeriğinden dolayı yanma sırasında is oluşumunun azaldığı bilinmektedir. Bu durum yanma odasında radyasyon ile ısı transferini dolayısıyla ortalama alev sıcaklığını etkilediğinden; biyodizel kullanımı durumunda yanma odası sıcaklığına önemli bir derecede bağlı olan NO oluşumu, is oluşumundan dolaylı olarak etkilenmektedir. Bu çalışmada petrol kökenli dizel kullanılan bir dizel motorunda biyodizel kullanımı ile aynı işletme şartlarında benzer is oluşumu elde edilerek; NO emisyonlarındaki değişimin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla is oluşumunu azaltmak için yaygın olarak kullanılan petrol kökenli dizel yakıtlara metalik katkı maddesi katılması yöntemi ile is emisyonları biyodizel ile elde edilen oranlara düşürülmüştür. Çalışmada metalik baryumdan katkı maddesi sentezi gerçekleştirilmiş ve sentezlenen katkı maddesi hacimsel olarak % 0,25, % 0,50 ve %1 oranlarında petrol kökenli dizel yakıtına ilave edilmiştir. Katkı maddesi eklenmiş petrol kökenli dizel, petrol kökenli dizel ve soya yağı esaslı biyodizel üç silindirli ve direk püskürtmeli bir dizel motorunda sabit devir ve değişik yük şartlarında test edilmiştir. Yapılan deneyler sonucunda; katkı ilaveli test yakıtlarının özgül yakıt tüketimi değerleri dizel yakıtla benzer çıkarken, biyodizelin özgül yakıt tüketimi değerlerinde artış gözlemlenmiştir. Petrol kökenli dizel ve katkılı dizel yakıtlara göre biyodizelin efektif veriminde düşüş olmuştur. Emisyon testleri neticesinde ise, biyodizelin NOx emisyonlarında artış gözlemlenirken, katkı ilaveli dizel yakıtların duman emisyonlarında önemli düşüşler meydana gelmiştir. Çalışmada elde edilen sonuçlara göre metalik Baryum katkı maddesinin duman emisyonlarını etkin bir şekilde düşürmesine rağmen NOx oluşumu üzerinde önemli bir rolü olmadığı görülmüştür. % 1 oranında katkılı dizel yakıtı ile iki farklı yük durumunda % 5,2 ve % 15 duman emisyonu ölçülürken bu oran biyodizel kullanımında% 10,4 ve % 33 olmuştur. İs (duman) emisyonu değerlerinin hemen hemen eşit olduğu durumda da NOx emisyonu biyodizel kullanımında daha yüksek ölçülmüştür.Öğe Bütanol katkısının bir dizel motorda yakıt olarak biyodizel kullanımına etkilerinin deneysel araştırılması(Batman Üniversitesi, 2017) Çelebi, Yahya; Aydın, HüseyinArtan enerji ihtiyacı ile birlikte fosil yakıtların rezervleri hızla tükenmekte olduğundan içten yanmalı motorlarda kullanılabilecek alternatif yakıtlar ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Alkollerden ve yağlardan elde edilen biyodizel yakıtı alternatif dizel yakıtları olarak kullanılabilmektedir. Bu çalışmada bütanol ilaveli aspir biyodizeli hacimsel olarak farklı oranlarda dizel yakıtı ile karıştırılarak bir dizel motorunda analizi gerçekleştirilmiştir. Transesterifikasyon yöntemiyle aspir yağından biyodizel elde edilmiş ve bütanol ile hacimce %10 ve %20 oranında karışımlar hazırlanmıştır. Deneyler dört zamanlı, dört silindirli bir dizel motorunda sabit devirde ve sabit yük şartlarında yapılmıştır. Yapılan deneysel çalışma sonucunda bu yakıtların kullanımından emisyon, performans ve yanma paremetlerindeki değişimler ortaya konmuştur. Bu sonuçlara göre; toplam ısı transferi, kütlesel yanma oranı ve vuruntu değerlerinde önemsiz ölçüde değişimler meydana gelmiş, silindir basıncı, ısı salınım oranı, ortalama gaz sıcaklığı ve yanma hızı değerlerinde olumsuzluklar gerçekleşmiştir. Üçlü yakıtların emisyonlarında azalmalar oluşmuş ve verimde %1,5'e kadar iyileşme gerçekleşmiştir. Bununla birlikte kütlesel yakıt tüketiminde %6'ya kadar ve özgül yakıt tüketiminde ise %5'e kadar artış olmuştur. Diğer yakıtların emisyon, yakıt tüketimi ve veriminde olumsuz etkiler gözlemlenmemiştir.